İçeriğe atla

Kamu giderleri

Avrupa'da kamu giderleri istatistiği

Kamu giderleri (İng. Public expenditure) veya Devlet masrafları, Hükümet ve diğer kamu tüzel kişilerinin, kamu yararına çalışmalarını finanse etmek üzere yaptıkları harcamalardır.[1] Kamu giderleri ağırlıklı olarak eğitim, sağlık, adalet, ulaşım ve altyapı gibi alanlarda kullanılır. İnşa edilen köprüler, okullar, havalimanları veya herhangi bir devlet kurumu'nda çalışan bir memurun maaşı dar anlamlı kamu giderlerine örnek verilebilir. Devlet aynı zamanda büyüme ve kalkınma hızını artırmak, gelir dağılımını iyileştirmek, kaynak dağılımını düzeltmek için de çeşitli harcamalar yapar.[2]

Kamusal harcamalar

Kamusal ihtiyaçlar, ortak ya da kolektif nitelikte olduklarından ötürü toplumsal fayda sağlarlar. Kamusal ihtiyaçların kolektif kullanımının sonucu olarak, fayda da kolektif düzeyde ortaya çıkar. O nedenle kamusal ihtiyaçlara yönelik bir kamu hizmetinin kişisel özelliği bulunmaz ve kişilere özel sunulan bir hizmet değildir.[3]

Gider türleri

Kamu giderleri 4 türe ayrılır,

Gerçek (Olağan) Giderler

Karşılığında herhangi bir reel materyal satın alınan giderlere gerçek giderler denir. İş gücü, sermaye veya bir mal karşılığında yapılan ödemeler gibi giderler bu grup içerisinde yer alır. Örneğin bir bina veya makine satın alımı, devlet çalışanlarına (memurlar) ödenen ücretler olağan giderlerdir.[4]

Cari Giderler

Kamu hizmetleri gerçekleştirilirken birkaç kullanımda tüketilen mallar ve hizmetler için yapılan giderlerdir. Burada esas, giderlerin üretimde kullanılmasıdır. Üretim gerçekleştirilirken söz konusu olan tüketime yapılan ödemeler, cari giderlerdir. Örneğin bir devlet dairesi'nin ısınma, elektrik, kırtasiye giderleri, çalışanlara yapılan maaş ve ücret ödemeleri, vb. harcamaları birer cari giderdir. Cari giderler, diğer giderlerle birlikte yapıldığı sürece bir anlam ifade eder. Cari giderin oluşabilmesi için önceden bir yatırım giderinin yapılmış olması şarttır.

Transfer Giderleri

Devletin ilgili kurumları aracılığıyla elle tutulur bir mal veya hizmet olmaksızın yaptığı gider türüdür. Sosyal hizmetler, yardımlar, öğrenci bursları, gazilere ödenen maaşlar, vergi iadeleri, ihracatı teşvik amacıyla yapılan sübvansiyonlar, faiz ödemeleri transfer giderlerine birer örnektir. Bu tür giderler genellikle sosyal özellikler taşır.

Yatırım Giderleri

Devletin üretim kapasitesini artırmak veya toplumsal bir kurum ya da hizmetin yapılmasını sağlamak amacıyla ortaya çıkarttığı gider türüdür. Yapılan yollar, havalimanları, viyadükler veya okullar bu gider türüne örnektir. Yatırım giderleri, doğal olarak cari giderlere yol açar.[5]

Türkiye'de kamu harcamaları

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın açıkladığı verilere göre Türkiye'de 2020 yılı bütçe giderleri toplam 1 trilyon 95 milyar TL, faiz hariç giderler ise 956 milyar TL olmuştur. Bütçeden eğitim alanına 176 milyar lira, sağlık alanına 188 milyar lira, savunma ve güvenlik alanına 141 milyar lira, kamu yatırımlarına ise 88,5 milyar liralık kaynak ayrılmıştır.

2020 bütçesinden harcanacak toplam tutarlar personel giderleri için 282,5 milyar lira, sosyal güvenlik prim ödemeleri için 48,1 milyar lira, kamu kurum ve kuruluşlarının mal ve hizmet alımları için 75,6 milyar lira, cari transferler için 451,1 milyar lira, sermaye giderleri için 56,6 milyar liradır.[6]

Kaynakça

  1. ^ "Kamu giderleri tanım". 10 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Kamu Harcamalarında Verimlilik, Etkinlik ve Denetim; Ahmet ARSLAN
  3. ^ "Kamusal harcamaların tanımları". İstanbul Üniversitesi. 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Gerçek giderler". 10 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ KAMU HARCAMA ÇEŞİTLERİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ, SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Ömer YILMAZ, Vedat KAYA
  6. ^ "2020 yılı merkezi yönetim bütçesi belli oldu". Anadolu Ajansı. 14 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Deflasyon</span>

Deflasyon ya da para kısıtlaması, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Devlet bütçesi</span> kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belge

Devlet bütçesi, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belgedir. Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden parlamentodan aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Maliye politikası</span>

Maliye politikası, devletin maliye politikası araçlarını kullanarak ekonominin tam istihdama ulaşmasını sağlamak, ekonomik dalgalanmaları en aza indirgemek, adil bir servet ve gelir dağılımını oluşturmak için uyguladığı politikalardır. Para politikası ile birlikte iktisat politikasını oluşturmaktadır. Para politikasının araçları faiz haddi ve para arzıyken, maliye politikasının kamu gelirleri ve kamu giderleri üstünden yürütüldüğü söylenebilir. Bununla birlikte kamu borçlanması da maliye politikası araçları arasında gösterilebilir. Maliye politikası araçlarının kullanım şekilleri özellikle bankacılık sektörüne zarar vermeyecek türde olmalıdır. Esasında maliye politikası genel olarak reel sektörü etkiler. Ancak reel sektör üzerindeki politika etkisi de belli bir gecikme ile yine bankacılık sektörüne yansımaktadır. Devletin kendi gelir-gider kalemlerini yönetmek amacı taşıyarak Merkez Bankası aracılığıyla uyguladığı bu ekonomik enstrümanlar, özellikle cari dönem beklentilerindeki "arzulanır büyüme" hedefleri tarafından güdülenmektedir.

Nakdi krediler belirli bir süre sonunda vade faiziyle birlikte geri alınmak üzere tüzel ve gerçel kişilere bankalar tarafından verilen ödünç paradır. Nakdi kredi kullandırılırken bankalar ilgili komisyon oranına göre komisyon ücreti almanın yanı sıra banka ve müşteri ilişkileri doğrultusunda kendi inisiyatiflerini kullanarak ipotek, çek veya kefalet gibi teminatlar alabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Cari denge</span>

Cari işlemler dengesi olarak da tanımlanan cari denge, ödemeler dengesi bilançosunun dış ticaret, hizmetler, yatırım gelirleri ve cari transferler dengelerinin toplamından oluşur.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

<span class="mw-page-title-main">Otomatik stabilizatör</span>

Ekonomik dengenin sağlanması ve sürdürülmesinde kendiliğinden fonksiyon gören, denge sağlayıcı etkiler yaratan mali ya da sosyoekonomik kurumlardır. Örneğin; mali sistemde var olan artan oranlı vergiler, işsizlik sigortası ödemeleri, bütçe açık ve fazlaları, birey-aile ve kurum tasarrufları ile toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar (sübvansiyon) otomatik stabilizatör niteliğindedir.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

5 Nisan Kararları ya da 5 Nisan 1994 kararları, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizden kurtulmak amacıyla 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan kararlar bütünüdür. Tansu Çiller dönemi politikalarından olan kararlar, genel olarak kamu finansmanı üzerindeki dengesizliği gidermeye yöneliktir.

Mali hukuk ya da maliye hukuku gelir hukuku ve gider hukuku olmak üzere temelde ikiye ayrılırken, bütçe hukukunu da mali hukukun üçüncü alt dalı olarak nitelendirmek mümkündür.

Örtülü ödenek veya kara bütçe, hükûmetlerin askerî araştırma ve istihbarat gibi gizli operasyonlar için ayırdığı devlet bütçesi. Örtülü ödenek içerisinde yapılan harcamalar, ulusal güvenlik neden gösterilerek devletlerce gizli tutulur.

<span class="mw-page-title-main">Artan oranlı vergi tarifesi</span>

Artan oranlı vergi, vergi matrahı arttıkça matraha uygulanan oranı da artan bir vergi tarifesi türüdür. Örneğin, yıllık 20.000 TL gelire %10 vergi oranı uygulanırken 30.000 TL gelire %15 vergi oranı uygulanması durumunda artan oranlı vergi söz konusudur.

Devlet harcamaları veya Hükûmet harcamaları, devletin kamusal görevini yerine getirmek üzere yaptığı tüm tüketim, yatırım ve transfer ödemeleridir. Milli gelir muhasebesinde, toplumun bireysel veya toplumsal ihtiyaçlarını doğrudan karşılamak için üzere mal ve hizmetlerin hükûmetler tarafından satın alınması, hükûmetin nihai tüketim harcaması olarak sınıflandırılır. Altyapı yatırımı veya araştırma harcamaları gibi gelecekte fayda yaratması amaçlanan mal ve hizmetlerin devlet tarafından satın alınması, devlet yatırımı olarak sınıflandırılır. Nihai tüketim ve gayri safi sermaye oluşumuna ilişkin bu iki tür hükûmet harcaması, birlikte gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) ana bileşenlerinden birini oluşturur.

Transfer harcaması, bir devletin yatırım yapmak veya reel çıkar elde etmek amacı olmadan, sosyal veya mali amaçlı yaptığı bir tür kamu gideridir. Bu tür harcamaların milli gelir üzerinde doğrudan bir etkisi olmaz. Genellikle devletler sosyal olarak avantajsız vatandaşlarına yardımcı olmak, halkı doğrudan etkileyen iş ve iş yerlerini desteklemek ya da faiz ödemelerini yapmak için transfer harcaması yapar.

Reel (Gerçek) harcama, bir ekonomide devletin mal ve hizmetlere veya üretim faktörlerine doğrudan talebiyle oluşan bir tür kamu gideridir. Devletler bu harcama türü ile kamu hizmetlerini görmek üzere personel istihdamı veya üretim faaliyetlerinde bulunur. Bu harcama ile üretim faktörü söz konusu olduğundan ötürü milli gelirde yükseliş olur, bu sebeple transfer harcamalarının tam tersi olarak nitelendirilebilir.

Makroekonomi'de, ikiz açık hipotezi veya ikiz açıklar fenomeni, bütçe dengesi ve cari denge arasında güçlü bir nedensellik olduğunu ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">2024 Türkiye bütçesi</span>

2024 Türkiye bütçesi, 17 Ekim 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuştur. Bu bütçe, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasından bu yana mecliste savunduğu birinci ve 2023 genel seçimlerini kazanmasının ardından Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmeti tarafından sunulan ikinci bütçedir.