
Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. Arapça "canlı varlık" anlamındaki ḥayevān sözcüğünden Türkçeye geçmiş olan "hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı, nefes alan ve hareket eden canlıları ifade etmek için kullanılsa da, biyolojik bağlamda insanı da içerir. Anadolu ağızlarında hayvan anlamında bav, bobos, böçü, çer, çokgal, dölük, evcimen, evlük, karaböcü, karaltı, medek, tereke, töm gibi sözcükler kullanılmaktadır. Hayvan sözcüğünün eş anlamlısı döngül sözcüğüdür. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Yunanca bilimsel terim de metazoa'dır (μετάζωα).

Omurgalılar, hayvanlar aleminin kordalılar şubesine ait bir alt şubedir.
Paleozoyik Zaman, Fanerozoyik Üst Zaman'ın üç jeolojik zamanından en eskisidir. Paleozoyik adı İngiliz jeolog Adam Sedgwick tarafından 1838'de Yunanca palaiós (παλαιός), "eski" ve zōḗ (ζωή), "yaşam" anlamına gelen sözcükleri birleştirilerek oluşturulmuştur.

Kambriyen, yaklaşık 538,8 milyon yıl önce başlayıp 485,4 milyon yıl öncesine kadar devam eden jeolojik dönemi ifade eder. Bu dönem, Farklı hayvan gruplarının karmaşıklaştığı, hayvanların çeşitlendiği bir dönemdir. Adını Galler'in Latince karşılığı olan Cambria'dan alan Kambriyen Dönem, yer kabuğundaki dikkate değer değişimler, deniz seviyelerinin yükselmesi ve iklim değişiklikleri gibi etkilerle şekillendi.

Ordovisiyen, Paleozoyik Zaman'ın ikinci dönemi olarak kabul edilir ve 485,4 milyon yıl önce başlamış ve 443,8 milyon yıl önce sona ermiştir. Ordovisiyen, jeolojik zaman cetvelindeki dönemlerden biridir. Bu dönem boyunca yerküre tarihindeki bazı kayda değer evrimsel olaylar görülmüştür.

Trilobitler, Trilobita sınıfını oluşturan soyu tükenmiş deniz eklembacaklılarıdır. Trilobitler eklembacaklıların bilinen en eski gruplarından birini oluşturur. Trilobitlerin fosil kayıtlarında ilk kez ortaya çıkışı, Erken Kambriyen döneminin Kat 3 evresinin tabanını tanımlar. Trilobitler, uzun bir düşüşe geçmeden önce alt Paleozoyik süreci boyunca geliştiler; Devoniyen döneminde Proetida dışındaki tüm trilobit takımlarının soyu tükendi. Son trilobitler, yaklaşık 251,9 milyon yıl önce Permiyen'in sonundaki kitlesel yok oluş sırasında yok oldular. Trilobitler, neredeyse 270 milyon yıldır okyanuslarda var olan ve tanımlanmış 22.000'den fazla türle tüm erken çağ hayvanları arasında en başarılı olanlardandı.

Soy tükenmesi, biyolojide ve ekolojide, bir türün veya cinsin varlığının sona ermesi, biyosferin küçülmesidir. Soy tükenmesi durumu doğal evrim sürecinin bir parçasıdır. Türler değiştikçe bazen yaşadıkları çevrelere daha iyi uyarlanmış ve aynı zamanda çevre tarafından değişikliğe uğratılmışlardır. Bu türler varlıklarını sürdürürken, çevreye uyum sağlayamayanlar ise var olma savaşında yenik düşüp yeryüzünden silinmişlerdir.

Gözün evrimi, taksonlarda geniş ölçekte rastlanan özel bir homolog organ örneği olarak anlamlı bir çalışma konusudur. Gözün görsel pigmentler gibi bazı bileşenleri ortak bir atadan geliyor gibidir. Yani bu pigmentler, hayvanlar farklı dallara ayrılmadan evvel evrimlerini tamamlamıştır. Bununla birlikte görüntü oluşturma yeteneğine sahip, karmaşık gözler, aynı proteinler ve genetik malzeme kullanılarak birbirinden bağımsız olarak 50 ila 100 kere evrimleşmiştir.

Biyoçeşitlilik, bir ekosistem, biyom veya tüm Dünya'da bulunan yaşam formlarının çeşitliliğidir. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir. Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin abiyotik etkenleri ile bakteri, Protista, mantar, bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Yalnız bu artış biyolojik çeşitliliği oluşturan türler arasında dengeli etkileşimin gerçekleşmesi durumunda geçerlidir. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine, ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur. Örneğin, yılan bulunduğu ekosistemdeki fare ve kurbağa gibi türleri besin olarak kullanır. Böylece fare ve kurbağa popülasyonlarının aşırı artışı engellenir. Bunun sonucunda, fare ve kurbağalarla aynı besini paylaşan diğer hayvanların besinlerden yararlanmalarına olanak verilmiş olur.
Prekambriyen, yerküre tarihinin mevcut Fanerozoyik Üst Zaman'dan önce gelen en eski bölümüdür. Prekambriyen, Fanerozoyik Üst Zaman'ın ilk dönemi olan Kambriyen'den önce geldiği için bu şekilde adlandırılmıştır. Kambriyen adlandırması ise bu çağa ait kayaçların ilk incelendiği yer olan Galler'in Latince ismi Cambria'dan gelmektedir. Prekambriyen, yerkürenin jeolojik zamanının %88'ini kapsar.

Ediyakaran biyotası, Ediyakaran dönemi sırasında Dünya'da var olan bütün canlılardan oluşan bir taksonomik dönem sınıflandırmasıdır. Bunlar gizemli boru ve yaprak biçiminde, çoğunlukla sapsız canlılardan oluşuyordu. Bu canlıların iz fosilleri dünya çapında bulunmuştur ve bilinen en eski karmaşık çok hücreli canlıları temsil etmektedir.

Kimberella, Edikara faunasına ait olan nesli tükenmiş bir hayvan türüdür. Kimberella'nın sistematikteki sınıflandırılması belirsiz olup tam olarak kesilik kazanmamıştır. Bu cins sadece "Kimberella quadrata" isimli tek bir türü içermektedir. 1959'da bulunan ilk fosillere Avustralya kıtasında Ediacara tepelerinde rastlanıldığı için bu bölge jeolojik bir dönem olan Edikara'ya ismini vermiştir. Bulunan bu örneklerin radyometrik ölçümlerle yaşlarını kesin olarak tespit etmek şimdiye kadar mümkün olamamışsa bile 1997'de Rusya'da Barents Denizinde daha iyi korunmuş örnekleri bulunan fosillerin yaşları kesin olarak tespit edilebilmiştir. Yapılan ölçümler Rusya'da bulunan bu fosillerin 558 ile 555 milyon yıl öncesine ait olduğunu göstermektedir.

Britanya Kolumbiyası, Kanada Kayalık Dağları'nda bulunan Burgess Şeyl Oluşumu, dünyanın en ünlü fosil alanlarından biri olup türünün en iyi örneğidir. Bu fosil alanı, fosillerin özellikle yumuşak parçalarının olağanüstü derecede korunmuş olması ile ünlüdür. 505 milyon yıl2 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. öncesi Orta Kambriyen devrine ait olan ve eski yumuşak parça izleri içeren eski fosil yataklarından biri olup bu fosiller, tüm fosil kayıtlarının en zenginlerindendir.

Maotianshan Şeylleri, barındırdığı Konservat Lagerstätten ile meşhur, fosilleşmiş organizmaların veya izlerinin özel olarak korunduğu Chiungchussu formasyonunda bir dizi Alt Kambriyen fosil sahasıdır. Maotianshan Şeylleri, Burgess Şeyli fosilleri ile karşılaştırıldığında, nadir bir şekilde korunmuş, mineralize olmamış yumuşak dokunun dikkate değer ölçüde korunmasını sergileyen dünya çapında kırk Kambriyen fosil sahasından biridir. Çin'in Yunnan eyaletinin, Chengjiang ilçesinde yer alır ve adlarını Maotianshan Tepesi'nden alır.
Kafadan bacaklıların jeolojik geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. İlk nautiloidlere geç Kambriyen katmanlarında rastlanmıştır. Kafadan bacaklıların sözde kök grubunun temsilcilerine ise ilk Kambriyen lagerstätten katmanlarında rastlanmıştır.

Balıkların evrimi, yaklaşık 530 milyon yıl önce Kambriyen patlaması sırasında başladı. Bu süre zarfında erken kordalılar kafatasını ve omur sütununu geliştirerek ilk kranatlara ve omurgalılara yol açtı. İlk balık soyları ya da çenesiz balıklara aitti. İlk örnekler; Haikouichthys adlı bir kraniat cinsini de içeriyordu. Geç Kambriyen Dönemi'nde yılan balığı gibi çenesiz olan balık Konodontlar ve küçük, zırhlı balıklar (ostracodermler), ilk defa ortaya çıktı. Çoğu çenesiz balık yok oldu; ancak taşemenler eski çeneli balıklara yaklaşabildi. Taşemenler yılan balığını da içeren Yuvarlak ağızlılar grubuna aitti ve bu grup diğer agnathanlardan erken bölünmüş olabilir.

Akritarklar, yaklaşık 1800 milyon yıl öncesinden günümüze kadar bilinen organik mikrofosillerdir. Sınıflandırma, diğer gruplara atanamayan herhangi bir organik mikrofosili ifade etmek için kullanılan her şeyi kapsayan bir terimdir. Çeşitlilikleri, yırtıcı hayvanların ortaya çıkışı ve Kambriyen patlaması gibi büyük ekolojik olayları yansıtır.

Yerküre tarihi, yerkürenin oluşumundan günümüze kadar olan süreci ele alır ve tarihin coğrafi, biyolojik ve jeolojik unsurlarını kapsar. Yerküre tarihinin incelenmesi, birçok disiplinin bir araya gelmesini gerektirir. Bu disiplinler arasında jeoloji, biyoloji, paleontoloji, kimya, fizik ve astronomi gibi alanlar yer alır. Doğa bilimlerinin neredeyse bütün dalları, sürekli jeolojik değişim ve evrimle dolu yerküre geçmişindeki ana olayların anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.

Ediyakaran Dönemi, 635 milyon yıl önce Kriyojeniyen Dönemi'nin sonundan başlayarak Kambriyen Dönemi'nin başlangıcı olan 538,8 milyon yıl öncesine kadar süren, 96 milyon yıllık jeolojik bir dönemdir. Ediyakaran Dönemi'nin başlamasıyla Proterozoyik Üst Zaman sonlanır ve Fanerozoyik Üst Zaman başlar. Adını Güney Avustralya'daki Ediacara Tepeleri'nden almıştır.

Kambriyen-Ordovisiyen yok oluşu yaklaşık 488 milyon yıl önce (myö) meydana geldi. Bu erken Fanerozoyik Üst Zaman yok oluşu, birçok brakiyopod ve konodontu ortadan kaldırdı ve trilobit türlerinin sayısını ciddi şekilde azalttı. Kambriyen yok oluşunda en fazla canlının neslinin tükendiği dönem Caerfai Dönemi'dir.