
İki çenekliler ya da ödikotlar, embriyonlarında iki çenek (kotiledon) bulunan bir çiçekli bitki sınıfıdır.

Açık tohumlular (Gymnospermae), çoğunlukla ağaç ya da ağaççık, seyrek de olsa çalı biçiminde olan bitkileri kapsayan taksonomik grup. Bütünüyle odunsu olan bu bitkiler, genellikle yapraklarının tamamını birden dökmediği için dört mevsim yeşil kalabilirler. Yaprakları çoğunlukla iğnemsidir. Bununla birlikte pulsu, yelpaze, şeritsi ya da tüysü tipte yapraklı olanları da vardır.

Fizyoloji (işlevbilim), canlıların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bilim dalıdır. Fizyolojiyle ilgilenen bilim insanlarına fizyolog denir. Fizyoloji alanında en büyük ödül Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'dür.

Yaprak, bitkilerde fotosentez, transpirasyon ve solunumun gerçekleştiği temel organlardır. Gövde ve yan dalların üzerindeki boğumlardan çıkan ve büyümesi sınırlı olan yapılardır.
Ksilem veya odun borusu, bitkilerde inorganik maddelerin taşınmasını sağlayan borumsu yapılardır. Cansız hücrelerden oluşurlar. Başta bölünme yeteneğine sahip olan trake ve trakeitler canlı meristem hücreleridir. Üst üste gelerek oluşturduğu yapılar birtakım değişimlere maruz kalarak zamanla çekirdek ve sitoplazmalarını kaybeder. Hücreler arasındaki enine zarlar eriyerek kaybolur ve kalan boyuna hücre çeperleri, lignin birikimiyle giderek kalınlaşır ve sertleşir. Böylece, ince bir boru şeklindeki odun boruları oluşur. Ksilem demetler halinde bulunur. Ksilemde taşınma, aşağıdan yukarıya doğru tek yönlüdür. Ksilem, ayrıca kazandığı sertlikle bitki gövdesine mekanik destek sağlar.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.

Floem veya soymuk borusu, fotosentez sırasında yapılan ve fotosentez olarak bilinen çözünür organik bileşikleri, özellikle şeker sakarozu (sükroz) bitkinin bölümlerine taşıyan vasküler bitkilerdeki canlı dokudur. Bu taşıma işlemine translokasyon denir. Ağaçlarda floem, kabuğun en iç tabakasıdır, dolayısıyla adı Eski Yunanca Grekçe: φλοιός kelimesinden türetilmiştir. (phloiós), "kabuk" anlamına gelir. Terim 1858'de Carl Nägeli tarafından tanıtıldı.

Çınargiller (Platanaceae), hamamelidales'e ait 5 familyadan biridir. Platanaceae (Çınargiller) soğuğa ve kirli havaya dayanıklı uzun ömürlü bitkilerdir. Işık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürebilirler (fotosentez). Kök çok güçlüdür. Budamaya oldukça dayanıklıdır. Yaprakları tozdan ve gazlardan fazla etkilenmediklerinden büyük endüstri şehirlerinin caddelerinde, park ve bahçelerde fazla görünmektedir. Platanaceae (Çınargiller) ailesinin sadece bir cinsi (Platanus) vardır. Bu cins 6-10 m uzunluğuna sahiptir. Çınarlar (Platanus), kuzey Yarım kürenin ılıman ve subtropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen ve 25-30 m boylarında kışın yapraklarını döken bir ağaçtır. Tüm türlerde, çiçekler yoğun küçük çiçek grupları olarak büyür. Platanus occidentalis (Amerikan çınar) ve P. orientalis ; iki tür melezleştirildi ve ekili çınarların çoğu melez kökenli olabilir. Bütün üyeleri Platanus cinsinde toplanmıştır. Platanus'un taksonomik pozisyonunun, genellikle çiçek ve çiçeklenme yapısına dayanarak, Rosaceae'nin daha ilkel üyelerine yakın bir yerde olduğu kabul edilir.

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.
Damar ile farklı şeyler kastediliyor olabilir:
- Kan damarı, vücutta kanı taşıyan kanallar.
- Lenf damarı, ince duvarlı, vücutta lenfi taşıyan kanallar.
- Bitkilerdeki vasküler doku, örneğin ksilem ve floem.
- Maden damarı, tabaka halinde duran, kömür veya mineral kütlesi.
- Damar Adası
- Damar, Kansas
- Damar FM, internet üzerinden arabesk müzik yayını yapan Almanya menşeli radyo kanalı.

Hücre duvarı veya Hücre çeperi hücre zarının hemen dışındaki bazı hücre tiplerini çevreleyen yapısal bir tabakadır. Esnek ve sert olabilir. Hücreye hem yapısal destek hem de koruma sağlar ve aynı zamanda bir filtreleme mekanizması görevi görür. Hücre duvarları hayvanlarda yoktur, ancak algler, mantarlar ve bitkiler de dahil olmak üzere diğer ökaryotların çoğunda ve çoğu prokaryotta bulunur.
Meristem doku bitkilerin büyüme bölgelerinde bulunan ve sürekli bölünebilme yeteneğine sahip hücrelerden oluşan bir bitkisel dokudur.
Koruyucu doku organların dışında bulunan ve iç kısımdaki dokuları her türlü olumsuz koşullardan koruyan dokudur.Bu dokuyu oluşturan hücreler genellikle katmanlar halinde organların üstünü kaplarlar.Koruyucu dokuya örnek olarak yapraklardaki epidermis,kök ve gövdelerin mantar katmanları gösterilebilir.Yapraklardaki epidermis üzerinde kütin denilen mumsu bir katman vardır.Bu katman, yaprak yüzeyinden su kaybını azaltır.Epidermis altındaki hücreler arası boşlukta bitkinin fizyolojik etkinlikleri sonucu toplanan bazı gaz ve su buharının dışarıya verilmesi ve fotosentez için dışarıdan karbondioksit alınması amacıyla epidermiste stoma adı verilen gözenekler bulunur.Yine epidermis üzerinde, epidermisin ürettiği tüy, kabartı gibi çıkıntılar bulunur.
Programlanmış hücre ölümü, herhangi bir hücrenin, hücre içi bir programla ölmesinin planlaması ve gerçekleştirilmesidir.
Peridermis, çok yıllık odunsu bitkilerde kök ve gövdedeki enine kalınlaşma sonucu parçalanan epidermisin yerine ikincil bir koruyucu olarak geçen katmandır. Peridermis mantar kambiyumu ve mantar dokudan oluşur. Peridermis üzerinde lentisel (kovucuk) adı verilen açıklıklar bulunur. Bu yapılar gövde içinde bulunan canlı hücreler ile dış ortam arasında gaz alışverişini sağlar. Lentisellerden az miktarda oksijen gazı alınıp, karbondioksit gazı verilir, tersi yapılamaz.
Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

Gövde, bir vasküler bitkinin iki ana yapısal ekseninden biridir, diğeri ise kök'tür. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri destekler, ksilem ve floemde kökler ve sürgünler arasında su ve çözünmüş maddeleri taşır, besin maddelerini depolar ve yeni canlı doku üretir. Gövde normalde düğümlere ve ara düğümlere ayrılır:
- Düğümler bir veya daha fazla yaprağın yanı sıra dallara dönüşebilen (yapraklar, kozalaklı koniler veya çiçeklenmeler olan tomurcukları tutar. Adventif kökler düğümlerden de üretilebilir.
- Düğümler arası, bir düğümü diğerinden ayırır.
Demet kambiyumu veya vasküler kambiyum, iletim demetleri arasında yer alan yanal meristemdir. Yapısındaki meristematik hücreler farklılaşarak ikincil iletim demetlerini meydana getirir. Bunlar içte ikincil ksilem, dışta ikincil floemdir. Demet kambiyumu kökte ve gövdede bulunur; ancak bazı yaprak tiplerinde de var olduğu gözlemlenmiştir.

Damar dokusu, damarlı bitkilerde bulunan birden fazla hücre tipinden oluşan karmaşık bir iletken dokudur. Damar dokusunun birincil bileşenleri ksilem ve floemdir. Bu iki doku, sıvı ve besinleri içinden taşır. Ayrıca, damar dokusu ile ilişkili iki de meristem vardır: vasküler kambiyum ve mantar kambiyum. Belirli bir bitki içindeki tüm damar dokuları, birlikte o bitkinin damar dokusu sistemini oluşturur.

Bitki anatomisi veya fitotomi, bitkilerin anatomisinin incelenmesi için kullanılan genel terimdir. Başlangıçta bitki morfolojisini, bitkilerin fiziksel formunun ve dış yapısının tanımını içeriyordu, ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren bitki anatomisi, yalnızca iç bitki yapısına atıfta bulunan ayrı bir alan olarak kabul edildi. Bitki anatomisi artık sıklıkla hücresel düzeyde araştırılmakta ve sıklıkla dokuların ve mikroskopi kesitlerinin alınmasını içermektedir.