Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.
Korkut Ata, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.
Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.
Basat, Dede Korkut Kitabı'nda geçen bir kurgusal karakter. Burada Tepegöz'ü öldüren kahramandır. İsminin manası Eski Türkçede akranlarından üstün anlamına gelir.
Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Dede Korkut Kitabı'nın bölümlerinden birini oluşturan öykü.
Orhan Şaik Gökyay, Türk edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen.
Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir. Hikâyeler, göçebe Türk halklarının sosyal yaşam tarzları ve İslam öncesi inançları için önemli olan ahlak ve değerleri taşır. Kitabın efsanevi anlatımı, başta Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan olmak üzere Oğuz kökenli halkların kültürel mirasının bir parçasıdır. Aslen sözlü bir edebî ürün olup, 14. veya 15. yüzyılda anonim bir yazar tarafından yazıya geçirilmiştir.
Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.
Kazan Bey oğlu Uruz'un tutsak olması, Dede Korkut Kitabı'nın bölümlerinden birini oluşturan bir öyküdür.
Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.
Banu Çiçek, Dede Korkut hikâyelerinde geçen Bağnu diye anılan mitolojik karakterdir. Kam Büre'nin oğlu Bamsı Beyrek'in beşik kertmesidir.
Ferhat ile Şirin, klasik Türk edebiyatında ve Türk halk edebiyatında işlenen bir klasik aşk macerasıdır.
Bamsı Beyrek, Dede Korkut hikâyelerinde, Türk, Azerbaycan ve bazı Altay efsaneleri ile masallarında bahsedilen Türk kahraman. Bey Böyrek, Bay Bura, Bey Birye, Beğ Beyreg, Bey Beyrek, Bay Börek, Bağ Böğrek gibi adlarla da bilinmektedir. Atının adı Dengiboz veya Bengibozdur.
Deli Dumrul, Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel metafizik varlıktır. Dunrul veya Tungrul da denir.
İç Oğuz'a Dış Oğuz'un Düşman Olup Beyreği Öldürmesi, Dede Korkut Kitabı'nın 12 hikâyesinin 12. hikâyesi'ni anlatan öyküdür.
Cenap Muhittin Kozanoğlu, Türk şair, güfteci, yazar, Türk Dil Kurumu uzmanı, edebiyat öğretmenidir.
Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.
Hürriyete Layık Bir Kahraman veya Efruz Bey, Türk yazar Ömer Seyfettin'in romanıdır. İlk olarak 10 Aralık 1919 tarihinde yayımlanmış, beğenilmesi üzerine öykünün ana kahramanı Efruz Bey'in yer aldığı beş hikâye daha yayımlanmıştır. Çoğu eleştirmen tarafından bu öykü dizisi bir roman olarak görülür. Bunu 1942 yılında ilk belirten, önde gelen edebiyat araştırmacısı Pertev Naili Boratav olmuştur.
Dede Korkut Hikayeleri, 2011–2013 yılları arasında yapılmış ve TRT Çocuk'ta yayınlanmış olan tarihî, fantastik, epik, macera ve aksiyon türündeki bir Türk çizgi dizisidir. Dizi, Mavi Rüya Animasyon Stüdyosu isimli yapım şirketi tarafından yapılmıştır. Türk tarihinin destansı ve efsanevi kişiliklerinden biri olan Dede Korkut'u ve onun dönemindeki Türklerin yaşamını anlatmaktadır.