İçeriğe atla

Kamûs-ı Türkî

Kamûs-ı Türkî (Osmanlıcaقاموس تركی), Şemseddin Sâmi tarafından yazılıp, ilk baskısı 1901 tarihinde İkdâm gazetesi tarafından yapılan Türkçe sözlük.

Kamûs-ı Türkî, adında "Türk" sözcüğü geçen ilk Türkçeden Türkçeye sözlüktür. Şemseddin Sami, bu sözlükte Osmanlıcada kullanılan, ancak konuşulan Türkçeye girmeyen Arapça ve Farsça sözcükleri ayıkladı, Türkçe kökenli sözcüklere ağırlık verdi. Ayrıca, Türkçeyi zenginleştirmek için dile tekrar kazandırılması gerektiğine inandığı Doğu Türkçesine ve Anadolu Türkçesine özgü sözcüklere yer verdi.

Sözlük, Şemseddin Sami tarafından iki yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede hazırlandı. Kimi sözcükler atlanmıştı ve hatalı tanımlar içeriyordu. Bu nedenle, yayımlanmasından sonra eleştiri topladı. Mecmua-yı Edebîye dergisinde sözlüğün elif harfinde atladığı sözcük ve anlamları listeleyen Kamûs-ı Türkî Hakkındahar Mütâleât adlı imzasız bir makale çıktı. Veled Çelebi, Kamûs-ı Türkî'nin, Ahmed Vefik Paşa'nın hazırladığı Lehçe-i Osmanî sözlüğünden alındığını, hatta Şemseddin Sami'nin Ahmed Vefik Paşa'ya çok güvendiği için Lehçe-i Osmanî'deki hataları aynen kendi sözlüğüne aktardığını iddia etmiştir.

1985 yılında Tercüman gazetesi tarafından güncelleştirilerek "Temel Türkçe Sözlük" adıyla yeniden yayımlandı. 2011 yılında da Osmanlı Türkçesini yeni öğrenenlere kolaylık sağlamak düşüncesiyle özgün Osmanlı Türkçesi yazılışının yanına okunuşu ve açıklamaları Latin harflerine çevrilerek ve sonuna sözcük fihristi eklenerek İdeal Kültür Yayıncılık tarafından yayımlandı.

Kaynakça

  • Temel Türkçe Sözlük, Tercüman Gazetesi Tesisleri, İstanbul, 1985
  • Kâmûs-ı Türkî (Latin Harfleriyle),Haz. Raşit Gündoğdu, Niyazi Adıgüzel, Ebul Faruk Önal, İdeal Kültür Yayıncılık, İstanbul 2011

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Şinâsî</span> Türk gazeteci, yazar ve şair

İbrahim Şinasi Efendi, Türk gazeteci, yayımcı, şair ve oyun yazarı.

<i>Tercümân-ı Ahvâl</i> İstanbulda 1860-1866 arasında yayımlanan ilk özel gazete

Tercüman-ı Ahvâl, İstanbul'da 1860-1866 arasında yayımlanan ilk özel gazetedir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Vefik Paşa</span> 196. Osmanlı sadrazamı

Ahmet Vefik Paşa, Yunan asıllı Osmanlı devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı. İlk ilmî Türkçülerden biridir. İki defa Maarif Nazırlığı yaptı; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda, İstanbul vekili olarak yer aldı ve başkanlığı üstlendi. 4 Şubat 1878–18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882–3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa sadrazamlık görevine getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Sözlük</span> dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı

Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).

Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.

Dd (de) harfi, Türk alfabesinin 5., Latin alfabesinin 4. harfidir. Sami dillerindeki deltadan geldiği kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Şemseddin Sâmi</span> Arnavut asıllı Osmanlı yazar, filozof ve ansiklopedist

Şemseddin Sami (Fraşiri), Arnavut asıllı Osmanlı yazarı, ansiklopedist ve sözlükçü.

Sir James William Redhouse, İngiliz dil bilgini, mütercim ve sözlük yazarı.

Türkçe dil bilgisi, Türkçeyi meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük hazinesi, anlam değişmeleri, tümce kuruluşu ve yapısı gibi ögeleri inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Sahne</span> tiyatro, müzik gibi eserlerin sergilenmesi için ayrılmış olan alanı veya bir tiyatro oyununun ve filmin bölümlerinden her biri

Sahne veyahut oyunluk, tiyatro, müzik gibi eserlerin sergilenmesi için ayrılmış olan alanı veya bir tiyatro oyununun ve filmin bölümlerinden her birini ifade eder.

Babıâli Tercüme Odası, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde başta diplomatik ilişkiler olmak üzere yabancı dil bilgisi gerektiren her durumda Avrupa dillerinden çevirilerin sorumluluğunu üstlenmek üzere Müslüman tercümanların eğitildiği ve görev yaptıkları kurum.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Şemseddin Paşa</span>

Mehmed Şemseddin Paşa, Osmanlı Devleti döneminde önemli görevlerde bulunan Çerkes - Ubıh kökenli bir devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Necip Asım Yazıksız</span> Türk asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili

Necip Asım Yazıksız, asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili.

Şecere-i Türkî. Hârizm Özbek Hü­kümdarı Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın efsa­nevî devirlerden başlayıp daha sonra ha­nedanının geldiği Cengiz ve oğullarına geçerek Cuci Han yolu ile onların deva­mı olan Şeyban-Özbek hanları sülâlesi­nin kendisine kadar süren safhası ile, cağının kaynaklarının elverdiği nisbette, Orta Asya tarihini anlatan bu ese­rini (1663) Çağatay lehçesinden Türki­ye Türkçesi'ne aktararak millî tarihimi­zin Osmanlı Türklüğu'nün bilgisine uzak kalmış bir sahasını tanıtmak istemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de basın</span> Türk basınına genel bakış

Türkçe olarak ilk gazete II. Mahmut'un emriyle 1 Kasım 1831'de kurulan Takvîm-i Vekâyi'dir ve bu adım, Osmanlı'de baskı makinesinin kurulmasından uzun bir süre sonraya denk gelmektedir. Takvîm-i Vekâyi, yayın hayatı boyunca birkaç kez kapatılmış ve 1922 itibarıyla meclis tarafından Resmî Ceride ve daha sonra Resmî Gazete adıyla yayımlanmıştır. İngiliz diplomat ve gazeteci William Churchill tarafından 1840 yılında yayın hayatına başlayan ve 1866'da kapanan Cerîde-i Havâdis, ikinci Türkçe gazetedir. 1860 yılında Osmanlı devlet adamı ve gazeteci Agâh Efendi tarafından hazırlanan Tercümân-ı Ahvâl, basılan ilk özel gazetedir. Yazarları arasında İbrahim Şinâsî ve Ahmed Vefik Paşa da yer almıştır. Sonraki yıllarda ise kurucusu Şinasî olan Tasvîr-i Efkâr yayımlanmış fakat 1866'da kapanmıştır.

Lehçe-i Osmânî, 1873-1876 yılları arasında Ahmet Vefik Paşa tarafından yazılmış Türkçenin ilk millî sözlüğü ve Türkçeden Türkçeye telif edilen ilk lügattir. Eserde Osmanlı Türkçesi ve Doğu Türkçesindeki sözlerin köklerine, eski-yeni hâllerine yer verilmesi Türkçenin mukayeseli şekilde incelendiğini göstermektedir.