Sodyum, periyodik cetvelde Na simgesi ile gösterilen ve atom numarası 11 olan element. Sodyum yumuşak ve kaygan bir metal olup alkali metaller grubuna aittir. Doğal bileşiklerin içinde bol miktarda bulunur. Yüksek oranda reaktiftir, sarı bir alevle yanar, su ile şiddetli reaksiyon verir ve havada hızla oksitlenir. Dolayısıyla, vazelin, gazyağı gibi hava ve su ile temasını kesecek bir ortamda saklanması gerekir.
Sodyum karbonat, (çamaşır sodası, kristal soda ve soda külü olarak da bilinir) Na2CO3 formülüne sahip değişik hidratları olan bir inorganik bileşiktir. Bütün formları beyaz, suda çözünür tuzlardır. Tüm formları güçlü bir alkali tada sahiptir ve suda orta derecede alkali çözeltiler verir. Tarihsel olarak sodyum bakımından zengin göl sularından veya sodyum bakımından zengin topraklarda yetişen bitkilerin küllerinden çıkarıldı. Bu sodyum açısından zengin bitkilerin külleri, potas üretmek için kullanılan odun küllerinden belirgin şekilde farklı olduğundan, "soda külü" olarak anıldı. Günümüzde ise, Solvay işlemi ile sodyum klorür ve kireç taşından büyük miktarlarda üretilmektedir.
Hidrojen klorür ya da Kloran, HCl formülüne sahip renksiz, zehirli bir gazdır. Hidrojen ve klor elementlerin oluşan inorganik bileşiktir. Havadaki nem ile temasında beyaz hidroklorik asit dumanı oluşturur. Hidroklorik asit, hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen addır.
Çamaşır suyu, genellikle etken madde olarak sodyum hipoklorit (NaClO) içeren ağartma, temizlik ve hijyen amacıyla kullanılan kimyasal maddedir.
Baz, suda iyonlaştıklarında ortama OH− (hidroksit) iyonu ve elektron çifti verebilen maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir. Suda iyonlaştıklarında hidroksit (OH−) iyonu derişimini arttıran maddelere baz denir. Bilinen en güçlü baz Sezyum hidroksittir (CsOH).
Disproporsiyonlaşma, redoks reaksiyonunun bir çeşitidir. Eğer elektron alan ve veren aynı atom ise; ortalama bir oksidasyon basamağında bulunan element, iki ayrı oksidasyon basamağına geçer.
Amfoter, oksit ve hidroksitleri asidik ve bazik karakterleri bir arada taşıyan element veya bileşikler. Amfoter maddeler hem asitlerle hem de bazlarla tepkimeye girerler. Metal ve yarı metallerin bir kısmı, aminoasitler ve proteinler amfoterik özellik gösterirler.
Kimyasal bileşik, kimyasal bağlarla bir arada tutulan birden fazla kimyasal elementin atomlarını içeren birçok özdeş molekülden oluşan kimyasal maddedir. Dolayısıyla tek bir elementin atomlarından oluşan bir molekül bileşik değildir. Bir bileşik, diğer maddelerle etkileşimi içerebilen kimyasal reaksiyonla farklı bir maddeye dönüştürülebilir. Bu süreçte atomlar arasındaki bağlar kırılabilir ve/veya yeni bağlar oluşabilir.
Sodyum hipoklorit, (NaClO) bir tür tuzdur. Günlük hayatta beyazlatıcı çamaşır sularında kullanılmaktadır. Oda koşullarındaki klor ile sabunlardaki sodyum hidroksit tepkimeye sokularak üretilmektedir.
Hidroksit, kimya biliminde, oksijen ve hidrojen atomları içeren diatomik anyonun adıdır. Genellikle bir bazın parçalanması sonucu ortaya çıkar. Bilinen en basit diatomik iyonlardan biridir.
Hipokloröz asit, HOCl formülüne sahip bir zayıf asittir.
Sodyum iyodat, (NaIO3) iyodik asitin sodyum tuzudur. Sodyum iyodat oksitleyici madde olduğundan, yanıcı maddeler ya da indirgeyici maddelerle temas ettiğinde alev almalarına sebep olabilir.
Bilinen inorganik ve organometalik bileşiklerin elementlere göre sıralanmış listesidir. Sıralama elementlerin kısaltmalarının alfabetik sırasına göredir.
Halojenür, bir kısmı halojen atom diğer kısmı ise halojenden daha az elektronegatif radikal veya element olan ikili bileşik. Uygun koşullar altında alkali metalleri halojenler ile direkt birleşerek genel formülü MX(X = F, Cl, Br veya I) olan halojenürleri oluştururlar. Çoğu tuz halojenürdür. Oda sıcaklığında bütün alkali metalleri beyaz katı halinde halojenürler oluştururlar.
Kloril florür ClO2F formüllü bileşik. Sıklıkla klor florürlerinin oksijen kaynakları ile olan reaksiyonlarında yan ürün olarak görülür. Klorik asitin asil florürüdür.
Klor, günümüzde suyun dezenfeksiyonu amacıyla en sık kullanılan kimyasal maddedir. Klor suda genellikle elemental klor (Cl2, Klor gazı), Kalsiyum Hipoklorit (Ca(ClO)2) veya sodyum hipoklorit solüsyonu (NaClO, çamaşır suyu) şeklinde uygulanmaktadır.Ayrıca klorun Türkiye'de en sık kullanılan formu, sodyum hipoklorittir. Bu uygulamaların her biri ise suda serbest klor oluşumuna neden olmaktadır.Klor basınçlı tanlarda sıvılaştırılmış gaz halinde taşınır ve depolanır.Klor doğru dozajda yapıldığında mikroorganizmaların membranına etki ederek,buradaki proteinlerin yapısında bulunan aminoasitlerden kloraminler meydana getirmek amacıyla mikroorganizmaların çoğalma ve gelişmelerini önler.Kuvvetli oksidan etkiye sahip ve korozyona yol açan bir dezenfektandır.Klorun doz artışıyla birlikte korozif etkisi de belirgin olarak artmaktadır. Klor ile dezenfeksiyonun çevresel etkileri şöyledir;
- Kalsiyum hipoklorür yangın ve patlama tehlikelerine neden olabilir.
- ClO2 in ortamda, az miktarda klorlu maddeler oluşturduğu fakat bunun yanı sıra zehirli bir madde olan kloriti meydana getirdiği gözlenmiştir.Klorit ise kanda bulunan hemoglobini okside ederek vücuttaki görevini yapamaz duruma getirmektedir.
- Suya yeterli miktarda klor ilave edilmelidir. Daha fazla kullanılması hâlinde suyun lezzet ve kokusunu bozar.Bu da istenmeyen bir durumdur.
- Klor gazı çok zehirli ve tahriş edici bir gazdır. Bilinçli olarak kullanmak gerekir.
- Korozif etkisinden dolayı metallerin ve boyaların şeklini,yapısını bozabilir.Suların taşınmasını zorlaştırabilir.
Sodyum klorür, yaygın olarak 'tuz' ismiyle bilinen kimyasal formülü NaCl; 1/1 oranında sodyum ve klorür iyonları olan iyonik bileşik. Molar kütleleri sırasıyla 22.99 ve 35.45 g/moldur. 100 g NaCl, 39.34 g Na ve 60.66 g Cl içerir. Sodyum klorür, deniz suyunun tuzluluğundan ve birçok çok hücreli organizmanın hücre dışı sıvısından en çok sorumlu olan tuzdur. Yenilebilir sofra tuzu biçiminde yaygın olarak bir çeşni ve gıda koruyucusu olarak kullanılır. Birçok endüstriyel proseste büyük miktarlarda sodyum klorür kullanılır ve daha ileri kimyasal sentezler için hammadde olarak kullanılan sodyum ve klor bileşiklerinin ana kaynağıdır. Sodyum klorürün ikinci bir ana uygulaması donma sıcaklığı altındaki havalarda yolların buzunun çözülmesidir.
Demir (III) klorür FeCl
3 formüllü inorganik bir bileşiktir. Kristal bir katı olmasının yanı sıra görüş açısına bağlı olarak farklı renklerle gözlemlenebilir; koyu yeşil, mor-kırmızı. Sulu formu da katı formu da fiziksel görünüm olarak koyu kahverengi rengindedir.
Baryum klorür, BaCl2 formüllü inorganik bir bileşik'tir. Bu bileşik baryum'un suda-çözünen en yaygın tuzlarından biridir. Diğer baryum tuzlarının çoğu gibi, baryum klorür beyaz toz halinde ve zehirlidir. Alevde sarı-yeşil renk verir. Ayrıca higroskopiktir, ilk önce dihidrat BaCl2(H2O)2' ye dönüşür.
Kloropikrin, şu anda geniş spektrumlu bir antimikrobiyal, fungisit, herbisit, insektisit ve nematisit olarak kullanılan bir kimyasal bileşiktir. Birinci Dünya Savaşı'nda zehirli gaz olarak kullanılmıştır. Kimyasal yapı formülü Cl
3CNO
2'dir.