İçeriğe atla

Kalp masajı

Kalp masajı

Kalp masajı, resusitasyon, kardiyopulmoner resusitasyon, kalp-akciğer canlandırması veya kısa adıyla CPR (İng: Cardiopulmonary resuscitation), kalbi duran bir kişide kan dolaşımını ve solunum sistemini tekrar çalışır hâle getirmek amacıyla uygulanan acil yöntemler bütünüdür. Yöntemin bir ilk yardım yöntemi olması sebebiyle öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar ya da nefes ve nabız geri gelene kadar, kişinin dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesi, dolayısıyla organların oksijensiz kalmasının geciktirilmesidir.[1]

CPR yöntemleri uygulayan kişinin niteliklerine göre ikiye ayrılır:

  • Temel Yaşam Desteği (BLS, Basic Life Support),
  • İleri Kardiyak Yaşam Desteği (ACLS, Advanced Cardiac Life Support)

Yöntemde, kurtarıcı veya kurtarıcılar, elleriyle hastanın kalbi, ağızlarıyla da akciğeri görevini görürler. Yöntem A, B, C ve D baş harfleri ile kısaltılmış bir algoritma ile uygulanır.

Airway: Havayolu
Breath: Solunum
Circulation: Dolaşım
Defibrilation: Defibrilasyon

Yöntem

Bir kardiyopulmoner resüsitasyon[2] işlemi bir dizi eylemdir:

  • Torasik kompresyonar (yeterli ritim).
    Hasta tehlikesiz bir alanda olmalı veya orada yer değiştirmelidir. Ciddi bir omurilik yaralanmanız varsa (arka veya boyunda), onun vücudu sadece gerektiğinde hareket ettirilecek, dikkatlice ve başını aynı pozisyonda tutarak. Son olarak, hasta döşenecek yeterince katı bir yüzeyde (örneğin: yerdeki kıyafetler).
  • Kurtarma nefesleri (ağızdan ağza). Bebeklerde, kurtarıcı bebeğin burnunu ve ağzını kendi ağzıyla kaplar.
    Hastanın hava yolunun açılması gerekir. Bunun için baş, geriye yatırılıp çene yukarı kaldırılır (baş-çene pozisyonu, bu pozisyon bebekler için değildir).
  • Öncelikle "Nasılsınız?" diye sorularak kişinin bilincinin açık olup olmadığı kontrol edilir.
  • Kişi iyi değilse yardım için 112 aranır. Ayrıca, birisi yakınlarda bir defibrilatör aramak zorundadır.
  • Daha sonra karotid arterinden (şah damarı) veya kasıktan (femoral arterden) nabız aranır ve en fazla 10 saniye kontrol edilir.
  • Eğer kalbin durduğuna kanaat getirilirse, 30 kere sternum alt yarısının ortasına kalp masajı yapılır ve 2 kere de ağızdan nefes üfleme uygulanır. Kompresyon dakikada 100-120 defa olacak şekilde yapılmalıdır ve her kompresyonda göğüs minimum 5 cm inmeli, 6 cm'i geçmemelidir. Bu şekilde, 30 kompresyon ve 2 kurtarma nefesi, hasta iyileşene kadar veya ambulans gelene kadar devam eder.[3]
  • Ayrıca, defibrilatör, geldiğinde kullanmaktır. Kolaydır, çünkü sesli talimatlar yayar.

Hasta nefes almıyorsa (veya hastanın kalp atışıar yok) ve kurtarıcı hastanın hava yolunun tıkanmasından şüpheleniyor, ağız içi kontrol edilerek hava yolunun tıkanmasının sebebi araştırılır. Sorunun ağız içi ve boğazda olduğuna kanaat getirilirse (yabancı cisim veya dil) gözle görülünceye kadar bakılır ve alınabilecek durumdaysa çıkartılır, kesinlikle kör dalış yapılmaz (kör dalış sonucu hastanın durumu kötüleşebilir), tıkanma sebebi dil ise parmak yanağın iç duvarına temas edecek şekilde ağız içine sokulur kanca şeklinde bükülerek dil çekilir. İşlemler yapılırken zaman çok önemlidir. Temel yaşam desteğine geçiş süresi 2 dakikayı geçmemelidir.

Defibrilasyon: Bir defibrilatörün elektrotlarının vücut üzerindeki konumu.

Ek veri

İki kişi tarafından CPR yapılıyorsa masaj-solunum oranı yine 30/2'dir. Ayrıca, insanlar profesyonel olmayan kurtarıcılar ise ve bir yetişkine kardiyak arrest ile yardımcı olurlarsa, ağızdan ağza solunum desteği vermek için zorunlu değildir. Bak-Dinle-Hisset yöntemi hastanın nefes alıp almadığını kontrol edebilir. İlk yardımı yapan kişi yanağını hastanın ağzına ve burnuna yaklaştırarak nefesini hissetmeye çalışır, aynı zamanda da hastanın göğsü inip kalkıyor mu diye gözleriyle kontrol eder.

Entübe kişilerde kompresyon 100-120/dk arasında ve ventilasyon 8-10/dk şeklinde, 2 dk'lık değişimlerle aralıksız sürdürülür. CPR sırasında göğüs kafesinin kırılması olağan bir durumdur. CPR sırasında kaburga kemikleri kırılabilir, göğüs kafesi zarar görebilir.

CPR uygulaması terminal dönemdeki kanser, diyabet; kalp, akciğer, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlara ve ölümü üzerinden 30 dakikadan fazla zaman geçmiş kişilere yapılmamalıdır.

Pratik CPR eğitimi almış kişilerin bu yöntemi uygulaması avantajdır. Birçok üniversite hastanesinde halka CPR kursu verilmektedir.

Videolu gösterim (ingilizce dili).

Kaynakça

  1. ^ Atkins DL, Berger S, Duff JP, Gonzales JC, Hunt EA, Joyner BL, Meaney PA, Niles DE, Samson RA, Schexnayder SM (November 2015). "Part 11: Pediatric Basic Life Support and Cardiopulmonary Resuscitation Quality: 2015 American Heart Association Guidelines Update for Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care". Circulation. 132 (18 Suppl 2): S519-25. doi:10.1161/CIR.0000000000000265. PMID 26472999. 
  2. ^ Red Cross - CPR/AED Handbook
  3. ^ "Yetişkinlerde Temel Yaşam Desteği (CPR - Kalp Masajı) Uygulamaları | Resüsitasyon". 17 Aralık 2016. 20 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2024. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Astım</span> solunum yolları rahatsızlığı

Astım , küçük bronşların ve bronşiollerin, çeşitli uyaranlara aşırı tepki vermesinin sonucu ortaya çıkan, solunum yolu daralmasına sebep olan kronik bir rahatsızlıktır. Buna hava yollarında iltihap da eşlik eder. Çocukların %10'u, erişkinlerin %6'sı astım hastasıdır. Astım atakları esnasında solunum güç ve hırıltılıdır, çoğu zaman öksürük de vardır. Hastaların bir bölümünde astım, ilaçlarla kontrol altına alınmazsa KOAH hastalığına sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Uyku apnesi</span>

Uyku apnesi, apne olarak da bilinir. Uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli bir hastalık. Uyku apnesi uykuda hava akımının en az 20 saniye süreyle normal değerinin % 20'sine ve daha altına düşmesi ile tanımlanabilir. Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır ve karbondioksit miktarı artar.

<span class="mw-page-title-main">Solunum sistemi</span> Hayvanlarda ve bitkilerde gaz alışverişini sağlayan biyolojik sistem

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Mezotelyoma</span> Asbest ile ilişkili kanser

Mezotelyoma, temel olarak halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinen asbestin yol açtığı akciğer zarı ve karın zarı kanserine verilen addır.

Plörezi veya Plöral efüzyon, akciğerleri çepeçevre saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla sonuçlanan hastalıkların genel ismidir. Halk arasında zatülcenp adıyla bilinir. Her yaştan insanda görülebilir. Tüberkülozdan kansere, kalp yetersizliğinden romatizmal hastalıklara kadar 50'den fazla nedeni vardır. ABD'de yılda 1 milyon kişide plörezi tanısı konduğu istatistiklerle saptanmıştır. Türkiye'de de çok görülen akciğer hastalıklarından biri olan plörezinin nedenleri içinde gençlerde tüberküloz, yaşlılarda ise kanser ve kalp yetersizliği ilk sıralarda gelir. Zatürenin neden olduğu plörezilere ise her yaşta rastlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Atelektazi</span>

Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">İlk yardım</span> Birine yapılan ilk müdahale

İlk yardım herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin yardımını sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç – gereç aranmaksızın mevcut araç - gereçlerle yapılan ilaçsız bir uygulamadır.

İlk yardım için gelişmiş araç – gereçler olması gerekmez. İlk yardım çantası içindeki malzemeler yeterlidir. Fakat ilk yardım kitabını okumadan müdahale yapmamalıyız.

Kistik fibrozis, akciğer, pankreas, bağırsak, ter bezleri dış salgı bezlerinde görülen, otozomal resesif kalıtımlı bir gen hastalığıdır. Kistik fibrozis hastalığı, aynı anda solunum sistemi, sindirim sistemi gibi vücudun birden çok sistem ve organını etkileyebilir. Doğumla birlikte görülen fibrozis, bu etkileme sonucu işlev bozukluklarına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Plevral efüzyon</span>

Plevral efüzyon plevral boşlukta sekresyon-absorpsiyon dengesinin bozulması sonucu sıvı birikimidir.

<span class="mw-page-title-main">Apgar testi</span>

Apgar testi, bir yenidoğanı doğumdan hemen sonra ve resüsitasyona yanıt olarak değerlendirmek için hızlı bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Acil tıp teknisyenliği</span> Acil tıbbi hizmetler sunan sağlık hizmeti sağlayıcısı

Acil tıp teknisyenliği veya ambulans teknisyenliği, bazı ülkelerde acil tıp hizmetleri veren sağlık çalışanlarını belirtmek için kullanılan terimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Refleksoloji</span>

Refleksoloji, insan vücudundaki organların, el ve ayaklarda sonlanan sinir uçlarına bası uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlanan tamamlayıcı tıp metodu. Refleksoloji ile, belirli baskı noktalarına çeşitli masajlar yaparak organlardaki bozukluklar iyileştirilmeye çalışılır. Ayaklara uygulanan özel masaj hareketleri ile bedenin belli alanlarında toplanan enerjiyi dağıtarak vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirme yöntemi olarak tanımlanabilir. 2009'da yapılan randomize kontrollü çalışmanın gözlemlerinden ulaşılan sonuçlara göre

"Bu zamana kadar ulaşılan en iyi sonuçlara göre, Refleksoloji herhangi bir tıbbi durum için etkili (%100) bir tedavi ortaya koyamamıştır."

<span class="mw-page-title-main">Berlin Alman Kalp Merkezi</span>

Berlin Alman Kalp Merkezi, Berlin'de kâr amacı gütmeyen bir kamu vakfı olarak kurulmuş olan, bir tıp ve araştırma merkezidir. Merkez kardiyovasküler hastalıkların tedavisinin yanı sıra, kalp ve akciğer transplantasyonu alanında da uzmanlaşmıştır.

Boğulma, çevreden akciğerlere doğru olan hava akışının mekanik olarak engellenmesidir. Boğulma, kısmen veya tamamen nefes almayı engeller; kısmi boğulma akciğerlere yetersiz hava akışına rağmen hava akışına izin verir. Uzun süren veya tamamen boğulma, anoksiya neden olan asfiksi ile sonuçlanır ve ölüme sebep olabilir. Kandaki ve akciğerde depolanan oksijen, bir kişiyi solunum durduktan sonra birkaç dakika canlı tutabilir. Boğulma nedenleri şunlar olabilir:

<span class="mw-page-title-main">Ventriküler taşikardi</span> Kalbin elektriksel sistem bozukluklarından biri

Ventriküler taşikardi (VT), kalp karıncıklarında anormal elektrik sinyallerine bağlı olarak atış hızının normalden fazla artmasına bağlı kardiyovasküler bir bozukluktur. Birkaç saniyelik VT kalıcı sorunlara yol açmasa da daha uzun sürmesi hayati tehlike taşımaktadır. Kısa zaman içeris Kaynağı değiştir inde sık ventriküler taşikardi ve/veya fibrilasyonun (VF) saptanmasına elektriksel fırtına adı verilmektedir. Kısa süreli ataklar, semptomsuz olabileceği gibi baş dönmesi, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bilinç seviyesnde azalma gibi belirtilerle kendisini gösterebilir. Ventriküler taşikardi, beyne kan ve oksijen gitmemesine bağlı olarak komaya ve kalıcı bitkisel hayata ilerleyebilir. Ventriküler taşikardi, VF'ye dönüşebilir ve bu da kalp durmasına yol açabilir. VT'nin VF'ye dönüşümüne VT'nin dejenerasyonu denir. Kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık %7'sinde bu durum erken dönemde görülmektedir.

Cor pulmonale, akciğer hastalıklarından kökenli pulmoner hipertansiyona bağlı bir kalp hastalığıdır. Kalbin sağ ventrikülünü (karıncık) etkiler. Sürecin temelinde, akciğer patolojisi nedeniyle kan dolaşımının güçleşmesi ve damarlardaki kanın geriye doğru birikerek kalbin sağ bölümüne yüklenmesi yatar. Klinikte 2 tür cor pulmonale izlenir:

  1. Akut cor pulmonale: Sıklıkla venöz tromboembolizm olgularında görülür; ikinci sırada “akut solunum güçlüğü sendromu” etkilidir. Sağ kalp yüklenmesi ansızın gelişir. Kalpte “foramen ovale açıklığı” olan hastalarda klinik tablo çok ağırdır.
  2. Kronik cor pulmonale: Bir bölümünün nedeni bilinmemektedir. Obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), uyku apnesi, restriktif akciğer hastalıkları, yineleyen küçük venöz embolusların zamanla akciğerin küçük damarlarını bloke etmesi, sarkoidoz, polisitemi, damar yangıları (vaskülit) sekonder olguların başlıca nedenleridir.
<span class="mw-page-title-main">Göğüs ağrısı</span> semptom

Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kardiyak tamponad</span> Kalbin etrafında sıvı birikmesi

Kardiyak tamponad veya perikardiyal tamponad, perikardiyumda sıvı birikmesi sonucu kalbin sıkışmasıdır. Başlangıcı ani veya kademeli olabilir. Bulgu olarak genellikle obstrüktif şokta görülen nefes darlığı, halsizlik, sersemlik ve öksürük görülür. Göğüs ağrısı görülebilir. Diğer görülen bulgular altta yatan sebebe bağlı olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ventriküler fibrilasyon</span>

Ventriküler fibrilasyon (VF), kalbin ventriküllerinin sağlıklı atım yapamayıp bunun yerine titreştiği anormal bir kalp ritmidir. Düzensizleşmiş elektriksel aktiviteden kaynaklanır. Ventriküler fibrilasyon, bilinç kaybı ve nabızın kaybolmasıyla kardiyak arrest'e neden olur. Kardiyak arrest tedavi edilmezse ölüm ile sonuçlanır.

Kardiyopulmoner rehabilitasyon (KPR), kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler için tasarlanmış, multidisipliner bir tıbbi programdır. KPR, hastaların fiziksel, duygusal, sosyal ve mesleki iyilik hallerini iyileştirmeyi amaçlar. Bu programlar genellikle kalp krizi, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp ameliyatları veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi rahatsızlıkları olan bireyler için önerilir. KPR'nin temel hedefleri arasında fiziksel kapasitenin artırılması, semptomların azaltılması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve hastalıkların ilerlemesinin engellenmesi yer alır.