İçeriğe atla

Kali Yuga

Kali Yuga, Hint Zaman Anlayışı'na göre maddi ve manevi yozlaşmanın doruğa çıktığı dördüncü zaman devresidir. Hindu metinlerinin çoğu yorumcusuna göre Kali Yuga Krişnanın ömrünün sona ermesinden itibaren başlayan –yaklaşık 5000 yıl önce MÖ 3102– ve 1200 yıl sürecek olan bu zaman döngüsü içinde Vişnunun son avatarı Kali, elinde kılıcı ve beyaz ata binmiş olarak ortaya çıkacak ve kötülüğü yok edecektir.

Hindu Kutsal Metinlerde Kali Yuga

Vishnu Purana 4.24'dan

Bereket ve dindarlık, tamamen ortadan kalkıncaya kadar günden güne azalacak. İşte o zaman yalnızca mülkiyet mevki sağlayacak. Sadakatin tek kaynağı zenginlik, kadın ve erkeği birleştiren tek bağ arzular olacak. Davalarda başarının tek yolu yalan olacak; kadınlar yalnızca şehvani zevkin objeleri olacak. Dünya sadece bağrındaki maden hazineleri sebebiyle sevilecek; Brahmanların giysileri kişinin brahman olmasına yetecek. Sadece dış görünüş mevkiler arasındaki ayrımı oluşturacak. Sahtekarlık evrensel bir geçim kapısı olacak. Güçsüzlük bağımlılığın sebebi olacak, tehdit ve küstahlık öğrenimin yerini alacak. Cömertlik düşkünlük, basit temizlenme manevi arınma, karşılıklı rıza evlilik; iyi elbiseler asillik, ıssızlıklardaki sular kutsal pınar olacak. Kast ayrımı olmaksızın güç sahibi kişi yönetici olup pek çok hataya düşecek. Açgözlü yöneticilerin hükümleri altındaki aciz insanlar dağlara sığınacak ve yaban balı, bitkiler, kökler, meyveler, çiçekler ve yapraklarla beslenmekten memnuniyet duyacaklar; tek giysileri ağaç kabukları olduğundan soğuk, rüzgâr, güneş ve yağmura maruz kalacaklar. Hiçbir insanın ömrü yirmi yılı aşmayacak. Böylelikle Kali çağı sürekli zevale doğru ilerleyecek ta ki insan ırkı yokluğa yakınlaşıncaya dek.

Tulasi Ramayana, Uttar-kanda, 96-103'dan

Kali çağında her fazilet yok olacak; tüm iyi kitaplar ortadan kaybolacak ve sahtekarlar kendi akıllarının ürünü çok sayıda itikat ortaya atacaklar. Her erkek ve kadın Vedalara karşı isyan etmekten zevk duyacak. Brahmanlar Vedaları satacak; krallar halkının kanını dökecek; hiç kimse Vedalar'ın emirlerine saygı göstermeyecek. Her kişi kendi hayallerini doğru yol kabul edecek; bilgi kibir vasıtası olarak kullanılacak....Tüm erkekler kadınların hakimiyeti altına girerek karılarının önünde terbiyecisi tarafından kontrol altındaki maymunlar gibi kıvıracaklar...Kutsal libasları giyinip, en kötü hediyeleri kabul eden Şudralar iki-kere doğanlara (Brahman, Kşatriya ve Vaişya kastları) manevi talimler verecekler... Tüm insanlara şehvetleri hakim olacak, bu insanlar Brahmanlara (din adamlarına), Vedalara (kutsal metinlere) ve velilere düşmanlık besleyecekler... Talebelerini soyup soğana çeviren ve onları kederlerinden kurtarmayan manevi önderler korkunç cehenneme yuvarlanacaklar...Şudralar iki-kere doğanlara "bizler herhangi bir bakımdan sizlerden aşağı mıyız? İyi brahman Tanrı hakikatini bilen kimsedir" diyecekler... Evlatlar ana ve babalarına sadece karılarının yüzünü görmedikleri sürece saygı gösterecekler, karılarının akrabalarından hoşlandıkları andan itibaren kendi akrabalarını düşman gibi görmeye başlayacaklar. Kali çağında başkalarının faziletli davranışlarında hata bulan bir yığın insan olacak ama tek bir faziletli insan olmayacak...İnsanlar kutsal olmayan amaçlarla Japa (zikr), zühd pratiği yapacak, kurban sunacak, kutsal yeminler edecekler..Kali çağında kanaat, basiret, kendine hakimiyet olmayacak. Nefse hakimiyet, hayırseverlik, merhamet ve hikmet yok olurken ahmaklık ve hilekârlık haddinden fazla yayılacak. Erkek ve kadınlar bedenlerini şımartacaklar, müfteriler tüm yeryüzüne yayılacaklar.

Kalki Purana, I (1), 23-28'dan

Brahman olarak tanınan kişiler Vedaların bilgisinden yoksun, dar zihinli, her zaman Sudraların hizmetiyle meşgul, bedensel arzulara düşkün, Vedaların tâciri olacak, dinen kirli şeyleri satacak, başkalarının eşlerine göz koyacak ve türleri birbirlerine karıştıracaklar. ....Zenginlik asil bir doğumun belirtisi telakki edilecek... Brahmanlara yalnızca maddi bir menfaat karşılığında saygı duyulacak; fakirlere karşı nahoş sözler edecek, bilgilerini ortaya sermek için gevezelik edecekler, dini çalışmalara şöhret amacıyla girecekler. Kali çağında din adamları diğer insanlara bağımlı olacak, evsizler ahlaktan yoksun olacaklar; Kali çağında insanlar hocalarıyla alay edecekler, dine ilgilerinin sebebi iyi insanları aldatmak olacak. Kali Çağında Sudralar başkalarının mallarını kendi zimmetlerine geçirmekle meşgul olacaklar; evlilik erkek ve kadınların basitçe aynı fikirde olmalarıyla gerçekleşecek; İnsanlar sahtekarlarla arkadaşlıklar kuracaklar ve sonra onlara karşı büyükleneceklerdir. İnsanlar yalnızca zengin olduklarında dindar olarak değerlendirilecekler ve yalnızca uzak yerlerdeki su kaynaklarını hac yerleri olarak ziyaret edeceklerdir; sadece vücutları saran kutsal giysilerden, ellerindeki asadan ötürü Brahmanlar ehl-i keşf mütalaa edileceklerdir. Dünya kuraklaşacak, nehirler kıyıları dövecek, kadınlar kötü kadınlar gibi konuşmaktan zevk alacaklar ve akılları kocalarında olmayacak; Brahmanlar diğerlerinin mallarına karşı haris olacak, aşağı kastlar rahip olmaya meyledecekler; bulutlar düzensiz yağmur getirecek; toprak kısırlaşacak; krallar halklarını öldürecekler, insanlar vergilere boğulacak; bal, et, meyve ve kök yiyerek hayatta kalınacak; Kali Çağının ilk çeyreğinde insanlar Tanrı ile alay edecekler; ikinci çeyreğinde insanlar Tanrı'nın adını bile ağızlarına almayacaklar; üçüncü çeyreğinde birbirlerine karışacaklar; dördüncü çeyreğinde tek biçim olacaklar ve artık herhangi bir ırk mevcut olmayacak; Tanrı'yı unutacaklar, dini işler yok olacak.

Linga Purana 17.3.2.'dan

Kali çağında insanlar tamamen dünyevi vehimlerin pençesi altına girecekler. Cehalet salgınlaşacak, korku ve açlık her yerde hüküm sürecek. Yetersiz yağışlar gibi kıtlık ve kuraklıkla da sıkça karşılaşılacak. Günahkarlar faziletli insanlardan sayıca çok olacaklar ve onları dinlerinden saptıracaklar. Brahminler (din adamları) üstünlüklerini kaybedecekler Şudralar yönetici olacaklar. Brahminlere saygı gösterilmeyecek ve düşük insanlara hizmet etmeye zorlanacaklar. Kadınların ekserisi ahlaksız olacaklar ve nesiller ebeveynlerine itaat etmeyecekler.

Vişnu Purana 6.1'dan

Kral ve tebası olmayacak zira her sınıftan insan yönetime gelecek. Yönetici çoğunluğun oylarıyla seçilecek. Kutsallık diye bir şey kalmayacak. ...İnsanlar kendi kastlarına uygun kişilerle evlenmeyecek. Bencillik, açgözlülük ve cinsellik evlilik hayatının temeli olacak, aksi koşullar ortaya çıktığında çiftler birbirlerini terkedecekler. Görev, sorumluluk ve idare olmayacak. Saçlar kadın süsünün ana öğesi olacak.

İnsanlar Kali çağında dini metinlerin bilgisine sahip olmayacaklar. Gevezelik bilginin yerine geçecek. Sadece başkalarının servetini soyanlar zeki insanlar kabul edilecekler. Çocuklar aileleriyle ilişkilerini sadece evleninceye kadar sürdürecekler. Oğlanlar kendi ebeveynlerine değil kayınpeder ve kaynanalarına saygı gösterecekler. Kayınbiraderleri onlara kendi kardeşlerinden daha sevimli gelecek.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

Ahir zaman, çeşitli dinlerde kıyamet öncesinde alametlerle kendisini belli edeceği belirtilen zaman dilimi, dünyanın son günleri. İnsanlar arasında değişik din veya inançlarda dünya veya evrenin son günleri veya kıyamet kopmadan önceki zaman dilimidir. İbrahimî dinler lineer bir kozmoloji anlayışına sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

<span class="mw-page-title-main">Sri Ramakrishna</span> Hint Hindu keşişi ve filozofu

Sri Thakur Gadadhar Chattopadhyaya Ramakrishna Paramahamsa, Hindu azizdir. Ana tanrıça Kali'ye bağlı ve Advaita Vedanta üstadı olarak "tüm dinlerin aynı amaca ilettiğini" vaaz etti.

Sanatana Dharma, Hinduizm için Sanskritçe ve diğer Hint dillerinde Vaidika Dharma ile birlikte kullanılan alternatif bir adlandırmadır. Bu terim sınıf, kast veya mezhep farkı gözetmeksizin tüm Hindulara yüklenen "ebedî" ve mutlak görevler ile dinî olarak emredilen uygulamaları ifade eder. Bu dinî uygulamaları takip eden kişiyeyse Sanatani veya Dharmi adları verilir.

<span class="mw-page-title-main">Mahşerin Dört Atlısı</span> Sosyolojik-dini kavram

Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit'teki -Vahiy Kitabı olarak da bilinen- Apokalips bölümüne göre, Kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır. Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa'yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.

<span class="mw-page-title-main">Tufan</span>

Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.

Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:

Tantra Hinduizmin aktif dişil Tanrıça formu olan Şakti'ye bağlı bir koludur.

Advaita Vedanta, Devanagari अद्वैत वेदान्त, Hint felsefesi dizgelerinden Vedanta'nın "ikicisizlik" öğretisinin Sanskritçe karşılığı.

Upanişad, Hinduizm'in felsefi ve daha çok mistik yapıdaki kutsal kitaplarıdır, Şruti kategorisinde yer alırlar. Anlamı "yanıbaşına oturmak"tır. Bu metinler geçmişte Hindu rişilerinin ("peygamberlerin") öğrencilerine öğrettiği gizli bilgilerdi, Vedalar'ın sonu (Vedanta) ve tamamlayıcısı olarak görülürler.

<span class="mw-page-title-main">Assisili Francesco</span> Katolik aziz ve Fransisken Tarikatının kurucusu

Assisili Fransis, bir İtalyan Katolik aziz, mistik ve tarikat kurucusu. Fransis, Hristiyanlığın en saygı duyulan dini figürlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Gayatri Mantra</span>

Hint kutsal metinleri Vedalarda geçen Hint dünyasında ve en yüksek düzeyde saygı gören mantra. Vedalardaki diğer mantralar gibi Gayatri Mantra'nın da doğrudan mucidi olmadığı kabul edilir. Mantra'nın ermiş Brahmarshi Vishvamitra'ya vahiy yoluyla Tanrı tarafından aktarıldığına inanılır. Rigveda'da bir ayette mantranın Savitr adlı Tanrı'ya yönelik gerçekleştirildiği yorumlandığından Savitri mantra olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Avatar</span> Hint mitolojisine göre tanrıların yeryüzüne indiklerinde büründükleri şekiller

Avatar, Hint mitolojisine göre tanrıların yeryüzüne indiklerinde büründükleri şekillerdir. Balarama, Sri, Varaha gibi isimler alan avatarlar, hikâyelere konu olmuştur. Avatar, Sanskritçede ava; aşağı ve tar: iniş anlamına gelen sözcüklerin birleşiminden oluşturulmuş olup bilgi anlamına gelen veda'nın gökyüzünden yeryüzüne; havadan, ateşten, sudan veya topraktan olana inmesi ve ona dahil olması anlamındadır.

Kast sistemi veya kast, bir bireyin belirli bir sosyal tabakalaşma sistemi içinde doğduğu sabit bir toplumsal gruptur. Böyle bir sistem içinde, bireylerin yalnızca aynı kast içinde evlenmeleri (endogami), genellikle belirli bir meslekle bağlantılı yaşam tarzlarını takip etmeleri, bir hiyerarşi içinde gözlemlenen ritüel bir statüye sahip olmaları ve belirli kastların diğerlerinden daha saf veya daha kirli olduğu düşünülen kültürel dışlama kavramlarına dayalı olarak diğerleriyle etkileşimde bulunmaları beklenir. “Kast” terimi ayrıca karıncalar, arılar ve termitler gibi ösosyal böceklerdeki morfolojik gruplara da uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">İkonoklazm</span> aşırılıkçı pagan karşıtı bir eylemler silsilesi

İkonoklazm, bir kültürün kendi dini ikona ve diğer sembollerine ya da anıtlarına dini ya da politik güdülerle planlı saldırısıdır. Sıklıkla iç politik ya da dini değişimlerin ana parçasıdır. Genellikle, İspanyolların Amerika'nın fethinde yaptıkları gibi, bir kültürün diğer bir kültürün resimlerini yok etmesinden ayrılır. Bu terim, bir hükümdarın ölmesi ya da iktidardan düşmesinden sonra, özellikle onun resimlerinin yok edilmesini kapsamaz., örneğin Antik Mısır'da Akhenaten.

<span class="mw-page-title-main">Aden Bahçesi</span>

Aden Bahçesi, Kitâb-ı Mukaddes'te Adem ile Havva'nın yaşadığı cennet bahçesidir. Eden'in Orta Doğu'da bir yerde olduğu düşünülmektedir.

Hinduizm mezheplerinin başlıca akımları Şaivizm, Şaktizm, Vişnuizm ve Smartizm'dir.

İbrahimi dinlerde, Mesih Çağı, Mesih'in hüküm sürdüğü ve hiçbir kötülük olmaksızın evrensel barış ve kardeşliği getireceği Dünya'daki gelecek bir dönemdir. Birçoğu böyle bir çağın geleceğine inanıyor; bazıları onu mükemmel "Tanrı'nın krallığı" veya "gelecek dünya" olarak adlandırır.

<span class="mw-page-title-main">Mudiyett</span>

Mudiyettu, tanrıça Kali ile iblis Darika arasındaki bir savaşın mitolojik öyküsünü canlandıran, Kerala'dan gelen geleneksel bir ritüel tiyatro ve halk oyunları dramasıdır. Ritüel, bhagavathi veya bhadrakali kültünün bir parçasıdır. Dans, Ana Tanrıça'nın tapınakları olan bhadrakali tapınaklarında, hasat mevsiminden sonra Şubat ve Mayıs ayları arasında yapılır.