İçeriğe atla

Kalenderhane Hamamı

Bozdoğan Su Kemeri ile Burmalı Minare Mescidi arasında yer alan, su kemerinin bitişiğinde ve günümüzde Kalenderhane Camii'nin olduğu alanda bulunan Bizans Dönemi hamam kalıntılarıdır. MS.4.yüzyıl sonu ile 5.yüzyıl başlarında inşa edilmişlerdir.Belki de çifte hamam olarak nitelendirilebilecek tesisin 6.yüzyıln ortalarına doğru kısmen kullanımdan çıkmış olabileceği düşünülmektedir.[1][2]

Tarihçe

İnşa - MS 4-5 YY.

Konstantinapolis'in merkezinde Mese'ye yakın Teodosus Forumu, Kalenderhane Camii ve Valens Su Kemeri üçgeni arasında bulunan alanda bugün neredeyse gizli kalmış geç antik döneme ait Roma hamamı kompleksi inşa edilmiştir. Hamamın kemerin hemen yanında bulunan ortalama 4.yüzyıl sonu 5.yüzyıl başında kemeri dik olarak kesen, orta büyüklükte bir hamam olduğu bilinmektedir.[1]

Hamamın kiliseye dönüşüm dönemi - MS 6-12 YY.

Hamam kompleksi yerini bir Hristiyan bazilikası olan sözde Kuzey Kilisesine bırakmıştır.Kaynaklarda elde edilen bilgiler ile arkeolojik bulgular arasında uyuşmazlıklar olmasına rağmen,yapının özel kronolojisinden bağımsız olarak Kuzey Kilisesinin en azından beşinci veya altıncı yüzyıllarda bir süre önceki banyo kompleksinin yerini aldığını biliyoruz.Hamamın güneybatı bölümü inovatif bir geçit ile radikal bir şekilde yeniden yapılandırılmış daha güneyde daha büyük bir yapı haline getirilmiştir.[3] Daha sonraki dönemlerde kilise iki aşama geçirerek yenileriyle değiştirilmiş ve biraz farklı bir yönelimde inşa edilmiştir.Alanda son aşama olan Theotokos Kyriotissa Kilisesi (MS.1200) günümüzde Kalenderhane Camii'nin büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

Kazılar ve keşif

Eski bir Bizans semti olan Konstantinianai'nin hamamları olarak da bilinen kalıntılar 1955-1956 kazıları ortaya çıkarılmış ancak çalışmalardan sonra tekrar üstleri toprakla kapatılmıştır.[1]

Prof.Dr.Doğan Kuban ve Cecil L. Striker tarafından ortaklaşa yürütülen çalışma sonucu kazı envanterleri oluşturulmuş ve Kalenderhane Cami etrafındaki hamam kompleksinin altyapıları incelenerek geçmişte nasıl olduğuna dair ipuçlarına ulaşılmıştır.[4] Arkeolojik çalışmalar sonucunda hamamların Geç Antik Dönem'de hala var olduğu bilinmektedir.Aynı zamanda 5.yüzyıl başlarında şehirdeki küçük müstakil hamamların 153 tanesi Notitia Urbis Constantinopolitanae listesinde kayda alındığından keşfedilmeyen diğer hamamlar olduğu aşikardır.[3]

Kalenderhane kazı alanında hamamların Geç Antik dönemde var olduğu ve kısmen yerini sözde bir Hristiyan bazilikası olan Kuzey Kilisesi'ne bıraktığı kanıtına ulaşılmıştır.[3]

Mimari

Hamam kompleksinin kalıntılarının 1:2000 ölçekli planı.

Yapılan incelemelerde mütevazı boyutları nedeniyle bu hamamlar Latince "balneae privatae" olarak adlandırılan müstakil hamamlar olarak yorumlanmıştır.Stil olarak, hamamların asimetrik planları günümüze kadar ulaşan korunmuş Akdeniz'de yaygın olarak görülen Roma villalarında bulunan Latince "thermae" olarak adlandırılan hamamlarla benzerlik göstermektedir.[3] Hamam tesisi temel olarak A,B ve C şeklinde temsil edilen üç ana kısımdan oluşmaktadır.A mekanı dikdörtgen bir girişe ve iki tarafında banyo nişlerine sahiptir.A odasından ulaşılan B odası ise caldarium/sıcaklık bölümü ya da terleme odasıdır ve 3,75 m çapında iki küçük nişin içerisinde bir banyo teknesi içermektedir.Bu odaların batı tarafında C mekanı yer almaktadır.Geçişin kısmen ortaya çıkarılan bir odayla olduğu düşünülmektedir.C odası da dikdörtgen bir geçişe ve 5 m çapında yuvarlak bir odadır ve banyo teknesi bulunmamaktadır.Ancak geçiş odasında banyo teknesi bulunmuştur.Açıktaki bölümler ise hipokaust/cehennemlilk ve su tesisatı artıklarından ve nitelikli tuğla duvardan yapılmıştır.

Kazılarda Bulunan Eserler

  • Bozdoğan kemerinin çevresinde gerçekleştirilen 1955-1956 kazı çalışmalarında alandaki hamamlara ait olduğu düşünülen eserler bulunmuştur.[2]
  • Mermer Afrodit heykeli gövdesi ve boğaz başlı mermer konsol İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.[5]
  • Hamamın zemininde kazılarda ortaya çıkan mermer "bema" üzerinde "opus sectile" yöntemiyle işlenmiş Kuzey Yıldızı mermer

işlemesi yer almaktadır.[2]

  • Geç Roma ve Bizans döneminden kalan kandiller ve seramikler bulunmuştur.[6]
  • Gözyaşı şişesi olarak da adlandırılan Unguentarium, 12.yüzyıla ait Latin temalı seramik kaplar ve amforalar bulunmuştur.[6]
  • Erken Osmanlı dönemine ait seramik kaplar ve 17.yüzyıla ait olduğu belirlenen cilalı kaplar da bulunan eserler arasındadır.[6]

Kaynakça

  1. ^ a b c Wiener, W. & Sayın, U. (2001). İstanbul'un tarihsel topografyası : 17. yüzyıl başlarına kadar Byzantion-Konstaninopolis-İstanbul. İstanbul: Yapı Kredi Yayınlar.
  2. ^ a b c Striker, C. L., & Kuban, Y. D. (1971). Work at Kalenderhane Camii in Istanbul: Third and Fourth Preliminary Reports. Dumbarton Oaks Papers, 25, 251. doi:10.2307/1291309
  3. ^ a b c d Kullberg, J. B. (n.d.). When bath became church: spatial fusion in late antique Constantinople and beyond. Fountains and Water Culture in Byzantium, 145–162.
  4. ^ Striker, C. L., & Kuban, Y. D. (1967). Work at Kalenderhane Camii in Istanbul: First Preliminary Report. Dumbarton Oaks Papers, 21, 267. doi:10.2307/1291266
  5. ^ "Bizans İmparatorluğu - Konstantinapolis". Füsun Kavrakoğlu. 16 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ a b c Striker, C. L., & Kuban, Y. D. (1975). Work at Kalenderhane Camii in Istanbul: Fifth Preliminary Report (1970-74). Dumbarton Oaks Papers, 29, 306. doi:10.2307/1291378

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Afrodisias</span> Aydındaki antik kent

Afrodisias veya Afrodisyas, Tanrıça Afrodit'e adanmış birçok eski çağ kentinin ortak adı. Afrodisyas adlı kentlerin en ünlüsü, Anadolu'nun güneybatısında, eski Karia bölgesinde, günümüzde Aydın ilinin Karacasu ilçesine bağlı Geyre mahallesinin bulunduğu yerde bulunan Antik Yunan kentidir. Arkeolojik kazılar başladıktan sonra Geyre taşınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kalenderhane Camii</span> İstanbulda bir cami

Kalenderhane Camii ya da eski adıyla Theotokos Kyriotissa Kilisesi, İstanbul'un Vefa semtinde Doğu Roma döneminden kalma bir yapıdır. Bozdoğan Kemeri'nin en doğu ucunun güneyinde yer alır. Doğu Ortodoks Kilisesi formundadır. 18. yüzyılda Osmanlı'lar tarafından camiye çevrilmiştir. Yüksek olasılıkla kilise ilk durumunda Theotokos Kyriotissa'ya adanmıştı. Yapı, Yunan haçı kemerli Bizans kilisesi örneğinin var olan birkaç örneğinden birini temsil eder. Plan ve üslup özelliklerine göre binanın 9. veya 10. yüzyıla ait olduğu varsayılır.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hamam</span>

Hamam, özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.

<span class="mw-page-title-main">Eyüp Sultan Camii</span> Tarihî cami

Eyüp Sultan Camii, İstanbul'un Konstantinopolis Surları dışındaki, Haliç kıyısında yer alan ilçesi Eyüpsultan'daki bir camidir. Külliyede, İslam peygamberi Muhammed'in sancaktarı ve sahabesi Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin gömüldüğü türbe de yer almaktadır. Çok daha eski bir alanda bulunan mevcut yapı 19. yüzyılın başlarından kalmadır.

<span class="mw-page-title-main">Bozdoğan Kemeri</span>

Bozdoğan Kemeri ya da başka adı ile Valens Su kemeri, Romalılar tarafından İstanbul'da yaptırılan su kemeri. Roma imparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlandı. Farklı dönemlerde Osmanlı Sultanları tarafından restore ettirilen su kemeri, şehrin önemli tarihî eserlerinden birisidir. Orta Çağ'da, kentin su ihtiyacını karşılayan su kemerlerinin en önemlilerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Zeyrek Camii</span> Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı

Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sancaktar Hayrettin Camii</span> İstanbulda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastır

Sancaktar Hayrettin Camii (Sancaktar Hayreddin Mescidi) ya da Azize Gastria Manastırı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastırdır. Bugün cami olarak kullanılan bölüm bir manastır kompleksinin yalnızca ayakta kalan küçük bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Bu manastırın adının ne olduğu konusunda kesin kabul görmemiş değişik görüşler bulunmaktadır. Yapının Gastrion Manastırı'nın bir parçası olduğu düşünülse de, adı geçen manastırın fazla doğusunda olması nedeniyle bu görüş herkes tarafından kabul görmemektedir. İstanbul'da Komnenos ve Paleologos dönemi Bizans mimari yapıtlarının küçük bir örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">İçerişehir</span> Bakünün tarihî çekirdeği

İçerişehir ya da Eskişehir, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün tarihî çekirdeği olarak bilinmektedir. Haydar Aliyev Vakfı'nın çalışmaları sonucunda UNESCO'nun Dünya Miras Komitesi'nin 2000 yılında Avustralya'nın Cairns kentinde yaptığı 24. oturumda Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi ile birlikte Dünya Mirası olarak kabul edilen İçerişehir, Azerbaycan'dan listeye dahil olan ilk yapıdır. Bakü'nün en eski kısmı olan İçerişehir, iyi korunmuş kale duvarları ile çevrilidir. 221.000 m² alana sahip olan koruma alanında 1300'den fazla aile yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Caldarium</span> the hot rooms with vapor baths or hot plunges in Roman bath buildings

Calidarium, klasik Roma hamamlarında kullanılan, sıcak su dolu dalma havuzuna sahip bir oda bölümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Basilica Therma</span>

Basilica Therma, diğer adlarıyla Terzili Hamam, Kral Hamamı, Kral Kızı Hamamı veya Sarıkaya Roma Hamamı, Türkiye'nin Yozgat ilinin Sarıkaya ilçesinde yer alan Roma İmparatorluğu dönemine ait bir halk banyosudur. 2. yüzyılda inşa edilen hamamın jeotermal aktivitesi hâlâ mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Synthronon</span>

Synthronon milattan sonra 5. yüzyıldan itibaren Bizans ve Doğu Hristiyan kiliselerinde ruhanilerin oturması için yapılmış yarım daire biçimli sıralara verilen isimdir. Çoğunlukla kilise apsisi içine inşa edildiği gibi, apsis önüne inşa edildiği farklı formları da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Hamam (Lefkoşa)</span>

Büyük Hamam, Kuzey Lefkoşa'nın İplik Pazarı-Korkut Efendi Mahallesi'nde yer alan bir hamamdır. İplik Pazarı Camii yakınlarında yer alır. Çevreleyen alanların zemininin zaman içindeki yükselişinin bir sonucu olarak, kapısı taban seviyesinin yaklaşık 2 metre, hamam odaları 3 metre altında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kasımağa Mescidi</span> İstanbulda bir mescit

Kasımağa Mescidi; ayrıca Kâsım Bey Mescidi, İstanbul'da Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye çevrilmiş eski bir Bizans yapısıdır. Ne son restorasyon sırasında yapılan araştırmalar ne de Orta Çağ kaynakları, kökenine ve olası işlevine ilişkin tatmin edici bir cevap vermez. Küçük binanın, ana kilisesi Osmanlı döneminde Odalar Camii olarak bilinen, ilişkisi de belirsiz bir bina olan Bizans kompleksinin ve manastırın bir parçası olması muhtemeldir. Yapı, Konstantinopolis'teki Bizans mimarisinin küçük bir örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Toklu Dede Mescidi</span>

Toklu Dede Mescidi, İstanbul'da bir Osmanlı camisiydi. Bina aslen adanmışlığı bilinmeyen bir Bizans Doğu Ortodoks kilisesiydi. 1929'da neredeyse tamamen yıkıldı.

<span class="mw-page-title-main">Namrun Kalesi</span> Çamlıyaylada bir Kale

Namrun Kalesi, Türkiye'nin Mersin şehrine bağlı Çamlıyayla ilçesinde yer alan bir kaledir. Genel özellikleri daha eski tarihleri işaret ettiği için, Asurluların "İllubru" adlı kalesi olduğu da söylenir. Orta Çağ'da Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir parçası iken, kale Lampron adıyla biliniyordu ve Ermeni Hethumid prenslerinin atalarının ikamet yeriydi. Toros Dağları'nda yer alan kale, Tarsus ve Gülek Boğazı'na geçiş yapar.

<span class="mw-page-title-main">Saranta Kolones Kalesi</span> Kıbrıs adasındaki Baf limanının kuzeyinde bulunan orta çağ kalesi

Saranta Kolones büyük bölümü harabe olmuş bir Orta Çağ kalesidir ve Kıbrıs adasındaki Baf limanının kuzeyinde yer alır. Adını bölgede bulunan ve muhtemelen bir zamanlar antik bir agoranın bir parçasını oluşturan çok sayıdaki granit sütundan alır. Kale ilk inşaat edildiğinde Bizans ait olup MS 7. yüzyılın sonlarına doğru kalenin çevresini Arap akınlarından korumak amacıyla inşa edildiğine ve daha sonra Lüzinyanlar tarafından yeniden şekillendirildiğine inanılıyor. Kale; harabe olmadan önce köşelerde bulunan dört büyük kule, kaleyi savunma amaçlı çevreleyen hendek, ana duvarları boyunca bulunan dört ara kule ve üç metre kalınlığında bir duvara sahipti. Kalenin giriş ve çıkışı hendeğin üstünde bulunan ahşap bir köprüden sağlanıyordu. Kalenin içinde bulunan kare meydan her köşesinde bir kule bulundurmakta ve 35 metre çapındadır. Ana giriş, doğu tarafındaki at nalı şeklindeki beşinci bir kulede bulunmaktadır. Kale 1222 yılında yaşanan bir depremle yıkılmış ve daha sonra terk edilmiştir. Son yıllarda kale üzerinde bir dizi kazılar yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yeraltı Hamamı (Bakü)</span>

Yeraltı hamam, İçerişehir'de bulunan 17. yüzyılın başlarından kalma tarihi-mimari bir anıttır. Köşe taşları kullanılarak inşa edilen hamam kompleksi İçerişehir bölgesinin güneydoğusunda yer almaktadır. Çatı yüzeyinde yalıtım malzemesi olarak kil-kireç karışımı çözeltisi, iç duvarlarda ise sıva türü olarak kireç malzemesi kullanılmıştır. İç duvar ve döşeme malzemesi olarak "gülbah" tipi ağlay taşları kullanılmıştır. Yaklaşık 340 m²'lik bir alanı kaplayan hamam kompleksinin girişi güneydoğudan olup, giriş merdivenleri doğu duvarlarına yönlendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Balahanı Kum Hamamı</span>

Balahanı Kum hamamı, Balahanı yerleşimi topraklarında bulunan 14. yüzyıla ait tarihi-mimari bir anıttır.

Titus Hamamları veya Thermae Titi, Roma İmparatoru Titus tarafından MS 81 yılında Roma'da inşa edilen halka açık hamamlardı (Thermae). Hamamlar, Nero'nun Domus Aurea adını verdikleri için park ve lüks mülklerden oluşan bir alan olan Esquiline Tepesi'nin dibinde bulunuyordu. Titus'un hamamları, yüksek ihtimalle sevilmeyen Domus Aurea'ya ait hali hazırda mevcut veya kısmen inşa edilmiş bir hamam kompleksinin dönüştürülmesiyle aceleyle inşa edilmiştir. Bu hamamlar geniş değildi ve çok daha büyük olan Traianus Hamamları gelecek yüzyılın başında hemen yanlarına inşa edildi.