Kalemegdan
Kalemegdan | |
---|---|
Stari Grad, Belgrad, Sırbistan | |
Kalemegdan Kalemegdan (Belgrad) | |
Tip | Kale |
Yapı bilgisi | |
Halka açık mı? | Evet |
Yapı tarihçesi | |
Malzemeler | Taş |
Kalemegdan Parkı, Türkçe söylenişiyle Kalemeydan Parkı veya kısaca Kalemegdan (Sırpça: Калемегдан), Belgrad’ın en büyük parkı ve en önemli tarihi yapısıdır. Belgrad'ın Stari Grad ilçesinde, Sava ile Tuna Nehirlerinin kesişiminde, 125 metrelik bir tepede yer alır.
Etimoloji
Kalemegdan adı Türkçe kale ve meydan kelimelerinin birleşiminden oluşur. Meydan kelimesi zamanla Sırpçanın fonetiğine uyum sağlayarak megdan halini almıştır. Adını Osmanlıların koyduğu Kalemeydan, Osmanlı İmparatorluğu egemenliğindeyken Sava'dan Tuna'ya kadar uzanan geniş bir meydandı. Osmanlı ordusu bu meydanı talim, teftiş ve toplanma alanı olarak kullanıyordu.
Yer
Kalemegdan, Şumadiya’nın bitişinde yer alır. Uçurum gibi sırt bir konumda, Tuna’ya Sava nehrinin karıştığı alandadır. Burası Belgrad’ın en güzel, görülmeye değer bölgelerin başında gelir. Büyük Savaş Adası’nın da bulunduğu yer burasıdır.
Kalemegdan, Dorçol (kuzeyde ve kuzeydoğuda); Eski Şehir (Стари Град) (doğuda) ve Kosançiçev Venats’ın sınırlarını oluşturur.
Tarih
Antik Dönem
Kalemegdan, çekirdek ve şehir nüfusunun bulunduğu alan olma özelliğine sahiptir. İstihkâm yeri olarak burası, yakın tarihe kadar yalnızca istihkâmın duvarlarının içinde yerleşilen bir kale olmuştur. Belgrad’ın da en eski bölgesidir ve Kalemegdan’ın tarihi Belgrad’ın tarihine denktir.
İlk yerleşim, Kelt Scordisci kabilesi tarafından MÖ 3’üncü yüzyılda kurulmuştur. Şehir sonra, Romenler tarafından fethedildi, “Singidunum” olarak bilinir oldu. Roma İmparatorluğu'nun zamanında şehir “Avrupa’nın Barbar kesimi” ile “Roma ülkesi”ni ayıran sınır olmuştur. Singidunum, nehirlerin iki akıntının karışmasında bir tepede güçlendirilen bir kampı Tuna ve Sava'ya inşa eden Romen lejyonu IV Flaviae tarafından savunmuştur.
Türk ve Slav Kabileleri Akınları
MS 378 ve 441'in arasındaki dönemde Roma kampı, Got ve Hunlar tarafından defalarca istilalara maruz kalmıştır. Efsaneye göre, Sava ve Tuna’nın birleştiği bölgede, kalenin altında Attila'nın mezarı vardır.
476’da Belgrad yeniden, imparatorlukların arasında sınır çizgisi oldu. Bu sefer Batı Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu… Ayrıca kuzeyden de Slav-Avar sınırını oluşturdu.
535 yılı civarında, Doğu Roma imparatoru Justinian I, kaleyi yeniden yapmıştır. Bu yılları takip eden dönemde kale, Avar kuşatmaları ile karşılaştı. Avar ve Slav (Sırplar) kabilelerinin Belgrad’ın kuzeyinde birleşik devleti var olmuştur. 7. yüzyılda Slav kabileleri Belgrad’a yerleşmeye başlamıştır. 878 yılında Bulgarlar tarafından Slavca “beyaz şehir” anlamındaki Belgrad (veya Beograd) sözü kullanılmıştır.
Osmanlı Türk Egemenliği
Kale, 1521 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. Belgrad'ın Osmanlı sultanı I. Süleyman ve 250.000 askeri tarafından alınması 28 Ağustos 1521'den önce olmadı, şehir bu vesileyle yerle bir oldu ve neredeyse bütün Hristiyan nüfus (Sırplar, Macarlar, Yunanlar, Ermeniler vb.) İstanbul'a bugün Belgrad ormanları olarak bilinen bölgeye[1] gönderildi.[2] Belgrad bu dönemde Osmanlı Avrupa'sında İstanbul ile birlikte 100.000 nüfusu aşan 2 şehirden biriydi ve bir sancak hâline getirildi.[3]
Resimler
- Defterdar Kapısı
- Zindan Kapısı
- Kalemegdan'ın içindeki Damat Ali Paşa Türbesi
- Despot Stefan Kulesi
- Kalemegdan'da bahçe
Kaynakça
- ^ "The Rough Guide to Turkey: Belgrade Forest". Rough Guides. 9 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2009.
- ^ "How to Conquer Belgrade - History". Beligrad.com. 16 Aralık 1934. 21 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2009.
- ^ "The History of Belgrade". Belgradenet.com. 24 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2009.