İçeriğe atla

Kale

Doğu Sussex'te bulunan 1385 yılında inşa edilmiş Bodiam Şatosunun etrafı içi su dolu bir hendekle çevrilidir.

Kale ya da kermen, düşmanın gelişinin beklendiği yollar üzerine, stratejik öneme sahip olan şehirlere, geçit ve dar boğazlara savunma amaçlı olarak inşa edilen ordusal yapı.[1] Bu tür tahkimatlar antik çağlardan beri kullanılmıştır. ve askerî işlevlerinin yanı sıra idari, siyasi ve ekonomik merkez olarak iş görmüştür. Kimi kaleler saray halkına konaklama imkanı sağlardı. Kalelerde kuleler ve surlar gibi farklı özelliklere sahip bölümler bulunurdu. 15. yüzyılda topların yaygınlaşmasıyla Orta Çağ kaleleri işlevlerini yitirdi ve yerini İtalyan tarzı kalelere bıraktı.

Tanım

Etimoloji

Sözcüğün kökeni Arapça ḳlˁ kökünden gelen ḳalˁa(t) قلعة  "hisar, kale, müstahkem yer" kelimesidir. Bunun kökeni ise Akadca aynı anlama sahip olan kalakku sözcüğüdür.[2] Türkçede yer adlarında kullanılan kestel sözcüğü İngilizce castle sözcüğüyle benzerlik göstermektedir. Diyanet İslam Ansiklopedisi iki sözcük arasındaki ilişkinin belirsiz olduğunu dile getirse de[3] Nişanyan Yeradları'na göre sözcüğün kökeni Yunanca kástellos kelimesidir.[4]

Terminoloji

Kale sözcüğünün kapsamı farklı şekillerde belirlenebilmektedir. Günümüzde müstahkem pek çok yapıya kale denilmektedir.[5][3] İngilizcedeki castle sözcüğü genellikle bir lordun ikamet ettiği tahkim edilmiş mesken olarak ifade edilir.[6] Fransızca kökenli şato sözcüğü 13 ve 14. yüzyıllarda castle sözcüğüyle eş anlamlı olarak kullanılırken 15. yüzyılda feodalizmin zayıflamasıyla birlikte şatafatlı köşkleri ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.[7] Hisar sözcüğü aslında şato gibi hem konut hem tahkimat görevi gören yapıları ifade etmek için kullanılmaktadır.[8] Kermen ise Tatarca kirmen sözcüğünden gelmektedir ve Rusçadaki kremlin sözcüğünün kökenini oluşturmaktadır.[9] Palanka ve kale sözcükleri tahkim edilmiş şehirlerin bütününü kapsayacak şekilde de kullanılmıştır. Eğer bir kale şehri kapsamaktaysa ona kalekent denir.[10] Müstahkem şehir de aynı anlamda kullanılan başka bir terimdir.[11]

Yer adı bilimi olarak incelendiğindeyse hisar sözcüğünün Türkiye'nin batısındaki yer adlarında, kale sözcüğünün Türkiye'nin doğusundaki yer adlarında, kermen sözcüğünün ise Kırım coğrafyasındaki yer adlarında yaygın olduğu görülmektedir.[12] Arapçada kale anlamında kullanılan hısn kelimesi Türkçede pek kullanılmamıştır ancak günümüzde yer adı olarak Hısnıkeyfâ'da (Hasankeyf) yaşamaktadır.[1]

Yaygın bölümleri

Rochester şatosunun başkulesi.

Başkule

Başkule veya erk olarak da bilinen kalenin en güçlü savunulan, büyük kulesi. İçinde hükümdar ve ailesi ile hükümdarın savaşçılarının ve hizmetçilerinin ikamet edebilmesi için kalacak yer bulunurdu. Bu büyük kuleler içinde yaşayan hükümdarın gücünü yansıtırdı. Hatta görkemli başkuleler kendi başına birer askerî mevki sayılırdı. Başkuleler, büyük ve yüksek bir yapıya sahip olur ve binanın ağır yükünü dağıtabilmek için güçlü temeller bulundururdu. Koçbaşlarına dayanabilmeleri için duvarları çok kalın olur ve kagîr payandalarla desteklenirdi. Başkulede çok sayıda ve çeşitli katlar bulunurdu. Zemin katta depolama amacıyla kullanılmak üzere bir zindan bulunabilirdi.[3][13] Sözcük İngilizcede great-tower, donjon ve keep ile ifade edilir.[14]

Carcassone müstahkem şehrinin perde duvarları.

Perde duvarı

Perde duvarı veya kale bedeni, savunma amacıyla inşa edilmiş yüksek duvarlardır. Perde duvarın üzerinde askerlerin siper alabileceği bir barbata bulunurdu. Askerlerin perde duvarın üzerinde mevzilendiği yere seğirdim yolu denirdi. Bazı kalelerde dış duvar denilen ikincil bir koruyucu duvar vardır. Bu iki duvar arasında kalan toprak şerite şarampa denir. Perde duvarların iç tarafında eskiden kumkuma günümüzdeyse kazamat denilen, bedenin içinde niş oluşturan kemerli gözler bulunabilirdi. Perde duvarın dibine gelen düşmanlara ok, taş vb. şeyleri fırlata bilmek için duvardan cumba halinde uzanan senkendaz veya küluhendaz denilen çıkma mazgallar bulunurdu. Bazen düşmanların kale bedenlerine yaklaşmasını önleme için araziye şev denilen eğimler verilmiştir.[3][15]

Conwy kentinin kapıkulesi.

Kapıkule

Kalenin ana giriş kapısının bulunduğu, kenarlarında kuleler veya burçlar, üzerinde mazgallı siperlerle korunan yapı. Burada kalenin girişini kapatmak için dikine indirilip kaldırılan, asma kapı olarak adlandırılan kafesli yapıdaki engeller kullanılırdı. Ayrıca kalın ahşaptan yapılan ve dış yüzeyinin demir levhalarla kaplandığı kanatlı kapılar bulunurdu. Kapının iç tarafında etrafı kapalı, kalenin içiyle bağlantıyı kesen bir avlu bulunur, ilk savunmayı aşan düşmanlar burada yok edilirdi. Ek bir savunma olarak hendeğin dış tarafına, köprünün önüne hisarpeçe adı verilen bir kule inşa edilirdi.[3]

Hendek

Düşmanların geçişini önlemek için kalenin etrafına hendek denilen bir çukur kazılabilir ve mümkünse içi su ile doldurulurdu. İnsanların hendek üzerinden geçişi zincirlerle indirilip kaldırılabilen bir asma köprüyle sağlanırdı. Kuşatma sırasında düşmanların geçişini önlemek için köprü yukarı çekilirdi.[3]

Mazgallı siper

Surların üzerinde arkasına askerlerin konuşlandığı dişli parapet. Barbata veya dendan olarak da bilinir.[3]

Ok mazgalları

Ok mazgalları surlardaki ok ateş edilebilmesi için dış yani dar, iç yanı geniş aralıklardır.[3]

Poterna

Bazı kalelerde poterna denilen ufak ikincil kaleler bulunurdu. Savaş sırasında bunlar düşmanın girmesini önlemek için örülürdü. Kuşatma birliklerine saldırmak veya dışarıya haberci göndermek için kullanılan küçük kapıları uğrun veya huruç kapısı denirdi.[3]

Tarihçe

Antik Roma

Roma kalesi Arbeia'nın modeli

Romalılar antik Batı dünyasında askeri mühendislik konusunda gelişmişlerdi ve çalışmalarının izlerine hala Avrupa ve Orta Doğu'da rastlanmaktadır. Romalılar castra adı verilen askerî garnizon kentleri inşa etmişlerdi. Bu yapılar surlar ve hendeklerle çevriliydi ve lejyonların hızlıca hareket edebilmelerini sağlayan yollarla birbirlerine bağlanırdı.[16]

Bizans İmparatorluğu

Araplar ve İslam

İran ve Orta Asya

İslam'ın Orta Asya'ya yayılmasından önce büyük siyasi ve ekonomik merkezlerden ziyade şato benzeri yapılar yaygındı. Bunlar diz denilen bir kale ve şehristan denilen asıl kasabadan oluşmaktaydı. Araplar İran, Horasan ve daha sonra Maveraünnehir ve Harezm bölgelerinde karşılaştıkları bu yapıları kal'a olarak adlandırdılar. İslamiyet'in ve Araplar'ın bölgeye gelmesiyle birlikte siyasi ve ekonomik refah artınca Feodal yapı aşılmış ve şehirler büyüme evresine girmiştir. Gelişen şehirlerde eski şatovari yapılar şehrin çekirdeğini, yani kuhendizini oluşturmuştur. Kent halkının çoğunun ikamet ettiği, etrafı surlarla çevrili yere şehristan denmiştir. Eğlence ve ibadet amaçlı binaların çoğu şehristanda bulunurdu. Rabat ise kentin büyümesiyle surlarla çevrili şehristanın dışına taşan yerleşim birimidir. Rabatın temel özelliği asıl şehrin dışında gelişmesidir. Rabatta genellikle ticari faaliyetler gerçekleşirdi. Böylelikle kuhendiz, şehristan ve rabatla birlikte üçlü şehir tipolojisini oluşmuştur. Bu üçlü şehir planı sadece Orta Asya şehir tipolojisinde geçerli değildi. İslam coğrafyasının herhangi bir yerindeki benzer şehir tiplerinin anlatımında da kullanılmaktaydı.[17]:145-153

İber Yarımadası

Orta Çağ Avrupası

Möntro'deki Chillon Şatosu, İsviçre.

Orta Çağ'da Avrupa'da şato denilen, bir kral veya lordun konutu olan hisarlar yaygındı. Şatoda hükümdar ile birlikte ailesi, hizmetçileri ve savaşçıları da yaşardı. Avrupa'da kullanılan en yaygın şato türleri mot ve beyli şatosu, kâgir donjonlu şato ve konsentrik şatosuydu.[6]

Batı Avrupa'da şatolar 9. yüzyılda gelişmeye başladı. 10. yüzyıl Fransa'sında motte denilen etrafı hendeklerle çevrili bir tepenin üzerine donjon adı verilen büyük bir ahşap kule inşa edilirdi. İlerleyen dönemde tepenin eteği kazıklı çitle çevrilerek bailey adı verilen bir avlu oluşturuldu. Böylelikle 11. yüzyıl itibarıyla Batı Avrupa'da mot ve beyli şatoları yaygınlaştı. Ahşap malzemeler ateşe karşı dayanıksız olduğu için daha sonraları taştan malzemeler kullanılmaya başlandı ve kâgir şatolar meydana çıktı.[18][6]

Polonya'daki Malbork Şatosu'nun panaroması

Trace italienne

Hollanda'daki Coevorden Kalesi'nin planı.

Topun yaygınlaşmasıyla birlikte 15. yüzyılın sonlarında Orta Çağ kalelerinin önemi azaldı ve trace italienne (İtalyan tarzı) denilen yeni bir savunma mimarisi ortaya çıktı. 16. yüzyıl boyunca İtalyan tarzı istihkâmlar Avrupa devletlerinin neredeyse tamamı tarafından en iyi savunma yöntemi olarak bilindi. Yeni Çağ'da tahkimat mimarisi Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Machiavelli gibi Rönesans düşünürlerinin uğraşıydı. 16. yüzyılda ilk örneğini veren bu tahkimatlar 17. yüzyılda Fransız askerî mühendisi Vauban sayesinde tam teşekküllü hudut savunma sistemi hâlini aldı.[19]

Yeni Çağ'da İtalyan mimar Leone Battista Alberti tarafından kalelerin topa karşı daha iyi savunulabilmesi için yıldız şeklinde inşa edilmesi gerektiği ortaya atıldı. Top ateşine karşı dayanıklılığın artması için tahkimatların duvarları kalınlaştırıldı ve yükseklikleri alçaltıldı. Bu, toplara karşı daha etkiliydi ancak surların dibinin gözlemlenememesine ve sürpriz saldırılara açık olmasına sebebiyet verdi. Bunu aşmak için kanat ateşine ihtiyaç vardı ve bu yüzden bir yandan düşmanın, ana savunma hattına saldırmasına engelleyen ve düşman toplarını uzakta tutan bir yandan da komşu burçların çevresindeki kör alanları koruyabilen, surlardan uzanan kuleler inşa ettiler. Sonraysa savunma yapılarına geniş ve derin hendekler eklendi ve hendeği korumak için dış tahkimatlar inşa edildi. Bu yeni tarz kalelerin inşası maliyetliydi.[20]

İnşaat

Tipik bir kale üç ana bölümden oluşurdu: surların dışında kalan varoş, surların çevrelediği alan ve son savunma hattı olan iç kale. Kalelerin yapımında kullanılan malzemeler amacına ve coğrafi şartlara göre değişebilirdi. Toprak, ağaç, kerpiç, tuğla, doğal veya kesme taş kale inşasında kullanılan maddelerdir. Askerlere konaklama imkanı sağlamak için kaleye bir kışla inşa edilirdi.[21]

Toplumsal merkez

Kalelerde yaşan insan sayısı yüzlerden başlayarak binleri bulabilirdi. Kaleler askeri işlevlerinin dışında idari, siyasi ve ekonomik merkezlerdi. Kalelerin bu işlevleri içlerinde bulundukları kültürün özelliklerine göre değişirdi. Örneğin Osmanlı devrindeki kaleler hem askeri hem de idari ve ekonomik merkez işlevi görürdü.[22]

Konum ve arazi

Fransa'daki Clisson Kalesi

Kalenin inşasında coğrafi koşullardan yüksek mertebede faydalanabilmek için nehir kenarı, tepe, dağ, deniz kenarı, boğaz, ada; yol kavşakları, ana yol veya geçit noktaları tercih edilirdi.[11] Kolayca savunulabilmesi, ihtiyaç olunca içeridekilerin dışarıya çıkabilmesi, uzun süren kuşatmalar için su ihtiyacını karşılayacak olanaklara sahip olması ve mümkünse etrafını çevreleyen engeller olması yer seçiminde etkili olan faktörlerdi.[1]

Savaş

Stratejik önem

Kuşatma

Roque Gameiro tarafından çizilen Lizbon Kuşatması.
Château des Baux'daki yeniden inşa edilmiş trebüşe, Fransa.

Görseller

Kaynakça

Özel

  1. ^ a b c "kale". Nişanyan Sözlük. 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2021. 
  2. ^ "kale". Nişanyan Sözlük. 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2021. 
  3. ^ a b c d e f g h i "Kale". TDV İslam Ansiklopedisi. 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2021. 
  4. ^ "Nişanyan Yeradları". nisanyanmap.com (İngilizce). 27 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2021. 
  5. ^ Ersenal 2019, s. 31.
  6. ^ a b c "castle | Definition, History, Types, & Facts". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 17 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2021. 
  7. ^ "Château | architecture". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 6 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2021. 
  8. ^ "KALE - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2021. 
  9. ^ Eren 2006, s. 180.
  10. ^ Göger 2014, s. 63.
  11. ^ a b Ersenal 2019, ss. 35. Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "FOOTNOTEErsenal201935" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  12. ^ Şahin 2013, s. 51.
  13. ^ Denis & Lepage 2002, s. 46.
  14. ^ Denis & Lepage 2002, s. 32.
  15. ^ Boran, Ali. Osmanlı Dönemi Kale Mimarisi. 5 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2021. 
  16. ^ "Military engineering". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 4 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2021. 
  17. ^ Can, Mesut (2015). IV. Türkiye Lisans Üstü Çalışmalar Kongresi: Bildiriler Kitabı - III (PDF). 14 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Ocak 2021. 
  18. ^ Denis & Lepage 2002, s. 37-54.
  19. ^ Ersenal 2019, ss. 2-3.
  20. ^ Ersenal 2019, ss. 29.
  21. ^ Ersenal 2019, s. 36-37.
  22. ^ Ersenal 2019, s. 37.

Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şato</span>

Şato, bir lorda veya krala ait konut görevi gören bir tahkimat türüdür. Şatolar bulundukları bölgenin ekonomik, siyasi ve idari merkeziydi. İçinde saray halkının ikamet etmesinin yönüyle kaleden, bir savunma yapısı olması yönüyle saraydan farklıydı ve de bir müstahkem şehirden farklı olarak kamuya ait bir savunma değildi.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis Surları</span> Konstantinopolisin surları (modern İstanbul, Türkiye)

Konstantinopolis Surları, günümüzde İstanbul sınırları dahilinde olan Konstantinopolis'i çevreleyen ve Doğu Roma zamanında yapılmış şehir surlarıdır. Şehri çeviren surlar tarihte 5. yüzyıldan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı MS 408'den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Kilitbahir Kalesi</span> Çanakkale Boğazında bulunan kale

Kilitbahir Kalesi, yani "denizin kilidi kalesi", 1462 yılında Çanakkale Boğazı'nın Avrupa kıyısına inşa edilen kaledir.

Kuşatma ya da muhasara, bir şehrin, bir ülkenin ya da bir bölgenin abluka altına alınıp dış dünya ile ilişkisinin kesilmesidir. Kuşatma diplomasi, casusluk ve muharebe gibi pek çok aşamayı içeren bir süreçtir. Bu yollarla tahkimatın ele geçirilmesi planlanır.

<span class="mw-page-title-main">Palanka</span> toprak ve kazıklı çitten yapılan küçük kale

Palanka, palanga veya parkan ahşap ve topraktan yapılan ufak bir kaledir. Osmanlı İmparatorluğu ve hasımları tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Palankalar hızlıca inşa edilip, genişletilebilmelerinin yanı sıra basit malzemeler ile düşük bir maliyetle inşa edilebiliyordu. Palankalar nehir kenarlarına ve yol güzergahlarına inşa edilirdi. Avrupa'daki palankaların birçoğu ahşap ve topraktan yapılmış olsa da kaynak kısıtlılığından dolayı malzemeler bölgeden bölgeye değişmekteydi. Tipik bir palankanın etrafı hendekle çevrilirdi. Palankaların büyüklüğüne göre kullanılan duvarların çeşidi değişirdi ve köşeleri üzerine yerleştirilen tabyalarla korunabilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Sur</span> bir alanı potansiyel saldırganlardan korumak için kullanılan güçlendirme

Sur, bir yerleşim yerini savunma amacıyla inşa edilen bir tür tahkimattır. Antik dönemlerden beri yerleşim yerleri ya da kalelerin etrafına inşa edilen surlar, Berlin Duvarı örneğindeki gibi modern dönemlerde de kullanılır. Tarihî surlar üzerinde, savunmayı ve gözetleme kabiliyetini artırmak amacıyla yuvarlak ya da köşeli surdan daha yüksek şekilde yapılan kulelere 'burç' adı verilir. Modern sur amacını taşıyan duvarlarda ise bu yapılara sadece gözetleme kulesi denir. Kimi surlarda, etkinliği artırmak için surun dış cephesine hendek kazılır.

<span class="mw-page-title-main">Trabzon Kalesi</span>

Trabzon Kalesi, Trabzon'un en yüksek kesimindeki kale, Trabzon’da günümüze en iyi durumda ulaşabilen eserlerin başında gelmektedir. Deniz kıyısından başlayarak şehrin arkasındaki tepelere kadar uzanan Trabzon kalesi, Bizans Çağı’na ait eski temeller üzerinde yükselmiştir. Yukarı Hisar, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç ayrı bölümden meydana gelen kale, eski anıtlardan toplanan taşlardan yapılmıştır. Ne var ki yüzyılımızın başlarında aynı kalenin taşları bu kez yeni binaların yapımında kullanılmıştır. Yukarı Hisar’ın 300 m Kuzeyindeki tiyatrodan ise hiçbir kalıntı günümüze ulaşamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tokat Kalesi</span>

Tokat Kalesi, yapım tarihi ve hangi medeniyet tarafından yapıldığı bilinmeyen kermen. Kaleye ait en eski izler 5 ya da 6. yüzyıla ait olup kalenin bu yıllarda var olduğu bilinmektedir. Yapının inşa edildiği kayalıklar doğal bir kale özelliğine sahip olmakla beraber surlar ve kale içerisindeki odalar insanlarca yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tahkimat</span> savunma savaşı ve üsler için tasarlanan savunma yapıları

Tahkimat veya istihkâm, savaşlarda kullanılmak üzere savunma amaçlı inşa edilmiş askerî yapılar ve binaları tanımlar. İnsanoğlu binlerce yıllık uygarlık tarihinde çok çeşitli şekillerde savunma amaçlı yapı inşa etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hendek</span>

Hendek, özellikle kale, bina veya kenti çevreleyen geniş, derin ve genellikle suyla dolu tahkimattır. Bazı örneklerde su engeli olarak da daha karmaşık yapay göllere evrildiği görülmüştür. Modern dönemlerde hendek veya su engelleri artık önleyici etkileri kaybolduğundan görsel olarak tercih edilmeye başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Başkule</span>

Başkule Avrupa'da Orta Çağ şatolarında soyluları tarafından inşa edilen büyük, müstahkem kulelerdir. Büyük kule, ayrık kule, donjon erk ve bâlâhisar aynı yapıyı ifade eden diğer kelimelerdir.

<span class="mw-page-title-main">İç kale</span> bir kentin tahkim edilmiş çekirdek kısmı

İç kale, bir kentin tahkim edilmiş çekirdek kısmıdır. Tahkimatın dış bölümleri düşman eline geçtiğinde insanlar buraya sığınırdı. Önceleri ahmedek adıyla bilinirdi.

<span class="mw-page-title-main">Mazgallı siper</span>

Mazgallı siper, barbata veya dendan şehir surları veya kaleler gibi yapıları içeren savunma mimarisinde genellikle dikdörtgen şeklinde, savunmalardan ok ya da başka şeyler fırlatmak için açılan boşluklar veya girintilerin meydana getirdiği bir küpeşteden oluşur. Bu boşluklara mazgal ve bu boşluklardan oluşan bir yapıya mazgallı denir ve daha önceden aralıklı olmayan bir küpeşteye mazgal eklemek mazgallamak olarak adlandırılır.

Yıldız kale, ilk olarak 15. yüzyılda İtalya'da görülen, Orta Çağ'da özellikle barutun ve topun muharebe alanlarına girmesiyle birlikte yapılmaya başlanan kale türevi bir tahkimattır.

<span class="mw-page-title-main">Lefkoşa Surları</span> Lefkoşayı çevreleyen bir dizi savunma duvarıdır.

Lefkoşa surları, Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'yı çevreleyen bir dizi savunma duvarıdır. İlk şehir surları Orta Çağ'da inşa edilmiş ancak 16. yüzyıl ortalarında Venedik Cumhuriyeti tarafından tamamen yeniden inşa edilmiştir. Venedikli mühendis Guilio Savorgnan'nun bir sanat eseri olarak görülen surlar 4,8 kilometre (3,0 mi) uzunluğunda olup on bir burç ile üç giriş kapısına sahiptir. Günümüzde büyük ölçüde bozulmamış bir hâlde olan surlar, Doğu Akdeniz'deki en iyi korunmuş Rönesans surları arasındadır. Önemli bir turistik cazibe merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Kuşatma makinesi</span> kuşatma savaşında şehir surlarını ve diğer surları yıkmak veya atlatmak için tasarlanmış makina

Kuşatma makinesi kuşatmalarda ağır kale kapılarını, kalın şehir surlarını ve diğer tahkimatları yıkmak veya üzerinden atlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Bazıları sabittir, uzaktan düşman tahkimatlarına saldırmak için inşa edilirken diğerleri düşman tahkimatına ilerlemek için tekerleklere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kotor'un Tahkimatı</span>

Kotor surları, surlar, kuleler, hisarlar, kapılar, burçlar, tahkimatlar, sarnıçlar, bir kale ve yardımcı binalar ve yapıları içeren Orta Çağ Kotor kentini koruyan entegre bir tarihi sur sistemidir. Askeri yapıları ağırlıklı olarak Venedik'in, bunun yanı sıra İlirya, Bizantion ve Avusturya'nın da mimari sistemlerini içermektedir. Eski şehir ve doğal çevresi ile birlikte, surlar 1979'da Kotor'un Doğal ve Kültürel-Tarihi Bölgesi Dünya Mirası olarak listelenmiştir ve Karadağ'daki bu tür kültürel öneme sahip tek bölgeyi temsil etmektedir.

<i>Motte</i> ve <i>bailey</i> şatosu

Motte ve bailey şatosu, "motte" adında yüksek bir tepenin üzerinde bulunan ahşap veya kâgir bir başkule ve ona eşlik eden etrafı hendek ve kazıklı çitle çevrili bir avlu olan "bailey" ile birlikte oluşan bir tahkimattır. Vasıfsız iş gücüyle inşa etmesi kolay olsa da askeri açıdan dayanıklıdır. Bu şatolar Fransa'da Normandiya ve Anjou'dan 11. yüzyılda Kutsal Roma İmparatorluğu'na yayılarak Kuzey Avrupa'da 10. yüzyıldan itibaren inşa edilmişlerdir. Normanlar, 1066'daki istilalarına müteakiben tasarımı İngiltere ve Galler'e getirdiler. Motte ve bailey şatoları 12 ve 13. yüzyıllarda İskoçya, İrlanda ve Alçak Ülkeler ve Danimarka tarafından benimsenmişti. İngiltere'deki Windsor Şatosu bir motte ve bailey şatosu örneğidir. 13. yüzyılın sonundan itibaren başka tür tahkimatlar bu tasarımın yerine geçmişti ancak toprak setleri birçok ülkede öne çıkan bir özellik olmaya devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Osetya mimarisi</span>

Oset mimarisi - Oset halkının yüzyıllar boyunca oluşturduğu eşsiz maddi kültürünün örnekleridir.

<span class="mw-page-title-main">Perde duvar (tahkimat)</span>

Perde duvar bir kalenin, hisarın ya da kasabanın iki kule veya burç arasında bulunan surudur.