Irza geçme veya tecavüz, kişinin rızası dışında cinsel ilişkide bulunulmasını kapsayan bir cinsel saldırı türü. Tecavüz; fiziksel güç, baskı, otorite istismarı kullanılarak ve rıza veremeyecek durumdaki reşit olmayan, bilinci kapalı veya zihinsel engelli kişilerle cinsel ilişkiye girerek gerçekleştirilir.
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.
Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.
Milletvekili, parlamenter, mebus ya da saylav bir parlamentoda oy verenleri temsil eden kişidir. Birçok ülkede bulunan bikameral sistem gereği; parlamento üyelerine değişik isimler verilebilmektedir. Örneğin; senato bulunan sistemlerde seçilen kişi; senatör olarak tanımlanabilmektedir. Parlamenter bağımsız olabileceği gibi sıklıkla görüldüğü üzere bir siyasi partiye bağlı da olabilir. Ülkenin parlamento sistemine ve yürürlükteki mevzuatına göre seçme ve seçilme kuralları ile milletvekilinin görev ve sorumlulukları değişiklik gösterebilir.
Yakın Ertürk, Cornell Üniversitesi’nden 1980 yılında da kalkınma sosyolojisi alanında doktorasını alan Yakın Ertürk, 1986’dan Ekim 2010’a kadar ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Daha önce Riyad Üniversitesi (1979-82) ve Hacettepe Üniversite’sinde (1983-86) de görev yapmış, Rutgers Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak bulunmuştur ve yurt içi / dışı çeşitli üniversitelerde sertifika programlarında ders vermiştir. Ertürk, çeşitli kuruluşlara uluslararası düzeyde kırsal kalkınma alanında danışmanlık yapmış (1986-2003); Ekim 1997-Ekim 2001 arasında Birleşmiş Milletler (BM) araştırma ve eğitim kurumu olan INSTRAW’nun başkanlığı; Mart 1999-Eylül 2001 arasında BM Kadının İlerlemesi Bölümü’nün (DAW) başkanlığı; ve 2003-2009 arasında BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Rapportörlüğü ; Avrupa Işkenceyi Önleme Komitesi üyesi olarak görev yapmıştır ; Haziran 2010 olaylarına yönelik Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu üyeliği ve MB Insan Hakları Konseyi, Suriye’deki olaylara ilişkin Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu üyeliği görevlerini yürütmüştür. 8 ülkede aile kanunu reformu araştırma projesinin koordinatörlüğünü yapmıştır (2016-17). Araştırma sonuçları 2019 tarihinde Routlege tarafından kitaplaştırılmıştır.
Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır. Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür.
Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.
İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
Bazı ülkelerde uyuşturucu maddelerin yasa dışı ithali, ihracı, taşınması, satışı veya bulundurulması ölüm cezasını gerektiren suçlar teşkil edebilmektedir. Hindistan’da bulunan sivil toplum kuruluşu Lawyers Collective’in 2011 tarihli makalesine göre 32 ülke narkotik uyuşturucular ve psikotrop maddelerle ilgili suçlarda ölüm cezası öngörmektedir." Harm Reduction International’ın 2012 tarihli raporuna göre ise 13’ünde kesin hüküm olmak üzere 33 ülke ve bölgede uyuşturucuya ilişkin suçlara ölüm cezası uygulanmaktadır."
Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir. Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.
Sara Hüseyin, Bangladeş Yüksek Mahkemesinde avukat ve Bangladeş Hukuk Yardımı ve Hizmetleri Vakfı'nın (BLAST) onursal bir icra direktörüdür. ABD Dışişleri Bakanı tarafından verilen 2016 Uluslararası Cenevre Kadınları Ödülünün sahibi olmuştur. Hüseyin, Bangladeş'in 2010 yılında yasalaşmaya devam eden kadına yönelik şiddet kapsamlı yasamanın hazırlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Fetva şiddetine meydan okumada rolü ile tanınan Hüseyin, kadınlar ve kızlara aşağılayıcı ve şiddetli cezalar öneren Fetvalara karşı çıkar. Ayrıca, tecavüz ve cinsel saldırı davalarında yapılan bakirelik testine karşı çıkması ile bilinir. Hüseyin, 'Namus' adlı kadınlara Karşı Suçlar, paradigmalar ve şiddeteseri konulu eseri Lynn Welchman'la yeniden düzenlemiştir.
Amy Jean Klobuchar, 2007'den beri Minnesota'dan ABD senatörü olarak görev yapan Amerikalı avukat ve politikacıdır. Minnesota Demokrat-Çiftçi-İşçi Partisi (DÇİ) ve Demokrat Parti üyesi olan Klobuchar, daha önce Hennepin İlçesi Başsavcısı olarak görev yapmıştır. 10 Şubat 2019'da 2020 seçimlerinde ABD Başkanlığı için Demokrat Partiden başkan adaylığını açıkladı; 2 Mart 2020'de adaylıktan çekildi ve Joe Biden'i destekledi.
"Belém do Pará Sözleşmesi" ya da Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılması Hakkında Amerikalararası Sözleşme
Cinsiyet suçlarının kovuşturulması, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarının kovuşturulmasına yönelik yasal işlemlerdir.
Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi ya da DEVAW, kadınlara yönelik şiddeti ve şiddetin ortadan kaldırılması özel olarak ele alan 1993 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) kararıdır.
Seks işçilerine yönelik şiddet, dünya çapında hem fiziksel hem de psikolojik düzeyde rapor edilmiştir. Kurbanlar ağırlıklı olarak kadınlardır, aşırı durumlarda bu şiddete cinayet de dahildir.
Tecavüz türleri, tecavüzün meydana geldiği duruma, mağdurun kimliğine veya özelliklerine, failin kimliğine veya özelliklerine gibi çeşitli kriterlere göre sınıflandırılması sonucu oluşan kategorileri içerir. Aşağıda açıklanan tecavüz türleri birbirini dışlamaz: belirli bir tecavüz, örneğin hem hapishanede tecavüz hem de toplu tecavüz olarak veya hem velayet tecavüzü hem de bir çocuğa tecavüz olarak birden fazla kategoriye girebilir.
Erkeğe yönelik şiddet, erkeklere veya oğlanlara karşı işlenen şiddettir. Erkekler hem şiddetin mağduru hem de failleri olarak sık sık görülmektedir. Erkeklere yönelik cinsel şiddet, çoğu toplumda kadınlara yönelik olandan farklı muamele görmekte ve uluslararası hukuk tarafından büyük ölçüde tanınmamaktadır. Erkeklere yönelik şiddet hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilirken, ABD Adalet İstatistikleri Bürosu verilerine göre erkeklerin erkekleri öldürdüğü cinayetler, toplam cinayetlerin %65,3'ünü oluşturmaktadır.
BM Kadın Birimi olarak da bilinen Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlenmesi için çalışan bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur.