İçeriğe atla

Kadınlar ve askerlik

Kadınların askerlik tarihi, 4000 yıl öncesine uzanan bir dönemi, birçok ulusu ve dönemi kapsamaktadır. Eski çağlardan günümüze kadar kadınlar orduda birçok görevlerde bulunmuşlardır. Önceki dönemlerde kadınlar orduda farklı görevler almışlarsa da, daha çok günümüzde önemli görevlere gelmektedirler. Birçok ülke ordularını kadın askerlere açmaktadır ancak bu konudaki tartışmalar sürmektedir.[1]

Sürmekte olan tartışma

Orduda kadının rolü dünya çapında modern ordularda hep tartışılan bir konu olmuştur. Kadınların aktif savaş görevlerinden uzak tutulması ayrımcılık olarak nitelendirilmektedir. Tartışmanın tarafları iki cinsiyet arasındaki fiziksel ve zihinsel farklılıklardan bahsederken, savaş alanında diğer cinsi görmenin askerler üzerindeki etkisi de değerlendirilmektedir. Kadın savaşçılar tarih boyunca birçok uygarlıkta görülmüştür. Bazı toplumlar ise kadınların savaşmasını kesinlikle yasaklamıştır. Kimi örneklerde ise kadın asker sayısı erkeklere yaklaşmıştır. Sovyetler Birliği II. Dünya Savaşında 800.000 kadın askeri bünyesinde barındırmıştır, bunların %70'i cephede aktif savaşmıştır. Kadınlar orduda birçok görev almaktadır. Günümüzdeki savaşlarda genelde cephe tanımı farklı olduğundan kadınlar sıhhiye, kontrol noktaları, konvoy eskort, itfaiye, istihkam gibi alanlarda da görev almaktadır. Kadınlar dünyada birçok orduda farklı görev alsalar da aktif cephe görevi veren ülke ordularının sayısı azınlıktadır. Kadınlara aktif cephe görevi veren ülkeler arasında Yeni Zelanda, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Norveç, İsrail ve İsviçre sayılabilir. İngiltere, kadınları özellikle topçu görevleri için kullanırken, ABD genellikle savaş pilotu olarak görevlendirmektedir.

Tartışmanın dayanak noktaları

Tartışmanın iki tarafı da kendilerine göre güçlü kanıtlarla kendilerini haklı görmektedir. Bu kanıtların birçoğu erkeklerin kadınlara göre fiziksel olarak daha üstün olmalarını içerir. Ancak diğer bir husus da kadının savaş alanında bulunmasından ileri gelen manevi etkidir. Ordulardaki bu uygulama çok nadir görüldüğü için kanıtların test edilme imkânı sınırlıdır.

Fiziksel yetersizlik

Kadınların aktif savaş görevi almasının karşısına getirilen en önemli kanıt ortalama bir kadının ortalama bir erkekten daha güçsüz olduğu ve karşısındaki erkek düşmanla savaşırken bunun bir dezavantaj olacağıdır. Kadınların iskelet yapısı erkeklerinkine göre daha az yoğun olduğu için kırılmaya daha müsaittir. Bu yüzden özellikle havacılık alanında yüksek yerçekim kuvvetlerine maruz kalan savaş pilotlarının kadınlardan seçilmemesi gibi bir durum tavsiye edilmektedir. Ayrıca kadın sağlığının gerektirdiği hijyen ortamının yokluğu denizaltı mürettebatı olarak kadınların kabul edilmemesi için önemli bir kanıt olarak kullanılmaktadır. Ancak bu kanıtın aksine ortalama olarak daha kısa ve hafif olan kadınlar daha az hava tüketmekte ve denizaltı yolculuğu için ideal olmaktadır.

Psikolojik nedenler

Kadınların cephede ön saflarda savaşmalarına karşı sunulan argümanlardan bir tanesi de kadınların varlığının savaşan birliğin moralini etkilemesidir. Gerçekten de birçok asker, ön saflarda yapılması gereken önemli görevlerde kadın askerlere güvenmemektedir. Ayrıca kadın ve erkek askerler arasında olabilecek romantik yakınlaşmaların birliğin savaşma gücünü etkileyeceği de belirtilmektedir. Ayrıca birçok kadının ön saflardaki görevlerden kaçabilmek için bilerek hamile kalacağı iddia edilmektedir. Üçüncü bir argüman ise kadın askerlerin savaşan birliklere dahil edilmesi, esir olarak alınanların işkenceye ve hatta cinsel istismara maruz kalabileceğidir. Savaşta esir alınan erkek askerlerin fiziksel işkenceye maruz kalabilmekle beraber neredeyse hiç cinsel istismarla karşı karşıya kalmadığı bilinen bir gerçektir.[] Bu fikre karşı ise cephe gerisindeki kadın askerlerin de ele geçirilme ihtimali bulunduğu, bunlara ise ne yeterli silah ve teçhizat ne de kendilerini koruyabilecek kadar eğitim verilmediği öne sürülmektedir. Sonuçta gönüllü olarak orduya yazılan kişiler cinsiyetlerinden bağımsız olarak sorumluluklarının ve başlarına gelebileceklerin de farkında olmak zorundadırlar.

Cinsiyet ayrımı ve gelenekler

Birçoklarına göre kadınların ordudan uzak tutulması cinsel ayrımcılığın son kalesidir. Kadınların bu şekilde kabul edilmediği alan olan askerlik yine bazılarına göre geleneksel düşünce yapısıyla ilgilidir. Kadınların savaş alanında kazandığı başarılara dair tarihte birçok örnek bulunmaktadır.

Taktiksel dezavantajlar

Asker ve tarihçi Dave Grossman'a göre özellikle kadın askerlere sahip ordusu bulunan İsrail Ordusu kadınların ön saflarda bulunmasını yasaklamıştır. Buna gerekçe olarak ise yaralı bir kadın askeri gören erkek askerlerin önlenemez ve içgüdüsel bir şekilde korumacı davranarak görevi bırakarak yaralıya yardıma koşmalarını belirtmiştir. Ayrıca İsrail Ordusu için önemli bir husus da düşmanını canlı yakalayarak ondan gerekli istihbaratı elde etmektir. Ancak İsrail'e karşı savaşan İslami savaşçılar kesinlikle bir kadın askere teslim olmamaktadır. Ancak işgal altındaki bölgelerde kadın askerin varlığı işgal altındaki bölge insanını daha az rahatsız ettiği de gözlemlenmiştir.[]

Bazı ülke ordularında kadının yeri

Birleşik Krallık

İngiliz Ordusunda kadınlar amacı doğrudan düşmanla temas ve öldürme olan birlikler haricinde her görevde bulunabilirler. %9'unu kadınların oluşturduğu İngiliz Ordusu tarihinde kadın savaşçıların önemli bir yeri vardır. Bunlardan en bilinen örneği Kraliçe Boudica'dır. Iceni kabileriyle beraber İngiltere'yi MS 62 yılında işgal eden Romalılara karşı savaşmıştır. 1776 Amerikan Bağımsızlık Savaşında İngiliz Ordusuyla beraber 5000 kadının bulunduğu tahmin edilir. Bunlardan çoğu subay ve askerlerin eşidir. Ayrıca aşçı ve hemşire olarak görev alanlar da bulunmaktaydı. 1.Dünya Savaşı ile birlikte kadınlar cephe gerisi görevler almaya başladığı görülür, savaş sırasında 1917 yılında Fransa'da kadınlara özel birlik kurulacak ve birlik aşçı, hemşire vb olarak görev yapmış ancak subay olmalarına izin verilmemiştir.[2] 1992 yılında ise kadınlara özel birlikler lağvedilmiş, kadınlar erkeklerle eşit şartlarda kabul edilmiştir. Ayrıca Eylül 2022'de ölen II. Elizabeth'de sembolik de olsa tüm orduların başkomutanı görevindeydi.

Finlandiya

Finlandiya İç Savaşı sırasında Kızılların Naiskaarti adı altında kadın birlikleri bulunmaktaydı. İç savaştan sonra kadınların ön saflardaki rolü azaltılmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği ile Finlandiya arasındaki savaşta kadınlar oluşturulan cephe gerisi gerilla birliklerinde görev almışlardır.

Almanya

Demir Haç kazanan ikinci kadın, Alman hemşire Elfriede Wnuk

1955 yılında oluşturulan Bundeswehr, NATO ülkeleri arasında en muhafazakâr ordulardan birisidir. Bunun sebebinin Nazi iktidarı döneminde çok sayıda genç kadının orduya alınması olduğu söylenmektedir. Kadın askerler özellikle uçaksavar birliklerinde görev yapmışlardır.

İsrail

İsrail Ordusunda kadınlar birçok görevde bulunmuştur. Hava kuvvetleri, bünyesine kadınları almama kararı alsa da 1994 yılında bu karar kaldırılmıştır. Ayrıca kadınlara ön saflarda görev verilmemektedir. İsrailli kadınların mecburi hizmet süresi 2 yıl olup erkeklerin 3 yıllık hizmet süresinden daha kısadır.

Libya

Libya, ordusunda kadın asker olan tek İslam devletidir. Albay Kaddafi'nin 200 kişilik özel muhafız birliği Amazon Muhafızları olarak bilinmekte ve sadece kadın askerlerden oluşmaktaydı.

Nepal

Nepal Komünist Partisine (Maoist) bağlı Halkın Bağımsızlık Ordusunun %40'ı kadınlardan oluşmaktadır.

Norveç

1995 yılında Norveç, denizaltılarda kadın askerlere izin veren ilk ülke olur. Norveç Ordusunda bugüne kadar en az bir tane denizaltı komutanı kadın subay bulunmaktadır. Bunlardan ilki Solveig Krey'dir.

Sovyetler Birliği / Rusya

Rus kadın askerî öğrenciler

II. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği 1 milyondan fazla kadını silah altına almış ve keskin nişancı, makinalı tüfek birliği, tank mürettebatı gibi aktif cephe görevlerinde kullanmıştır.[3] Ayrıca 1942 yılında oluşturulan kadın savaş pilotlar filosuna geceleyin Alman şehirlerini bombalama görevi verilmiştir. (588.Gece Bombardıman Birliği, 46.Taman Muhafız Gece Bombalama Birliği) Bu savaş pilotları Polikarpov Po-2 uçaklarıyla özellikle Berlin üzerindeki hedeflere yönelmişlerdir. Kadın savaş pilotları toplam 24 bin sorti yapmış ve 23 kahramanlık madalyası kazanmıştır. Lidya Litvyak ve Yekaterina Budanova bugün hala anılan ünlü savaş pilotlarıdır. Piyade olarak ise keskin nişancı Lyudmila Pavlichenko 309 kişiyi öldürerek en başarılı keskin nişancılardan olmuştur. Günümüzde Kızılordu'daki kadın askerler arasında güzellik yarışması yapılmaktadır.

ABD

ABD Donanması'nın kadın denizaltıcıları, 2012

Amerikan İç Savaşı sırasında Sarah Rosetta Wakeman sahte isimle ve erkek taklidi yaparak orduya katılmış ve Kuzey Ordusunda ön saflarda görev yapmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında kurulan kadın birlikleri çoğunlukla hemşire görevleri yerine getirmiştir. Vietnam Savaşında kadınlar daha çok hava kuvvetlerinde yer almıştır. 2003 yılında ABD, Irak'a saldırdığında ortaya çıkan savaşta kadın asker Jessica Lynch'in esir düşmesi ve kurtarılması özellikle ABD basını tarafından abartılı bir şekilde aktarılmıştır.[4] Ayrıca yine Irak'ta işgalci konumundaki ABD Ordusu mensubu Lynndie England ve Sabrina Harman Ebu Garip Hapishanesinde tutuklulara işkence ettikleri gerekçesiyle suçlu bulunmuşlardır.

Türkiye

Sabiha Gökçen(ortada, kepli) Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın savaş pilotudur.

Türkiye'de askerlik sadece erkeklere zorunlu olmasına rağmen kadınlar da orduya girebilmektedir. Kadın askerler özellikle I.Dünya Savaşı'nın ardından verilen Kurtuluş Savaşı sırasında muharebelere katılmışlardır.[a]

Galeri

Ayrıca bakınız

Notlar

Kaynakça

  1. ^ ABD Silahlı Kuvvetlerindeki kadın askerlerin durumuna dair analiz 4 Ağustos 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 27 Eylül 2024 tarihinde erişilmiştir
  2. ^ Amerikan Tarihi Müzesinde ilgili makale 31 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 27 Eylül 2024 tarihinde erişilmiştir
  3. ^ Kazakistan asıllı Sovyet kahramanı Mametova'ya ayrılmış olan sayfa (İngilizce), 27 Eylül 2024 tarihinde erişilmiştir
  4. ^ Lynch, 24 Nisan 2007 tarihinde ABD Kongresi önünde verdiği ifadede pusuya düşürülen konvoydaki aracının kaza yapması üzerine yaralandığını, silahını ateşlemediğini ve kaldırıldığı Irak hastanesinde iyi muamele gördüğünü anlatarak kendisi hakkında anlatılanları yalanlayacaktır. 28 Şubat 2007 tarihli msnbc haberi 1 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 31 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir

Ayrıca bakınız

  • Gorgo, Sparta Kraliçesi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri</span> ABDnin askerî gücü

Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri, ABD'nin bütün silahlı kuvvetlerinin birleşik olarak oluşturduğu yapıdır. ABD Ordusu ilk kez, yeni kurulan ulusu Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nda Büyük Britanya'ya karşı savunmak üzere 13 kurucu eyaletin oluşturduğu Kongre yönetimi sırasında kuruldu. Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri, ABD Deniz Piyadeleri ve ABD Deniz Kuvvetleri 1776'daki bağımsızlık bildirisinin açıklanacağı öngörüsüyle 1775'te oluşturuldu. Dünyadaki en büyük hava kuvvetlerinden birine sahip olmasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri 1947'ye kadar bağımsız bir komutanlık haline getirilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Askerlik hizmeti</span>

Askerlik hizmeti, herhangi bir ülkede belirli bir yaşa gelen vatandaşların, zorunlu olarak, belirli bir süre orduda görev yapması veya anlaşmalı oldukları bir süre boyunca meslek olarak icra etmesi. Ayrıca askerlik veya vatanî görev olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Azab</span>

Azab veya azap, Osmanlı devletinde çoğunlukla garnizon askeri olarak görev yapan askeri birimdir. Henüz evlenmemiş genç erkekler azab yazılabilirlerdi. Sözcüğün anlamı "bekar erkek"tir ve gönüllülerden oluşan yaya birliğidir. Savaşta ordunun en önünde yer alırdı.

<i>Wehrmacht</i> Nazi Almanyasının Silahlı Kuvvetleri

Wehrmacht, 1935 ile 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nın silahlı kuvvetleridir. "Waffenträger der Nation" olan Heer, Kriegsmarine ve Luftwaffe'den oluşmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Cephesi (II. Dünya Savaşı)</span>

II. Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi (Almanca: Die Ostfront 1941-1945, der Rußlandfeldzug 1941-1945 veya der Ostfeldzug 1941-1945 Rusça: Великая Отечественная война Avrupalı Mihver Devletleri ve Finlandiya'nın Sovyetler Birliği, Polonya ve diğer Müttefik Devletlere karşı verdikleri savaşı anlatır. Nazi propagandası savaşa Bolşevizme karşı haçlı seferi anlamı yüklemiş, Sovyetlere karşı savaşmak üzere Avrupa'nın neredeyse tamamından gönüllüleri Waffen SS birliklerine dahil etmiştir. Savaş 22 Haziran 1941 - 9 Mayıs 1945 tarihleri arasında orta, doğu, kuzeydoğu ve güneydoğu Avrupa topraklarında gerçekleşmiştir.

Topyekûn savaş, bir milletin bütün kaynaklarını seferber ederek başka bir millete kesin olarak iradesini kabul ettirebilmek amacıyla, onun askerî gücünü yok etmek için yapılan savaştır. Topyekûn savaşı diğer savaş türlerinden ayıran özellik, bir ulusun tüm kaynaklarını bu savaş için seferber etmesi ve karşı tarafa kendi iradesini kayıtsız şartsız kabul ettirmeyi amaçlamasıdır. Bu kayıtsız şartsız kabul ettirmek, pratikte ancak, karşı tarafının askerî gücünü tümüyle imha etmekle mümkün olacaktır. Yüzyıllardır pratikte uygulanmakta olan topyekûn savaş, ilk olarak 19. yüzyılda bir savaş çeşidi olarak tanınmıştır. Topyekûn savaşta sivil-asker ayrımı yoktur, herkes asker olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Lavr Kornilov</span> Rus ordu komutanı

Lavr Georgiyeviç Kornilov Rus askerî istihbarat mensubu, I. Dünya Savaşı ve ardından yaşanan Rus İç Savaşında Rus İmparatorluk Orduları komutanı, kâşif, Sibirya asıllı kazak general. Tarihte en çok Kornilov Olayı olarak bilinen ve Ağustos-Eylül 1917 tarihinde yaptığı başarısız darbe girişimiyle hatırlanır. Girişim Aleksandr Kerenski’nin geçici hükûmetini devirmek amacıyla yapılmış, sonunda Kerenski hükûmeti ile geçici bir ittifak içinde yer alan Bolşevikler'in çabalarıyla başarısız olmuş ve Kornilov, Kerenski tarafından tutuklanmıştır. Bu olay Ekim Devrimi’ne giden yolda Bolşeviklerin elini güçlendiren bir öneme sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Çekoslovak Lejyonu</span>

Çekoslovak Lejyonu, I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri bünyesinde savaşan Çek ve Slovaklardan oluşan gönüllü ordu. Rus İç Savaşı'nda önemli bir silahlı güç olarak yer almış, I. Dünya Savaşı'nın ardından Çekoslovakya'nın bağımsızlığının ilanında etkili olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sibirya Müdahalesi</span>

Sibirya Müdahalesi, 1918-1922 yılları arasında İtilaf Devletlerinin Rus İç Savaşına Bolşeviklere karşı müdahil olarak Rusya’nın Doğu sahillerini işgal ederek Beyaz Ordu'yu destekleme harekâtları. Bu harekâta özellikle Japonya İmparatorluğu yoğun bir askerî güç verecek ve 1920 yılında diğer İtilaf Devletleri çekilirken Sibirya bölgesini işgal etmeye devam edecektir.

<span class="mw-page-title-main">Nasıriye Muharebesi</span>

Nasiriye Muharebesi, 2003 yılındaki Irak işgali sırasındaki önemli muharebelerdendir. Irak'ın güneyindeki Nasiriye kentinde Irak Ordusu ile ABD Deniz Kuvvetlerine bağlı birlikler arasındaki muharebede Fırat Nehri üzerindeki önemli köprülerin ve Saddam Kanalının kontrolü için yoğun çatışma yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Britanya Ordusu'nda asker alımı</span> Britanyada asker toplama düzeni

Britanya Ordusu'nda asker alımı, 1707 yılında İngiltere Krallığı ile İskoçya'nın Büyük Britanya Birleşik Krallığında birleşmesinden itibaren günümüze kadar Britanya Ordusundaki silah altına alma politikasını anlatır. Genellikle gönüllülere dayanan asker alımı politikası sadece I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ve II. Dünya Savaşı sırasında değişmiş, bu savaşlarda genel seferberlik ilan edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">1917 Fransız Ordusu Ayaklanmaları</span> Ayaklanma

1917 Fransız Ordusu Ayaklanmaları, I. Dünya Savaşı sürerken Batı Cephesinde savaşan Fransız Ordusunda askerlerin gerçekleştirdikleri ayaklanmaları kapsar. Özellikle General Robert Nivelle komutasındaki başarısız İkinci Aisne Muharebesi sırasında yaşanan olağanüstü kayıpların ardından kitlesel olarak yaşanmıştır. İsyanlar o dönemde çok gizli tutulmuş, ancak günümüzde aydınlatılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Brezilya Silahlı Kuvvetleri</span>

Brezilya Silahlı Kuvvetleri, Brezilya Kara Kuvvetleri, Brezilya Hava Kuvvetleri ve Brezilya Deniz Kuvvetleri'nden oluşan silahlı kuvvetlerdir.

II. Dünya Savaşı'nda Amerikan savaş suçları, II. Dünya Savaşı sırasında ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından işlenen savaş suçlarının toplamıdır. Savaş suçlarının büyük çoğunluğu Uluslararası Ceza Mahkemesi, Cenevre Sözleşmeleri ve ilgili uluslararası kanunlarla tanımlansa da ABD Hükûmeti silahlı kuvvetlerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasını kabul etmez. Burada Jus ad bellum olarak adlandırılan kabul edilen savaş uygulamaları içinde geçmeyen uygulamalar alınmıştır. Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi tarafından uygulandıktan sonra Nürnberg prensipleri olarak adlandırılan saldırı savaşı veya dünya barışına karşı tutumlar burada ele alınmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kasserine Geçidi Muharebesi</span>

Kasserine Geçidi Muharebesi II. Dünya Savaşı sırasında Tunus'ta 1943 yılı Şubat ayında gerçekleşmiş olan muharebedir. Kasserine Geçidi, Tunus'un orta bölgesindeki Atlas Dağları boyunca uzanan 3.2 km uzunluğunda bir geçittir. Generalfeldmarschall Erwin Rommel komutasındaki Afrika Korps birliklerinin sahne aldığı bu muharebe ABD Ordusunun Afrika kıtasında Mihver Devletleriyle ilk karşılaşmasıdır. Savaş deneyiminden yoksun ve iyi teçhiz edilmemiş ABD birlikleri büyük zayiat vermiş ve mevzilerinden 80 km geriye atılmıştır. Bu mağlubiyet ABD Ordusunun tarihindeki en büyük mağlubiyetlerden birisi sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birlik Ordusu</span>

Birlik Ordusu, Amerikan İç Savaşı sırasında birlikten yana olan devletlerin silahlı kuvvetleridir. Birlikten ayrılmaya çalışan devletlerin kurduğu Konfedere Devletler Ordusuna karşı mücadele vermiş ve zafer kazanmıştır. Zaferin ardından Amerika Birleşik Devletleri Ordusu olarak tüm ülkenin silahlı birlikleri olarak görev yapmaya devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Luga tahkimatı</span>

Luga tahkimatı, Leningrad oblastında Haziran-Ağustos 1941 döneminde inşa edilmiş 300 km uzunluğunda askeri savunma tahkimattır. Tahkimat, Narva Körfezinden başlayarak Leningrad kentine kuzeydoğudan erişimin önüne geçecek şekilde Luga-Mşaga-Şelon Nehirleri ve İlmen Gölü boyunca yapılmıştır. Tahkimat inşası 27 Haziran'da başlamış, 6 Temmuz'da hattı savunmak için General Konstantin Pavloviç Pyadışev komutasında bir görev kuvveti oluşturulmuştur. Hattın inşasından 15 gün sonra 12 Temmuz günü Plyussa nehri boyunca Nazi Almanyası Wehrmachtına bağlı 4. Panzer Ordusu saldırıya geçmiştir. Savunma hattının inşaatı tam olarak tamamlanmamış olsa da Sovyet savunması Leningrad üzerine yürüyen saldırıyı durdurmayı başarmıştır. Soltsı karşı saldırısı, Tallinn Savunması ve Smolensk Savunmasıyla beraber değerlendirildiğinde Luga hattının savunulması Alman saldırılarına karşı bir ay daha dayanılmasına yaramış, bu sırada cephe gerisinde mevziler güçlendirilmiş, yeni birlikler cepheye sevk edilebilmiştir. 8-13 Ağustos döneminde tahkim hat Novgorod ve Kingisepp bölgelerinde yaralmıştır. Staraya Russa ve Krasnogvardeyskiy bölgelerindeki Sovyet karşı saldırıları nedeniyle Nazi kuvvetleri bu bölgelere asker kaydırmak durumunda kalmış ve Leningrad üzerine ilerleyişleri daha da yavaşlamıştır. 26 Ağustos tarihinde Luga tahkimatını savunan 43 bin Kızıl Ordu askeri tamamen kuşatılmıştır, buna rağmen savaşa devam eden bölgede çatışmalar Eylül ortasına kadar sürmüştür. Yaklaşık 20 bin Kızıl Ordu askeri esir edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan İç Savaşı</span> Mussolini ve Anti-faşist güçler arasındaki çatışma

İtalyan İç Savaşı İkinci Dünya Savaşı'nın son döneminde 9 Eylül 1943 ile 2 Mayıs 1945 tarihleri arasında İtalya'da yaşanan iç savaştır. İtalyan direniş hareketi ve Müttefik saflarındaki İtalyan Ordusu, İtalyan faşistlerine ve Naziler tarafından İtalya'nın kuzeyinde kurulmuş olan İtalyan Sosyal Cumhuriyeti kukla devletine bağlı birlikler arasında yaşanmıştır. İtalyan direnişçiler, Mussolini rejiminin çökmesinin ardından bölgeyi işgal eden Nazilerle de savaşmıştır. Faşizm karşıtı güçlerin mücadelesiyle zafer kazanılmış, Naziler ülkeden kovulmuş, Mussolini infaz edilmiştir. Ayrıca ülkenin 1946 yılında monarşiden cumhuriyete geçişinde de iç savaş süresince kral III. Vittorio Emanuele başta olmak üzere krallık yanlılarının ülkeye karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirmemelerinin de payı büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Brusilov Taarruzu</span>

Brusilov Taarruzu I. Dünya Savaşı sırasında Çarlık Rusyası Ordusu tarafından 4 Haziran - 20 Eylül 1916 tarihleri arasında Doğu Cephesinde gerçekleştirilen saldırıdır. Dünya askerî tarihindeki en kanlı çarpışmalardan olan taarruz Avusturya-Macaristan İmparatorluğu birliklerini çöküşün eşiğine getirmiştir. Güneybatı Cephesi komutanı Orgeneral Aleksey Brusilov tarafından planlanan ve komuta edilen saldırı başarılı olsa da tüm cephe genelinde diğer komutanlardan beklenen koordineli saldırılar gerçekleşmeyince Çarlık Ordularında da oldukça yüksek asker kayıpları yaşanmıştır. Taarruzun başlamasıyla birlikte Romanya Krallığı, İtilaf Devletleri saflarında savaşa katılma kararı almıştır.

Amerikan İç Savaşı sırasında Birlik ve Konfederasyon Ordularında savaşırken esir düşen askerler, bağlılık yemini ederek önceden düşman oldukları ordu bünyesine dahil edilmiştir.