İçeriğe atla

Kadınlar Mecliste

Aristofanes'in "Kadınlar Mecliste" isimli oyunu, Ecclesiazusae (Yunanca: Ἐκκλησιάζουσαι Ekklesiazousai),, ilk olarak M.Ö 391 tarihinde sergilenmiştir.  

Bir diğer oyunu olan "Kadınlar Savaşı (Lysistrata)" ile tematik benzerlikler taşımaktadır.  

Oyun teması (plot)

Bu oyun, lideri Praxagora olan bir grup kadın ile ilgilidir. Liderlerinin öncülüğünde hareket ederek, kadınların yönetimi devralması için herkesi ikna etmeye karar verirler, çünkü bu işi yapagelen erkeklerden çok daha iyi yapabileceklerine inanmaktadırlar. Kadınlar, erkek kılığına girerek gizlice Meclis’e giderler ve ilgili kararnamenin önergesini sunduktan sonra kürsüde demeçler vererek savunmasını yaparlar. Denemedikleri tek yöntemin bu olduğunu vurgulayarak herkesi ikna ederler ve nihayetinde yönetim oy birliğiyle kadınlara devredilir. 

Yeni yasaya dayanarak, komünizm benzeri bir devlet yapısı kurarlar. Bu yeni sistemle birlikte, devlet her Atina’lı vatandaşın tüm ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü hale getirilir.

Eşitlik ilkesi her alanda ve herkesi kapsayacak şekilde uygulanmaya başlar. Ve hatta bu yasaya erkeklerin dilediği kadınla yatma hakkı bile dahildir. Fakat bu hak, öncelikle çirkin ve yaşlı olan bütün kadınlarla yatmak önkoşuluna bağlıdır. Aynı durum kadınlar için de geçerlidir, yani en çirkin ve yaşlı erkeklerden başlamak zorundadırlar.  

Şahsi mülkiyet tümden kaldırılmıştır, paralar ve mallar merkezi fonda toplanmaktadır. Her vatandaşın giderleri, ortak kullanılacak olan merkezi fondan karşılanmaktadır. Her kim şahsi mülkiyete devam ederse, ona hırsız muamelesi yapılmaktadır.  

Bir sahnesinde, iki adam aralarında konuşmaktadırlar. Bunlardan biri, yeni yasalara uyulması gerektiğinden ve bu yüzden de tüm mallarını yeni yönetime yani kadınlara teslim etmekten yanadır. Diğeriyse, türlü kurnazlıklar ve bahanelerle bundan kaçmanın yollarını arar durur. Ve hatta bir yolunu bulup kamu yararına yapılan ziyafetlerden de faydalanmaya çabalar.  

Bir sonraki sahnedeyse, iki genç sevgili bir türlü muradlarına eremezler, çünkü daha çirkin ve yaşlı olan kadınlar onlara engel olurlar ve genç adamı önce kendileriyle yatmaya zorlarlar ve bunu yeni yasa gereğince yaparlar tabii.

Final sahnesindeyse, Praxagora’nın kocası Blepyrus, bayram ziyafetine gitmektedir ve seyircileri de katılmaya ve yeni sistemi kutlamaya davet eder.

Ek bilgiler

Bu oyun, o dönemin kadınlarının yaygın olan görüşlerini temsil etmektedir. Aristofanes, bununla da yetinmeyerek, kadınların tarzlarıyla da dalga geçerek, tembellikleriyle ve çok içen halleriyle kocalarının hayatını cehenneme çevirdiklerini ima eder.  

Zorunlu kılınan eşitlik yasası ise, politik bir beyan olmakla birlikte sosyal bir duruşa da sahiptir. Savaş bittikten sonra oligarşi hüküm sürmeye başlamıştır, bu sebeple de Atina’lılar demokrasi ve eşitlik konularında daha ısrarcı bir tutum sergilemeye başlamışlardır. Bu oyun, içinde abartılı anlatımlar içermesine rağmen, daha demokratik bir sisteme olan ihtiyacı çok net bir şekilde dile getirebilmiştir. 

Oyun kurgusu, şahsi mülkiyetin kaldırılması ve aile yapısının kaldırılması gibi görüşlerle de mizahi bir dille dalga geçmektedir.  

En uzun kelime

Ayrıca bu oyun, Yunanca dilinin en uzun kelimesini barındırmaktadır:

lopado­temacho­selacho­galeo­kranio­leipsano­drimupo­trimmato­silphio­karabomelito­katakechumeno­kichlepi­kossuphophatto­peri­steralektruonopto­kephallio­kigklopeleio­lagóio­siraio­baphètragano­pterugón,

ve, Yunan alfabesiyle şöyle yazılmaktadır:

λοπαδο­τεμαχο­σελαχο­γαλεο­κρανιο­λειψανο­δριμυπο­τριμματο­σιλφιο­καραβομελιτο­κατα­κεχυμενο­κιχλεπικοσσυφοφαττο­περιστεραλεκτρυονοπτο­κεφαλλιο­κιγκλοπελειο­λαγῳοσιραιο­βαφητραγανο­πτερύγων. (1169–74)

Liddell ve Scott 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.’un Yunanca-İngilizce sözlüğündeki halini baz alırsak, bu kelimenin Türkçe’deki anlamını şöyle tercüme edebiliriz;

"içerisinde her türlü lezzetleri barındıran, balıklı, etli, kuş-etli ve soslu bir yemeğin ismi. "  

Yunanca dilinin en uzun kelimesi olarak 171-harf içermektedir. Shakespeare'in 27-harf uzunluğunda olan Latince kökenli "honorificabilitudinitatibus" kelimesinden, açık arayla daha ilerdedir.  

Kaynakça

  1. ^ Sommerstein (2007), 149n119–120, 158n215–228, 159n224, 159n225, 160n236, 160n238.

Çeviriler

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Aristofanes</span> Antik Yunan oyun yazarı

Aristofanes (Aristophanes), MÖ 446 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.

Bayan, kadınların ad veya soyadlarının önüne gelen hitap ve saygı sözcüğüdür. 26 Kasım 1934'te Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Hakkındaki Kanunun kabulü sırasında erkekler için kullanılan bay sözcüğünden türetilerek kullanımı sunulmuştur. 5 Aralık 1934'te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması sonrası Türk Kadınlar Birliği tarafından Ankara Halkevi ve Beyazıt Meydanında gerçekleştirilen kutlamalarla sözcüğün kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Ancak daha yaygın olarak, addan sonra kullanılan hanım sözcüğü nedeniyle günümüzde kullanımı arka planda kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Amazonlar</span>

Amazonlar, klasik ve Yunan mitolojisinde tamamen kadın savaşçılardan oluşan tarihi bir ulus. Gürcistan'ın başkenti Tiflis'in hemen kuzeyinde Avçala bölgesinde Demir Çağından kalma Zemo Avçala Mezarı, bugüne kadar ortaya çıkarılmış en eski Amazon kadın mezarı olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Euripides</span> Antik Yunan oyun yazarı

Euripides, Aiskhylos ve Sophokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük tragedya ozanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunan mutfağı</span>

Antik Yunanistan'da mutfak kültürü, yalınlığı ve dönemin tarımsal yetersizliklerini yansıtmasıyla bilinir. Bu dönemde beslenme alışkanlıkları, Akdeniz mutfağının üç ana ögesi olan buğday, zeytin yağı ve şarap üzerine kuruludur.

<span class="mw-page-title-main">Kadın hakları</span>

Kadın hakları, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.

<span class="mw-page-title-main">LGBT</span> Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyler için kullanılan kısaltma

LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.

<i>Lysistrata</i> Aristofanes komedisi

Lysistrata, Aristofanes tarafından MÖ 411 yılında yazılmış, tek perdelik, seyirlik bir oyundur.

<span class="mw-page-title-main">Asuman Korad</span>

Asuman Korad, asıl adı Hilal Asuman Düzgünoğlu, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen ve eğitimci.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara oy hakkı</span>

Kadınlara oy hakkı, kadınların seçimlerde oy kullanma hakkıdır.

Thesmophoriazusae bir komedya olup, Antik Yunan döneminin meşhur şairi Aristofanes tarafından yazılmıştır. İlk olarak MÖ 411 senesinde, Dionysia şehrinde oynanmıştır. Katıldığı yarışmada ödül alıp almadığı kesin olarak bilinmemektedir. Fakat yine de, Aristofanes'in, Atina toplumunu konu aldığı en güzel parodilerden biri olarak addedilir, özellikle; erkek egemen bir toplumda kadın-erkek rollerinin değişkenlik göstermesi, popüler sanatçıların kibirli halleri ve sıradan Atinalıların cahilce ve bencilce hareketleri ve bunun gibi pek çok konu mizahi bir tarzda işlenmektedir. Aynı zamanda, Eski Komedya tarzının karakteristiklerini ustaca işleyen bir yapıya sahiptir. Bu oyun, yine kadın-argosu bir dil barındıran bir diğer oyunu olan Lysistrata ile aynı sene içinde sahneye koyulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kanun önünde eşitlik</span>

Kanun önünde eşitlik veya hukuksal eşitlik, bireylerin birer hukuksal kişilik olmaları nedeniyle yasa önünde eşitliklerini anlatan ilkedir. Özellikle çoğulcu demokrasilerde gelişmiş bir kavramdır. Yasalar; herkes için, toplum içindeki yeri, ekonomik gücü, toplumsal kökeni, cinsiyeti gözetilmeden, herhangi bir ayrım yapılmadan düzenlenip uygulanır.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme (TCDB), kaynakların kadınların ve erkeklerin ihtiyaçları, gereksinimleri ve ilişkileri doğrultusunda dağıtılmasına yönelik bir bakış açısıdır. TCDB, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin planlama ve bütçeleme süreçlerine dâhil edilmesini amaçlamaktadır. TCDB, kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını ve önceliklerini temel haklar perspektifi ile dikkate almaktadır. Uygulandığı bölgelerde kamu harcamalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini iyileştirip iyileştirmediğini araştırmaktadır. Bir başka ifadeyle, toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında verilen taahhütlerin yerine getirilmesi ve uygulanması için önemli bir araç görevi görmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki bütçe sürecinin her aşamasında eşitlik perspektifini güçlendirerek, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini gidermeyi amaçlamaktadır. TCDB kadın ve erkekler için ayrı ayrı bütçe hazırlanması anlamına gelmez. Aynı zamanda, kaynakların yarısının erkeklere yarısının kadınlara verilmesi demek değildir TCDB, merkezi ve yerel yönetimlerin bütçelerini kadınların ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurarak hazırlamaları yaklaşımını benimser. Cinsiyetler arasında ayrımcılığa sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması için önemli bir mali araçtır. TCDB'nin hedeflerinden biri de kadınların statüsünün toplumun her alanında yükseltilmesidir. Kadınların ve erkeklerin toplum içindeki ekonomik ve sosyal konumları birbirinden farklıdır. Dolayısıyla, devletin yahut belediyenin iktisadi faaliyetleri kadınları ve erkekleri farklı şekillerde etkilemektedir. Özetle, TCDB ile kamu harcamalarında bir artış veya kadınlar ve erkekler için ayrı bütçeleme yapılması değildir.

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi ya da DEDAW Birleşmiş Milletler'in kadın haklarına bakışını ana hatları ile çizen bir insan hakları bildirgesidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 7 Kasım 1967'de kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Maputo Protokolü</span>

Maputo Protokolü ya da Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi'ne ek Afrika Kadın Hakları Protokolü, Afrika Birliği tarafından 2005 yılında yürürlüğe giren uluslararası bir insan hakları belgesidir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunanistan'da fuhuş</span>

Antik Yunanistan'da fuhuş, çok yaygındı. Daha önemli şehirlerde ve özellikle birçok limanda, önemli sayıda insanı istihdam etti ve ekonomik faaliyetin önemli bir bölümünü temsil etti. Fahişelik gizli olmaktan uzaktı; şehirler genelevleri reddetmiyor, sadece onlar hakkında düzenlemeler yapıyordu.

Güney Kore'deki cinsiyet eşitsizliği, Güney Kore'de kadın ve erkeklerin karşılaştığı eşitsiz fırsatları ve muameleyi ifade eder. Köklü ataerkil ideolojilerden ve uygulamalardan gelen Güney Kore'deki cinsiyet eşitsizliği, sürekli olarak dünyanın en yüksek oranına sahip ülkelerden biri olarak gösteriliyor. Cinsiyet eşitsizliği özellikle Güney Kore'nin ekonomisinde ve siyasetinde yaygın olsa da, sağlık ve eğitimde iyileşme göstermiştir.