Kadın müzesi
Kadın müzesi, kadın tarihi ve feminist hareketlerin temsilinde önemli bir yer tutmaktadır. Feminist eleştirel bir yaklaşımla kurulan müzelerde müzebilim yöntemlerine sıkça başvurulur, bu müzeler kadın açısından söylem ve temsil zenginliği yaratma çabasının bir parçası manasına gelir. Kadın müzeleri kadınların muhtelif alanlardaki temsillerine tarihsel bir bütünlük katarken daha az bütçe ve imkânla tesis edilenlerde ise yerel bir konsept tercih edilmektedir. Uluslararası Kadın Müzeleri Birliği'ne göre 2018 yılı itibarıyla dünyada 88 kadın müzesi bulunmaktadır.[1]
Hakkında
Kadın müzeleri 21. yüzyılda ivme kazanan kadın hareketinin bir tezahürü olarak görülebilir. Uluslararası Kadın Müzeleri Birliği’nin koordinatörü olan Astrid Schönweger kadın müzelerinin kurulmasını "geleneksel olarak erkeklerin işgal ettiği bir alana, yani müzelere, erişmek içindir" görüşüyle açıklarken İstanbul Kadın Müzesi Küratörü Meral Akkent ise "alternatif muhalefet mekânları" tanımına gitmiştir. Bu farklı yorumlamalar haricinde ilk kadın müzelerinin tematik eksende çıktığı görülür. 1980 yılından önce dünyada 12 adet kadın müzesi bulunmaktaydı. Paula Modersohn-Becker Müzesi 1927'de Paula Modersohn-Becker'in eserleriyle oluşturulmuş bir anı müzesiydi, uluslararası kadın pilotların tarihi konseptiyle kurulan Kadın Pilotlar Müzesi (Museum of Women Pilots) ise 1929'de Oklahoma'da kurulmuştu. İstanbul'da da 1959'da Florence Nightingale Müzesi adıyla bir anı müzesi kurulmuştu, bu müze Nightingale'nin hemşirelik hayatına odaklanıyordu. 1958'de Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'nun kadın savaş pilotlarına odaklanan U.S Army Women's Museum açılırken Meksika'nın başkenti Meksiko'nun Coyoacán beldesinde ise feminizmin kült tasvirlerinden Frida Kahlo'nun eserlerinin sergilendiği Frida Kahlo Müzesi (Museo Frida Kahlo) kuruldu. 1980'e kadar ABD'de benzer nitelikte müzeler kuruldu. Bu tarihte İngiltere'de ise Cornwall kentinde Barbara Hepworth Museum and Sculpture adıyla bir anı müzesi kuruldu.[2]
1980 sonrasında kadın tarihi, kültür ve faaliyetlerinin odak noktası olduğu özel konseptli müzeler kurulmaya başlandı. Bu evreden sonra feminist bir yaklaşımla kadın müzeleri kurulmaya başlandı. Bunda İkinci dalga feminizm hareketi başat bir rol oynadı. Bunun ilk örneklerinden biri 1981'de kurulan Bonn Kadın Müzesi'ydi (Frauenmuseum Bonn). Bu müze "kadın müzesi" adıyla kurulan ilk müzeydi. Aynı yıl içinde Amerika'da Ulusal Kadın Sanatları Müzesi kuruldu (National Museum of Women Arts). 1982'de Avustralya'da yerel düzeyde bir müze kuruldu, kadın çiftçilerin ve kırsal yaşamda kadınları odak noktası olarak alan Pioner Women's Hut bu ülkedeki ilk örnekti. Aynı eksendeki müzeler Danimarka, Almanya, Avustralya, İtalya, Hollanda ve çoğunlukla da Amerika'da artarak devam etti.[3]
Kadın müzeleri kadın kültür ve hareketini yayma çabasındadır. Çoğu zaman devlet organizasyonunca yeterli destek görmemektedir. Mali açıdan bağımsız olma durumun güç olduğu bu müzeler genellikle vakıf veya dernekler bünyesinde kurulurlar. Fiziki mekân ise bu tarzdaki müzelerin öne çıkan sorunları arasındadır, bu nedenle sanal müze konsepti de yaygın olarak tercih edilebilmektedir. Kadın müzelerinin Uluslararası Müzeler Konseyi'nce (ICOM) müze olarak tanınmaması sonrasında 2012'de 4. Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi'nde Uluslararası Kadın Müzeleri Birliği (IAWM) adında ayrı bir oluşum kuruldu.[4]
Türkiye'de 2014'te kurulan İzmir Kadın Müzesi fiziki mekâna sahip ilk kadın müzesidir. Sanal müze olarak ise İstanbul Kadın Müzesi, Antalya Kadın Müzesi ve Mersin Kadın ve Göç Müzesi bulunmaktadır.[5]
Dış bağlantılar
- Uluslararası Kadın Müzeleri Birliği'nin Ekim 2019 tarihli kadın müzeleri listesi için bakınız 24 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
Kaynakça
- ^ Aydın 2018, s. 151.
- ^ Aydın 2018, s. 124.
- ^ Aydın 2018, s. 129.
- ^ Aydın 2018, s. 129-30.
- ^ Aydın 2018, s. iv.
- Genel
- Aydın, Gül (2018). Kadın Temsiline Eleştirel Bir Bakış: Türkiye’deki Kadın Müzeleri (Yayımlanmış yüksek lisans tezi). İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. s. 293.