İçeriğe atla

Kaşkalar

Kaşkalar (Hitit metinlerinde Gašga, Kašga, Kaška; II. Ramses yazıtlarında Kškš, Asur kaynaklarında -Sargon yıllıkları- māt Kašku, Ugarit dilinde ise ktk)[1] büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı[2] ile MÖ 8. yüzyıl arasında,[3] Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.

Kaşka ismine eski krallık devrine ait belgelerde rastlanılmaz, bunun yanında III. Hattuşili ve IV. Tuthaliya dönemine ait belgelerde Kaşkaların Hitit İmparatorluğu'nun daha eski dönemlerindeki varlığından bahsedilir. Kendi dillerine ait çiviyazılı kaynak olmadığından dilleri hakkındaki veri ve yürütülen tahminler sınırlıdır. Kültür ve yaşayış tarzları hakkındaki bilgiler ise yine doğrudan onların dışındaki kaynaklardan elde edilir, arkeolojik miraslarına az miktarda rastlanır. İmparatorluğun varlığı boyunca sorun teşkil etmişlerdir, Kaşka yağmalarına tedbir olarak Hititler, zaman zaman idari merkezlerini değiştirir. İmparatorluğun yıkılışı sonrası, Kaşka topluluklarının Asur sınırlarına kadar ilerlediği ve çevre krallıklarla birlikler kurdukları, en sonunda Asur baskınları ve Kimmer istilası sonucunda tarih sahnesinden silindikleri tahmin edilmektedir.

Kökeni ve tarihsel varlığı

Koloni Çağı

Kaşkaların Anadolu'nun yerel halkı olup olmadıkları bilinmemektedir. Asur Ticaret Kolonileri Çağı Anadolu'sunda bulunan ve daha sonraları Kaşka coğrafyası sınırları içinde kalacak olan bazı yerel krallıklar, Kaşkaların bu çağlarda Anadolu'da bulunup bulunmadığı hakkında ipucu sağlar.[2][4] Kaşkaların yarı göçebe yaşam tarzı ve yaşadıkları coğrafyadan ötürü tercih etmiş olabilecekleri ağaç mimarisinden ötürü bıraktıkları arkeolojik miras oldukça azdır.[5][6] Bıraktıkları miras bu kadar az olduğu için haklarındaki bilgiler Hitit, Mısır ve Asur devletlerinin belgelerinden elde edilir.[7]

MÖ 1500'lü yıllarda Anadolu. Kaşkaların olası yayılım sahası; Hitit merkezi yapılanmasının hemen kuzeyinde bulunan Kaşkalar, güç dengesine göre zaman zaman bu bölgeyi Hitit çekirdek bölgesinin içlerine kadar yayılarak genişletebilirken, zaman zaman Hitit-Kaşka sınır bölgelerinde güç kaybettiler.[8][9][10]

Eski krallık dönemi

Eski krallık dönemine ait belgelerde, Kaşka isminden bahsedilmez. Bazı araştırmacılarca, bu ismin Hititler tarafından bölgenin yerlilerine sonradan verilmiş olduğu öne sürülür çünkü imparatorluk devrine ait belgelerde Kaşkaların tarih sahnesine çıkış tarihi eski krallık dönemine dayandırılır.[11]

I. Hattuşili'nin askeri seferlerini anlattığı bir metinde, Kaşkaların adı geçmemekle beraber, Kaşkaların hakimiyet alanında bulunan Šanahuitta ve Zalpa'ya sefer düzenlendiği anlatılır.[12][13] Hattuşili, bu seferlerden sonra Anadolu'da siyasi birliği sağlamış ve nihayetinde Kuzey Suriye'ye yönelir.[14]

Kaşkaların tarih sahnesine çıkışları tam olarak belli olmamakla beraber, Hitit belgelerinde Kaşkaların I. Hantili (MÖ 1590-1560) döneminde yaşadıklarından bahsedilir.[11] Hattuşa şehri surlarla çevriliydi; IV. Tuthaliya döneminden kalma yıllıklar bu surların yapılma nedenini, kuzeyden gelen Kaşka akınlarından korunmak olarak açıklar.[15] Aynı belgelerde, Kaşkaların Tiliura ve Nerik kentini ele geçirdiğinden bahsedilir. Bu ele geçirmelerden sonra Kaşkalar, Nerik'te tam 300 yıl egemen olmuş ve Kaşka-Hitit sınırı ise Kummešmaha nehri olur.[11] Öte yandan bu kayıtların, I. Hantili üzerinden yapılmak istenen bir propagandanın da eseri olabileceği iddia edilmiştir.[16]

Ammuna dönemine ait bir kronikte, yine Kaşka isminden olmasa da, Tipiya kentine yapılmış asker yerleştirmesinden edilir. Bu kent, imparatorluk devrine ait Hitit belgelerinde, II. Murşili'nin "Kral gibi yönetiyor" dediği, Pihhuniya adında bir beye sahip olduğu kaydedilmiş ve epey aktif bir Kaşka bölgesidir.[13]

İmparatorluk dönemi

Kral I. Arnuvanda ve Kraliçe Aşmunikal'in Anadolu'da hüküm sürdüğü yıllarda, ana sefer hedefi olan Kaşkalara karşı savaş arabasıyla Zuliya Irmağı (Bugünkü Çekerek Irmağı)[17] üzerindeki köprüyü tek başına geçmeyi deneyen, sonra da ırmağa atlayıp yüzerek karşıya geçen Tuthaliya adında bir komutanın kahramanlıkları ün salmıştır.[18]

Kaşkalara karşı direniş konusunda başarısız olan Arnuvanda ve Aşmunikal'in tanrılara sığınmak ve yardım dilemek için hazırlattığı dua metni, bu dönemde Kaşka-Hitit savaşları ve coğrafyası hakkında bilgi sağlar.[19]

...Biz sizin ekmek ve şarap kurbanlarınızı besili sığır ve koyun kurbanlarınızı yine vereceğiz. Siz tanrılar bizim tarafımızı tutun!

Belgeye göre Kaşkalar; Nerikka, Huršama, Kaštama, Šeriša, Himuwa, Taggasta, Kammama, Zalpuva, Kapiruha, Huma, Dankušna, Tapašawa, Tarugga, Ilaluha, Zihhana, Sipidduwa, Washaya, Patalliya, Tuhaššuna ve Taharantiya şehirlerini ele geçirmiş, tapınakları ve heykelleri yağmalamışlardır.[20] Bunların yanında, belgede, Kaşkalar ile anlaşma yapıldığı ancak hemen ardından bu anlaşmaların yine Kaşkalar tarafından bozulduğundan bahsedilir.[20]

Bu dua metni dışında Kral ve Kraliçe, Kaşkalar ile uzlaşma çabasına girişir. Bu dönemde Hitit-Kaşka antlaşmalarının birden çoğaldığı gözlemlenmekte ve bu antlaşmaların normalde görülen Hitit antlaşma metinlerinden ziyade Kaşka ve Hitit halkının birlikte yaşayabileceği, bu durumun bazı şartlara bağlanması şeklinde farklılıklar göstermektedir ve yine normal antlaşmalardan farklı olarak, kral değişikliği durumunda sadık kalınması, gerektiği zamanlarda asker ihtiyacının sağlanması gibi şartlara antlaşma metinlerinin hiçbirinde görülmez.[21]

I. Şuppiluliuma'nın anallarında anlatılanlara göre babası II. Tuthaliya döneminde Kaşkalar, başkentin Samuha'ya taşınmasına sebep olmuş, Hattuşa'yı aşıp Nenassa kentini sınır yapmıştı.[9][22] Babasının krallığı esnasında Hitit ordularına komutanlık eden Şuppiluliuma, -oğlu Murşili'nin kendi yıllıklarında aktardığına göre- Kaşkalara karşı başarılı seferleri sonucunda imparatorluğu eski kuzey sınırlarına kadar genişletir.[10]

Arnuvanda ve Aşmunikal'in dua metni. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.

II. Murşili'nin anallarında bahsedilenlere göre, döneminde birçok ayaklanma söz konusuydu; sadece Kaşkalar değil, tüm Anadolu toplulukları ayaklanmaya başlamıştı. Aslında her taht değişiminde isyanlar çıkardı fakat bu sefer kralın gençliğini kullanmanın peşindeydiler. Ülkenin veba salgınından dolayı zayıf düşüşü de önemli bir fırsattı. Bunun yanında Kaşka saldırıları, bazı bölgelerde nüfus boşalmasına neden olmuştu. II. Murşili'nin, bu bölgeleri özellikle Batı Anadolu'dan getirdiği ve sayısı 66.000'e yakın savaş tutsağı ile doldurduğu da aktarılır.[23] Murşili'nin hükümdarlığının ilk yılında, Ishupitta ülkesinden gelen Kaşka toplulukları, Durmitta kentine saldırmak için ayaklanmışlar, Murşili ise Kaşkaların elinde bulunan Halilas ve Duddusgas şehirlerini ele geçirip yağmalar.[24][25] Murşili, ilk olarak kuzey seferlerini tercih eder. Bu tercih, imparatorluğun bir geleneği haline gelmiş olup, Kaşka topluluklarının ne denli tehlike oluşturduğunu gösterir. Bu savaşların yanında savaş anlatılarının bir diğer özelliği, Murşili ve diğer kralların her seferinde Arinna başta olmak üzere diğer pek çok tanrı ve tanrıçanın yardımını aldığından bahsedilmesidir.[26]

İshupitta ülkesindeki Kaşkalar bir süre II. Murşili'ye ordu vermeye başlamışlarsa da, aktarılana göre daha sonra isyan etmişlerdir. Murşili ise bu savaştan sonucunda şehri yakar, aldığı esirleri Hattuşa'ya götürür.[24][25] Murşili, krallığının 5. yılında, Pala ülkesinin yolunu kesen Kaşkalar ile savaşmış ve daha sonraki yıl Zihhariya kentine seferler düzenler ve yine zaferlerle ayrılır.[27][28] Bir sonraki yıl Zihhariya ülkesindeki Kaşkalar, Tarikarimu Dağı'nı ele geçirir ve Hattuşa'ya saldırır, II. Murşili buradaki Kaşkaları yener ve Zihhariya ülkesini yıkar.[28]

II. Murşili'nin yıllıklarında, krallığının 7. yılında ortaya çıkan, Pihhuniya adlı bir Kaşka hükümdarından söz ediir. Pihhuniya, her geçen gün sınırlarını genişletirken II. Murşili, ona bir elçi göndermiş ve Pihhuniya'nın aldığı köleleri geri isteyerek sorunu diplomatik bir şekilde çözmeyi dener, Pihhuniya ise II. Murşili'ye köleleri vermeyeceğini, kendisine saldırıldığı vakit karşılık vereceğini söyleyen bir mektup gönderir.[29] Sonucunda ise Murşili, Pihhuniya ile onun topraklarında savaşır, Tipiya'yı ele geçirmiş ve Pihhuniya'yı esir alır bir şekilde bu savaştan galibiyetle ayrılır:[25][30]

...Tipiya Ülkesine gittim. Babam Mitanni ülkesinde iken Tipiyalı Pihhuniya Yukarı Ülkeye saldırıda bulunmuştu... Kaşkalar bir kral tarafından yönetilmezdi ancak Pihhuniya, tıpkı bir kral gibi yönetiyordu...

II. Muvatalli'nin hükümdarlığı esnasında Kaşkalar, Hattuşa'yı aşarak Kaneş'e kadar ilerler.[31] Muvatalli, batı seferinden kuzeye yönelmiş ve bu seferlerin yanında kardeşi III. Hattuşili'yi Yukarı Ülke'ye yönetici olarak atamış ve krallığı boyunca Kaşkalar ile III. Hattuşili ilgilenmiştir.[32] Muvatalli, Anziliya ve Tapikka kentlerine yaptığı seferlerin ardından Kaşka meselesini tamamen kardeşine devreder; hatta Einar von Schuler'in iddia ettiğine göre, başkenti Kaşka istilasından korumak amacıyla Tarhuntaşşa'ya taşımaya karar verir.[33] Hakpiş'te kral olan III. Hattuşili ise Kaşkalar ile mücadeleye girişir, nihayetinde Hantili zamanından bu yana Kaşkalar elinde bulunan Nerik kentini geri alır ve çevre kentleri haraca bağlar.[34]

MÖ 1100'lü yıllarda Anadolu ve Mezopotamya bölgesi. Hitit merkezi yapılanmasının ortadan kalkışı ile bölgede oluşan boşluk; batı tarafında Frigler ve Luviler için, doğu tarafında Aramiler ve Asurlular, kuzeyde ise mevzubahis Kaşkalar için bölgede varlık gösterme şansı getirdi.[35][36]

IV. Tuthaliya dönemine gelindiğine ise daha önce Tarhuntaşşa'ya III. Hattuşili tarafından kral olarak atanan Kurunta, Tuthaliya ile kral olma mücadelesine girişir ve bir süreliğine de olsa kendini kral ilan eder. Bunun ötesi, III. Hattuşili'nin, nasıl kral olduğunu anlattığı bir metinde, Kurunta'nın hareketlerinden endişelenerek aynı zamanda oğlu Tuthaliya ile bir süre aynı tahtı paylaşması ile krallığını da meşrulaştırma amacı güttüğü iddia edilmiştir.[37] Bu siyasi şartlarda Kaşkalar; Assuva ülkesi, Sispinuwa Dağı, Sakaddunuwa Dağı gibi çeşitli bölgelerde ayaklanmalar gerçekleştirir ancak bunlar küçük boyutlu olup kısa sürede bastırılır.[38][39][40]

Geç Hitit dönemi ve Asurlular

MÖ 1200 yılları civarında Hititlerin sona ermesi ile birlikte, Ugarit ve Asur belgelerinde -kesinliği belli olmamakla beraber- Kaşkalar ile eşleştirilen, (Ktk)[1] Kašku/a Krallığı'na rastlanılmaktadır. Bu eşleştirme doğru ise, belgelere göre Kaşkaların hüküm sürdüğü topraklar batıda Muşki'ye, doğuda Urartu'ya ve güneyde Tabal'a uzanmaktaydı.[35][36] Asur'un egemenliğine girmeyi reddeden Kaşkalar, Urartu ve Muşki gibi krallıklar ile birlik olup Asur'a karşı savaşsalar da Asur'a vergi vermekle yükümlü olurlar.[35] Asur Kralı III. Tiglat-Pileser dönemine ait belgelerde vergi vermekle yükümlü olan Kaşkalı Dadilu'dan bahsedilmekte; II. Sargon dönemi kaynaklarında ise, Suriye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki fethettiği krallıkların arasında, Kaşka krallığından söz edilir.[41] Kaşka ismine MÖ 8. yüzyılın ardından rastlanmaz. Son kalan Kaşkaların bir kısmının Frigler ve Asurlular ile kaynaşmış, bir kısmı ise Kimmer istilası sonucu tarih sahnesinden silinmiş olduğu tahmin edilmektedir.[3]

Yaşadıkları bölge

Bu konuda farklı birkaç görüş ortaya atılmıştır.[42][43][44] Albrecht Goetze, ilk başta Kaşka bölgesinin Arzava ve Hitit merkez yerleşimi arasındaki bölgede, daha sonraları ise Kaşka bölgesinin Merzifon-Amasya hattının kuzeyindeki Sinop-Ordu arasındaki bölgede olduğunu önermiştir. Leo Aryeh Mayer-John Garstang ve Bedřich Hrozný, Kaşka bölgesini Kızılırmak'ın yukarı kısmı ile Yukarı Fırat arasındaki alan olarak belirlerken Emil Forrer, Kaşka bölgesinin kuzeyde, Yeşilırmak ve Çekerek arasındaki bölgede olduğunu iddia eder. Eugene Cavaignac, Kaşka bölgesinin Kızılırmak'ın alt kısmından Ege Denizi'ne kadar uzandığını; Friedrich Cornelius, Kaşka bölgesinin kuzeyde Turhal, güneyde Gürün ve doğuda Kemah'ın bulunduğu bir alanda olduğu fikrini öne sürmüştür. İgor Dyakonov'a göre Kasoglar ile Kaşkalar birbiri ile alakalı isimlerdi.[45] George Hewitt'e göre Kaşkalar Çerkes ve Abhazların ataları olabilirdi.[46] Şalva İnal-İpa da bu teoriyi destekledi.[47]

Einar von Schuler, bağımsız ve birlikte hareket etmeyen üç Kaşka grubunun olduğu, batı Kaşka grubunun Gökırmak ve Devrez üst geçidinin kuzeyinde, orta Kaşka grubunun Kızılırmak ve Aşağı Çekerek arasında, doğu Kaşka grubunun ise Mecitözü ile Kelkit Çayı'nın kuzeyinde yer aldığı görüşündedir. Benzer şekilde Jak Yakar ise Doğu Kaşka toprakları Çarşamba Ovası, Aşağı Yeşilırmak ve Kelkit Vadisi'ni içine alan coğrafyada; Orta Kaşka toprakları Aşağı Kızılırmak vadisi ile Durağan ve Kargı bölgelerini içeren Bafra Ovası'nda; Batı Kaşka toprakları ise Pala ve Tumanna'nın bulunduğu topraklar, Ilgaz Dağının güneyindeki bölgeyi içeren Sinop ve Kastamonu illeri ve Gökırmak vadisinde olmalıdır.

Kınık, Devrekani'de yapılan kazılar; Kaşka bölgesinde olduğu bilinen Kaštama kentinin Kastamonu'ya, Pala ülkesinin Zonguldak civarına, Kalašma ülkesinin yine Safranbolu-Gerede civarına lokalize edilmesi ve Pınarbaşı'nda bulunan Hitit kılıcı son görüşü desteklerken; Ereğli'deki İnönü mağarasında bulunan kalıntılar da bu bölgede Kaşka varlığını gösterdiğinden, Batı Kaşka bölgesinin buraya kadar çekilebileceği öne sürülür.[5][48][49][50] Doğu Kaşka sınırları ise Azzi-Hayaşa'ya sınır olacak şekilde aranmaktadır ve Kuşaklı ile Kayapınar'da yapılan kazılar, Azzi-Hayaşa'nın sınırları hakkında ipucu vermektedir.[51] Tüm bunlara rağmen Hitit belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla Kaşka ve Hitit sınırlarının keskin çizgilerle çizilemeyeceği, bu sınırların Hitit ve Kaşka güç dengesine göre zaman zaman değiştiği de ayrı bir noktadır. Örneğin Kaşkalar, II. Murşili döneminde kısa bir süre de olsa Nenašša kentini sınır yapmış yani sınırlarını Nevşehir'e kadar genişletmeyi başarmıştır.[8]

Askeri ve siyasi yapı

Kaşkalar, bağımsız boy grupları halinde yaşarlardı.[8] Bu grupların orduları çok sayıda yaya ve atlı askerlerden oluşur, ayrıca destek için her daim hazır "yardım orduları" bulunurdu. Yardım orduları sayesinde Kaşkalar birbirlerini Hitit saldırılarına karşı uyarmış ve birbirlerine destek sağlamışlardı.[52]

II. Ramses Tapınağının duvarında Kadeş Savaşı betimlemesi.

Kaşka boylarının, zaman zaman bir lider altında birleşebildikleri de kaydedilir. II. Murşili'nin Tipiya seferi esnasında Pihhuniya adlı bir kraldan söz edilmektedir. Benzer şekilde aynı yıllıklarda, Tumanna'ya sefer düzenlediği vakit Pitaggatalli isimli bir lider altında birleşmiş ve 9000 asker ile mevzi alıp ve Hititlere karşı savaşmış büyük bir Kaşka topluluğundan bahsedilmektedir.[53] Kašku/a Krallığı'ndan bahsedilen metinde Bar-ga'agah ve Dadilu'dan bahsedilmektedir; bu durum, bazı araştırmacılar tarafından, Kaşkaların daha ileri dönemlerde bir kral/prens idaresi kurmuş olabilecekleri şeklinde yorumlanmaktadır.[36]

Kendi aralarındaki bağ kadar, çevre topluluklarla da ittifak kuran Kaşkalar, I. Şuppiluliuma döneminde Azzi-Hayaşa ile birlik olup imparatorluğa karşı saldırı düzenlemekteydi.[54] Yine Şuppiluliuma döneminden kalma metinlerde, 12 bağımsız Kaşka grubundan söz edilir.[55] Kaşka ordularının ani, tahmin etmesi zor akın ve baskınları Hititlere büyük zarar vermiş, Hititler bu tehlikeye önlem olarak çok sayıda kale ve sınır bölgelerine askeri valiler yerleştirmiştir.[56] Öte yandan, Kaşkaların kale gibi yapılar inşa etmelerinden fazla bahsedilmez. Sabit konumlarda savunma yapma konusunda başarısız olduklarından, coğrafi koşullara uyum sağlayarak saldırı ve savunma yaparlardı.[57] Bulundukları coğrafya ve yarı göçebe yapıları dolayısıyla korunaklı bölgeler inşa etmek yerine ulaşılması oldukça zor dağlı ve ormanlık bölgelere iskan ederler, böylece Hititler ordusunun kendilerini takip etmelerini engellerlerdi.[58]

Mısır kaynaklarına göre Kadeş Savaşı'nda Hitit ordusuna Hatti ülkesinin dört bir yanından toplanmış askerler dahil edilmişti. Bu askerlerin arasında Kaşka askerleri de bulunmaktaydı. Hititler egemenliği altında bulunan Kaşka grupları, Hitit ordusuna asker sağlamak zorundaydı. Mısırlılar, Kaşkaların arabalı savaşçılarından haberdarlardı ve Kaşkaları zarar görmüş bir rölyefte betimlemişlerdi. Bu rölyef Kaşkaların betimlemesini içerek tek belgeydi.[59]

Hitit kaynaklarında Kaşkalar'ın kuzeyden gelen "saldırgan" ve "barbar" düşman olarak görünmesi Hititolojik çalışmalarda tasvir edildiği gibi "sömürge" bakış açısıdır. Daha yeni bir "sömürge sonrası" perspektifte,[60] sınır çalışmalarında şu anda moda olan Kaşka, Hitit saldırganlığının ve geleneksel yaşam alanlarının işgaline, istismara uğramış kurbanları olarak düşünülebilir.

Singer 2007, s. 166

Ekonomi

Kaşkalar yarı göçebe yarı yerleşik bir yaşam tarzına sahiplerdi.[8] Anadolu'da yaygın olan çobanlık ve dokumacılık mesleğini yaparlardı. Hititler, Kaşkalardan "domuz çobanları" şeklinde söz etse de, antlaşma metinlerinde genelde koyun ve sığır çobanlarından bahsedilmesi, domuz çobanlığının Kaşka ekonomisinde büyük bir yeri olmadığı ve bu sözlerin Kaşka çobanlarını küçümsemek için kullanıldığı şeklinde yorumlanır.[61] Bu ifadelerin yanı sıra Kaşkalardan "barbar, kundakçı ve yağmacı" olarak söz edilmesi Kaşkalara karşı ırkçı bir tutumun sergilendiğini gösterir.[6] Bunların yanında, III. Hattuşili'nin Tiliura halkı ile yaptığı bir antlaşmada, şehir halkının Kaşkalar çobanları ile birlikte hareket edip çalışmasına, hatta Kaşkaların şehre girişine yasaklar getirilmiştir.[62][63]

Kaşka ekonomisinde tarımın da önemli bir yeri vardır. Hititlerin Kaşka kentlerini ele geçirdikten sonra tüm tahıl ürünlerini yaktıkları,[61] ayrıca Kaşkaların tarım alanlarındaki çekirge istilasından dolayı Hitit tarım alanlarına saldırdıkları bilinmektedir.[64] Kaşkalar, aynı zamanda üzüm bağlarına da sahiplerdi. Hititler ele geçirdiği Kaşka bölgelerine kendilerine şarap vermelerini zorunlu kılmıştı.[65] Bunların dışında Hitit belgelerinde Kaşkalı tüccarlardan bahsedilse de, ne tür ürünlerin ticaretinin yapıldığı hakkında bilgi yoktur. Hititler, kendi ülkelerinde Kaşkalı tacirleri sıkı şartlarla kısıtlamışlardır.[66]

Din

Kaşka dini hakkında bulunan bilgiler çok az olmakla beraber, Kaşka tanrılarının yine Hitit-Kaşka antlaşmalarında şahitlik yaptıkları bilinmektedir. Bu tanrılar: Fırtına Tanrısı Hanupteni, Fırtına Tanrısı Kutpurruri, Fırtına Tanrısı Pazim[ ]is, Tanrı Huwatassi, Yerin Güneş Tanrıçası, [ ]x-te-na Güneş Tanrıçasının Babası, [-]ru-i Ordunun Fırtına Tanrısı, Tanrı Telepinu, Savaş Tanrısı Zababa.[67][68]

İlk olarak 1965 yılında yayınlanan Einar von Schuler'in "Die Kaskäer"Schuler 1965 monografisinde Hitit kaynaklarında Kaşkalar bir araya getirilip tartışıldı. Bu kök çalışmada ünlü Alman bilim adamı, antlaşmalar, idari listeler, dualar, ritüeller, kahinler ve elbette tarihsel referanslar dahil olmak üzere ana kaynakların çevirilerini sağlamıştır. Bu veri tabanı daha sonra Kaşka'nın tarihi, siyasi organizasyonu, ekonomisi, dini ve onomastiği ile ilgili bölümlere işlendi.

Singer 2007, s. 166

Zababa'nın Hatti Tanrısı Wurunkatte olduğuna, Kaşka bölgesinde merkezi bir rol oynadığına dair iddialar vardır. Yukarıda bahsedilen antlaşma metninin bir bölümünde eğer Kaşkalar Hatti ülkesine saldırırsa Tanrı Zababa'nın silahlarını geri çevirip kendi kalplerini parçalamasına dair bir bölüm yer alır ancak Kaşkaların, antlaşma metninde kendilerine beddua eden tanrı Zababa'ya yemin ettikleri görülür.[69] Yani bu tanrı Kaşka dininde önemli bir rol üstlenmektedir.[70] Tanrı Telepinu, Hatti kökenli bir bitki tanrısıdır. Eşi Hati/epuna, II. Murşili döneminde Kaşkaların saygı duyduğu bir tanrıçadır.[71] Bunların yanında, I. Arnuvanda'nın dua metninde Kaşkaların da bayramları olduğu ve diğer halkların tanrılarını benimsemek üzerine bir politika izleyen Hititlerin bu bayramlara saygı duyduğundan söz edilir.[20]

Hattilerin Ay tanrısı, Kašku adını taşımaktadır. Bu isim Kašk- kelime köküne -u eklenmesiyle oluşturulmuştur. Bir iddiaya göre Kaşka isminin Ay tanrısından türemiş olduğu iddia edilir; Hitit metinlerinde, Kaşkaların ayın gökyüzünde yer aldığı gecelerde baskın yaptığından bahsedilmesi ve bu durumun Hititleri korkutmuş olması ya da Ay tanrısının Hattilerle akraba yerli bir halka yardım ettiği düşüncesinden hareketle Kuzeydeki yerli düşmanlara bu ismi vermiş olabilirler.[72]

Dil

Kaşkacanın Kafkas dilleri ile bağlantılı olduğunu da böyle bir bağlantının olmadığını da öne sürenler vardır.[73] Kaşkaca ile ilgili somut bilgiler sunan bir kaynak olmasa da, Kaşkaların Hattilerle akraba bir halk olduğu fikri doğru kabul edilirse, Kaşkalar Hattice ya da benzer bir dil konuşuyor olabilirlerdi.[74][75] Bilge Umar'ın ifadesine göre ise Kaşkalar, Hititlerle yakın, hatta Hint-Avrupa benzeri bir dilde konuşuyorlardı.[76]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b Ünal 2002b, s. 55.
  2. ^ a b Murat 2016, s. 22.
  3. ^ a b Murat 2016, s. 118.
  4. ^ Murat 2016, s. 158.
  5. ^ a b "Zonguldak'taki Mağaradan 6.500 Yıllık Bulgular Çıktı". Arkeofili. 1 Ağustos 2019. 1 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2020. 
  6. ^ a b Ünal 2002b, s. 48.
  7. ^ Taşdöner 2005, s. 97-99.
  8. ^ a b c d Murat 2016, s. 183-184.
  9. ^ a b Gavaz 2008, s. 22-23.
  10. ^ a b Gavaz 2008, s. 23.
  11. ^ a b c Murat 2018, s. 83.
  12. ^ Murat 2016, s. 29.
  13. ^ a b Murat 2016, s. 31.
  14. ^ Taşdöner 2005, s. 19.
  15. ^ Demirel 2013, s. 195.
  16. ^ Ünal 2002b, s. 61.
  17. ^ Doğan & Bülbül 2016, s. 31.
  18. ^ Ünal 2002a, s. 76.
  19. ^ Taşdöner 2005, s. 35.
  20. ^ a b c Murat 2018, s. 84.
  21. ^ Murat 2018, s. 85.
  22. ^ Alparslan 2006, s. 41.
  23. ^ Ünal 2002a, s. 79.
  24. ^ a b Yaman 1935, s. 18.
  25. ^ a b c "ANNALS OF MURSILIS II" (İngilizce). 28 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2020. 
  26. ^ Alparslan 2006, s. 52.
  27. ^ Alparslan 2006, s. 56-57.
  28. ^ a b Murat 2016, s. 75.
  29. ^ Alparslan 2006, s. 58.
  30. ^ Alparslan 2006, s. 57.
  31. ^ Alparslan 2007, s. 90.
  32. ^ Alparslan 2007, s. 88-89.
  33. ^ Alparslan 2007, s. 96-97.
  34. ^ Murat 2018, s. 86.
  35. ^ a b c Murat 2018, s. 87.
  36. ^ a b c Taşdöner 2005, s. 87.
  37. ^ Yildizturan, Deniz (2020). "IV. TUDḪALİYA'NIN İKTİDARININ İLK YILLARI, AİLESİ VE AİLE İÇİ BİR MESELE OLAN KURUNTA SORUNU". Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 9 (1): 56-66. 
  38. ^ Murat 2016, s. 112.
  39. ^ Murat, Leyla (1998). "Hitit Dünyasında Gasgaların Yeri". III. Uluslararası Hititoloji Kongresi: 435-443. 22 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022. 
  40. ^ Sağdiş, Dursun (2019). "KAŠKA (GAŠKA) AND HİTTİTE STRUGGLE AROUND SAMSUN REGION / SAMSUN BÖLGESİ'NDE KAŠKA (GAŠKA) HİTİT MÜCADELESİ". Amisos (İngilizce). 4 (7): 219-237. ISSN 2587-2222. 22 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022. 
  41. ^ Murat 2016, s. 238.
  42. ^ Murat 2016, s. 160-161.
  43. ^ Garnstang, J.; Mayer, L. A. (1923). Index of Hittite Names. British School of Archaeology in Jerusalem Supplementary Papers (İngilizce). Erişim tarihi: 18 Eylül 2023. 
  44. ^ Hrozný, Bedrich (1 Ocak 1943). Die älteste Geschichte Vorderasiens und Indiens. Prag, Melantrich. 
  45. ^ Дьяконов, И. М. (1968). Предыстория армянского народа. ss. 12-13, 192. 
  46. ^ Hewitt, George (4 Nisan 2015). The Abkhazians (PDF) (İngilizce). Routledge. ISBN 1138874590. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023. 
  47. ^ İnal-İpa, Şalva (1976). Вопросы этно-культурной истории абхазов (PDF) (Rusça). Sohum: Alaşara. ss. 122-135. 26 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023. 
  48. ^ Ekmen, Gülden; Ekmen, Hamza; Seçer, Sezer (30 Haziran 2021). "Hititlerin Batı Karadeniz Bölgesi'nde Yaşayan Komşuları Hakkında Yeni Bulgular". doi:10.46931/aran.2021.15.1.4. ISSN 1300-6355. 22 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2022. 
  49. ^ Erkut 1999, s. 132.
  50. ^ Ünal 2002b, s. 200.
  51. ^ Gavaz 2008, s. 36.
  52. ^ Murat 2018, s. 89.
  53. ^ Murat 2016, s. 84.
  54. ^ Gavaz 2008, s. 27.
  55. ^ Taşdöner 2005, s. 90.
  56. ^ Murat 2016, s. 246.
  57. ^ Taşdöner 2005, s. 91.
  58. ^ Murat 2016, s. 248.
  59. ^ Murat 2016, s. 244.
  60. ^ Glatz, Claudia; Matthews, Roger (2005), "Anthropology of a Frontier Zone: Hittite-Kaska Relations in Late Bronze Age North-Central Anatolia", The Bulletin of ASOR (BASOR), Boston, 339, ss. 47-65 
  61. ^ a b Murat 2016, s. 252.
  62. ^ Taşdöner 2005, s. 92.
  63. ^ Bozgun 2013, s. 23.
  64. ^ Murat 2016, s. 54.
  65. ^ Murat 2018, s. 91.
  66. ^ Murat 2016, s. 254.
  67. ^ Bozgun 2013, s. 13.
  68. ^ Murat 2016, s. 259.
  69. ^ Bozgun 2013, s. 12.
  70. ^ Murat 2016, s. 260.
  71. ^ Murat 2016, s. 261.
  72. ^ Murat 2016, s. 262-263.
  73. ^ Singer, Itamar (2007). "Who were the Kaška?" 12 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. (İngilizce) Phasis. Ivane Javakhishvili Tbilisi State University. 10 (II): 178. Erişim tarihi: 2 Nisan 2020
  74. ^ Ünal 2002b, s. 57.
  75. ^ Murat 2018, s. 93.
  76. ^ Taşdöner 2005, s. 51.
Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hititler</span> Tunç Çağında Anadolu yarımadasının büyük çoğunluğunu egemenliği altına alan bir Hint-Avrupa kavmi

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

I. Hattuşili (Hattušili) Hitit devletinin Eski Krallık dönemindeki başarılı krallarından biridir. Yaklaşık olarak MÖ 1650-1620 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülmektedir. Hattuşa şehri I. Hattuşili tarafından Hitit başkenti haline getirilmiştir. Hitit sarayına kuzey Suriye şehirlerinden katipler getirterek Hititlerde yazılı arşivler oluşturulması geleneği de I. Hattuşili ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Kadeş Antlaşması</span> Antik Mısır ve Hitit devleti arasında imzalanmış bilinen en eski barış antlaşması

Kadeş Antlaşması, aynı zamanda Mısır-Hitit barış antlaşması, Ebedi Antlaşma veya Gümüş Antlaşma olarak da bilinir, her iki tarafın da versiyonlarının günümüze ulaştığı tek Antik Yakın Doğu antlaşmasıdır. Aynı zamanda bilinen en eski barış antlaşmasıdır.

Hitit devletinin kurucusu kimi kaynaklarda I. Hattuşili olarak belirtiliyor olsa da Telipinu fermanında aktarıldığı üzere, bir önceki kral Labarna'nın zamanında Anadolu'nun çeşitli bölgelerinin fethedildiği anlaşılmaktadır. Hitit beylikleri döneminde sağlam bir devlet yapısı olduğu söylenemez. Bu dönemde Orta Anadolu'da sadece Hititler değil, Hattiler, Luwiler gibi grupların da hüküm sürdüğü şehir devletleri mevcuttur. Labarna'dan son kral II. Şuppiluliuma'ya kadar yaklaşık 5 asır boyunca hükümdarlığı kesin olarak belgelenmiş 26 Hitit kralı hüküm sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">I. Şuppiluliuma</span>

I. Şuppiluliuma, adı Hititçe olan ilk Hitit kralı. Şuppi Hititçe saf, luli ise kaynak anlamındayken; Şuppiluliuma, saf kaynaklı anlamı taşır. Yaklaşık 35 yıl boyunca Yakın Doğu tarihine damgasını vuran Hitit kralı, Hitit Krallığı'nı imparatorluğa dönüştüren hükümdar olarak kabul edilir. Hükümdarlığı döneminde Büyük Hitit İmparatorluğu en parlak dönemini yaşamış ve eski başkent Hattuşaş'ın savunması da güçlendirilmiştir. Ülkenin dört bir yandan saldırıya uğramasıyla küçülen devleti yeniden toparlamış, yakın doğunun en büyük devleti durumuna getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">III. Hattuşili</span> Yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralı

III. Hattuşili (Hattušili), yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. II. Murşili'nin bilinen dördüncü ve en küçük oğludur. Daha kral olmadan önce Kizzuvatna orijinli bir rahibe olan, Puduhepa ile evlenmiş ve Puduhepa en söz sahibi Hitit kraliçelerinden biri olmuştur. Günümüzde Hititlerin başkenti Hattuşaş'ta yapılan kazılarda, III. Hattuşili'ye ait 200'ün üzerinde doküman bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hattuşa</span> Hititlerin Geç Tunç Çağı dönemindeki başkenti

Hattuşa ya da Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

II. Hattuşili (Hattušili), MÖ 14. yüzyılın başlarında Büyük (Yeni) Krallık döneminde hüküm sürdüğü düşünülen ancak varlığı hakkında tartışmaların olduğu Hitit kralıdır.

<span class="mw-page-title-main">II. Muvatalli</span>

II. Muvatalli, yıllarında hüküm sürmüş ve Mısır kralı II. Ramses'le Kadeş Savaşı'nı yapmış olan Hitit kralıdır.

Genç Tuthaliya kral olup olmadığı tartışmalı olan bir Hitit prensidir. M.Ö. 1350 yılında tahta çıktıysa bile aynı yıl içinde öldürülerek tahtı I. Şuppiluliuma'ya kaybettiği kesindir.

I. Tuthaliya MÖ 14. yüzyıl başlarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. MÖ 15. yüzyıl boyunca bir gerileme dönemi geçiren Hitit devletini yeniden çıkışa geçiren kral olarak kabul edilir.

II. Şuppiluliuma, IV. Tuthaliya'nın oğlu, MÖ 1207-1178 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu'nun Yeni (Büyük) Krallık Dönemi'nin bilinen son kralı ve Asur kralı I. Tukulti-Ninurta'nın çağdaşıdır. Komutası altındaki bir donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz muharebesidir.

II. Tuthaliya, MÖ 14. yüzyılın ortalarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. Kral I. Arnuvanda’nın oğlu, I. Şuppiluliuma’nın babasıdır.

Kurunta MÖ 13. yüzyılın sonlarında yaşamış Hitit prensi ve Tarhuntassa ülkesi kralıdır. Hitit kralı IV. Tuthaliya'nın hükümdarlığı sırasında çok kısa bir süre için Hitit başkentini ele geçirip kendini büyük kral ilan etmiş olabileceği ileri sürülmüştür.

II. Murşili, babası II. Muvatalli'nin ölümünün ardından MÖ 1272, yılında tahta çıkmış ve sadece birkaç yıl hüküm sürdükten sonra amcası III. Hattuşili tarafından tahttan indirilerek sürgüne gönderilmiş bir Hitit kralıdır. Hitit kaynaklarında ismi genellikle Urhi-Teşup olarak geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tarhuntaşşa</span>

Tarhuntaşşa henüz yeri tam olarak keşfedilmemiş olan, kısa bir dönem için Hitit devletine başkentlik yapmış bir Hitit şehri ve bu şehrin merkezini oluşturduğu Orta Toroslar'da bulunan bölgeye verilen addır. Şehir Luvi dilinde "Fırtına Tanrısı'nın (Tarhunta) şehri" manasına gelmektedir. Teke yarımadasında yer alan Lukka (Likya) diyarıyla Çukurova bölgesinde yer alan Kizzuvatna diyarı arasında kalan Tarhuntaşşa bölgesi, büyük ölçüde antik çağdaki Pamfilya bölgesine denk düşmektedir. Büyük Hitit Kralı IV. Tuthaliya ve vasalı olan Tarhuntaşşa Kralı arasında yapılan bir antlaşmaya göre Tarhuntaşşa bölgesinin batı sınırını Kaştariya nehri oluşturmaktadır.

II. Murşili, Yeni Krallık Dönemi'nde Hitit hükümdarı (MÖ.1321–1295).

<span class="mw-page-title-main">Hayasa-Azzi</span>

Hayasa-Azzi veya Azzi-Hayasa Geç Tunç Çağınde Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyondur. Konfederasyon, Güney Trabzon'da hüküm sürmüş Hayasa, ve Fırat ile Hayasa'nın arasında var olmuş Azzi krallıklarından meydana gelmektedir. Hayasa-Azzi konfederasyonu, MÖ 14. yüzyılda Hititler ile çatışmıştır. Bu çatışma, MÖ 1190 civarında Hatti'nin çöküşüne yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Samuha</span>

Šamuḫa, Sivas'ın yaklaşık 40 km batısında, Kayalıpınar'da bulunan antik bir Hitit şehridir. Samuha, Kızılırmak nehrinin kuzey kıyısında yer alıyordu, Hititlerin senkretik anlamda dini merkeziydi ve bir süre boyunca askeri olarak başkent görevini üstlenmişti. 1976'da Rene Lebrun, Samuha'yı "Hitit İmparatorluğu'nun dini fuayesi" olarak adlandırmıştı.

Pihhuniya, II. Murşili'nin yıllıklarında anlattığına göre "kral gibi yöneten" bir lider olup metinlerde Kaşkalar'ı kral gibi yönettiği söylenen tek kişiydi. MÖ. 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşadı.