
Bisiklet ya da popüler olmayan eski adıyla velespit, motorsuz veya elektrik motorlu, iki veya üç tekerlekli, pedallı, insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracıdır. 19. yüzyıl sonlarında bisiklet anlamında Arapça derrâce sözcüğünün kullanıldığı da belirtilmektedir. Halk dilinde bisiklet anlamında demirat, teker, yelatı gibi sözcüklerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Bisikletin eş anlamlısı olarak ise çiftteker ve çalınga sözcükleri bulunmaktadır. Ulaşım ve eğlencenin yanı sıra bisiklet sporunda da kullanılır. BMX, Dağ bisikleti, şehir (hibrit) bisikleti, tandem, tur bisikleti, yol bisikleti gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır.

Ahmet Vefik Paşa, Yunan asıllı Osmanlı devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı. İlk ilmî Türkçülerden biridir. İki defa Maarif Nazırlığı yaptı; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda, İstanbul vekili olarak yer aldı ve başkanlığı üstlendi. 4 Şubat 1878–18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882–3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa sadrazamlık görevine getirilmiştir.

Araba, yolcu ve yük taşımaya uygun tekerlekli, motorlu veya motorsuz hareket edebilen her türlü kara ulaşım taşıtı. Motorsuz olanlar hayvanlarla ya da insanlar tarafından yürütülür. Çekçekler, el arabaları insan gücüyle yürürken, kağnı, öküz ve mandayla; fayton ve benzeri arabalar at ile, otomobil, kamyon vb. motordan aldığı güçle yürütülür. Keçilerin çektiği hafif arabalar da vardır.

Yay, kirişi kol kuvvetiyle gerilip salıverildiğinde oku kontrollü bir şekilde çok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savaş, av ve okculuk sporu aletidir. Kavs veya kabza da denir.
Tayyar Mehmed Paşa, IV. Murad saltanatında 26 Ağustos 1638 - 24 Aralık 1638 tarihleri arasında 3 ay 28 gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Dinamik denge sistemi (DSA), Volvo'nun S40 ve S80 modellerinde uyguladığı, her hızda tekerleğin dönüşünü kontrol ederek güvenlik ve dengenin artmasında etkili olan bir sistemdir.

Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir. Hikâyeler, göçebe Türk halklarının sosyal yaşam tarzları ve İslam öncesi inançları için önemli olan ahlak ve değerleri taşır. Kitabın efsanevi anlatımı, başta Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan olmak üzere Oğuz kökenli halkların kültürel mirasının bir parçasıdır. Aslen sözlü bir edebî ürün olup, 14. veya 15. yüzyılda anonim bir yazar tarafından yazıya geçirilmiştir.

Lokma, un, maya, tuz ve şekerle hazırlanan hamurun, sıvı yağda kızartılmasıyla hazırlanıp koyu kıvamlı şerbetle tatlandırılarak servisi yapılan bir Türk tatlısıdır. İzmir Lokması adıyla coğrafi işaret almıştır.
Remzi Oğuz Arık, Türk arkeolog, yazar ve politikacı.

Tatar yayı, kundaklı yay veya kurmalı yay, ergonomik bir tahta gövdeye eklenmiş yaydan oluşan bir kısa mesafe silahıdır. Çalışma prensibi, yayı gergin tutan tetiğin çekilmesiyle tahta gövdenin (kundak) üzerinde bulunan okun ileri fırlatılmasıdır. Menzili kısadır. En büyük özelliği kısa okları ve enerjisi sayesinde bütün parça levha zırhları bile çok iyi delmesidir.
Kılıç, tarih boyunca birçok uygarlık tarafından kullanılmış, metal veya başka malzemelerden yapılmış çeşitli boyutlarda olabilen, keskin kenarlı, sivri uçlu, delici ve kesici olan ateşsiz silahtır. Bazı kaynaklara göre kılıç, modern ateşsiz silahların atasıdır. Tarih boyunca birçok uygarlık kendi kültürlerine özgü kılıçlar yapmıştır. Bunlara örnek olarak, Romalılar tarafından kullanılan gladius, Japonlara özgü katana ve Türklere özgü yatağan sayılabilir.

Lokomotif, raylar üstünde bir vagon dizisini çekmede kullanılan buharla ya da bir motorla çalışan makinedir. Fransızcadaki locomotive sözünden alınmıştır.

Okçuluk, kökeni insanoğlunun avcılık günlerine dayanan, oku bir yay aracılığıyla hedefe göndermeyi amaçlayan spor dalıdır. Eski zamanlarda avlanmak, saldırmak vb. amaçlarla kullanılıyordu. Bu yay ve oklar basit bir yapıya sahiptir. Okçuluk ilk kez 1904 Yaz Olimpiyatları'nda olimpik programa alınmış, 1972'den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır. Bu branşta ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve Büyük Britanya söz sahibiyken, daha sonraki dönemlerde ABD, Rusya, İskandinav ülkeleri, İtalya ve Kore bu ülkeleri izlemiştir. 1931'de kurulan ve hâlen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu okçuluk dalında en büyük otoritedir.

Yarı paletli araç, ön kısmında yönlendirme için tekerlek veya kızak çifti, arka kısmında ise tahrik ve yükünün büyük kısmını taşımak için palet bulunduran, sivil veya askeri amaçlı olarak kullanılan taşıttır. Yarı paletli taşıtlarda tank ve benzeri paletli araçlardaki yol dışı seyir ve yük taşıma faydaları ile tekerlekli bir taşıttaki sürüş karakteristikleri bir arada bulunmaktadır.
SAGUAR X5, Sakarya Üniversitesi öğrencileri tarafından tasarlanan ve üretilen 2. Güneş arabası dır.

Buharlı lokomotif, buhar gücü ile çalışan lokomotiflerdir. Buharlı lokomotifler 19. yüzyıl ortalarından 20. yüzyıl ortalarına kadar kullanılmışlardır.

İsmail Hakkı Uzunçarşılıoğlu, Türk akademisyen, eğitimci, siyasetçi ve tarihçi. Yaptığı çalışmalarla Osmanlı tarihine önemli katkılarda bulunan isimlerden biri olarak kabul edilir.
Kanglılar veya Kao-ch'e'lar, Türk tarihinin ve coğrafyasının önemli bir bölümünde rol oynamış Türk boylarından birisi olmakla birlikte, 12. yüzyıl öncesi tarihleri ve kökenleri, kaynakların bilgi vermeyişine bağlı olarak karanlıktır.

Savaş arabası, hızlı hareket gücü sağlamak için genellikle atların kullanıldığı, bir savaş arabacısı tarafından sürülen bir araba türüdür. Bilinen en eski savaş arabaları, günümüz Rusya'sının Çelyabinsk Oblastı'nda bulunan ve MÖ 1950-1880 yıllarına tarihlenen Sintaşta kültürüne ait mezarlarda bulunmuş ve Orta Anadolu'da Kültepe'de bulunan ve MÖ 1900 yıllarına tarihlenen silindir mühürlerde tasvir edilmiştir. Hafif, atlı savaş arabalarının yapımını mümkün kılan en önemli buluş dişli tekerlektir.

Palet veya yürüyüş takımı, birden fazla sıralı tekerlek ya da çarklar ile bunların çevresine gerili bir kayıştan oluşan taşıt hareket düzeneğidir. Kayışın yere temas eden yüzeyinin tek bir tekerlekten çok daha büyük olması çok düşük yüzey basıncıyla birlikte yere daha iyi ağırlık aktarımı sağlar, bu sayede paletli bir taşıtın yumuşak yüzeylere saplanıp batma riski tekerlekli taşıta göre çok daha azdır.