İçeriğe atla

Kağıt (film)

Kağıt
Kağıt film afişi
YönetmenSinan Çetin
YapımcıPlato film
SenaristSinan Çetin
OyuncularÖner Erkan
Ayşen Gruda
Zeynep Beşerler
Asuman Dabak
Ahmet Mekin
Uğur Bilgin
Metin Cantimur
Fatoş Seğmen
Mazlum Çimen
Bahar Sarak
MüzikFırat Yükselir
Görüntü yönetmeniKamil Çetin
Sanat yönetmeniGün Doğa Sarı
StüdyoPlato film
DağıtıcıPinema
CinsiSinema filmi
TürüKomedi-drama
RenkRenkli
Yapım yılı2010
Çıkış tarih(ler)iEkim 2010 (Antalya)
14 Ocak 2011 (Türkiye)
Süre105 dakika
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
Hasılat₺ 207.906,00[1]
Resmî sitesi

Kağıt, yönetmenliğini Sinan Çetin'in yaptığı, 1977 yılında ilk filmini yapmaya çalışan genç bir yönetmenin hikâyesini ve başından geçen olayları anlatmaktadır. Film 2010 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Ulusal Uzun Metraj Kategorisi Filmleri bölümünde yarışmış ve Ayşen Gruda En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanmıştır.[2]

Konusu

''Her yasak kendi isyancısını doğurur.'' sözü ile başlayan uzun metrajlı filmde, Mehdi isimli babası hasta, yaşlı ve emekli gümrük muhafaza memuru (Ahmet Mekin) olan Emrah (Öner Erkan), ailesinin ve babasının çok istediği eczacı olmak yerine rejisör olarak film çekmek istemektedir. Fakat 1977 yılında o dönemin Türkiye'si şartlarında film çekimi için gerekli izinleri Ankara'dan defalarca almak istemesine rağmen, sansür kurulu başkanı olan Müzeyyen Gürkaya (Asuman Dabak) önce filmin çekiminin zaten başlaması nedeniyle izin vermemiş ve daha sonra saçma kanunları karşısına bir engel olarak çıkarmıştır. Bu aşamalar esnasında karşısına çıkan sorunlar ile ilgili olarak annesi Şahane Hanım (Ayşen Gruda) ve arkadaşları kendisine yardımcı olmaya çalışmışlar ancak film için kimse Müzeyyen Hanım'dan izin almayı başaramamıştır.

Emrah aslında arkadaşları ile birlikte film çekimlerine başlamıştır. Film çekiminde kullandığı parayı, okuldaki arkadaşlarının fotoğraf çekiminden elde etmektedir. Fakat bu para doğal olarak çekimlere yetmez. Babası hasta yatağında Emrah'ın eczacılık fakültesini bitireceği günü iple çekmekte ve beklemektedir. Emrah'ın babası otoriter bir insandır ve tek oğlu Emrah'ın dışında dört kız çocuğu daha bulunmaktadır. Mehdi Bey'e evinde iğnesini yapmak için eczacı Çiçek (Zeynep Beşerler) gelip gitmektedir. Bu esnada Emrah Çiçek'e âşık olur. Çekimlerle ilgilenen Emrah, babasına eczacılık fakültesini başarıyla bitirdiği yalanını annesinin zoruyla söyler. Ayrıca Çiçek'e karşı olan aşkını gizli bir şekilde sürdürmektedir. Bu esnada annesi Şahane Hanım'ın fikrini değiştirmeyi başarır. Çekilen filmin konusu sosyal içerikli işçi hareketleri üzerinedir. Çekmeyi çok istediği film için gereken parayı Mevlüt (Metin Cantimur) isimli yapımcıdan alacaktır. Mevlüt daha önce kendisine para için söz vermiştir. Fakat Mevlüt'ün yanına çektiği filmin başrol oyuncusu Zeki (Uğur Bilgin) ve annesi ile birlikte giden Emrah'a o dönemin filmlerde çok tutulan sarışınlarından olan Asu Balkan'ın (Fatoş Seğmen) filmde oynaması karşılığında para verileceği belirtilir. Aksi takdirde parayı alamayacaktır.

Emrah, Asu Balkan'ın yanına gider ve Asu Balkan fabrikatörün kızı rolünü oynamak istemez. Bunun yerine Zeki'nin rolü olan işçi hareketleri liderini oynamak ister. Emrah bu duruma önce karşı çıksa da, alacağı parayı düşünür ve onay verir. Asu Balkan'ın filmde oynayacağını duyan medya filme ilgi gösterir ve film hakkında medyada görsel resim ve yazılar çıkar. Çektiği film için Asu Balkan'ı ikna ettiğinin delili olan Ses isimli dergi ile birlikte, Emrah yapımcı Mevlüt'ün yanına gider. Fakat Mevlüt bu defa da film için izin alıp almadığını sorar. İzin almadığını belirten Emrah'a Mevlüt, Ankara'dan film için nasıl izin alacağını anlatır.

Emrah yedi suret yazdırdığı senaryo ile birlikte Ankara'nın yolunu tutar. Ankara Emniyet Müdürlüğü binası içerisinde bulunan Sansür Kurulu Başkanlığında görevli Müzeyyen Gürkaya'ya senaryoyu gösterir. Fakat Müzeyyen Hanım önünde bulunan dergiden Emrah'ın filmi çekmeye başlamış olduğunu anlar ve bu nedenle senaryoyu reddeder. Emrah tekrar İstanbul'a döner. Bu esnada Çiçek'e karşı olan ilgisini belli eder ve Çiçek de Emrah'tan hoşlandığı için sevgili olurlar. Filmin çekimi ilerledikçe maddiyat artık daha önemli bir hâl almıştır. Bu süreçte Emrah'ın babası Mehdi Bey'in hastalığı biraz hafifler. Para konusunda sıkıntı yaşayan Emrah için babası tam bu esnada eczane açması için oturdukları evi ipotek ederek borç almıştır. Emrah istemeyerek de olsa bu paradan film için kullanmaya başlar. Bu defa daha büyük bir yalan olarak Emrah, annesi ve sevgilisi Çiçek ile ortak bir şekilde, Mehdi Bey'e ve diğer akrabalarına Çiçek'e ait eczaneyi Emrah açmış gibi gösterirler. Filmin çekimi tamamlanır. Fakat yapımcı ve dağıtımcı olan Mevlüt'e filmi götürdüklerinde izinsiz yayınlanamayacağı ve dağıtılamayacağını öğrenirler. Artık Ankara'ya film izni için gidip gelmeler başlamıştır.

Emrah önce tek başına, daha sonra arkadaşı olan, çektiği filmin başrol oyuncusu Zeki'yle ve ardından annesi Şahane Hanım ile birlikte Sansür Kurulu Başkanı Müzeyyen Gürkaya'dan izin almak için gitseler de; hiçbir şekilde, tüm çabalarına rağmen çekimi tamamlanmış film için izin almayı başaramazlar. Hatta bu çabalarına karşı Müzeyyen Hanım, Emrah hakkında çektiği film ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Memduh Bey ise eczanenin Çiçek'e ait olduğunu ve oğlu Emrah ile eşi Şahane Hanım'ın kendisine yalan söylediğini anlamıştır. Ev ipotekli olduğundan dolayı, icra memurlarının geleceği bilinmektedir. Emrah film izni için son defa Müzeyyen Hanım'ın yanına gider. Fakat yine isteği reddedilir. Eve gelen icra memurları evi boşaltmaya başladıkları esnada Memduh Bey, beylik tabancası ile intihar eder. Artık aile dağılmıştır.

Babasının cenaze işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Müzeyyen Hanım'ın yaptığı şikâyet sonucu polisler eve gelerek arama yapmaya başlamışlardır. Aramanın ardından Emrah tutuklanarak gözaltına alınır. Mahkeme işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Emrah mahkeme sonucunda hüküm giyerek cezaevine girer. Bu sürede Müzeyyen Hanım'a karşı içinde duyduğu kin daha fazla büyümüştür. Cezaevinden çıktığında Müzeyyen Hanım'a bir ders vermek için planlar yapmaya başlar. 4 yıl sonra cezaevinden çıkar. Müzeyyen Hanım'ın görev yeri daha farklı bir hâl almış ve Emniyet Müdürlüğü binasından ayrılmıştır. Emrah kendi kimliğini yakar ve yeni bir kimlik ile Müzeyyen Hanım'ın görev yaptığı sansür kuruluna çolak olarak girip çalışmaya başlar. Amacı Müzeyyen Hanım ile arkadaşlık kurmaktır. Muğlalı hemşerisi gibi taklit yaparak Müzeyyen Hanım'a daha fazla yakınlık sağlar.

Üç aylık bir süre içerisinde Ankara'da bir binanın bodrum katında açılabilir merdiven ile inilen tek bir oda kiralar. Odanın tüm duvarlarına çalıştığı sansür kurulundan çıkan ve çöpe atılacak olan kâğıtları asmıştır. Bu kâğıtları kullanarak mühürlerin kopyalarını yapar. Bu şekilde Müzeyyen Hanım'ı şüpheli olarak gösteren bir çağrı kâğıdını çalıştığı sansür kurulu dairesine götürür. Böylelikle Muazzez Hanım için soruşturma dolu günler başlamıştır. Cumhuriyet Başsavcısı'nın yanına çağrı kâğıdı ile gidileceği gün, Emrah da Müzeyyen Hanım'la birlikte adliyeye gider. Cumhuriyet Savcısı, Müzeyyen Hanım hakkındaki dosyayı bulamasa dahi, evrakın gerçek olduğunu zanneder ve Müzeyyen Hanım hakkında soruşturma dosyası açar. Müzeyyen Hanım yakın çevresi ve çalıştığı arkadaşları tarafından sevilmediğinden dolayı, yapılan soruşturma esnasında, 1980'li yıllar Türkiye'sinin buhranı nedeniyle herkes hakkında şüpheli olduğu yönünde ifade verir.

Müzeyyen Hanım, hakkında açılan dava nedeniyle açığa alınır. Oturduğu lojmanı boşaltacağı esnada Emrah, Müzeyyen Hanım'a aralarında yakın bir dostluk oluştuğu için kendi yanında kalabileceğini belirtir. Müzeyyen Hanım bu teklifi kabul eder. Artık Emrah için yıllardır planını yaptığı intikam vakti gelip çatmıştır. Müzeyyen Hanım, Emrah'ın evine gider. İlk girişte duvarlarda bulunan kâğıtları gördüğünde oldukça şaşırır. Paniğe kapılır. Banyo yapmak bahanesiyle Emrah'tan yarım saatliğine müsaade ister. Müzeyyen Hanım bu odadan bağırıp yardım ister, ancak sesini kimse duymaz. Emrah ise dışarıda yakında bulunan bir telefon kulübesinden annesini arayıp kendisinin Amerika'da bir film yapımcısı olduğunu, bir daha geri dönmeyeceğini söyler. Fakat annesi Emrah'ın kendi canına kıyacağını ve bir daha görüşemeyeceklerini anlamıştır. Her ikisi de birbirlerine haklarını helal ederler. Bu esnada Müzeyyen Hanım, masanın üzerine sandalye koyarak odadan kurtulmak isterken Emrah takım elbisesini giyip odaya geriye dönmüştür. Müzeyyen Hanım aynaya basılan mühürlerden, Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında açılan soruşturma ve duruşmaların Emrah tarafından yapılan bir komplo olduğunu anlamıştır.

Emrah, Müzeyyen Hanım'ın çayına uyku ilacı koyar ve kendisine ikram eder. Müzeyyen Hanım'a geçmişte kendisiyle yaşadığı sorunları ve film için izin vermediğini nükteli sözler ile anlatır. Daha sonra Müzeyyen Hanım çaydan bir yudum alıp bayılır. Emrah, Müzeyyen Hanım'ın başına idam ipini geçirir. İpin makaraya bağlı diğer ucuna ise bir tepsi içerisinde ağır kitapları koyar. Müzeyyen Hanım bu esnada uyanır. Aralarında geçen konuşmaların ardından Emrah odayı yakar. Duvarlarda bulunan kâğıtlar yanmaya başlar. Müzeyyen Hanım yanarak öleceği için korkar. Fakat bu esnada Emrah, odanın bir duvarının kepengini açar. Müzeyyen Hanım'ı çözer ve dışarıya, sokağa çıkmasına izin verir. Kendisi ise kepengi tekrar kapatır ve içeride kalır.

Film hakkında

Filmin başında filmin konusunun temelini teşkil eden, "Bu film Kültür Bakanlığı sinema destekleme fonunun katkıları olmadan yapılmıştır" ayrıntısı bulunmaktadır. Film 1977 yılı 1 Mayıs dönemi öncesinde bir yönetmen adayının bürokraside eritilmesini sorgulamaktadır.[3] Filmde fon müziği olarak 1 Mayıs Marşı kullanılmıştır.[4]

Film aynı zamanda bazı çevrelerce politik damarı sağlam ve açılımlı bir kara film denemesi yorumları almıştır.[5] Filmin sonunda ise dünya genelinde devlet terörüne uğramış Nâzım Hikmet, Uğur Mumcu, Said-i Nursî, Hrant Dink, Martin Luther King gibi isimlerin görüntüleri bulunmaktadır.[6][7]

Oyuncular

Oyuncu Rolü
Öner ErkanRejisör Emrah
Ayşen GrudaEmrah'ın annesi Şahane Hanım
Zeynep BeşerlerEmrah'ın sevgilisi Çiçek
Asuman DabakSansür Kurulu Başkanı Müzeyyen Gürkaya
Ahmet MekinEmrah'ın babası Mehdi Bey
Uğur BilginBaşrol oyuncusu Zeki
Metin CantimurYapımcı Mevlüt
Fatoş SeğmenAsu Balkan
Mazlum Çimen
Bahar Sarak

Kaynakça

  1. ^ "Kağıt 66 kopya". Kağıt. boxofficeturkiye. 13 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2012. 
  2. ^ "47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali (9 – 14 Ekim)". altinportakal.org.tr. 27 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2012. 
  3. ^ "Kağıt kesiği can yakar". hurriyet. 13 Ocak 2011. 28 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013. 
  4. ^ "Sinan Çetin'in Kağıt Filmi Çok Tartışılacak". odatv. 11 Ocak 2011. 2 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013. 
  5. ^ "Bürokrasinin parmaklıkları keskin". haberturk. 13 Ocak 2011. 5 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013. 
  6. ^ "Fakat Müzeyyen, bu derin bir mevzu..." radikal. 13 Ocak 2011. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013. 
  7. ^ "14 Ocak 2011 Haftası "Kağıt"". sadibey. 12 Ocak 2011. 7 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Sinan Çetin, Türk film yönetmeni, yapımcı. Plato Film adlı bir sinema ve televizyon yapım şirketinin kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Makbule Atadan</span> Mustafa Kemal Atatürkün kız kardeşi (1885–1956)

Makbule Atadan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşidir. Atatürk'ün Selanik, İstanbul ve Ankara'daki yaşamına tanıklık etmiş bir tarihsel kişiliktir.

<i>Üçüncü Sayfa</i> Zeki Demirkubuz filmi

Üçüncü Sayfa, 1999'da yayınlanan Türk drama filmi. Zeki Demirkubuz, hem filmin senaryosunu yazdı hem filmi yönetti. Filmin öyküsü filmlerde figüranlık yapan İsa'nın mafyatik bir ortamda elli dolar çalmakla suçlanması ile başlar. Filmin başrollerinde İsa rolüyle Ruhi Sarı, Meryem rolüyle Başak Köklükaya yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Hülya Koçyiğit</span> Türk sinema ve dizi sanatçısı

Hülya Koçyiğit ; Türk sinema, televizyon ve dizi oyuncusudur. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçilmiştir. 1991-1992 yıllarında kurucusu olduğu SO-DER'e başkan seçilmiştir. Bu kurumdaki görevini 4 yıl sürdürmüş olmakla beraber hâlen yönetim kurulunda görev yapmaktadır. Türkan Şoray, Fatma Girik ve Filiz Akın ile birlikte Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası olarak tasvir edilir.

<i>Yol</i> (film) Yılmaz Güney ve Şerif Gören tarafından yönetilen, Altın Palmiye Ödülü kazanan 1981 yapımı Türk filmi

Yol, senaryosu Yılmaz Güney tarafından yazılan, Yılmaz Güney ve Şerif Gören tarafından yönetilen 1981 yapımı dram, politik ve gerilim filmidir. Tarık Akan, Şerif Sezer, Halil Ergün, Necmettin Çobanoğlu, Meral Orhonsay gibi oyuncuların başrolde yer aldığı film, Türk sinemasının en cesur ve en başarılı filmlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yurt dışında büyük ilgi gören film, o dönemde sıkıyönetimin yarattığı baskıcı yönetim tarzına ve ülkedeki Kürtlerin sorunlarına açıkça değindiğinden ötürü Türkiye'de uzun bir süre yasaklı kalmış ve izleyenlere cezalar bile verilmiştir. Türkiye'de 1992 yılında izlenme yasağı kaldırılmış ve 1999 yılında Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney'in çabalarıyla gösterime girebilmiştir. Film, 1982'deki Cannes Film Festivali'nde "En İyi Film" seçilip Altın Palmiye Ödülü'nü kazanmış ve bu ödülü alan ilk Türk filmi olmuştur. Ödül, Türk sinema tarihinde kazanılan en önemli ödüllerden birisidir.

"Restless", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin dördüncü sezonunun yirmi ikinci ve son bölümü. Bölüm, Scooby Gang'in, yarı iblis yarı makine düşmanları Adam'ı yenmelerinden sonra Apocalypse Now adlı filmi izlerken uyuyakalmalarını ve bir önceki bölüm "Primeval"da istemeden uyandırdıkları ilk avcının ruhunun onları, Buffy'nin avcılığını ve yaşama tarzını beğenmediği için rüyalarında öldürmeye çalışmasını konu almaktadır. Her rüyada Scooby Gang üyeleri kendi korkularıyla ve belki de gelecekleriyle yüzleşirler. Dört Scooby Gang üyesi de inanılmaz birer canlı-rüya tecrübesi yaşarlar.

<i>Karartma Geceleri</i> Rıfat Ilgaz tarafından yazılan roman

Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz'ın 1974 yılında yayımlanan romanıdır. II. Dünya Savaşı sürecinde kitabı toplatılan öğretmen-şair Mustafa Ural'ın hikâyesini anlatır. Ilgaz'ın kendi hayatından izlenimler taşıyan bu roman, daha sonra Yusuf Kurçenli tarafından filme çekilmiş ve başrolünü Tarık Akan oynamıştır. Eserdeki akıbete uğrayıp bir zamanlar toplatılan Karartma Geceleri 2004 yılında MEB 100 Temel Eser listesine girdi.

<span class="mw-page-title-main">D.O.C. (Lost)</span>

Lost dizisi 3. sezonunun 18. bölümüdür. 25 Nisan 2007'de yayınlanan bölümün yazarları Edward Kitsis ve Adam Horowitz, yönetmeni Fred Toye'dir. Sun-Hwa Kwon merkezli bir bölümdür.

<i>Sapık</i> (film, 1960)

Sapık, Alfred Hitchcock tarafından çekilen, senaryosu Joseph Stefano tarafından psikozlu bir katili hakkında yazılan 1960 tarihli korku ve gerilim filmidir. Film, Robert Bloch'un Wisconsinli katil Ed Gein'nin suçlarından esinlenerek yazdığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, bir sekreter olan Marion Crane ve yalnız yaşayan bir motel sahibi Norman Bates arasındaki karşılaşmayı anlatır. Film Türkiye'de 24 Ocak 1965'te gösterime girmiştir.

<i>The Immigrant</i> (film, 1917)

The Immigrant, (Göçmen) Charles Chaplin'in yönettiği ve başrolünde yer aldığı 1917 ABD yapımı sessiz bir komedi filmidir. Chaplin'in Mutual Film Corporation'la çektiği sessiz filmlerin on birincisidir.

<i>Okuyucu</i> (film)

Okuyucu, Bernhard Schlink imzalı aynı adlı romandan uyarlanan dram türünde 2008 yapımı film. Uyarlanan senaryosunu David Hare yazmış, filmi Stephen Daldry yönetmiştir. Başrollerinde Ralph Fiennes ve Kate Winslet yer almaktadır. Altın Küre, BAFTA ve Akademi Ödülleri'ne aday gösterilen film ilk kez 10 Aralık 2008'de ABD'de sınırlı sayıda kopya ile gösterime girmiştir.

<i>The Idle Class</i> (film, 1921)

The Idle Class, Charles Chaplin' in First National Pictures Inc.'da çalıştığı dönemde çektiği; yapımcılığı, yönetmenliği ve senaryosu ona ait olan 1921, ABD yapımı sessiz bir komedi filmidir.

<i>Şehir Işıkları</i> Charles Chaplinin 1931 yapımı sessiz filmi

Şehir Işıkları, Charles Chaplin'in yapımcılığını, yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği 1931 yapımı sessiz bir filmdir. Chaplin aynı zamanda filmin müziklerini de bestelemiştir.

<i>Viridiana</i> Luis Buñuelin yönettiği, 1961 İspanya-Meksika ortak yapımı bir film

Viridiana, Luis Buñuel'in yönetmenliğini yaptığı, 1961 İspanya-Meksika ortak yapımı bir filmdir. Başrollerinde Silvia Pinal ve Fernando Rey'in yer aldığı film, Bunuel'in Hristiyanlık eleştirilerini içeren bazı sahneleri nedeniyle İspanya'da 1977'ye dek, 16 sene boyunca yasaklı kalmıştır. Filmin Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosunun söz konusu olduğu sahnesi, Vatikan tarafından dine küfür olarak yorumlanarak özellikle kınanmıştır.

Bu listede, 2007-2010 yılları arasında atv'de yayınlanan ve mahkûm kadınların yaşamlarını konu edinen Parmaklıklar Ardında dizisinin karakterleri hakkında bilgiler yer almaktadır.

<i>Stroszek</i> (film)

Stroszek, 1977 Batı Almanya yapımı dramatik yol filmidir.

<i>Zoraki Kral</i> 2010 yapımı İngiliz filmi

Zoraki Kral, Tom Hooper tarafından yönetilen ve David Seidler tarafından senaryosu yazılan 2010 tarihsel drama. Film, 2010 Toronto Uluslararası Film Festivali, People's Choice Ödülü kazandı ve on dört BAFTA, on iki Akademi ve yedi Altın Küre ödülüne aday gösterildi.

<i>Operasyon: Argo</i> Amerikan yapımı film

Argo, 2012 yılı ABD yapımı, yönetmenliğini Ben Affleck'in yaptığı dramatik gerilim filmidir. Filmde, 1979 yılında İran İslam Devrimi esnasında Tahran'da meydana gelen rehine krizi olayında, ABD büyükelçiliğinde bulunan ve Kanada Büyükelçiliğine kaçan altı Amerikalı diplomatın İran'dan kaçırılması olayı dramatize edilmektedir. Kaçırılma operasyonunun adı Canadian Caper olarak adlandırılmıştır. Hikâye 2007 yılında CIA operasyon sorumlusu olan Tony Mendez'in yazdığı "The Master of Disguise" isimli kitap ve Joshuah Berman'ın konu hakkında Wired isimli dergide yazdığı "The Great Escape" isimli makale ile açığa çıkmıştır.

<i>Çocukluk</i> (film)

Çocukluk, 2014 yapımı sinema filmi. Yönetmen Richard Linklater'ın 12 seneye yaydığı bu film, bir gencin çocukluğundan üniversiteye kadar geçirdiği dönemi konu alıyor. Başrol oyuncusu Ellar Coltrane'in 8 yaşından itibaren oynadığı bu filmde, izleyiciler oyuncunun büyümesine şahit olmaktadır.

Yılanı Öldürseler, Yaşar Kemal'in aşk, töre ve anne şefkati üçgeninde filmlere konu olmuş romanıdır. Eserde Yaşar Kemal'in doğup büyüdüğü Osmaniye'nin Hemite köyündeki Esme'nin hikâyesini anlatılır. Yazar, Yılanı Öldürseler'i 1950'de Kozan hapishanesinde yatarken tanıştığı bir çocuğun başından geçenlerden esinlenerek yazmıştır. 1976'da Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildikten sonra aynı yıl Cem Yayınevi tarafından kitap olarak basılmıştır. 1982'de Türkan Şoray'ın yönetmenliğinde aynı adla sinemaya uyarlanan kitap, 1983 yılında Marianik Revillon tarafından Paris'te tiyatro oyunu olarak sahnelenmiştir. 1991 yılında Yaşar Kemal'in eşi Thilda Kemal tarafından To Crush the Serpent adıyla İngilizceye çevrilmiştir.