İçeriğe atla

K vitamini

K vitamini (Filokinon)
Genel özellikleri
Kimyasal formülüC31H46O2
Vitamin özellikleri
ÇözünürlüğüYüksek
Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin erkek) 120 mcg /gün
Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin kadın) 90 mcg/gün
Eksikliği
  • Aşırı kanama
  • İdrarda kan
  • Pıhtılaşma problemi
  • Ağır adet kanamaları
  • Kolay kızarma, morarma
Fazlalığı
  • Fazla pıhtılaşma
  • Damar tıkanıklığı
  • Kaşıntı, kızarma, terleme[1]
Kaynakları

K Vitamini lipofilik ve hidrofobik bir vitaminler grubuna verilen addır. K vitamini 1920'lerin sonlarında Danimarkalı bilim insanı Henrik Dam'ın kolesterol hakkındaki çeşitli araştırmaları sonucu keşfedilmiş, kan pıhtılaşması ile ilişkili olduğu saptandığı için de önceleri koagülasyon vitamini (yani pıhtılaşma vitamini) olarak adlandırılmıştır. K harfini almasının sebebi vitamine dair ilk keşiflerin Almanca bir dergide yayımlanması ve bu yazınlarda vitaminin Koagulationsvitamin şeklinde yer almasından gelir.

K vitaminlerine bazı proteinlerin posttranslasyonal değişimi, özellikle de koagülasyon yani kan pıhtılaşması, için gereksinim duyulur. Kimyasal olarak bunlar 2-metil-1,4-naftokinon türevleridirler ve genel kanıya göre etkinliklerinin temel sebebi kimyasal yapılarındaki naftokinon halkasıdır. Buradan hareketle genel olarak tüm K vitaminlerinin etki mekanizmaları benzerdir. Yine de bağırsaktaki emilimi, taşınması ve doku dağılımı ile ilişkili olarak önemli farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Isıya oldukça dayanıklı olan K vitaminleri, bahsi geçen kimyasal özellikleri hasebiyle suda çözünmezler. İnsan vücudu K vitaminini depolayabildiği için günlük K vitamini katkısına ihtiyaç duymaz.

K2 vitamini (menakinon) normalde bağırsaklardaki bakteriler tarafından üretilirler ve yetersizliği, bağırsaklar ağır bir şekilde zarar görmemişse, oldukça nadirdir.

Fizyoloji

K vitaminleri proteinlerdeki belirli glutamat kalıntılarının karboksilasyonunda görev alarak gamma-karboksiglutamat kalıntılarının (bunlara kısacas Gla-kalıntıları da denir) oluşumuna sebep olurlar. Gla-kalıntıları bilinen tüm n biyolojik aktiviteleri için gereklidirler.[2]

keşfedilebilmiştir ve bunlar üç fizyolojik sürecin kontrolü (regülasyonu) için çok önemlidirler:

  • koagülasyon yani kan pıhtılaşması (Protrombin (faktör II), faktör VII, faktör IX, faktör X, protein C, protein S ve protein Z).[3]
  • kemik metabolizması (osteokalsin ve matriks gla protein -MGP-).[4]
  • vasküler biyoloji.[5]

Kalın bağırsakta bulunan birçok bakteri, örneğin Escherichia coli, K2Êakinon iki farklı, küçük molekül arasında iki elektron taşır. Escherichia coli aerobik solunum yapabildiği gibi menakinon aracılığıyla anaerobik solunum da yapabilir.

Eksiklik belirtileri

Kontrolsüz kanamalara neden olan K vitamini eksikliği malabsorbsiyon (emilim bozukluğu) hastaları hariç ender görülür. Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün içerisinde bağırsak florası henüz tam gelişmemiş olduğundan K vitamini eksikliği vardır.

Kaynakça

  1. ^ "K vitamini neye yarar? Hangi besinlerde bulunur? Faydaları ve eksikliği". Medikal Akademi. 29 Eylül 2018. 22 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2021. 
  2. ^ Furie B, Bouchard BA, Furie BC. Vitamin K-dependent biosynthesis of gamma-carboxyglutamic acid. Blood, 1999, 93(6):1798-808. Review
  3. ^ Mann KG. Biochemistry and physiology of blood coagulation. Thrombosis and Haemostasis, 1999, 82(2):165-74. Review. PM
  4. ^ Price PA. Role of vitamin-K-dependent proteins in bone metabolism, Annual Review of Nutrition, 1988, 8:565-83. Review. PMID 3060178
  5. ^ Berk The physiology of vitamin K nutriture and vitamin K-dependent protein function in atherosclerosis, Journal of Thrombosis and Haemostasis, 2004, 2(12):2118-32. Review

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">C vitamini</span> turunçgillerde ve diğer gıdalarda bulunan besin maddesi

C vitamini veya askorbik asit, suda çözünebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu Hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, hint domuzu ve insan benzeri primatlar C vitamini üretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Mide</span> sindirim organı

Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Vitamin</span> canlıların az oranda gereksinim duyduğu besin

Vitamin, bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik bir moleküldür. Esansiyel besinler canlıda ya hiç sentezlenemez ya da yeterli miktarlarda sentezlenemez ve bu nedenle beslenme yoluyla alınması gerekir. C vitamini bazı türler tarafından sentezlenebilirken diğerleri tarafından sentezlenemez; ilk etapta bir vitamin değildir, ikinci sıradadır. Vitamin terimi diğer üç temel besin grubunu içermez: mineraller, esansiyel yağ asitleri ve esansiyel amino asitler. Çoğu vitamin tek bir molekül değil, vitaminler adı verilen ilgili molekül gruplarıdır. Örneğin, sekiz E vitamini vardır: dört tokoferol ve dört tokotrienol. Bazı kaynaklar kolin de dahil olmak üzere on dört vitamini listeler, ancak büyük sağlık kuruluşları on üç vitamini listeler: A vitamini, B1 vitamini (tiamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niasin), B5 vitamini, B6 vitamini (piridoksin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini, B12 vitamini (kobalaminler), C vitamini, D vitamini (kalsiferoller), E vitamini ve K vitamini.

<span class="mw-page-title-main">D vitamini</span>

D vitamini, kalsiferol olarak da bilinir. Yağda çözünebilen vitaminlerden biridir. Kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gereklidir.

E vitamini, kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. E vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları ve lipoproteinlerde önemli antioksidan işlevler görmektedir. Epidemiyolojik ve sınırlı ara çalışmalar, E vitamininin kardiyovasküler hastalıkların, bazı kanserlerin ve öteki kronik hastalıkların riskini azalttığını belirlemektedir. Bazı büyük klinik deneylerle E vitamininin sağlığa yararları daha derinlemesine değerlendirilmektedir. Tokollerin farklı bileşikleri E vitamini aktivitesi gösterir. En aktifi alfa-tokoferoldür. Geçmişte asıl olarak α-tokoferol üzerinde yoğunlaşılmışken, bugün öteki tokoferoller ve tokotrienoller daha fazla ilgi çekmektedir. İlk sonuçlara göre bunlar, α-tokoferolden farklı antioksidan ve diğer fonksiyonlara sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Biyotin</span> suda çözünen bir B kompleksi vitamini

Biyotin, literatürde, H vitamini veya B7 vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla "güzellik vitamini" adıyla çıkan bir vitamindir. Kimyasal formülü C10H16N2O3S olan biyotin, suda çözünen bir B kompleksi vitaminidir. Kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından da üretilen biyotin sağlıklı bir yaşam için gerekli olan önemli bir vitamindir.

<span class="mw-page-title-main">Kansızlık</span>

Anemi, yani halk arasında bilinen adıyla "kansızlık", toplam kırmızı kan hücresi/alyuvar/Eritrosit sayısının azalması veya eritrositlerin içindeki hemoglobin miktarının azalması veya her ikisinin birlikte olması sonucu oluşan bir hastalıktır. Anemi ismi Grekçe: ἀναιμία Grekçe: anaimia, ἀν- an-, "-sız" + αἷμα haima, "kan" kelimelerinden türetilmiştir. Eritrositlerin içinde bulunan hemoglobinin, oksijeni akciğerlerden kapiller arterlere taşıması nedeniyle anemi hücre, doku ve organlarda hipoksiye neden olabilir. Oksijenin hücre canlılığı için elzem olması nedeniyle eksikliği pek çok klinik sonuca neden olur.

<i>Escherichia coli</i> enterik, çubuk şeklinde, gram-negatif bakteri

Escherichia coli (E.coli), Enterobacteriaceae familyasının bir üyesi olup memeli canlıların kalın bağırsağında yaşadığı için bu adı alan bir bakteri türüdür. E.coli çubuk şeklindedir ve gram negatif bakteri olduğundan endospor oluşturmaz. E. coli yaklaşık 2,0 μm uzunluğunda ve 0,5 μm çapındadır. E.coli ilk olarak 1885 yılında Theodor Escherich tarafından bebek dışkısından izole edilmiş ve özellikleri belirlenmiştir. "E. coli, doğumdan birkaç saat sonra bebeklerin mide ve bağırsak sisteminde kolonize olur ve burada yaşar." E.coli suşları insan vücudunda herhangi bir olumsuz etki olmaksızın bir arada bulunur. Bununla birlikte, E. coli gastrointestinal bariyerleri aşınmış ve/ya da bağışıklığı baskılanmış konakçılarda hastalığa neden olabilir. Özellikle bir kısım E. coli, dünya genelinde insanlarda ve hayvanlarda bağırsakta ve bağırsak dışında çeşitli hastalıklara aracılık eder. İnsanlardan izole edilen E. coli suşları ishale ve bir takım bağırsak dışı hastalıklara neden olmaktadır.

Megaloblastik anemi, B12 vitamini ve folik asit eksikliği sonucu oluşan bir Anemi tipine verilen isimdir. Bu vitaminler DNA sentezinde önemli rollere sahiptirler. Bu nedenle eksikliklerinde DNA sentezinde çeşitli bozukluklar oluşur ve kemik iliğinde megaloblastik değişiklikler ortaya çıkar. Ayrıca perriferik kanda da makrositer anemi oluşur. Megaloblastik anemide Eritrositlerin öncülleri normalden büyüktür, bu nedenle bu Anemi türüne megaloblastik anemi denmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Folik asit</span> kimyasal bileşik

Folik asit (Folat-polisin, C19H19N7O6) B grubundan bir vitamindir (B9). Yeşil yapraklarda yaygın olarak bulunduğundan bu ad verilmiştir. Çünkü Latincede folium yaprak manasındadır. Herschel K. Mitchell ve arkadaşları bu vitamini, 1941 yılında ıspanak yapraklarında keşfettiler.

<span class="mw-page-title-main">Tiyamin</span> kimyasal bileşik

Tiyamin, bir diğer ismiyle B1 vitamini, kimyasal formülü C12H17ClN4OS olan renksiz bir bileşiktir. "Thio-vitamine" ("sülfür-içeren vitamin") anlamına gelmekte olup suda çözülebilen B kompleks vitaminlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">B12 vitamini</span>

B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir. B12 vitamini bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetlerini yürütür. En önemli işlevlerinden biri gen kopyalanmasında koenzim olarak görev yapmasıdır. Ayrıca protein sentezi, aneminin önlenmesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için de gereklidir. En büyük ve kompleks yapıya sahip vitaminlerden biri olan B12 8 adet B vitamininden biridir. Siyanür zehirlenmelerinde bir antidot olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">İnce bağırsak</span> Gastrointestinal sistemde yer alan bir organ

İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Spirulina</span> Kurutulmuş siyanobakteri kütlesi

Spirulina, bir filamentöz siyanobakteri cinsi olan Arthrospira türlerinin kurutulmuş kütlesine verilen isim. Besin takviyesi olarak pazarlanan maddenin eskiden Arthrospira ile beraber sınıflandırılmış Spirulina cinsi bakteriler ile bir bağlantısı olmamaktadır. Madde aynı zamanda akvaryum balığı ve tavuk yemi üretimi gibi alanlarda da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Escherichia coli O157:H7</span> bakteri

Escherichia coli O157:H7 "koli basili" tabir edilen E. coli bakterisinin en zararlı tipi sayılır; bir gıda zehirlenmesi etmeni olup hemorajik kolit denen hastalığa neden olur. Enfeksiyon bağırsak krampları ile başlar, bunu önce sulu ishal, sonra da çoğu zaman kanlı ishal izler. Bazen küçük çocuklarda hemolitik üremik sendrom olarak adlandırılan böbrek yetmezliği meydan gelir. Genelde bu bakteriyi içeren kıyma etin az pişirilerek yenmesi sonucu hasta olunur. Bakteri ayrıca kişiden kişiye dokunma yoluyla, pastörize edilmemiş süt içmekle, bakterinin karıştığı suyla sulanmış sebze veya meyvelerin yenmesiyle, böyle suda yüzmek veya onu içmek yoluyla da bulaşır.

<span class="mw-page-title-main">İshal</span> gevşek veya sıvı bağırsak hareketleri

İshal veya diyare, bir günde en az üç kez gevşek, sıvı veya sulu bağırsak hareketlerinin olması durumudur. Genellikle birkaç gün sürer ve sıvı kaybı nedeniyle dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon belirtileri genellikle cildin normal gerginliğini kaybetmesi ve sinirli davranışlarla başlar. Bu durum daha şiddetli hale geldikçe idrara çıkmada azalma, cilt renginde kayıp, hızlı kalp atışı ve yanıt vermede azalmaya kadar ilerleyebilir. Sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde gevşek ancak sulu olmayan dışkı normaldir.

<span class="mw-page-title-main">Karboksil ester lipaz</span>

Karboksil ester lipaz (KEL), diğer adları ile safra tuzu bağımlı lipaz veya safra tuzu uyarılı lipaz, hayvanlarda pankreas ve süt bezleri tarafında salgılanan ve yağların sindirimine yarayan bir enzimdir. Ayrıca trombositlerde de bulunur. KEL, tip B karboksilesteraz/lipaz ailesinin bir üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Çevrim sonrası değişim</span> Biyolojik süreç

Çevrim sonrası değişim, bir proteinin çevriminden (translasyonundan) sonra kimyasal değişime uğramasıdır. Çoğu protein için bu değişimler, protein biyosentezinin son adımlarındandır.

Sekretin; salgısı mide ve pankreasça düzenlenen, onikiparmak bağırsağının ortamını etkileyen ve kişide su homeostazının düzenleyiminin bir ögesi olan peptit yapılı bir hormondur. Sekretin bağırsak bezlerinde bulunan S hücrelerinde üretilmektedir. Kişilerde sekretin peptidi SCT geni tarafınca kodlanmaktadır. Sekretin tanımlanmış ilk hormondur.

Kobalamin eksikliği olarak da bilinen B12 vitamini eksikliği, B12 vitamininin kan ve doku düzeylerinin düşük olduğu bir durumdur. Hafif eksiklikte kişi kendini hâlsiz hissedebilir ve anemi olabilir. Orta derecede eksiklikte, Glossit dilde ağrı şeklinde bulgu verebilir ve karıncalanma hissi gibi uyuşukluk hissi de dahil olmak üzere nörolojik semptomların başlangıcı olabilir. Şiddetli eksiklik, azalmış kalp fonksiyonu semptomlarının yanı sıra reflekslerdeki değişiklikler, zayıf kas fonksiyonu, hafıza sorunları, tat almada azalma, stupor ve psikoz dahil olmak üzere daha ciddi nörolojik semptomları içerebilir. İnfertilite meydana gelebilir. Küçük çocuklarda semptomlar büyümeve gelişme geriliği ve hareket güçlüğünü içerir. Erken tedavi olmadan bazı değişiklikler kalıcı olabilir.