
Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütleçekimi nedeniyle her iki cisimde meydana gelen şekil bozulmaları. En çok bilineni, her bir ay gününde Ay ve Güneş'in göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütleçekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.

Kırmızı Fenerler, yönetmenliğini Yimou Zhang'ın yaptığı bir filmdir.

Kızıldeniz, Afrika ile Asya arasında yer alan, Hint Okyanusu'na bağlı bir denizdir. Kızıldeniz, adını, Yunanca Ερυθρά Θάλασσα ve Latince "Mare Rubrum"un çevirisinden almıştır. Kızıldeniz, yerel halk tarafından şap denilen mercan kayalıklarından dolayı "Şap Denizi" olarak da bilinmektedir. Uzunluğu yaklaşık 2000 km olup, bazı kaynaklarda 1900 km ya da 2350 km diye geçmektedir. Kuzeyde Mısır'daki Süveyş Kanalı ile doğal olmayan yoldan Akdeniz'e bağlanmıştır; güneyde ise Arap Yarımadası ucunda Babü'l Mendep Boğazı ile Hint Okyanusu'na bağlanır. Kızıldeniz kuzeyde Sina Yarımadası ile ikiye ayrılır; kuzeydoğuya doğru Akabe Körfezi, kuzeybatıda ise Süveyş Körfezi vardır.

Protistler, ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de tek soylu (monophyletic) değil, kısmi soylu (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.

Kırmızı algler ya da Rhodophyta, ; deniz alglerinin büyük bir kısmını oluşturan bir Protista alemi şubesidir.

Su yosunları ya da algler, sucul fotosentetik ökaryotları tanımlamak için kullanılan ve birbirleriyle akraba olmayan çeşitli grupları içine alan resmî olmayan bir terimdir. Grup, Chlorella gibi tek hücreli mikroalglerden, kelp gibi çok hücreli ve makroskopik kahverengi alglere kadar çeşitli farklı şubeden canlıyı kapsar. Mavi-yeşil algler olarak da adlandırılan siyanobakteriler gibi prokaryotlar, genellikle alg olarak nitelendirilmezler. Ayrıca yosun tanımı çoğunlukla su yosunları için kullanılsa da; yosunlar, kara yosunları ve su yosunlarını kapsayan genel bir terimdir.

Likenler ya da Lichenes; başlı başına birer organizma değildirler. Mantarlar ve fotosentetik alglerden meydana gelen simbiyotik birlikteliklerdir.

Fikobilin, fotosentezde görevli, fikobilin olarak bilinen pigment maddesi ile proteinlerin oluşturdukları komplekslerdir.
Kızıl Minare Mescidi veya Kızılminare Camii, İstanbul'da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi'nde Horhor Caddesi'ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih'e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.

Kırmızı, al veya kızıl, parlak gökkuşağının en dışındaki renk. Sarı ve mavi gibi ana renklerden biridir. Güneş içteki gökkuşağındaki kırmızı renk ve gözümüzün açısı 42 derecedir. Elektromanyetik tayfın görülebilen renklerinden biridir. Kırmızı ışığın dalga boyu 630-760 nanometre civarındadır. Kırmızı en düşük frekanslı renktir. Kırmızının altındaki frekanslara kızılötesi denir. Karşıt rengi mavidir. Kırmızının, tamamlayıcı rengi yeşildir.

Okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir.

Gelgit havuzları ya da kaya havuzları, deniz suyu ile dolu, deniz kıyısında kayalık havuzları vardır. Bu havuzların çoğu sadece düşük gelgit gibi ayrı ayrı havuzlardan oluşur.

Kıpkırmızı güçlü bir kırmızı rengidir ve mor eğilimindedir. Başlangıçta, bir ölçek böcek, Kermes vermilio 'dan üretilen (kermes) boya renk anlamına geliyordu, ancak günümüzde siyah ile gül rengi arasında olan hafif mavimsi-kırmızı renkler için genel bir terim olarak kullanılıyor.

Kızıl Kale, Hindistan'daki Delhi şehrinde yer alan tarihi bir kaledir. 1857'ye kadar, 200 yıllık bir süre boyunca, Babür hanedanının imparatorlarının ana ikametgâhıydı. Delhi'nin merkezinde yer alır ve bir dizi müzeye ev sahipliği yapar. İmparatorları ve ailelerini barındırmaya ek olarak, Babür devletinin tören ve siyasi merkeziydi ve bölgeyi etkileyen olayların merkezinde yer almaktaydı.

Gelgit bölgesi, cezir sırasında su üstünde, met sırasında su altında kalan kısımdır. Bu alan, denizyıldızı, denizkestanesi ve sayısız mercan türü gibi birçok hayvan türüyle birlikte birçok farklı habitat türü içerebilir.

Alg veya yosun patlaması, tatlı veya tuzlu su sistemlerinde alg popülasyonunda hızlı bir artış veya birikmedir. Patlamalar kendini çoğu zaman etkiledikleri su kaynağındaki renk değişikliği ile belli eder. Alg terimi, makroskopik su yosunları, çok hücreli organizmalar veya siyanobakteriler gibi mikroskobik, tek hücreli organizmalar gibi pek çok suda yaşayan fotosentetik organizmayı kapsar. Buna rağmen alg patlaması terimi genel olarak makroskopik alglerin değil, mikroskopik, tek hücreli alglerin hızlı büyümesini belirtir.

Kayalık bir kıyıda katı kayanın hakim olduğu sahiller arasındaki gelgit bölgesidir. Kayalık sahiller biyolojik açıdan zengin ortamlardır ve gelgit bölgesi ekolojisi ile diğer biyolojik süreçleri incelemek için yararlı bir "doğal laboratuvar" dır. Yüksek erişebilirlikleri nedeniyle uzun süredir iyi çalışılmış ve türleri iyi bilinmektedir.

Archaeplastida, kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler ve kara bitkilerini ve glokofitler gibi bazı küçük grupları içeren önemli bir ökaryot grubudur. Archaeplastida'nın tüm soyları, fotosentetik olmayan ökaryotrofik bir kamçılı olan Rhodophyta'nın kardeş taksonu Rhodelphidia dışında fotoototrofiktir. Archaeplastida üyeleri, iki zarla çevrili kloroplastlara sahiptir, bu özellikleri bu canlıların bir siyanobakteri ile beslenerek endosimbiyoz olayı yoluyla doğrudan elde edildiğini düşündürür. Amoeboid Paulinella chromatophora'nın yanı sıra kloroplastlara sahip diğer tüm gruplar, ikincil olarak kırmızı veya yeşil alglerden elde edildiklerini düşündüren üç veya dört zarla çevrili kloroplastlara sahiptir. Kırmızı ve yeşil alglerin aksine, glokofitler hiçbir zaman ikincil endosimbiyoz olaylarına dahil olmamıştır.

Elysia chlorotica, küçük ila orta boy bir yeşil deniz salyangozu türüdür. Özsuyu emen deniz salyangozları olan Sacoglossa soyunun bir üyesidir. Bu grubun bazı üyeleri, kleptoplasti olarak bilinen bir olay olan fotosentez için yedikleri alglerdeki kloroplastları kullanır. Deniz algi Vaucheria litorea'nın kloroplastları ile hücre altı endosimbiyotik bir ilişki içinde yaşar. Fotosentez yapabilen bilinen tek hayvandır.

Kırmızı cüce sistemlerinin teorik olarak yaşanabilirliği çok sayıda faktör tarafından belirlenmektedir. Modern kanıtlar, düşük yıldız akısı, yüksek gelgit kilitlenmesi olasılığı ve dolayısıyla muhtemelen manyetosfer ve atmosfer eksikliği, küçük yıldız çevresi yaşanabilir bölgeleri ve kırmızı cüce yıldızların gezegenlerinin yaşadığı yüksek yıldız değişimi nedeniyle kırmızı cüce sistemlerindeki gezegenlerin yaşanabilir olma ihtimalinin düşük olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, kırmızı cücelerin her yerde bulunmaları ve uzun ömürlü olmaları, küçük bir yaşanabilirlik olasılığını gerçekleştirmek için yeterli fırsat sağlayabilir.