İçeriğe atla

Kıyamet

Kıyamet günü, hesap günü ya da mahşer günü[1] (Arapçaيَوْمُ الْقِيَامَة); dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır. Zerdüştlük, Hristiyanlık ve İslam gibi dinlerde ölülerin dirilerek mahşerde (toplanma yeri) toplanacağına, hayattayken yaptıkları iyilik ve kötülükler için hesap vereceklerine ve haklarında hüküm verileceğine, bunun sonucunda iyilerin cennete, kötülerin ise cezalarını çekmek üzere cehenneme gideceğine inanılır. Apokalypse terimi ile eş anlamlı olarak kullanılır.

Etimoloji

Kıyamet sözcüğü, Arapçadan Türkçeye geçmiş olup "ayağa kalkma, dirilme" anlamına gelir.[2] Yine Arapçadan Türkçeye geçen eş anlamlı "mahşer" kelimesi ise "toplanma yeri" anlamı taşımaktadır ve "mahşer günü" ifadesi kıyamet ile eş anlamlı olarak kullanılır.[3][4]

Bilimsel öngörüler

Evrenin yaşı gibi evrenin sonu, bu "son"un zamanı ve gerçekleşme şekli değişik evren modellerine göre değişen, teorik fiziğin çalışma alanlarındandır. Örneğin çokluevren modellerinde Evren için bir başlangıç ve son öngörülmez, ancak bir evrensel alan bir kara delik üzerinden başka bir evrensel alana aktarılır.[]

Bilinen evrenin geleceği ve yok olması ile ilgili birkaç teori bulunmaktadır. Bu teorilere göre Evren sonsuza dek genişlemesini sürdürecek ve soğuyacak veya tekrar kendi üzerinde büzüşecek veya bir yırtılma ile evrenin varlığı son bulacaktır. Bu teoriler Evrenin tespit edilen yaşından daha erken bir kıyamet takvimi öngörmemektedir.[5] Ancak karanlık enerji'nin keşfi ile evrenin kendi kendi üzerine çökerek son bulacağı görüşü geçerliliğini yitirmiş gözükmektedir.

Açılıp kapanan büyük çöküş

Bu teoriye göre evrenin itme gücü bitince çekme başlayacak ve gök cisimleri bir merkezde toplanıp yığışacak ve büyük bir patlamayla Evren tekrar genişlemeye başlayacak, bu teori büyük patlamanın daha önceki büyük çöküşlerden meydana geldiği ihtimalini ortadan kaldırmaz. Karanlık enerjinin keşfi ile eski popülerliğini kaybederek yerini bilimsel çevrelerde 'Heat Death' adı verilen, evrenin en sonunda ısı ölümü ile tamamen son bulabilmesi görüşüne bırakmıştır.[]

Evrenin ısısal ölümü ve büyük donma

Bu teorilere göre ise sıcak patlama ve kaotik bir karmaşa ile var olan Evren zaten soğumaya çalışmaktadır. Evren genişlemeye devam edecek, yeteri kadar büyüyünce yoğunluğu aşırı azalacak ve sıcaklığı gittikçe düşecek, bunun sonunda kutupsal graviteler eşdeğer düzeye inecek ve Evren donacaktır.

Dinlerde Kıyamet

Kitab-ı Mukaddes'ten Dünya'nın ve insanlığın yaşını hesap edenler olmuştur. Bayezid-ı Bistami, Miftahu'l-Cifr adlı eserinde, Sabiiler ve semavi dinlerin mensuplarının Adem'den Kıyamet'e kadar Dünya'nın ve insanlığın ömrünü 7000 yıl kabul ettiklerini ifade etmektedir.[] Yahudilere göre Adem ve Havva'nın Dünya'ya geliş tarihi M.Ö. 3761'dir. Kıyamet, dolayısıyla M.S. 3239 yılında (7000 - 3761), yani günümüzden 1215 yıl sonra olması düşünülmektedir.[]

Kur'an'da Kıyamet sahnesi aynı zamanda Kur'an'ın evren modelinin de bir yansımasıdır. Kıyamet vakti geldiğinde yıldızlar yeryüzüne dökülür, hamileler düşük yapar ve insanlar korkuyla sağa sola kaçışmaya devam eder. Sonra bir meydan kurulur. (Kalem 42)

Amel defterleri dağıtılır. Dünya hayatı ile ilgili tartılar yapılarak iyiler ve kötüler ayrılır. İyiler Sırat üzerinden geçerek cennete gidecekler, kötüler ise aşağıdaki cehenneme döküleceklerdir.

Kur'an'da sıklıkla tekrarlanan bir ifade ile (Tevbe 72; Ra'd 23; Kehf 31; Meryem 61; Fâtır 32; Sâd 50; Mü'min 8; Saf 12). inananlara ADN cenneti vadedilir. ADN (Tevratta Aden Bahçesi) kelimesinin Babil dilinde Edinnu'dan türediği düşünülüyor.[6] Eden'in Tevrattaki anlatımı bu yerin büyük olasılıkla Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşerek tekrar kollara ayrıldığı ve Fars Körfezine döküldüğü bölgeyi işaret etmektedir.[7]

Pierre Mortier, tarafından M. Pierre Daniel Huet tarafından Kutsal tarihin anlaşılması için yapılan açıklamalara dayanılarak yapılan göksel cennetin haritası, 1700

Kur'an'da cennet için kullanılan Firdevs farādīs'ten geri-türetilmiş yapay bir tekil addır. Eski Farsça paridēz "avlu, etrafı çevrili bahçe", Eski Yunanca parádeisos Pers krallarının bahçeleri, Kutsal Kitap'ta ise cennet bahçesi anlamlarına geliyor.[8]

İslam inancında

Kur'an anlatılarının 1/3'ünü eskatoloji ile anlatılardır.[9]Araf ve Sırat'tan ise hiç bahsedilmez. Yine de bir İslam vaizi "sırat" sözcüğünü kullanıyorsa, cehennem üzerinde inananların geçmesi için kurulmuş olan bir köprüyü anlatıyordur. Bu kavramların bir kısmı İslam dışı kaynaklardan gelen bilgilerle Muhammed'den yüzyıllar sonra içeriği doldurulan kavramlardır. Muhammed'in Miraç hikâyesinde cennet ve cehennemi ziyaret serüveni, Kevser ve sırat'ın zerdüştilikten aktarılan bilgiler olduğuna dair görüşler bulunmaktadır.[10] Kur'an'daki anlatıların çoğu, ayrıntılardan ziyade olayların ahlaki veya manevi önemine odaklanma eğilimindedir.[11]

Kabir hayatında Münker ve Nekir isimli iki meleğin ölünün yanına gelerek kişiye çeşitli sorular sorup yanıtlar isteyeceğine inanılmaktadır.[12] Müminler, kelime-i şehadet getirerek azaptan kurtulacak, günahkâr olanlar ise kabir azâbı çekeceklerdir. Mümin sevap işleyen bir insan ise bu azaba uğramayacaktır. Kabir Dünya'nın sonrası, Âhiret'in de öncesidir. İkisi arasında bir geçiş olduğundan köprü mânâsında buraya Berzah âlemi de denir. İnanışa göre mümin olanlardan biri ölüp de kabre konunca kendini yeşil bir bahçe içinde görecektir.

Cennette deveye binen huriler. 15. yüzyıl İran el yazması

İsrafil, elindeki Sûr’a birinci defa üfürünce dağlar parça parça olacak, denizler birbirine girecek, yıldızlar yerlere dökülecek, tüm canlılar ölecek ve kıyamet kopacaktır. İnanışa göre ölüler kıyametin koptuğunu başlarının mezarlarına çarpması ile anlayacaklardır.

Ardından Allah İsrafil'i diriltecek ve tekrar Sûr'u üfürmesini emredecek. Sûr çalınınca bütün ruhlar yeniden dirilecekler, bedenleriyle birleşip mahşer yerinde toplanacaklardır.

İnsanlar mahşer günü kabirlerinden dirilerek mahşer yerine mecburen çırılçıplak gidecek, ancak o günün dehşeti ve korkusundan hiç kimsenin çıplaklığını farketmeyeceği hadiste beyan edilmektedir.[13] Mahşerde insanların işledikleri amellere dair sorular yöneltileceğine ve amel defterlerinin açılacağına inanılmaktadır. Amel defterine kulun hayatı boyunca Kirâmen Kâtibîn meleklerinden sağ omzunda duran melek tarafından sevapları, sol omzunda görevli melek tarafından da günahları yazılmaktadır.[14] Sevapları fazla gelenler cennetle mükâfatlandırılacak, günahları sevaplarından fazla olanlar ise cehennemle cezalandırılacaklardır. Ehl-i Sünnet'e göre Müslüman ve günahkâr olanlar, cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete girebilecektir. Ancak buna açıktan açığa ifade eden ayet veya hadis yoktur.

İsrafil'in çaldığı Sûr'un dört budağı vardır. Biri doğuda, diğeri batıda, birisi de "yedi kat gök"te, diğeri de "yedi kat yer"dedir. Hesap sonrası Muhammed Allah'ın önüne gelerek ümmetinin günahlarının affedilmesi konusunda ricada bulunacaktır. Mahşer günü Müslümanlığın temel dinamiklerinden birisidir.

Kıyamet inancı İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve hadislerde tasvir edilmiş, Gazali, İbni Kesir, İbn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır.

Kıyamet alametleri

Bazı hadis kaynaklarında mesih, mehdi, deccal gibi Kıyamet kopmadan önce gerçekleşmesi beklenen olaylar anlatılır ve bunlar Kıyamet alametleri olarak değerlendirilir. Ancak bunların tamamen uydurma ve düzmece olduğunu belirten ilahiyatçılar da bulunmaktadır.[15] Kıyamet alametleri konusunda diğer bir yaklaşım da Ortadoğu bölgesinde benzerleri tarih boyunca onlarca kez olmuş olan olayların güncel olanlarını arka arkaya sayıp insanların zihninde yakın zamanda bir mehdi ve Kıyamet beklentisi yaratılmasıdır.

Kur'an'da

Kıyametin şekli Tekvir Suresi'nde canlandırılır;

  • "Güneş büzüldüğü zaman, yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, dağlar yürütüldüğü zaman, on aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman, vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman, denizler kaynatıldığı zaman, nefisler çiftleştirildiği zaman." (81:1-7)
  • Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir! Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye kadar hep şüphe içindedirler. (Hac: 1, 7, 55)
  • …O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. (Hicr: 85)
  • …Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. (Nahl: 77)
  • Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, Kıyamet'i inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık. (Furkan,11)
  • Bilakis kıyamet onlara vadedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır. (Kamer, 46)
  • "…İyi bilin ki, kıyamet saati (zamanı) hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler” (42:18)

Kıyamet için Kur'an'da Saat (6:31, 42:17), hesap günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), hüküm (ceza) günü (74:46), karar (ayrım) Günü (44:40) toplanma günü (42:7) ve Sûr'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) deyimleri de kullanılmıştır.

Hadislerde

Muhammed'in Ahiret gezisi; Antik İsrail’de yaratılan dehşet ve korku unsurları (Ge–Ben Hinnom da, Molek'e yakılarak Kurban sunulan çocuklar (Yeremya 32:35). Molek, Kur’anın Cehennem’inde Malik'e dönüşür [16] (Minyatür, 15. yüzyıl)

Bazı hadislere göre dünyanın (insanlığın) toplam ömrü 7.000 yıldır (dipnot) ve Muhammed'in zamanına kadar bunun 5.600 yılı geçmiştir:

  • Enes b. Malik 'den, O dedi ki Resulullah buyurdu: "Dünyanın ömrü, ahiret günlerinde yedi gündür. Allah-u Teala buyurdu ki: Rabbin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine şu dünyanın yedi bin yıllık ömrü müddetince sevap yazar."[17] Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni 'den rivayet ettiler. "Ben gördüğüm bir rüyayı Resulüllah'a anlattım. Bu rüyada Peygamber yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, Yedi basamaklı gördüğün minber şu dünyanın ömrü olan yedi bin senedir. Ben de O 'nun son bininde olacağım." [18]
  • Ahmet İbni Hanbel ilel'inde nakletti. "Dünyadan beş bin altı yüz yıl geçmiştir".[19]
  • Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek, fakat bin beş yüz (1500) seneyi aşmayacaktır.[20] "Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek."[21][22][23]

Cehennem: Eski Ahit'te Kudüs'te Hinnom'un Oğlunun vadisi (Gehinnom veya Gei-ben-Hinnom) çocuk kurbanlarının yakılarak Molek'e sunulduğu lanetli bir vadiydi. (Yeremya 32-35) İncillerde İsa oradan "kurtçukların ölmediği ve ateşin sönmediği yer" olarak bahsetti. (Markos 9:48) 2. yüzyılda yazılan Ezra'nın apokrif kitabında Gehinnom aşkın (transendental, manevi) cezalandırma yeri olarak ortaya çıktı. 500'lerde yazılan Babil Talmudunda bu değişim tamamlandı.[24] Ebedi ceza yeri olarak Cehennem aforizması Kur'an'da da sıklıkla kullanılır. (43:77)

Dipnot

İslâmî kaynaklarda ilk insanlar olarak Adem ve Havva'nın Cennet'te yaratılışı ve Dünya'ya gönderilişi anlatılır. Ancak insanlığın ömrü ve Dünya'nın ömrü hakkında bir ayrım yapılmaz.[]

Kaynakça

  1. ^ "kıyamet." 24 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük. Erişim: 23 Aralık 2014
  2. ^ "kıyamet." 26 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Nişanyan Sözlük
  3. ^ "kıyamet." 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük.
  4. ^ "mahşer." 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TDK Sözlük
  5. ^ Kıyamet kopacak! Ama ne zaman ve nasıl? 1 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., NTVMSNBC (13 Kasım 2009)
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2022. 
  7. ^ “Ve tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe yaptı; ve yarattığı Âdem’i oraya koydu. Ve Rab, görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasında hayat ağacını ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi. Ve bahçeyi sulamak için Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur; kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada ak günnük ve akik taşı vardır; Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün Kuş ili'ni kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Aşur’un önünden akan odur. Ve dördüncü ırmak Fırat’tır.” Tekvin 2:8-14
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2022. 
  9. ^ Buck, Christopher. 2006. "Discovering (final destination)." In The Blackwell Companion to the Qur'an ([2a reimpr.] ed.), edited by A. Rippin, et al. Blackwell. 978140511752-4. p. 30.
  10. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; ReferenceE isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  11. ^ e.g. Gerald Hawting, interviewed 3 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. for The Religion Report, Radio National (Australia), 26 June 2002.
  12. ^ "Münker ve Nekir'in görevleri nelerdir?" (HTML). Soru sor, cevap bul. 17 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013. 
  13. ^ KaLp..siz..im. "Kıyâmet Günü çıplak kalacaksın!" (HTML). Sanal'da 1 Numara. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013. []
  14. ^ "KİRÂMEN KÂTİBÎN" (HTML). İhyâ. 4 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2013. 
  15. ^ Kıyamet Alameti Uydurmaları İsalar Mehdiler 12 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi./
  16. ^ https://archive.org/stream/foreignvocabular030753mbp/foreignvocabular030753mbp_djvu.txt
  17. ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir Zaman, s. 88
  18. ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir Zaman, s. 89
  19. ^ Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Âhir zaman, s. 89
  20. ^ Celaleddin Suyuti'-El-Keşfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar; Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri Pamuk Yayınları, s. 299
  21. ^ Suyuti, el-keşfu an mücavezeti hazihil ümmeti el-elfu, el-havi lil fetavi, Suyuti. 2/248
  22. ^ Ruhul beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262
  23. ^ Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-ilel, s. 89
  24. ^ Bernstein, Alan E. (2017). Hell and Its Rivals: Death and Retribution among Christians, Jews, and Muslims in the Early Middle Ages (1 bas.). Cornell University Press. JSTOR 10.7591/j.ctt1qv5q7k. 23 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2021. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İsrafil</span> Kuranda geçen 4 büyük melekten biri

İsrafil, İslam inançlarına göre dört büyük melekten birisidir. İsrâfil'in görevi kıyamet günü Sûr'a üflemektir.

Ahiret veya ahret, İslâm termonolojisinde ölümden sonra gidilecek yere verilen bir isim. Ahiret, Kur'an'ın İslâmî eskatolojinin önemli bir parçası olan Ahiret Hesaplaşması ile ilgili bölümlerinde defalarca bahsedilmektedir. Geleneksel olarak, Müslümanların altı temel inanç esaslarından biridir.

Ahir zaman, çeşitli dinlerde kıyamet öncesinde alametlerle kendisini belli edeceği belirtilen zaman dilimi, dünyanın son günleri. İnsanlar arasında değişik din veya inançlarda dünya veya evrenin son günleri veya kıyamet kopmadan önceki zaman dilimidir. İbrahimî dinler lineer bir kozmoloji anlayışına sahiptirler.

Kıyâmet günü için Kur'an'da Saat, Hesap Günü, Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün ifadeleri de geçmektedir. Kıyamet inancı İslam inancının (Akaid) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve hadislerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve Gazzâlî, Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr, İbn Mâce, Muhammed b. İsmâil Buhârî gibi din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır. Kur'an'a göre her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır.

Gayb İslam inanışına göre görünmez anlaşılmaz yani akıl ve 5 duyu ile algılanamaz âlem. Gayb, görülenin zıddıdır ve Gayb görülenden üstündür. Alem 2 kısma ayrılır. Birincisi görünen varlıklar, ikincisi görülmeyen varlıklar . Görülmeyen, bilinmeyen ve gizli anlamına gelir. Gayb, Mutlak ve Nisbi olarak ikiye ayrılır. Gayba inanmak imanın devamının şartlarındadır. Gayba inanmayan Allah'a, meleklere ve cinlerin var olduğuna inanmamış sayılır ve ayrıca imanı olmaz. Nisb gaybları Allah, Melek Cennet, Cehennem, Şeytan, Kıyamet, Kabir hayatı, Ahiret, bir kimsenin kalbinde olan şey, Sırat Köprüsü ve benzeridir. Mutlak gayblar: İnsanın, cinlerin, hayvanların ölüm tarihi ve saati (ecel), Kıyamet'in kopacağı yıl, çocuğun büyüyünce nasıl hayat geçireceği, çocuğun büyüyünce kimle evlenip kaç çocuğu olması, doğacak çocuğun cinsiyeti gibi. Kur'an'da gayb; Bakara, Al-i İmran, Maide, En'Am, Araf, Tevbe, Hud, Yusuf, Ra'd, Nahl, Kehf, Meryem, Mü'minun, Neml, Secde, Sebe', Fatır, Zümer, Hucurat, Tur, Necm, Hadid, Haşr, Cum'a, Teğabun, Kalem, Cin ve Tekvir Surelerinde toplam 43 defa telaffuz edilmiştir. Cinin hareketleri halleri insana gaybdır. Yine İnsanın hareketleri halleri, cine gaybdır. Melekler, Peygamberler, Cinler, Hayvanlar da gaybı bilmezler. Örneğin bir köpeğin yanından bir cin geçse Köpek, cini, cin de köpeği görmez. Gaybı bilen yalnız Allah'dır. Allah isterse Salih'lere ve dilediği peygamberlere gaybdan bilgi verebilir. Kıyametten sonra bütün gayblar görülecektir.

<span class="mw-page-title-main">Cennet</span> Dini Mekan

Cennet, dinî kozmoloji veya transandental felsefede gök, yedi gök, uçmak, behişt gibi adlarla da anılan ilah, melek, cin, aziz, yeniden dirilmiş atalar gibi varlıkların yaşadığı, köken aldığı veya hüküm sürdüğüne inanılan yer. Bazı dinî inanışlara göre cennet yaratıkları yeryüzüne inebilir (reenkarnasyon) ve yerde yaşayanlar ölümlerinden sonra, bazı özel durumlarda yaşamakta oldukları hayat devam ederken cennete gidebilirler.

Sırât, İslâm ve Zerdüştlük dinlerine göre Cehennem üzerine kurulmuş dar ve geçilmesi güç köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">Dâbbetü'l-arz</span> İslam eskatolojisinde ahiretin en önemli alametlerinden biri

Dâbbetü'l-arz, İslam eskatolojisinde ahir zamanda ortaya çıkacağına inanılan yaratıktır.

İslâm'da iman, İslam dininin esaslarına inanmaktır. İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. İnanç konusunda ise, farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır.

Berzâh, Arapça kökenli bir söz olup, coğrafyada bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, kıstak, anlamına gelmektedir. İslam eskatolojisinde ise öldükten sonra ölenlerin ruhlarının gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem veya mekândır. Kâbir âlemi olarak da bilinir. Kur'an'da üç yerde geçen berzah kelimesi engel, iki şey arasındaki perde anlamlarında kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nazi'at Suresi</span> Kuranın 79. suresi

Nâzi'åt Sûresi, Kur'an'ın 79. suresidir. Sure 46 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İnfitar Suresi</span> Kuranın 82. suresi

İnfitar Suresi (Arapça: سورة الانفطار, Sūrat'ul İnfitār) Kur'an'ın hem mushaftaki sıralamasına hem de iniş sırasına göre 82. suresidir. Sure 19 ayetten oluşur.

Takva kulun, azametinden korkarak ve rahmetini ümit ederek Rabb'ine karşı olan kulluk görevlerini yerine getirmesi, emirlerini tutup yasakladıklarından kaçınması anlamına gelen bir terimdir. Kur'an'da Allah katında insanların en üstünün en çok takva sahibi olanlar olduğu belirtilmiştir. Takva, insanın, özde ve sözde, davranışlarda, sözlerde ve fiillerde her zaman kendini Allah'ın huzurunda bilerek buna göre hareket etmesi, harama düşmek korkusuyla bazı helalleri de terk etmesi ve tüm varlığıyla O'na yönelmesiyle zirve bulur.

<span class="mw-page-title-main">Mehdi</span> İslamda ahir zamanda gelip dünya hâkimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişi

Mehdi, İslam'da ahir zamanda geleceğine ve İslam'ın dünya hakimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişidir. "Kendisine rehberlik edilen", Allah tarafından yol gösterilen, hususi ve şahsi bir tarzda Allah'ın hidayetine nail olan kişi manasındadır. İnanç Kur'an'da yer almamakla birlikte bazı ayetlerin yorumları, hadisler ve dini önderlerin sözleri üzerinden değişik İslam coğrafyalarında kendisine yer edinmiştir.

İslâm'da Melek, Allah tarafından parlak bir kökenden yaratılan göksel varlıklar olduğuna inanılır. Her ne kadar ilmiye meleklerin kesin doğası konusunda hemfikir olmasalar da, onların ince bedenlere sahip özerk varlıklar oldukları konusunda hemfikirdirler.

Münker ve Nekir, İslam'da kabirde insanı ilk sorguya çekecek olan meleklere verilen isimdir. İsimleri Arapça çok değişik görünümlü anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Deccal</span> İslam eskatolojisinde kötü bir figür

Deccal, İslam eskatolojisine göre ahir zamanda, İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelmesinden önce insanları dini inancından saptırarak kötülüğe ve sapkınlığa yöneltecek bir akımı, ideolojiyi ve onu kuran kişi veya kişileri belirtmek için kullanılan kavramdır. Hristiyan eskatolojisindeki Mesih Karşıtı'na ve Yahudi eskatolojisindeki Armilus'a benzer.

<span class="mw-page-title-main">İslam mitolojisi</span> İslam ile ilişkili bazı gerçeküstü dini anlatıların ve kavramların işlendiği mitoloji dalı

İslam mitolojisi, İslam ile ilişkili bazı dini anlatıların ve kavramların işlendiği mitoloji dalıdır. Geleneksel dinî literatürde genellikle İsrâîliyyât olarak ifade edilen mitolojik unsurların, İsrâîliyyât teriminden daha kapsayıcı ve bilimsel bir çerçeveye sahip olan "İslam mitolojisi" başlığı altında ele alınmaları önerilmiştir. İslam, dini ritüel veya mitlerden çok toplumsal düzen ve hukukla ilgilenen bir dindir. Oxford Companion to World Mythology, bir dizi geleneksel anlatıyı "İslami mitler" olarak tanımlar. İslam'ın diğer İbrahimi dinlerle paylaştığı bir yaratılış efsanesi ve ahiret vizyonu ve ayrıca Kabe'nin kendine özgü İslami hikâyesi bunlar arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Megido Dağı</span>

Megido Dağı, Megiddo Dağı, Magedon Dağı, Megido Tepesi İbranicede Har-Megido. İsrail'in Megido Bölgesi'nde Nasıra'nın güneyinde bulunan ve yaklaşık 25 metre yüksekliğe sahip dağ. Bu dağ, bazı coğrafi kaynaklarda tepe olarak geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da cennet</span> Dini mekân

İslam'da Cennet. Cennet yurdu İslam eskatolojisinde salihlerin ve İslama inananların ölümden sonra varacakları son yurdun adıdır. Adem ile Havva'nın yaratıldığı yere de Cennet denir.