İçeriğe atla

Kıyı oku

Kıyı oku, girintili çıkıntılı kıyılarda, enkaz göçü ve kıyı akıntıları ile taşınan malzeme, koy ve körfezlerin açıklarında birikerek zamanla su yüzüne çıkarlar. Bu şekilde koyların önünde bir ok biçiminde yer alırlar. Bu şekillere “kıyı oku” denir.[1] Kıyı oku, kıyılardan ya da göl kıyılarından oluşan bir kıyı barı ya da plaj arazisidir. Bir koyun burun bölgelerinde olduğu gibi yeniden girişin gerçekleştiği yerlerde, kıyı şeridi akımları ile kıyı şeridi sürüklenme süreci ile gelişir. Sürüklenme, dalgaların sahile eğik bir açıyla gelmesi ve tortuları zikzak desenle sahile taşıması nedeniyle oluşur.[2]

Dungeness kıyı oku Juan de Fuca Boğazı, ABD Pasifik sahili.

Oluşumu

Kıyı akıntıları, kıyı çizgisinin bütün girinti ve çıkıntılarını takip etmezler. Bundan ziyade, kıyı çizgisi boyunca bir çıkıntıdan (burundan) öbürüne uzanırlar. Ancak burunlar arasında yer alan koyların ve girintilerin ağızlarında derinlik genellikle fazladır. Bu sebepten dolayı, taşıdığı maddelerle birlikte bir burundan diğerine yönelen kıyı akıntısı, koyların ağzına rastgelen bu derin suları geçerken, sürüklediği maddelerin bir kısmını dibe bırakırlar. Biriktirme sürecinin ve gelişiminin uzun süre devam etmesi hâlinde dibe çöken maddeler yavaş yavaş birikir. Gelişerek yükselmeye başlarlar ve deniz seviyesine kadar ulaşır. Bu biriktirme olayı depolandığı ucu buruna bağlıdır ve oradan koyun ağzına doğru devam etmektedir. Bu biriktirme olayının yüzeyi deniz seviyesine kadar yükseldiği zamandan itibaren bu yüzeysel alan dalga tarafından aşındırılır. Bu yüzeyden koparılan maddelerin bir kısmı dalgalar tarafından oluşan setin üst kısmına ve iç yamacı üzerine yığılır. Bu olayın devam etmesiyle deniz altı seti yavaş yavaş yükselerek belirli bir zaman sonra deniz suyu seviyesinin üstüne çıkar. Bu olay sonucunda oluşan yüzey üzerinde dalga ve rüzgârlar aşındırma yaparlar. Son olarak meydana gelen bir ucu buruna bağlı, diğer ucu serbest olan birikim şekillerine kıyı oku denir.[3]

Farewell kıyı oku, Yeni Zelanda Güney İzlanda

Kıyı okunun oluşumunun ileri evrelerinde, kıyı boyu akıntılar ve dalgalar, bu çökel yığışımını hâkim dalga ve akıntı yönünde çengel görünümlü iç bükey kavisler çizerek ilerlemesini sağlar. Bu tarz yapıların oluşması genellikle yakınlarda önemli bir çökel kaynağı (delta) ile mümkündür. Çok çeşitli şekillerde görünebilirler. Kıyı oklarının son evrelerinde kıyı boyunca tamamen kapanmasını sağlayarak lagünler oluşur.

  • Türkiye'de kıyı birikim şekillerinden kıyı oku şekline en iyi örneklerden birisi de Çanakkale Boğazı'nda bulunan Çardak kıyı okudur. Yaklaşık 2,5 km uzunluğa sahip olan kıyı okunun oluşturduğu lagünün alanı 2 km2dir. Kıyı okunun çökel kaynağı batısında bulunan Hacıömer Deltası'dır. Kıyı okunun görünümünde oklar akıntı yönününü göstermektedir.

Hidrolojisi ve jeolojisi

Tortullar kıyının iç kesimleri yeniden girerken veya yön değiştirirken, örneğin bir burunda, kıyı akıntısı yayılır veya dağılır. Tortullar artık yükünü taşıyamaz duruma gelince tortulun çoğu çöker, buna biriktirme denir. Bu suyun içinde kalmış kum seti, kıyı boyu sürüklenmeyle tortulları dalgaların kırıldığı yönde taşımaya devam eder ve su üstünde bir kıyı oku oluşturmasını sağlar. Tamamlayıcı kıyı boyu sürüklenme süreci olmadan, kıyı seti dalgaların yüzeyinin üzerinde bir kıyı oku hâline gelemeyecek ve bunun yerine su altında düzleşecektir.

Su basıncı (örneğin bir nehirden) kumun birikmesine izin vermeyecek kadar büyük olana kadar kıyı oku denizde birikimine devam eder. Kıyı okları üzerinde verimli bitki örtüsü oluşabilir. Kıyı okları özel bir balık sürüsü de oluşturabilir. Kıyı okları büyüdükçe, arkasında bıraktığı su, rüzgâr ve dalgalardan korunur ve bir tuz bataklığı oluşur.[4]

Kıyı oklarını oluşturan tortullar, nehirlerden ve aşınan malzemeler olmak üzere çeşitli kaynaklardan gelir ve buradaki değişikliklerin kıyı okları diğer kıyı şekilleri üzerinde etkisi vardır. Akarsular üzerinde ağaç kesimi ve tarım gibi faaliyetler akarsuların tortul yükünü artırır ve bu da kıyı okundaki hassas yaşam alanlarını yok ederek kıyı oku etrafındaki canlı ortamına zarar verir.

Eğer tortullar kesintiye uğramazsa ve kıyı oku deniz tarafından ihlal edilmezse (veya bir haliç, nehir), kıyı oku bir bar hâline gelebilir, kıyı okunun iki ucu da karaya katılırsa çubuğun arasında bir lagün oluşturur. Kıyı oku herhangi bir adayı anakaraya bağlayana kadar büyümeye devam ederse, buna da tombolo denir.

Diğer diller

Kıyı oku kelimesi İngilizce coğrafi terimler sözlüğünde spit kelimesine karşılık gelir.

Almanya Baltık kıyılarında önemli ölçüde gelişmiş olan kıyı okları Nehrung olarak tanımlanır.

İnsan yerleşim şekilleri

Tarih öncesinde insanlar, yerleşim yeri için kıyı oklarında yaşamayı tercih etmişlerdir. Bazı durumlarda, bu bölgeler deniz kaynaklarına yakınlığı için seçilmişlerdir.Morro Bay' daki Chumash Kızılderili tarih öncesi yerleşimi böyle bir yerdir.[5]

Örnekler

  • Türkiye'de kıyı birikim şekillerinden kıyı oku şekline en iyi örneklerden birisi de Çanakkale Boğazı'nda bulunan Çardak kıyı okudur.
  • Dünyanın en uzun kıyı oku Azak Denizi'nde Arabat kıyı okudur. Yaklaşık 110 kilometre uzunluğundadır.
  • Bir tatlı su kütlesindeki en uzun kıyı oku, Erie Gölü'ne yaklaşık 32 km (20 mil) uzanan Long Point, Ontario'dur
  • İngiltere'de Humber Nehri'nin ağızında bulunan Spurn Point kıyı oku 4.8 (3.0 mil) km uzunluğuna sahiptir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Davinson - Arnott R., Introduction to Coastal Processes and Geomorphology ,Cambridge University Press The Edinburgh Building, Cambridge CB2 8RU, UK
  2. ^ Duane, D.B. and James, W.R., 1980, "Littoral transport in the surf zone elucidated by an Eulerian sediment tracer experiment:" Journal of Sedimentary Petrology. vol. 50, p. 929-942
  3. ^ Erinç, 1971, Jeomorfoloji 2, İstanbul Üniversitesi Yayınları, no: 1628
  4. ^ Evans, O.F. 1942, "The origin of spits, bars and related structures:" Journal of Geology, v. 50, p. 846-863
  5. ^ Hogan, C. Michael (December 2012). Burnham, A. (ed.). "Morro Creek". The Megalithic Portal.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Lagün</span>

Lagün, Kıyı set gölü veya deniz kulağı dalgalar tarafından oluşturulan kıyı birikim şekillerindendir. Oluşumunda, kıyı akıntılarının da etkisi vardır. Kıyılardaki koyların ve girintilerin ağız kısımlarının dalga biriktirmesiyle oluşan kıyı kordonları ile kapanması sonucunda meydana gelirler. Lagünler genellikle kıyı lagünleri ve atol lagünleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Karışık kum ve çakıl kıyılarında oluşur. Kıyı lagünleri olarak sınıflandırılan su kütleleri ile haliç olarak sınıflandırılmış su kütleleri arasında bir çakışma vardır. Lagünler dünyanın birçok yerinde ortak kıyı özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Birikinti ovası</span>

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

<span class="mw-page-title-main">Delta (coğrafya)</span> bir nehrin ağzında oluşan yerşekli

Delta ya da çatal ağız, bir ırmağın çatallanarak denize döküldüğü yerdir. Eski Yunan tüccarların Nil Nehri'nin denize ulaşan kısmında üçgen biçiminde kara parçaları olduğunu gördüler. Oluşan şekiller Yunan alfabesinin dördüncü harfi Δ (delta) ile aynı olduğu için tüccarlar buraya delta adını verdiler.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Burun (coğrafya)</span>

Burun, deniz ya da gölde bulunan dışa çıkıntılı karanın son kısmı olup, 3 tarafı su ile çevrilmiş kara anlamına gelir. Çoğunlukla fener bulunur. Eğer büyükse yarımada denir. Körfez veya koyun karşıtıdır. Burun oluşumunda dirençli kayaçlar etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Cep plajı</span> bir plaj türü : genellikle iki burun arasında yer alan küçük plaj

Cep Plajı genellikle iki burun arasında yer alan küçük plajlara denir.Plajların en önemli çökel kaynağı akarsulardır. Akarsular, kara alanlarından taşıdıkları çeşitli boylardaki kırıntılı malzemeyi deniz alanlarına taşırlar ve deltaları oluştururlar. Deltaların denizle temas ettiği yerlerde kıyı süreçleri hakimdir. Özellikle ince taneli malzemeler kıyı boyunca taşınarak cep plajlarını oluşturabilir. Kıyıdaki rejim değişikliklerinde özellikle kıyı gerisindeki depolanma alanların da plajlara kırıntılı malzeme sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Bariyer ada</span>

Bariyer adalar, kıyı morfolojik ve bariyer sisteminin bir türüdür. Anakaradan kıyıya paralel olan kum, düz ve pütürlü alanlarda genellikle birkaç adadan meydana gelen zincirden oluşur. Bu adalar gel-git girişleri hariç, bariyer zincirler kesintisiz bir şekilde 100 kilometreden fazla uzayabilir. Bariyer adanın genel morfolojisi uzunluk, genişliği ve gelgit aralığına bağlıdır. Ayrıca dalga enerjisi sedimantolojisi, deniz seviyesi eğilimleri ve taban kontrolleri de dâhil parametreleri ile ilgilidir. Bariyer ada zinciri, dünya sahillerinde %13 oranında bulunabilir. Bazıları farklı özellik gösterir. Meksika Körfezi'ndeki Padre Adası, dünyadaki en uzun ve en geniş bariyer adadır. Bariyer ada oluşumunu açıklamak için çeşitli teoriler vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı boyu sürüklenme</span>

Kıyı boyu sürüklenme, eğik gelen dalga yönüne bağlı olarak kıyı şeridine paralel bir kıyı boyunca çökeltilerin taşınmasından oluşan jeolojik bir süreçtir. Eğik gelen rüzgar kıyı boyunca suyu sıkar ve böylece kıyıya paralel olarak hareket eden bir su akımı üretir. Longshore sapması, longshore akımı tarafından taşınan tortudur. Bu akım ve tortu hareketi, sörf bölgesi içinde meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Erozyon Önleyici Set</span>

Erozyon önleyici setler bir okyanus kıyısında veya denizde su akışını keser ve tortul hareketini sınırlar. Kıyısal korunmanın bir formudur. Kıyıya dik inşa edilirler. Bu yapılar kıyıda deniz enerjisini emer, sahile enerjinin vuruşunu küçültürler.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı gerilemesi</span> suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreç

Kıyı gerilemesi, suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreçtir. Kıyı bölgelerinin morfolojik yapısı birçok doğal ve beşeri faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Yer sistemini oluşturan alt sistemler ve öğelerde oluşan değişimler kısa sürede kıyı bölgelerine de yansımaktadır. Özellikle kıyı çizgileri bu değişimlere karşı duyarlıdır. Kıyı bölgelerinin morfolojisinin gelişiminde esas olarak dalgaların aşındırma, taşıma ve biriktirme faaliyetleri etkili olmakla birlikte, aralarında karmaşık ilişkiler bulunan çok çeşitli etmen ve süreçlerin etkili olduğu görülür. Bu nedenle kıyılar ve onların morfolojisi yer sisteminde oluşan değişmelere karşı duyarlı alanlar olup bu değişimi yansıtırlar. Kıyı çizgisi oluşumunu kontrol eden belirli morfodinamik koşulların değişmesi ile çarpıcı bir hızla değişebilir. Bu değişmeler hem doğal, hem de insan faaliyetleri nedeniyle gerçekleşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı erozyonu</span>

Kıyı erozyonu, kıyıda bulunan; kumsal, kum tepeleri ve katmanların, dalga hareketleri, gelgitler, drenaj veya sert rüzgarlar tarafından aşındırılmasıdır. Kıyı şeridinin karaya doğru çekilmesi gelgit ölçeği (mareograf), mevsim ve diğer kısa vadeli döngüsel süreçler üzerinden ölçülebilir ve tanımlanabilir. Kıyı erozyonu, hidrolik hareket, aşınma, rüzgâr, su, doğal veya doğal olmayan diğer kuvvetlerin etkisi ve korozyonundan kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çeken akıntı</span> Kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı türü

Rip akıntısı, olarak adlandırılan bir rip akımı, dalgaların kırıldığı plajların yakınında meydana gelebilen, kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

Plaj gelişimi; deniz, göl veya nehir suyunun toprağı aşındırdığı kıyı şeridinde meydana gelir. Kumlar, kayalık ve tortul malzemeleri kum birikintilerine aşındıran, asırlık, tekrarlayan işlemlerle kumun biriktiği yerlerdir. Nehir deltaları, göl veya okyanus kıyılarını genişletmek için nehrin çıkışında birikerek yukarıdan silt bırakır. Tsunamiler, kasırgalar ve fırtına dalgalanmaları gibi felaketler plaj erozyonunu hızlandırır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı morfodinamikleri</span>

Kıyı morfodinamikleri kıyılar,zamana ve yere bağlı olarak daima değişime uğrar. Mesela alçak ve yüksek med ve cezir arasındaki farklara,yerküre,ay ve güneşin su üzerindeki etkisine bağlı olarak sürekli değişir. Kıyıdaki küçük değişimler yer kabuğunun hareketi sonucu meydana gelir. Yerin hareketleri emersiyon ve submersiyon olarak tanımlanır. Emersiyon arazide kıyı düzleşme eğilimi gösterir. Submersiyonda ise kıyı girintili çıkıntılı ve düzensizdir. Nehirlerin çok olduğu bölgede meydana gelen submersiyon nehir ağızlarını genişletir ve koy meydana gelir. Akıntı ve dalgaların, kıyıyı yavaş yavaş yemesi neticesinde tortu ve yumuşak kayalıklarda küçük koylar meydana gelir. Daha dayanıklı kayalar burun,yarımada olarak kalır. Tam tersine akıntı ve dalgaların meydana getirdiği tabakalar yarımada ve sahiller meydana getirir.

<span class="mw-page-title-main">Kum barı</span>

Kum barı, dışbükey kıyı boyunca bir akarsu kıvrımının iç kıvrımındaki alüvyon birikintinin birikmesi olarak adlandırılır. Kum barları, dolambaçlı ve kıvrımlı nehirlerde bol miktarda bulunur. Hilal şeklini alırlar ve akarsu akışın kıvrımlarının içinde bulunurlar. Kum barı, nehir adalarından daha küçük olmasına rağmen, oluşum ve bileşim bakımından nehir adalarına çok benzer.

<span class="mw-page-title-main">Biriktirme ortamı</span>

Jeolojide, çökelme ortamı veya tortul ortam, belirli bir tür çökeltinin çökelmesi ile ilişkili fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerin kombinasyonunu ve dolayısıyla, çökelti kayada korunursa litoifikasyondan sonra oluşacak kaya türlerini tanımlar. Çoğu durumda, belirli kaya türleri veya kaya türlerinin birlikleri ile ilişkili ortamlar, mevcut analoglarla eşleştirilebilir. Bununla birlikte, jeolojik zaman çökeltileri ne kadar geride bırakılırsa, doğrudan modern analogların mevcut olmama olasılığı o kadar yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı seti</span>

Kıyı seti, kıyı akıntıları ile taşınan alüvyonun, koylarda ve körfez açıklıklarında birikmesi ile oluşur. Dalgaların kumsala eğik bir açıyla gelmesi ve kumsala zikzak şeklinde tortu taşıması bu şeklin oluşmasındaki asıl nedendir.