İçeriğe atla

Kısaltma

Kısaltma, herhangi bir sözcük veya sözcük grubunu oluşturan harflerin bir kısmı kullanılarak oluşturulmuş kısa sözcük. Kısaltmalar tek bir harften oluşabildiği gibi, harf ve noktalama işaretlerinden veya noktalama işareti olmaksızın yan yana dizilmiş harflerden de meydana gelebilir.

Kısaltmaların başlıca iki tür kullanımı vardır:

  • Metinlerde sık kullanılan bazı terimler kısaltılır (vb. bkz. MÖ gibi).
  • Uzun ifadeler, kurum/kuruluş adları ve standartlaşmış bazı bilimsel kavramlar zaman ve yerden tasarruf etmek için kısaltma hâline getirilirler (AIDS, TBMM, RAM gibi).

Kısaltmalar okuma ve yazmayı hızlandırır. Günümüzde bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazların kullanımının yaygınlaşması sonucu kısaltma kullanımında artış görülmüştür. Ancak kısaltmalar çok eski zamanlardan kalma metinlerde, mesela Antik Yunanca veya Latince metinlerde de yaygın bir şekilde görülmektedir.[1]

Kısaltmalar genel olarak iki şekilde yapılır:

  • Kelimelerin ilk veya ilk birkaç harfiyle oluşturulanlar: s. (sayfa), haz. (hazırlayan), gön. (gönderen) gibi.
  • Kelimelerin ilk harf veya harflerinin yanında sonraki harflerin de alınmasıyla oluşturulanlar: drl. (derleyen), Bçvş. (başçavuş), Dr. (doktor gibi) gibi.[2]

Kurallar

Aşağıda kısaltmalar ile ilgili bazı kurallar listelenmiştir. Bu kuralların bir kısmı Türkçeye iyice yerleşmiş ve kısaltmanın kaynağı olan açık kavramdan daha çok kullanılır hâle gelmiş pek çok kısaltma için geçerli değildir.

  • Genel usulde birden fazla kelimenin kısaltılmasında bunların baş harfleri alınır, araya nokta konulmaz.
  • Kısaltmaya ek geldiğinde okunuş, kısaltma kelime gibi okunuyorsa kelimeye göre, okunamıyorsa son harfe göredir (İSO'nun, TBMM'nin gibi).
  • Bilimsel çalışmalarda özet bölümünde kısaltma kullanılmaz.
  • Kısaltmalar metinden önce veya sonra bir tabloda verilir.
  • Metinde bir kısaltma ilk kez geçtiği yerde açık yazılır.
  • Tablolarda kullanılan kısaltmalar tablo altında açıklanır.
  • Şekillerdeki kısaltmalar metin içinde açık verilir.
  • Terim olmayan kısaltmaların sonuna genel olarak nokta konur, bunlara kesme işareti konulmaz (vb., bk. gibi).
  • Yabancı kısaltmalar aynen kullanılır (IMF, ILO, WHO).
  • Ölçü birimleri uluslararası sistemlere göredir.
  • Dipnot ve sonnotlarda Latince ibid, op cit, loc cit, passim kullanılmaz; bunların Türkçeleri kullanılır (a.e., a.g.e.).

İsimleri yazarken soyaddan önceki bir veya iki adın kısaltmasında iç noktalar arasında boşluk bırakılmaz, ikinci noktadan sonra bırakılır ("Ş.S. Aydemir", "M.K. Atatürk" gibi). Sayfa, cilt kısaltmasından sonra bir boşluk bırakılır ("s. 100", "c. 1" gibi). Kurum kısaltmalarında noktadan sonra bir boşluk bulunur ("Gen. Kur. Bak." gibi).

Kaynakça

  1. ^ An Introduction to Greek and Latin Palae-ography (İngilizce). Oxford: Clarendon Press. ss. 75-90, 600. Erişim tarihi: 7 Mart 2021. 
  2. ^ "Kısaltmalar I: Kısaltma Yapma Yolları" (PDF). Türk Dili. Türk Dil Kurumu. Erişim tarihi: 7 Mart 2021. []
  • Hüner Şencan, Bilimsel Yazım, İÜ İşletme Fakültesi Y. İstanbul 2002.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

Kısa çizgi veya tire, sözcükleri birleştirmek ve tek bir sözcüğün hecelerini ayırmak için kullanılan bir noktalama işaretidir. Tire kullanımına tireleme denir. Tirelenmemiş, tirelenmiş bir sözcük örneğidir. Kısa çizgi, daha uzun ve farklı kullanımlara sahip kısa çizgilerle veya eksi işareti ile karıştırılmamalıdır.

İbrani alfabesi, Sami dilleri grubuna bağlı ve İsrail'in resmî dili olan İbranicenin ve Aşkenaz Yahudilerinin konuştuğu bir Cermen dili olan Yidiş ile Sefarad Yahudilerinin dili olan Ladino gibi diğer Yahudi dillerinin yazımında kullanılan Arami alfabesi kökenli bir ünsüz alfabesi.

Kesme işareti ya da apostrof, bir noktalama işareti. Türkçede başlıca özel isimlerden sonra gelen ekleri ayırmada kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Eski Türk yazısı</span> Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı düzeni

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

Noktalama işaretleri; duygu ve düşüncelerin daha açık ifade edilmesi, tümcenin yapısı ve duraklama noktalarını belirlemek, okuma ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılan işaretlerdir.

Ortografi, bir dilin yazı sistemini ve bu sistemin kurallarını ifade eden terimdir. Bu kurallar, dilin kelimelerinin nasıl yazılacağını belirler ve genellikle harflerin kullanımı, noktalama işaretleri, büyük/küçük harf kullanımı ve yazım kurallarını içerir. Ortografi, dilin yazılı biçiminin standartlaşmasını sağlar ve dilin doğru ve tutarlı bir şekilde yazılmasına yardımcı olur.

Nokta ya da benek, kalemin ayrı kullanım alanlarında defterde veya başka bir şeyde bıraktığı izdir.

İki nokta, bir noktalama işareti. İki nokta üst üste olarak da bilinir. Metin içerisinde çoğunlukla alıntı yaparken, liste yaparken ve açıklama yaparken kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Tırnak işareti</span> noktalama işareti

Tırnak işareti, bir noktalama işaretidir. Kelime veya kelime gruplarının bir başına bir de sonuna gelecek şekilde kullanılır. Tırnak işareti içindeki bir cümlede yeniden tırnak içine alınması gereken sözler tek tırnak işareti içine alınır.

Düzeltme imi ya da düzeltme işareti (ˆ) ya da şapka işareti harflerin üzerine gelerek ses değerlerini incelten bir diyakritik işarettir. Yerine getirdiği işlev nedeniyle uzatma işareti adıyla, karıştırılan bir kavram olarak inceltme işareti olarak da adlandırılır. Üzerinde bulunduğu ünlüden önce gelen ünsüz harfi inceltir. Kural oluşturulurken kabul edilen bu durum genelgeçer olarak Türkçe diline yerleşmiştir. İnceltme işareti Kürtçe, Türkçe, Sırpça, Hırvatça, Esperanto, Fransızca, Norveççe, Rumence, Slovakça, Vietnamca, İskoçça, Portekizce, İtalyanca, Afrikaanca gibi dillerde;Farsça ve Japoncanın Latin harflerine aktarılmasında kullanılan diyakritik işaretlerden biridir.

Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

İşaret ya da im; bir varlığı, bir durumu veya belli bir kelimeyi anlatmak için kullanılan şekillerdir.

<span class="mw-page-title-main">Brahmi alfabesi</span>

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.