İçeriğe atla

Kırtas Vak‘ası

Kırtas Vak‘ası, Kalem kağıt hadisi (Arapça: حدیث الدواة) veya Perşembe günkü felaket (Arapça: رزية يوم الخميس) Muhammed'in ömrünün son günlerinde bir şeyler yazdırmasını istediği bir olayı ifade eder. Tarihi kayıtlarda tevatür haddinde yer alan bu hadis, Şii ve Sünni kaynaklarda nakletmiştir.

Olayın Şerhi

Şia kaynaklarına göre; Muhammed hicri 11 yılında hastalanıp vefatının dört gün öncesinde, Perşembe günü, sağlığı önemli ölçüde değişti. Muhammed'in müslüman ümmetinin yoldan çıkmasını engelleyecek bir ifade yazmak için kalem kağıt istediği bildirildi. Ömer ibn el-Hattab, Muhammed'e hakaret edip cevap verdi: "Dur! Bu adam [Muhammed] sayıklıyor. Allah'ın kitabı bize yeter: «حَسْبُنَا كِتَابُ الله» [1] Orada bulunanlardan bazıları Ömer'e "Resulullah'ın emrine uyun" dediler ve bir tartışma çıktı.[2]

Sunni kaynaklara göre; Abdullah bin Abbas şöyle rivayet eder: “Peygamberin rahatsızlığının kötüleştiği bir zamanda, ‘Bana (yazacak) bir kağıt getirin ki siz yoldan sapmayasınız diye bir şey yazayım" dedi. Ömer bin Hattab, ‘Peygamber ağır hasta, Kuran bizimle birlikte ve Allah'ın sözü bize yeter’ dedi. Evdeki insanlar arasında tartışma çıktı. Çok söz söylenip anlaşmazlıklar artınca peygamber, ‘Yanımdan kalkın (ve evden çıkın). Benim yanımda niza ve tartışma çıkarmanız yakışıksızdır.’ dedi. Tartışma nedeniyle peygamber istediğini yazamadı”.[3] Saîd b. Cübeyr, İbn Abbas'dan şöyle rivayet edilmektedir: “Perşembe günü, Peygamberin hastalığı ağırlaşmıştı. Peygamber, ‘Bana bir tablet (lawh) ve mürekkep şişesi (dawat) getirin, size bir metin yazayım ki (onu takip ederek) asla yoldan sapmayasınız’ dedi. ... Aralarında bazıları, ‘Allah'ın Peygamberi hezeyan edip sayıklıyor!’ dediler”.[4]

Şiilere göre dürtü

Ömer Sekaleyn hadisi defalarca Peygamberden duymuştu: “Ben size iki değerli emanet (sekaleyn) bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyük olup bereket ve etkisi gökten yere kadar uzanan Allah’ın kitabı, diğeri de Ehl-i beyt’imdir. Bu ikisi kıyamet günü havuzumun başında benimle buluşuncaya kadar birbirinden ayrılmayacaktır”.[5] Şiiler Ömer'in, Peygamber'in Kuran ve Ehl-i Beyti hakkında yazmak istediğini zannedip ve bunu engellemek için elinden geleni yaptığını iddia ederler. Ömer'in İbn Abbas ile yaptığı görüşmede şöyle dedi: "Peygamberin hastalandığında Ali hakkında yazmak istiyordu, Ama ben bunu İslam yüzünden engelledim."[6]

Hadisi geçen eserler

Bu olay Şii ve Sünni hadis ve tarihi kaynaklarda farklı detaylar ve ifadelerde yer almıştır. Sünni kaynakları olan Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Müsned Ahmed bin Hanbel, Süneni Beyhaki, İbn Sa'd'ın Kitâbü’t-Tabakâtü’l-Kebir ve Şii kaynakları olan El-İrşad fi Marifeti Hucecillahi ale’l-İbad, Evailu’l-Makalat fi’l-Mezahib ve’l-Muhtarat, El-Gaybet (Numani) ve Menakıb Ale Ebi Talib bu olayı zikretmişler.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Hayatul Kulub, C.2, s.998
  2. ^ "The Incident of Pen and Paper". Seratonline.com. 20 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2020. 
  3. ^ el-Buhârî, Muhammed, Sahih-i Buhari, C.1, s.37, C.4, s.66, C.5, s.137-138, C.7, s.9
  4. ^ Müslim bin Haccâc, Sahih-i Müslim, C.5, s.75-76
  5. ^ Meclisi, Muhammed Bâkır, Biharu'l Envar, C.22, s.475-476
  6. ^ İbn Ebü’l-Hadîd, Nehcü’l-belâġa şerhi, C.12, s.21

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

Ru'yetullah, İslam dini terimi. Allah'ın âhirette gözlerle görülmesini tanımlar. Kelâm ilmindeki tartışma konularından birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İslam'ın beş şartı</span> İslam dininin beş ana ögesi

İslam'ın beş şartı, İslâm Dini'nin Ehl-i Sünnet ve Ca'feriyye mezheplerine göre büyük önem arz eden beş ibadeti. Bu şartlar sırasıyla: Şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmektir. Şehâdet etmek dışındaki şartlar itîkâdî yani dininin inanç esaslarına dâir olmayıp, âmeli yani davranışsal, ibâdetsel şartlardır. Çoğu İslam âlimi dini inanç esaslarına dâir kurallar benimsendiğinde kişinin Müslüman kabul edileceğini, davranışsal ve ibâdetsel yönlerin en azından inanan olmak açısından bağlayıcı olmadığını öne sürmüşlerdir. Bazı İslam âlimleri ise imanın yani inancın ancak davranış ve ibadetlerle tamam olacağını bu nedenle şehadet getirip Müslüman olduğunu iddia eden kişinin ibadetlerini yerine getirmemesi halinde Müslüman kabul edilemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Sünnilik</span> en yaygın İslam mezhebi

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.

<i>Kütüb-i Sitte</i> İslam inancının klasik hadis eserleri

Kütüb-i Sitte, Altı Kitap anlamına gelen, Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam Hadis kaynakları olarak kabul edilmektedir:

İtikâdî mezhepler veya Akide mezhepleri ya da İnanç mezhepleri, İnançla ilgili konular İslam'da başlangıçta bir fıkıh dalı kabul edilen kelâm, daha sonra ilm-i tevhid olarak adlandırılmıştır. Daha sonraları Fıkıh, amelî meseleler üzerinde, kelâm ise itîkâdî meseleler üzerinde yoğunlaşmıştır. Müslümanlar, İslâm Peygamberi Muhammed döneminde akıllarındaki soruları hemen ona sorabiliyorlardı. Ancak peygamberin ölümünden sonra sorularına cevap bulamayınca zamanın büyük İslam alimleri Kur'an'ı akıl ile yorumlamaya koyuldular. Böylelikle de i'tikadi mezhepler oluşmuş oldu. Bu mezhepler farklı coğrafyalara yayıldı ve oralarda benimsendi.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hureyre</span> sahabe

Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة‎ ‎;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.

Cibril Hadisi, Abdullah bin Ömer'in babası Ömer bin Hattab yoluyla naklettiği Sünni İslamda "İmanın 6 şartı" ve "İslamın 5 şartı" gibi inanışlara temel oluşturan ve farklı rivayet zincirlerine göre farklı versiyonları olan bir hadistir.

Ehli Aba veya Ehli Kisa hadisi, İslam peygamberi Muhammed'in sırtında abası olduğu halde, abanın altına, Fatıma'yı, Ali bin Ebu Talib'i, Hasan'ı ve Hüseyin'i alması ve Ahzab Suresi'nin "Ey Ehli Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor." mealindeki 33. ayetini okumasını anlatır. Ehl-i Aba olayı, Şiilikteki İmametin köklerinin dayandığı önemli olaylardandır.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

Sekeleyn hadisi, Muhammed Peygamber'den mütevatır, Kur'an ve göre nakl olan hadistir. Sekeleyn hadisinin doğruluğu bir Doktora tezinde Darü'l Tekrib-i Mezahib-i islam-i -de ispat edildi.

Fedek, Hayber Muharebesi'nden sonra yarısı Muhammed'e verilen, Medine'ye yaklaşık 150 km. uzaklıkta Medine ile Hayber arasında Yahudilerin yaşadığı köy.

<span class="mw-page-title-main">Sefine Hadisi</span>

Sefine Hadisi, İslam peygamberi Muhammedʼin meşhur hadislerinden biridir. Hadiste Muhammed’in Ehl-i Beyti, Nuh’un gemisine benzetilmiştir. Ona sığınanlar kurtulacaklar. Bu yüzden bu hadis, Sefine/Gemi Hadisi adıyla ünlenmiştir. Sefine hadisi güvenilir Şii ve Sünni kaynaklarında zikredilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Silsiletu’z Zeheb Hadisi</span>

Silsiletu’z Zeheb Hadisi ; şiilerin sekizinci imamı olan Ali er-Rızâ tarafından nakl edilmiş kudsi hadis. Şii inancına göre, şii imamlar bu hadisi atalarından ve sonra İslam peygamberi olan Muhammed tarafından nakl etmişler. Genel olarak bu hadis tevhit ve şartları hakkındadır. Ali er-Rızâ, bu hadisi, Merv’e doğru giderken Nişabur’da beyan etti.

Müreysî Seferi Aralık 627'de Benî Mustaliḳ kabilesine karşı Müslümanların ilk seferidir.

İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonraki veraset meselesi, İslam tarihinin ilk yüzyılında erken İslam toplumunu çok sayıda mezhebe bölen bölünmelerin ana kaynağıdır. Bu bölünmelerden ortaya çıkan en önemli iki mezhep Sünnilik ve Şiiliktir. Sünniler, Ebû Bekir'in seçim yoluyla Muhammed'in yerine geçtiğini iddia eder. Buna karşılık Şiiler, Ali bin Ebu Talib'in Muhammed tarafından atanan bir halife olduğunu savunur.