
Çatı, bir binanın en üst bölümüdür. Esas olarak binanın hava şartlarından korunması için yapılır.

İslam sanatı, İslâm kültürünün büyük bir bölümünü oluşturur. İslamî sanat(lar) terimi görece yeni bir terimdir ve genel olarak modern bir kavram olarak ele alınabilir. Terim ile kastedilen İslam topraklarında üretilen, İslam kültürünün izini taşıyan sanat eserleridir; eserlerin illâ ki Müslüman için veya Müslümanlar tarafından yapılmış olması gerekmez. Nitekim birçok Hindu, Hristiyan ve Yahudi sanatçılar İslamî sanat eserleri verdikleri gibi, Müslümanlar tarafından yapılan bazı sanat eserlerinin alıcıları, sahipleri gayri müslimdir. Zaman zaman tarihi İslamî sanat eserleri ve sanatçılar çağdaş zamanlarda dinîden ziyade millî sanat açısından değerlendirilmiştirler; bununla birlikte bu genelde yanlış bulunur zira İslamî sanatlarda tarih boyunca ortak olan değer ve vurgu İslamdır ve sanatlar birçok etnik grubun katkısının sonucu olarak ortaya çıkmışlardır. Nitekim o dönemlerde İslam topraklarında bulunan vatandaşların da ayırıcı özelliği etnik gruplarından ziyade dinleriydi ve bu sebeple de bugün birçok tarihî İslamî sanatçının yaşadığı toprağa bakarak etnik kökenini bilmek çok zordur.

Mezra, köyden küçük, yönetim olarak köy muhtarlığına bağlı, sürekli kırsal yerleşmelerdir. Bir mezra, genelde tarımla uğraşan bir grup evdir. Batıda da bir değirmenin çevresindeki küçük bir ev kümesi için kullanılan bir tabirdir. Mezrada asıl fonksiyon adından da anlaşılacağı gibi ziraattır. Karadeniz'de mezere adı kullanılır. Türkiye mezralarının %90'ı sürekli yerleşimdir.

Füniküler, bir dağ veya tepe gibi dik eğimli bir araziye döşenen, bir demiryolu hattı boyunca yer alan noktaları birbirine bağlayan bir tür kablolu demiryolu sistemidir. Sistem, rayın üst ucundaki bir makaraya dolanan bir nakliye kablosunun zıt uçlarına kalıcı olarak bağlanmış iki karşı ağırlıklı vagonun birbirini etkilemesi prensibi ile karakterize edilir.

Marcellus Tiyatrosu Roma'nın Sant'Angelo bölgesinde bulunan Antik bir Roma Tiyatrosu. Yapıya, tamamlanmasından beş yıl önce ölen Roma İmparatoru Augustus'un yeğeni Marcus Marcellus'un anısına onun adı verilmiştir. Tiyatronun yapılacağı yer Jül Sezar tarafından temizlenmiş, ancak yapımına onun ölümünden sonra başlanabilmiştir. Tiyatronun inşası henüz tamamlanmadığı halde MÖ 17 yılında yapılan ludi saeculares oyunları binanın içinde yapılmıştır. Tiyatro tam olarak MÖ 13 yılında tamamlanmış ve yine MÖ 12 yılında Augustus tarafından resmi açılışı yapılmıştır.

Şebinkarahisar Atatürk Evi Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün 11 Ekim 1924’te Şebinkarahisar’ı ziyareti esnasında bir gece kaldığı geleneksel Şebinkarahisar evlerindendir. Yapım tarihi kesin bilinmemekle beraber 19. yüzyılın sonunda veya 20. yüzyılın hemen başında yapıldığı tahmin edilmektedir. Evin gerçek sahibi Tüfekçizade Mustafa Ertem’dir.

Menelaos, Mykene kralı Agememnon'un kardeşi ve Helen'in kocasıdır. Sparta prensesi Helen'le evlenerek Helen'in babasının ricası üzerine Sparta kralı olmuştur. İyi bir savaşçı denebilecek nitelikte bir askerdir. Truva Prensi Paris Helen'i kaçırır. Tabi buna Helen de razıdır. Menelaos deliye döner ve abisinden yardım ister. Abisi önceden tüm Yunan şehir devletlerini bir çatı altında toplamayı başarmıştır. Sonuçta, tüm Yunanistan Truva'ya karşı birleşir. Savaştan sonra Menelaos Helen'i geri alır ve Sparta'ya geri döner. Beraber yaşlanarak ölürler.
Greko-Romen, İlk Çağ sonlarında Akdeniz havzasına egemen olan kültürdür.

Organik mimari veya Organik mimarlık insan barınma ihtiyaçları ile doğal hayatın bir uyum içinde yer almasını savunan bir mimarlık felsefesi ve anlayışıdır. Doğa ile hem yapının bulunduğu inşaat alanının, hem çevresinin hem de iç dekorasyonunun bir harmoni içinde iç içe olmasını savunur.

Sırçalı Medrese, Konya'da bulunan, bir 13. yüzyıl medresesidir. Açık avlulu, iki eyvanlı ve iki katlı bir medresedir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde yaptırılmıştır. Kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. 1924 yılına kadar medrese olarak kullanılmıştır.

Çatı penceresi, eğimli bir çatı düzleminin dışına dikey olarak çıkıntı yapacak şekilde inşa edilen ve genellikle bir pencere içeren çatılı bir yapıdır. Çatı pencereleri genellikle bir çatı katındaki kullanılabilir alanı artırmak ve çatı yüzeyinde pencere açıklıkları oluşturmak için kullanılır.

İran mimarisi veya Fars mimarisi, İran ile Batı Asya'nın geri kalan bölümlerinin, Kafkaslar ve Orta Asya'ya özgü bir mimaridir. Tarihi, Türkiye, Irak, Özbekistan, Tacikistan'a, Kafkaslar ve Zanzibar'a kadar geniş bir alana dağılmış karakteristik örneklerle MÖ 5.000'e kadar uzanmaktadır. Köy kulübelerinden çay evlerine, bahçelere ve köşklere kadar birçok İran yapısı dünyanın en görkemli yapılardan bazıları olarak kabul edilmektedir.

Nef, bir bazilika kilisesinin merkez koridoru veya bir kilisenin arka duvarı ile kesişme noktasının en uzak noktası arasında yer alan ana gövdesi ve koridordaki transept denilen çapraz neftir. Bu, ruhban sınıfından olmayan Hristiyanlar (laikat) tarafından erişilebilen bir kilisenin bölgesidir.

Selçuklu mimarisi, Selçuklu Hanedanının, 11. ve 13. yüzyıllarda Orta Doğu ve Anadolu'nun çoğunu yönettiği dönemlerdeki yapı geleneklerini içermektedir. 11. yüzyıldan sonra, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun mirasını almakla birlikte Bizans, Ermeni ve İran mimari geleneklerinden de etkilenmiştir.

Dzong mimarisi, temel olarak Bhutan ve Tibet'te görülen bir kale mimarisi türüdür. Mimari, avlular, tapınaklar, idari ofisler ve keşişlerin konaklama kompleksini çevreleyen yükselen dış duvarlarla muazzam bir stile sahiptir.

Yeşil çatı, düz veya hafif eğimli bir çatının üstüne yerleştirilen bir su yalıtım sistemi üzerine ekilen bir bitki örtüsü tabakasıdır. Yeşil çatılar, ilave donanım olmaksızın binanın enerji performansını, hava kalitesini ve kent ekolojisini iyileştirir, yağmur suyunun yarattığı problemlere yenilikçi çözümler üretir. Yeşil çatılar, bu özellikleri ile sürdürülebilir binalarda yer alan önemli sistemlerdir.
Endonezya mimarisi, Endonezya'yı bir bütün olarak şekillendiren kültürel, tarihi ve coğrafi etkilerin çeşitliliğini yansıtır. Endonezya'da istilacılar, sömürgeciler, misyonerler ve tüccarlar, yapı stilleri ve teknikleri üzerinde derin etkisi olan kültürel değişiklikler getirdiler.

Beşik çatı ya da çift yüzeyli çatı; zıt yönlerde eğimli iki düzlemin, yatay bir çizgi boyunca kesişerek oluşturduğu, ön ve arka kısımlarının kalkan duvar adı verilen duvarlarla kapatıldığı çatı türüdür. Rüzgâr kaynaklı hasar raporlarına göre bu tipteki çatıya sahip alçak binalar, görece daha çok rüzgâr hasarına maruz kalır.

Bir bungalov, tek katlı veya eğimli bir çatıya yerleştirilmiş ikinci bir kata sahip olan ve geniş verandalarla çevrili olabilen küçük bir ev veya kır evidir.

Düz çatı, en fazla yaklaşık 10° eğime sahip çatı türüdür. Altındaki katın tam kapasiteyle kullanılmasına olanak sağlaması, daha az malzeme kullanılması ve eğimli çatılara göre daha güçlü olması nedeniyle tercih edilir.