İçeriğe atla

Kırımlı Selim Baba

Kırımlı Selim Baba, 18. asırda yaşamış mutasavvıf ve şair. Diğer adı Selim-i Divâne'dir.

Hayatı

Aslen Kırımlıdır. Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda Şeyh Selim Kırimî, Kırımlı Selim Baba, Selim el-Kadirî el-Kırimî el-Alevî adlarıyla anılan Kadiri mürşidlerindendir. Öğrenimini İstanbul'da tamamlamış ve kadı olmuştur. Bosna kadı vekilliğinde iken görevinden ayrılıp ilgisini tasavvufa yöneltmiştir. Bu dönemde ilk sufi eğitimini Şeyh Muhammed Efendi'den almış, onun ölümünden sonra Kadiri şeyhlerinden Hüseyin Efendi'den eğitimi devam ettirmiş ve onun elinden tasavvufi eğitim verebilme yeterliliğini (bu duruma tasavvuf lisanında hilafet alma denilmektedir) almıştır. 1756'da ölünceye kadar tasavvufi eğitim vermeye devam etmiştir.

Tasavvufi Anlayışı ve Eserleri

Kırımlı Selim Baba tasavvufi anlayış bakımından Ekberidir. Eserlerinde Vahdet-i Vücud ya da Varlığın Birliği denilen anlayışı açıklamakta, Muhyiddin Arabî'yi şerh etmekte, Varlığın Birliği'ni doğru anlamak gerektiğine, aksi durumda hataların kaçınılmaz olduğuna dikkati çekmektedir.

  • Miftâhu Müşkilâti's-Sâdıkîn Âdâbu Tarîki'l-Vâsilîn
  • Burhânu'l-Ârifîn

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tasavvuf</span> İslamın içsel, mistik boyutu

Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Muhyiddin İbnü'l-Arabî</span> Endülüslü İslam düşünürü, sufi ve filozof (1165–1240)

Muhyiddin İbnü'l-Arabî ya da tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî, ünlü İslâm düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair. Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir.

Dâvûd-i Kayserî, Osmanlı devletinin kuruluş döneminde yaşamış İran'lı mutasavvıf, filozof ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Silsile</span>

Silsile, , bir İslam dinî kavramıdır. Ayrıca tasavvufta da farklı bir manada terim olarak kullanılır. Hadis ilminde sened denilen kavram, ravilerin silsilesini araştırır.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

İsmâil Hakkı Bursevî,, mutasavvıf, Celvetî şeyhi, müfessir, şâir.

Sufi metafiziği başlıca vahdet (birlik) düşüncesi etrafında gelişmiştir. Öyle ki varlık bir "Mutlak Varlık" ve O'nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu anlayışı açıklayan iki farklı ifade biçimi kullanılır; Vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhut. Bazı İslami reformcular bu iki deyim arasındaki farklılığın sadece semantik ve deyimle ilgili olduğunu, özünde bir farklılık içermediğini söylerler. Sufi metafiziğinde diğer dikkat çeken konular hulul, teşkik ve maksut birliği gibi konulardır. Allah ile evren arasındaki ilişkinin tarzı sufiler arasında olduğu gibi, sufi olmayan müslümanlar arasında da tartışılagelmekte olan bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Bedreddin</span> Osmanlı şeyh ve filozof

Şeyh Bedreddin Mahmud, Bedreddin Simâvî veya Simavnalı Bedreddin, İslâm tasavvufunun Vahdet-i Vücud okuluna mensup mutasavvıf, filozof ve Osmanlı kazaskeri. Şeyh Bedreddin İsyanı diye bilinen dini ve siyasi ayaklanmanın lideri.

Râbıta, bir tasavvuf terimi. Tasavvufta belirli tarikatlarda bulunan bir uygulamaya verilen isimdir. Etimolojik açıdan râbıta sözcüğü rabt kökünden türemiştir ve “birleştirmek” ve “bağlamak” anlamlarına gelmektedir. Tasavvufta ise müridin, konsantre olup şeyhini aklında canlandırarak şeyhinden yardım istemesi, şeyhinin yardımı ile Allah'tan feyz alması anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Molla Câmî</span> İranlı islam alimi ve şair

Molla Câmî veya tam adıyla Nureddin Abdurrahman Câmî,, İranlı İslam alimi ve şair.

<span class="mw-page-title-main">Sadreddin Konevî</span>

Sadreddin Konevî, Fars sufi. Malatya'da doğmuştur.

Yesevîlik, adını Nakşibend’îyye tarikâtı şeyhi Yusuf Hemedanî'nin müritlerinden Hoca Ahmed Yesevî'den alan, İslâm'da kadın-erkek denkliğini yaşatan, Anadolu Alevîliği üzerinde bir hayli tesirleri olan, Bektâşî Tarikâtı'nın da beslendiği tasavvufî yol ve Türk tarikatı.

Şücâ'ed-Dîn Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî, 13. yüzyılda Bâbâ'îyye Tarikâtı'nın Anadolu'daki önderlerindendir.

Abdullah Bosnevi (1584-1644), Osmanlı Devleti'nde Melami mutasavvıf ve şair.

Ahmed Amiş Efendi, II. Mehmed'in türbedarı ve mutasavvıf şeyh.

Köstendilli Süleyman, eserlerinde Şeyhî mahlasını kullanan 18. yüzyıl sufi ve yazarı. Tam adı Mollazâde Süleyman Şeyhî-i Köstendilî-i Nakşibendî Efendi'nin adı Süleyman, Nakşibendî tarikatına intisab etmiş olması nedeniyle “Nakşibendî”, şeyh olması nedeniyle de “Şeyhî” unvanıyla anılır. “Mollazâde” ailesinden gelen bir isimdir.

Ekberilik, Muhyiddin İbn Arabi'nin temel kavramlarını geliştirdiği sufi metafiziğinin Vahdet-i Vücud denilen meşrep veya okuluna bağlı olan sufileri tanımlamakta kullanılan bir terim.

Osmanlı döneminde yaşamış sufi, şair, hattat ve mesnevihan.

Abdullah-ı İlahi Osmanlı dönemi sufilerindendir. Abdullah-ı Simavi veya Şeyh İlahi isimleriyle de bilinir. Şiirlerinde İlahi mahlasını kullanmıştır.

Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi, Osmanlı döneminde yaşamış Ekberi meşrepli, Bıçakçı Ömer Dede (Şeyh Emir Sıkkinî)’ye atfedilen (Melâmetîyye/Melâmîyye-î Bayramîyye Tarikâtı) tasavvuf okuluna mensup bir sufi ve tasavvuf önderi. Olanlar, Oğlanlar, Oğlan Şeyh veya Aksarayi lakaplarıyla da bilinir.