İçeriğe atla

Kılıç ayeti

Tevbe Suresi'nin 5. ayeti, yabancı kaynaklar da dahil kılıç ayeti olarak adlandırılmaktadır. Âyetin meali konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Âyetin metni ve meâli şudur:

Ayette bahsedilen ‘müşrikler’ ifadesinin o dönemde yaşayan paganları kastettiği düşünülmektedir. Bununla beraber günümüzde “İslâm toplumuna saldıran olursa, o bölge halkının kendilerine savaş açan kâfirlerle savaşması farzdır” yorumu mevcuttur.[1][2]

Kaynakça

  1. ^ "Tevbe Suresi 5. ayette "Müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün." der. Bu ayeti açıklar mısınız?". sorularlaislamiyet. 30 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013. 
  2. ^ "TEVBE SURESİ". multimediaquran. 25 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)

İlgili Araştırma Makaleleri

Cihat, İslami bir terim. Arapça "mücadele" kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla "İslam uğruna savaşma" anlamında kullanılır.

Cizye, İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türüdür. Kaynağını Tevbe suresi 29. ayetinden alır;

Şirk İslam'da, Allah'a ortak koşma anlamına gelen bir kavramdır. Kur'an'a göre en önemli iman sorunu olan şirk, Allah'a ortak koşmak, Allah'tan başka ilah olduğuna inanmak ve ona tapmak anlamlarına gelir. Şirk eyleminde bulunanlar müşrik olarak isimlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Fatiha Suresi</span> Kuranın ilk suresi

Fatiha Suresi, Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kâfirûn Suresi</span> Kuranın 109. suresi

Kâfirûn Suresi, Kur'an'ın 109. suresidir. Sure 6 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Nas Suresi</span> Kuranın 114. ve son suresi

Nas Suresi Kur'an'ın 114. ve son suresidir. Sure 6 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Felak Suresi</span> Kuranın 113. suresi

Felak Suresi, Kur'an'ın 113. suresidir. Sure, 5 ayetten oluşur.

Sure, Kur'an'da ayetlerden meydana gelen 114 bölümden her biri.

<span class="mw-page-title-main">Tevbe Suresi</span> Kuranın 9. suresi

Tevbe Suresi veya Berâe Suresi, Kur'an'ın dokuzuncu suresidir. Sure 129 ayetten oluşur.

Zekât, İslâm'ın beş şartından biridir. Terim olarak şeriatta "asli ihtiyaçlar" dışında nisab miktarı mala sahip olan ve bu sebeple zengin sayılan Müslüman'ın, bu zenginliği üzerinden bir tam yıl geçtiğinde dinî yükümlülük gereği zekât olarak vermesi gereken miktarın adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Beyyine Suresi</span> Kuranın 98. suresi

Beyyine Suresi (Arapça: سورة البينة, Sūrat'ul Beyyine), Kur'an'ın 98. suresidir. Sure 8 ayetten oluşur.

Medine'ye Hicret, İslam peygamberi Muhammed ve beraberindeki Müslümanların, 622'de Mekke'den Medine'ye göç etmelerine verilen isimdir. Bu göçün sonucunda Medine'de, Medine Sözleşmesi ile günümüzde İslam devleti olarak sınıflandırılan devletlerden ilki kabul edilen Medine Şehir Devleti kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Fetih Suresi</span> Kuranın 48. suresi

Fetih Suresi, Kur'an'ın 48. suresidir. Sure, 29 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Nisa Suresi</span> Kuranın 4. suresi

Nisâ Suresi, Kur'an'ın dördüncü suresidir. Sure 176 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Ankebût Suresi</span> Kuranın 29. suresi

Ankebût Suresi, Kur'an'ın 29. suresidir. Sure, 69 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kalem Suresi</span> Kuranın 68. suresi

Kalem Suresi, Kur'an'ın 68. suresidir. Sure, 52 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Zina</span>

Zina, aralarında bir nikâh bağı bulunmayan yetişkin bir erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkidir, ancak efendi-cariye ilişkisinde de nikah bağı yoktur ve onlar zina sayılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Besmele</span>

Kur'an'da surelerin başında bulunan Besmele, aynı zamanda Neml suresinin 30. ayetinde de geçmektedir. Besmele Tevbe Suresi hariç bütün surelerin başlangıcında yer almaktadır. Genellikle Türkçe olarak "Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla" şeklinde tercüme edilir. Güncel hayatta sıklıkla bazen de Bismillah şeklinde kısaltma olarak kullanılır. İslami inanışta Rahmân ve Rahim Allah’ın Esma-ül hüsnadan sayılan iki adıdır. Birincisi gramer olarak sıfat-ı müşebbehe, ikincisi mübalağa ile ism-i faildir. Sıfat-ı müşebbehe özelliğin devam ve değişmezliğini, ism-i fail ise oluş ve yenilenmeyi ifade eder. Bu bakımdan "Şefkatle merhamet eden Allah'ın adıyla" şeklinde anlaşılır.

Arş, Arapçada taht ve koltuk anlamlarına gelen bir kelimedir, Allah'ın tahtı veya daha ayrıntılı anlatımlarda taht odası; İbrahimî dinlerde gök katlarının üzerinde, tek Tanrı'nın dünyayı idare ettiği yerdir. Yahudilikte Araboth, İslam'da Arş olarak isimlendirilir. "Arş-ı Âlâ" Allah'ın tahtı anlamında özel isim olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.