Kıbrıs Krallığı
Kıbrıs Krallığı Royaume de Chypre Regnum Cypri | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1192-1489 | |||||||||
Üst: Kral Janus'un 15. yüzyılda kullandığı Kraliyet sancağı Alt: Tüm Krallıkların bilgisi Kitabına göre krallığının bayrağı (1350) Arma | |||||||||
Başkent | Lefkoşa | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Latince (Resmî/Tören) Eski Fransızca (Popüler) Yunanca Ermenice İtalyanca | ||||||||
Resmî din | Katolik (Resmî) Ortodoksluk (Popüler) | ||||||||
Hükûmet | Feodal Monarşi | ||||||||
Kral veya Kraliçe | |||||||||
| |||||||||
Tarihçe | |||||||||
| |||||||||
|
Kıbrıs Krallığı, Üçüncü Haçlı Seferi sırasında, 1192 yılında Lüzinyanlı Guy tarafından Kıbrıs adasında kurulmuş bir Haçlı devletidir. 1489 yılında Kıbrıs'ın kraliçesi olan Caterina Cornaro tarafından adanın Venedik'e satılmasıyla varlığı sona ermiştir.
Tarihi
1191 yılında Üçüncü Haçlı Seferine çıkan İngiltere kralı I. Richard yol üstündeki Kıbrıs adasına çıktığında ada Bizans valisi İsaakios Komnenos tarafından yönetilmekteydi. Richard adayı ele geçirdikten sonra 100.000 bezanta (Bizans sikkesi) Tapınak Şövalyelerine sattı. Şövalyelerin adadaki yerli halka yaşadığı anlaşmazlıklar neticesinde Ricard tarafından geri alınan ada, o sırada Kudüs Krallığının Haçlıların elinden çıkması nedeniyle ülkesiz bir kral durumuna düşen Guy de Lusignan'a 1192 yılında satıldı. Guy de Lusignan'ın 1194'te ölümünden sonra yerine kardeşi Amaury de Lusignan geçti. Kutsal Roma Germen İmparatoru VI. Heinrich, Amaury de Lusignan'ı resmen Kıbrıs kralı olarak tanıdı. Kıbrıs kralları, 1291 yılında Akka' nın Memlüklerin eline geçmesine kadar Kudüs kralı olarak da adlandırılmıştır.
Kıbrıs Krallığı 14. yüzyılda Cenevizli tüccarların eline geçti. 1426 yılında Memluklular adayı kendilerine bağladılar. 1489'da da son kraliçe Caterina Cornaro'nun adayı Venediklilere satmasıyla Kıbrıs Krallığı son buldu. Ada, 82 yıl Venediklilerin elinde kaldıktan sonra 1571 yılında Osmanlıların eline geçti.
Ekonomi
Kıbrıs ekonomisi, Lüzinyan döneminde esas olarak tarıma dayalı bir ekonomi olmaya devam etti. Bununla birlikte, ada bu dönemde Batı Avrupa ile Orta Doğu'yu birbirine bağlayan ticaret ağında bir "antrepo" işlevi görerek önem kazandı. Bu, Kıbrıs ürünlerine (başta şeker olmak üzere, bunun yanı sıra şarap, buğday, yağ, keçiboynuzu) talepte artışa yol açtı ve tarım ekonomisi daha ihracata yönelik hale geldi. Bu, Kıbrıs'ın Bizans dönemine göre refah seviyesini arttırarak, liman şehri Mağusa'nın ve başkent Lefkoşa'nın gelişimini hızlandırdı, bugüne kadar ayakta kalan mimari eserlerin inşasını sağladı. Bu iki şehrin gelişimi diğer kasabaları gölgede bıraksa da, Limasol, Baf ve Girne gibi kasabalar da değişen ekonomik ortamda rol aldı. Özellikle Limasol, tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman haline geldi ve Hristiyan hacılar için Kutsal Topraklar'a gidişte durak yeri oldu. Adadaki ekonomik durum, Batı'dan (Cenova, Venedik, Provence, Katalonya) ve Doğu'dan (Suriye) Kıbrıs'a göçü teşvik etti. Latin göçmenler, tüccar, esnaf, tersane işçisi, gemi kaptanı ve meyhaneci olarak ekonomik hayata katıldı ve bu sayede ekonomide nüfuslarından daha büyük bir paya sahip oldu.[1]
Bu dönemde Kıbrıs'ta yeni endüstriler de ortaya çıktı. Kıbrıs çömlekçiliği kendine münhasır özellikler geliştirdi, çömlekler 1291'de Akka Müslümanların eline geçinceye dek Haçlı Devletlerine ihraç edildi. 13. yüzyılın sonları ve 14. yüzyılın başlarında adada tekstil endüstrisi gelişti; Lefkoşa'da yeni kumaş boyama atölyeleri açılırken, Kıbrıs'ta üretilen ipekli kumaş ve kıyafetlere hem Doğu'da hem de Batı'da talep arttı. Mağusa gemi yapımı için bir merkez haline geldi. Bu gelişmeler, Peruzzi ve Bardi ailesi gibi Floransalı bankacıların temsilcilerin adaya gelmesine neden oldu. Endüstrinin büyümesi, yoğun emek gerektiren şeker ve şarap üretimi kölelere olan talebi arttırdı. Bu talebi karşılamak adına Lefkoşa ve Gazimağusa'da köle pazarları bulunmaktaydı.[1]