İçeriğe atla

Kürt mitolojisi

Kürt Mitolojisi Kürt coğrafyasında yaşamış birbirleriye dilsel ve kültürel yakınlık bulunan halkların ortak değerleridir, Kürtler İrani bir halk olduğu için, diğer İrani halklarla benzer destan ve hikâyelere sahiptir.

Demirci Kava Gave Efsanesi

2500-2600 yıl öncesinde Zuhak (Bazı kaynaklara göre Dehak) adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın egemenliği altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı. Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu. Bu iki yılanı beslemek için her gün halktan iki çocuğu sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğun beyinlerini yılanlarına yemek olarak verdiriyordu. Aynı zamanda bu canavar kral ilkbaharın gelmesini engelliyordu. En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar. Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara verirler her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar. İşte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır. Kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler. Kawa'nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa, kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır. Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar. Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelir.[1]

Simurg

İrani halkların mitolojisi ve edebiyatına dayanan, efsanevi, iyicil bir kuştur.Bu kuşun öleceği zaman, bir tür ateş olup kendi kendini yaktığı ve kendisinden yeniden doğduğu rivayetler arasındadır.

Simurg, Kürt sanatında kuş şeklinde, kanatlı dev bir yaratık olarak resmedilmiştir. efsaneye göre, bu kuş o kadar yaşlıdır ki dünyanın yok oluşuna üç kez tanık olmuştur.[2]

Efsaneye göre kuşların hükümdarı olan Simurg (Zümrüd-ü Anka), Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş’

Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürlermiş. Ama içlerinden Simurg’u gören olmamış. Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Simurg’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı’nın tepesindeymiş. Bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg’un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg’un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg’un huzuruna gidip, yolunda gitmeyen şeyler için yardım istemeye karar vermişler.

Kaf dağına varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, Bu vadilerin her biri bir diğerinden daha çetinmiş. Birincisi; İstek, ikincisi; Aşk, üçüncüsü; Marifet, dördüncüsü; İstisna, beşincisi; Tevhid, altıncısı; Şaşkınlık ve yedincisi yok oluş vadileriymiş.

‘Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.’

Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce ‘Aşk Denizi’nden geçmişler sonra ‘Ayrılık Vadisi’nden’ uçmuşlar. ‘Hırs Ovası’nı aşıp, ‘Kıskançlık Gölü’ne’ sapmışlar. Kuşların kimisi ‘Aşk Denizi’ne’ dalmış, kimisi ‘Ayrılık Vadisi’nde’ kopmuş sürüden. Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle.

Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış); Kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış; Baykuş yıkıntılarını; Balıkçıl kuşu bataklığını özlemiş…

Sonunda sırrı, sözcükler çözmüş: Kürtçe ‘si’, ‘otuz’ demektir. ‘Murg’ ise ‘kuş.’

Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi ‘Şaşkınlık’ ve sonuncusu Yedinci Vadi olan ‘Yok oluş Vadisi’nde’ bütün kuşlar umutlarını yitirmiş. Kaf Dağı’na vardıklarında geriye sadece otuz kuş kalmış. Simurg’un yuvasını bulunca ögrenmişler ki ‘Simurg – otuz kuş’ demekmiş. Onların her biri birer Simurg’muş. 30 kuş anlar ki aradıkları kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.[2]

Mem u Zin

Birbirine âşık olan ancak kavuşamayan iki gencin trajik öyküsünü anlatılır. Bu hikâye milattan çok önceden bu yana halk arasında söylenen ve mitolojik nitelik kazanan bir destandır. Yazılı edebiyata kazandıran Ahmed-i Hani bu destandan ilham alarak o hikâyeyi kendi çağının yaşantısına göre somut bir kalıba dökmüş, çağdaş bir üslupla yazmıştır.[3]

Bu eserde Mem û Zîn'in aşkı etrafında çağının yaşantısını, o zamanın sosyal, kültürel ve idari durumunu tasvir edilmiştir. İyiliği, doğruluğu, suçsuzluğu, zayıflığı ve çaresizliği Mem ve Zîn'in şahsında toplayarak; kötülüğü, dalkavukluğu, fitneciliği ve ikiyüzlülüğü de Beko karakterinde somutlaştırarak gözler önüne sermiştir.[3]

Şahmaran

Kürt ve bölge halkları[4] mitolojilerinde rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık. Binlerce yıl önce yedi katlı yeraltında yaşayan yılanlar vardı. Meran adı verilen bu yılanlar, gerçekten akıllı ve şefkatli idi. Onlar barış içinde yaşarlardı. Meranların kraliçesine Şahmeran denirdi. O genç ve güzel bir kadındı. Efsaneye göre, Şahmeran'ı gören ilk insan Cemşab oldu. O, geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluydu. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfederler. Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları, paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçarlar. Cemşab mağarada bir delik görür ve buradan ışık sızdığını fark eder. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler ve bir havuz ile pek çok yılan görür. Havuzun başındaki tahtta süt beyaz vücutlu bir yılan oturmaktadır. Şahmeran'ın güvenini kazanan Cemşab uzun yıllar bu bahçede yaşar. Şahmeran ona tıp biliminin bilinmediklerini söyler. Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarır. Bunun üzerine Şahmeran da kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister.

Şahmeran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Ülkenin veziri herkesi tek tek hamama sokmuş. Sıra Cemşab'a gelmiş. Cemşab soyununca vezir Cemşab'ın derisinde pullar olduğunu görünce Cemşab'ı konuşturmayı başarmış. Cemşab kuyunun yerini gösterince Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a, "Benim başımı kaynatıp padişaha içir, padişah kurtulsun, gövdemi de vezire içir, ölsün, kuyruğumu da kaynatıp sen iç, böylece Lokman Hekim ol" demiş. Böylece vezir ölmüş, padişah da iyileşip Cemşab'ı veziri yapmış. Ve rivayete göre de Cemşab böylece Lokman Hekim olmuş. Efsaneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Dünyanın, Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivayet edilir.[4]

Rüstem-e Zal

Rüstem (veya Zaloğlu Rüstem) – İrani mitolojisinin efsanevî kahramanıdır. İran şairi Firdevsî'nin Şehnâme adlı eserinde büyük bir kahraman olarak gösterilir. Rüstem, Türk edebiyatında Rüstem-i Zâl, halk ağzında da Zaloğlu Rüstem diye tanınır. İranlılar ile Turanlılar (Türkler) arasındaki mücadelelerde büyük kahramanlık, güçlülük ve yiğitlik göstermiştir. Bu yüzden özellikle pehlivan, yiğit, hükümdar gibi şahısları övmek için Zaloğlu Rüstem'in adı kullanılır. Alper Tunga ile giriştiği mücadele anlatılır ve defalarca onu yendiğinden bahsedilir. Güreşçi yönü ağır basar. Tutuştuğu güreşlerde hiç yenilmediği söylenir. Dîv-i Sepîd (Beyaz Dev) ile güreşmiştir. Yalnızca İran kültüründe değil tüm Ortadoğu’da güreşçilerin simgesi hâline gelmiştir.[5]

Yezîdî Yaratılış Mitolojisi

Yezidi veya Ezidiler çoğunlukla Kürtçe konuşan etnodinsel bir topluluğa verilen isimdir.Ezidi" kelimesinin bu dinin tanrısı olan Azda kelimesinden türetildiği iddia edilmektedir. Kürt dilinde "Tanrı" ismini karşılayan iki kelime mevcuttur: Bunlar "Ezda" ve "Xweda"'dır. Ezda beni yaratan, veren ve var eden anlamlarına gelmektedir. Xweda ise kendiliğinden var olan anlamına gelmektedir.

Yezidiliğin önceki ilahî dinlerde anlatılan Düşmüş Melek'in yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm Evren'e ispâtıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmış diye düşünülür.

Ancak burada Düşmüş Melek'in sahip olduğu özellikler, diğer dinlerden farklıdır. Yezidilikte tanrı, Dünya'nın sadece yaratıcısıdır, sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Düşmüş Melek, bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir. Düşmüş Melek, Melek Tavus olarak adlandırılır ve bir Tavus kuşu ile simgelenir. Gururlu bir melek olduğundan tanrıya isyan etmiş, ceza olarak 40.000 sene orada yanmış, sonunda döktüğü göz yaşları bu ateşi söndürmüştür. Artık tanrıyla barışıktır. Düşmüş Melek, yemek pişiren ve yangın çıkaran ateş gibi, Dünya gibi hem iyi, hem de kötüdür[6],Yezidiler için Melek Tavus, en güçlü melek ve aynı zamanda affedilmiş Şeytan'dır. Bu ismi ağzına almak, mukaddes olduğundan yasaktır.[7]

Tanrılar ve Tanrıçalar

Arap-Müslüman ordusunun 642 yılında Şehrizor ovasında Zerdüşt olan Kürtler ve Sasaniler ile savaşarak Sasaniler'i yıkana kadarki döneme kadar yoğun miktarda Zerdüşt Kürtleri'nin olduğu kayıtlara geçmiştir. Günümüzde ise Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde ilk Zerdüşt Kürtler ibadethanesi açılmıştır ve tahmini Zerdüşt Kürt sayısının 100.000 olduğu ve hızla arttiği iddia edilmiştir.[8][9][10]

Zurvan: Sonsuz zaman ve uzayın tanrısı. Ahura Mazda ve Angra Mainyu'nun babası. İki tarafı temsil eden çocukları olduğu için nötr bir tanrı olmayı tercih etmiştir. Kaderin, ışığın ve karanlığın Tanrısı[11]

Kaynakça

  1. ^ "DEMİRCİ KAVA GAVE DESTANI - EDEBİYAT / Halk Hikaye ve Destan | Edebiyat ve Sanat Akademisi". edebiyatvesanatakademisi.com. 28 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  2. ^ a b "Simurg – Antik Kürt Efsanesi". www.bitlisname.com. 22 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  3. ^ a b "Titel des Vortrages". web.archive.org. 4 Mart 2016. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  4. ^ a b Emmanuel, Raphael (1969). The Ring of Shah Maran, a Story from the Mountains of Kurdistan (İngilizce). Interstate Printers and Publishers. 31 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  5. ^ verdi, Yedikıta Dergisi cevap (8 Nisan 2011). "Zaloğlu Rüstem kimdir?". Tarih Postası. 20 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  6. ^ "And who is Melek Taus? Halil looks slightly uncomfortable: "We believe he is a proud angel, who rebelled and was thrown into Hell by God. He stayed there 40,000 years, until his tears quenched the fires of the underworld. Now he is reconciled to God." But is he good or evil? "He is both. Like fire. Flames can cook but they can also burn. The world is good and bad". web.archive.org. 25 Ocak 2018. 25 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  7. ^ "The Telegraph - Telegraph Online, Daily Telegraph, Sunday Telegraph - Telegraph". web.archive.org. 25 Ocak 2018. 25 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  8. ^ "KÜRDİSTAN BÖLGESİ – 4 asır sonra Zerdüştî Ateşgâhı". rudaw.net. 21 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  9. ^ "Irak'ta bin 400 yıl sonra Zerdüşt ibadethanesi". www.dunyabulteni.net. 28 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  10. ^ "'IŞİD yüzünden Kürtler Zerdüşt oluyor". Habertürk. 7 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  11. ^ The Circle of Ancient İranian Studies (CAIS). 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yezîdîler</span> Etno-dinsel Kürt topluluğu

Yezîdîler veya Ezîdîler, çoğunlukla Kürtçe konuşan etnodinsel bir topluluğa verilen isimdir.

Kürtler, doğuda Zagros Dağları'ndan batıda Toros Dağları'na ve güneyde Hemrin Dağları'ndan kuzeyde Kars–Erzurum platolarına kadar uzanan coğrafi bölgede yoğun yaşayan, 2017 yılı tahminlerine göre dünyada yaklaşık 36–45 milyon nüfusa sahip olan İranî bir halktır. Bugün dünyadaki en büyük Kürt nüfusu, 15–20 milyon civarı ile Türkiye'de bulunurken; İran, Irak ve Suriye'de de sayıları 3 ila 12 milyon arasında değişen önemli Kürt nüfusları bulunmaktadır. Gerek Orta Doğu'daki siyasi ve sosyal karmaşalar ve sorunlar, gerekse diğer sebepler dolayısıyla özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında oluşan göçler sonucunda Batı Avrupa başta olmak üzere Kuzey Amerika ve Orta Asya gibi farklı bölgelere yerleşmiş bir Kürt diasporası da mevcuttur.

<i>Gılgamış Destanı</i> tarihin en eski yazılı destanı

Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zerdüşt</span> Zerdüştçülük dininin kurucusu

Zerdüşt, Zerdüştlük olarak bilinen dinin kurucusu kabul edilen Antik İranlı düşünürdür. Bilgelik tanrısı Ahura Mazda'nın kendisine göründüğünü ve ondan doğruluğu yaymak görevini aldığını iddia eden Zerdüşt, Ahura Mazda'nın en büyük tanrı olduğunu, öteki birçok tanrı arasında, yalnız ona tapmak gerektiğini savundu. Antik İran'ın doğusunda doğduğuna dair genel bir düşünce hakimdir. Zerdüşt'ün Avesta'da toplanan ve Zerdüştlük ile ilgili günümüze ulaşan tek belge olan kutsal Gatalar ve Yasna Haptanghaiti ilahilerinin yazarı olduğuna inanılır. Günümüzde Hindistan'daki yandaşlarına, Parsi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Kürdistan Bölgesel Yönetimi</span> Iraka bağlı özerk bölge

Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Kürdistan Bölgesi veya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak'a bağlı, anayasal düzeyde varlığı olan özerk bir bölgedir. Yaklaşık 40.000 km2'den oluşan idari birim; batıda Suriye, doğuda İran, kuzeyde ise Türkiye ile komşudur. Bölgesel yönetimin başkenti Erbil'dir. Kürdistan Parlamentosu Erbil'de yer almaktadır, ancak Kürdistan Bölgesi anayasası tartışmalı Kerkük kentini Kürdistan Bölgesi'nin başkenti olarak tanımaktadır. Bölgenin nüfusu, 2023 itibarıyla 6.556.752'dir. Resmî dilleri Kürtçe ve Arapça'dır.

<span class="mw-page-title-main">Simurg</span> Pers mitolojisinde bulunan efsanevi kuş

Simurg, Zümrüdüanka veya sadece Anka; kökeni Pers mitolojisi ve edebiyatına dayanan, efsanevi, iyicil bir kuştur. Sênmurw (Pehlevi) ve Sîna-Mrû (Pâzand) diğer isimlerindendir. Eski Mısır mitolojisindeki Feniks ve Türk mitolojisindeki Hüma veya Tuğrul gibi kuşlarla benzer özellikler taşır.

<span class="mw-page-title-main">Alp Er Tunga</span> Türk hakanı

Alp Er Tunga veya Alp Er Tonğa, efsanevi bir Türk hakanıdır. Alp", Er" ve tonğa" (babür/bebür) anlamındadır. Zaman zaman Saka Hanı olarak bahsedilir.

<span class="mw-page-title-main">Pers mitolojisi</span>

Pers mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Nevruz</span> Baharın ve yeni yılın gelişinin kutlandığı bir gelenek

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz dünya çapında çeşitli halklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı. Nevruz bayramına 4 hafta kala, her salı günleri özel günler olur ki, bunlara çarşamba denir.

<i>Şehnâme</i> Firdevsinin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanı

Şehnâme veya Şahnâme, Firdevsî'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır. İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 977 ila 1010 arasında yazılmıştır. 60.000 beyit civarında hacime sahiptir. Tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Medler</span> Antik İranlılar

Medler, İran'ın kuzeybatı bölgesinde yaşayan eski İran halklarından biridir. Yunanlar bu halkın yaşadığı bölgeye Medya adını vermişlerdir. Medler ilk kez Asur kralı III. Salmaneser'in dönemindeki yazılarda "Mada" adı ile kaydedilmişlerdir. Medler'in şu anki adı Antik Yunan dilindeki Mêdos'tan (Μῆδος) gelmektedir. Asurlular "Medyan ülkesi", Kurmada, Mata veya Manda olarak kendilerinden bahsederken, Babiller onları Ummān-manda olarak adlandırdılar.

<span class="mw-page-title-main">Demirci Kave Efsanesi</span> Efsanevi karakter

Demirci Kave Efsanesi, İran mitolojisinde acımasız yabancı hükümdar Zahhāk'a isyan eden mitolojik kahramanın öyküsüdür. Hikâye, Fars şair Firdevsî'nin en önemli eseri olan Şehnâme'de yer alır. Hikâyenin diğer ana karakteri olan Zahhāk veya Azhi Dahāka, Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta'da ve antik dönem Fars mitolojisinde yarı şeytan bir Babil kralı olarak yer almıştır. Firdevsî, hikâyeyi yeniden yorumlayarak bu karakteri şeytani ve tiran bir Arap kral olarak betimlemiştir. Hikâye, Kürt mitolojisinde de yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Şahmeran</span> Başı insan, gövdesi yılan biçiminde olduğuna inanılan mitolojik yaratık

Şahmeran ya da Şahmaran, Türk-İran-Irak-Kürt ve Anadolu mitolojilerinde rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık.

Tijen Par, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı ve üniversite öğretim görevlisidir.

<span class="mw-page-title-main">Feniks</span> mitolojik kuş

Feniks, eski Mısır kökenli efsanevi ateş kuşunun Batı mitolojisindeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şehzade Mustafa</span> Osmanlı padişahı I. Süleymanın oğlu

Şehzade Mustafa veya Mustafa Çelebi, Kanuni Sultan Süleyman ve Mahidevran Sultan’ın oğludur. 1533'ten 1541'e kadar Manisa, 1541'den 1553'e kadar ise Amasya valisi olarak görev yapmıştır. 1553 yılında, babasının emriyle idam edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kaf Dağı</span> Mitolojik bir yer

Kaf Dağı veya Kafkuh veya olarak da bilinen veya aynı zamanda Farsça Koh-Kaf ve Kuh-i-Kaf veya Kuh-e Kaf olarak da yazılabilen popüler Orta Doğu mitolojisinde efsanevi bir dağdır. İslam mitolojisinde Kaf Dağı'nın cinlerin yurdu olduğu ve Tanrı tarafından parlak zümrütten yapıldığı söylenir.

<span class="mw-page-title-main">Kürtlerin kökeni</span> Kürtlerin kökeni hakkında genel bakış

Kürtlerin kökeni, Orta Doğu'da yaşayan bir etnik grup olan Kürtlerin oluşumu. Akademisyenler, Kürt sözcüğünün kökeni için farklı teoriler ortaya atmışlardır. Bir teoriye göre, Orta Farsçada "göçebe; çadır-satıcısı" terimi olan 𐭪𐭥𐭫𐭲 kwrt- olarak kullanıldığı öne sürülmüştür. Kürt sözcüğü en az 17. yüzyıla kadar bir kolektif kimlik terimi (etnonim) olarak kullanılmamıştır. Sözcük, bundan ziyade Kürtçe konuşan nüfusa, komşu popülasyonlarca verilen bir isimdi. Bölgede yaşayan kitle için bu kimliğin ana belirteci klan ve aşiretlerinin belirledikleri mensubiyetleri olmuştur. Kürtler, Hint-Avrupa göçü öncesi bölgede bulunan gruplar dahil olmak üzere, birden çok kabile ve etnik grubun birleştiği heterojen kökenlere sahiptir.

Fazilet Renan Fosforoğlu, Türk sinema, dizi oyuncusu, yönetmen ve tiyatro sanatçısıdır.

Ali Demir, Türk oyuncu.