Milliyetçilik ya da ulusçuluk, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikir hareketi. Milliyetçilik, her ulusun kendisini dışarıdan gelecek olan müdahalelerden bağımsız olarak yönetmesi gerektiğini, ulusun bir yönetim için doğal ve ideal bir temel ve tek haklı politik güç kaynağı olduğunu savunmaktadır. Milliyetçilik, 19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa'da, 20. yüzyıldan itibaren ise tüm dünyada egemen politik düşünce tarzı haline gelmiştir. Bu dönemde dünya politik haritası milliyetçilik ilkelerine göre biçimlendirilmiştir. Günümüzde Anglosakson kültürüne bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği düşüncesini savunan çevrelerde olumsuz bir anlam yüklenmiştir.
Girit Türkleri, Girit adasının Müslüman sakinleriydi. Osmanlı öncesi ada halkından İslamiyet'e geçenlerin bir kısmı 19. yüzyıl başında Yunan milliyetçiliği akımlarının etkisinde kalarak Hristiyanlığa geri dönmüş (irtidad), Girit Türkleri toplumunun dışına çıkmışlar, Müslüman kalanlar ise Türk kimliğini benimseyerek kendilerine Türk demişlerdir.
Ulus ya da Millet çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Milleti etnik gruptan ayıran şey, daha politik olmasıdır. Etnik milliyetçiler milleti etnisite ile aynı anlamda kullanırlarken, sivil milliyetçiler ise milleti anayasal bir şekilde kullanırlar, kültürel milliyetçiler ise milletin tanımını gelenek ve görenekle belirlerler.
Kültürel soykırım ya da etnosit, kültürel, ekonomik, askeri vb. diğer alanlarda, diğerlerine göre daha güçlü olan bir kültürün, bünyesinde yaşadığı insanların kültürlerinin unutulmasına yönelik yaptığı soykırım çalışmalarına verilen sıfattır. Diğer etnik dillerin yokedilmeye çalışılması, diğer etnik gruplara ait tarihi kalıntıların tahribatı, psikolojik olarak aşağılık kompleksini aşılama, tarihi saptırma gibi faaliyetler kültürel soykırımın işlevleri olarak görülebilir. Kültürel soykırımda amaç, bir milletin milli duygularını yıkmak, onları aşşağılık kompleksine sokmak, tarihi, kültürel ve sosyal iç dinamiklerini bozmak, bu doğrultuda kendi etnik grubuna katılmasını sağlamaktır. Tarihin birçok döneminde kültürel soykırım uygulamaları ile karşılaşılmıştır. Tarih sahnesinden silinen birçok etnik grubun bu tür uygulamalara maruz kaldığı düşünülmektedir.
Sömürge Hindistanı, Britanya Hindistanı, Britanya Rajı ya da Hindistan İmparatorluğu 1858'den 1947'ye kadar Birleşik Krallık'ın Hindistan kolonisinin adıdır. Bu dönem ayrıca dominyon periyodu olarak da adlandırılmıştır. İngiltere kontrolündeki bölge güncel kullanımda Hindistan (India) adıyla bugünkü Hindistan, Pakistan Bangladeş ve Myanmar ülkelerini kapsıyordu. Yöneticisi İngiliz Kraliyet ailesi idi. Başkenti Kalküta (1858-1912) ve Yeni Delhi (1912-1947) olmuştu. Hindistan olarak,1945’te San Fransisco’da II. Dünya Savaşı’nın ardından oluşturulan Birleşmiş Milletler'in kurucu üyesi olmuştur.
Etnik milliyetçilik, etno-milliyetçilik ya da mikro milliyetçilik, milliyetin etnisite açısından tanımlandığı bir milliyetçilik biçimidir. Millî kimliği oluşturan, kültür, tarih ve ülkü birliği gibi hakim kültür unsurların oluşturduğu millî şuur yerine; boy, aşiret, kabile, mezhep ve etniklik gibi dar kapsamlı bir şuuru benimseyen etnosentrik milliyetçilik görüşüdür.
Türk milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini, gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde Türkçülük dahil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.
Müslüman Rumlar veya Müslüman Yunanlar, Osmanlı döneminde İslam’ı kabul eden Rum kökenli bir halktır. Özellikle yeniçerilerin soyundan gelenler ve Yunan Makedonyası, Girit, Kuzeydoğu Anadolu ve Pontus Alpleri bölgesinde bulunan halk İslam’ı kabul etmiştir. Günümüzde çoğunlukla Türkiye’nin batı kısmında ve kuzeydoğu kısmında bulunurlar. Ayrıca Yunanistan, Kıbrıs, Gürcistan, Lübnan ve Suriye'de de Müslüman Rum bulunur.
İsviçreliler, İsviçre'nin vatandaşları veya yerlilerine verilen addır.
Sivil milliyetçilik, demokratik milliyetçilik veya liberal milliyetçilik, özgürlük, hoşgörü, eşitlik, bireysel haklar gibi geleneksel liberal değerlere bağlı olan bir milliyetçilik biçimidir ve etnosentrizme dayanmaz. Sivil milliyetçiler genellikle ulusal kimliğin değerini savunarak, bireylerin anlamlı ve otonom bir yaşam sürdürebilmeleri için onu kısmi bir paylaşılan kimlik yönü olarak ihtiyaç duyduklarını ve demokratik siyasetlerin düzgün işleyebilmesi için ulusal kimliğe gereksinim duyduğunu söyler.
Dini milliyetçilik, milliyetçiliğin belli bir dini inanç veya dogma ile olan ilişkisidir. Bu ilişki iki yöne ayrılabilir: din siyaseti ve dinin siyaset üzerindeki etkisi. Paylaşılan bir din, ulus vatandaşları arasında ortak bir bağ olan birlik duygusuna katkıda bulunur. Dinin diğer bir siyasi yanı, paylaşılan etnisite, dil veya kültür gibi ulusal bir kimliğin desteklenmesidir. Dinin siyasette etkisi, dini fikirlerin günümüzde yorumlanmasının siyasi aktivizme ve harekete ilham veren daha ideolojik; Örneğin, daha katı dini bağlılığın sağlanması amacıyla kanunlar çıkarılmıştır.
Hindistan'da İslam, ülke nüfusunun %14,2'sine tekabül eden yaklaşık 172 milyon insan ile Hindistan'ın en büyük ikinci dinidir. İslam, ilk olarak Arap tüccarlar tarafından 7. yüzyılın başlarında Hindistan'ın batı kıyısında yer alan Malabar ve Konkan-Gucarat'a gelmiştir. Kerala'daki Çeraman Cuma Mescidi'nin, Mâlik bin Dînar tarafından 629 yılında inşa edilen Hindistan'daki ilk cami olduğu düşünülmektedir.
Hindutva, Hindistan’daki Hindu milliyetçiliğinin en yaygın şeklidir. Terimi Vinayak Damodar Savarkar 1923'te yaygınlaştırmıştır. Görüş, Raştriya Swayamsevak Sangh (RSS), Vishva Hint Parishad (VHP) ve Hint Sena gibi kuruluşlar tarafından savunulur.
Beyaz milliyetçiliği, Beyaz insanların bir ırk olduğu inancını savunan, beyaz ırkı ve ulusal kimliğini geliştirmeye ve sürdürmeye çalışan bir milliyetçilik ya da pan-milliyetçilik türüdür.
Ilımlı milliyetçilik, milliyetçiliğin kısmen ölçülü yorumlanmış halidir. Klasik milliyetçiliğe göre daha az talepkâr olup sivil milliyetçilik gibi çeşitli alt türleri vardır. Ilımlı milliyetçilik yurtseverliğe benzese de, ılımlı milliyetçilik hala kültürel ve etnik konulara odaklanırken, vatanseverlik sivil bir topluluk oluşturmaya ve devlete sadık kalmaya daha fazla değer verir. İrlanda ve Hindistan'ın milliyetçilik tarihinde ılımlı milliyetçiliğin önemli bir rolü olmuştur. Amerikalı bazı düşünce yazıları da günümüz Amerika Birleşik Devletleri toplumunun ılımlı milliyetçiliği benimsemesi çağrısında bulunmuştur.
Yunanistan'daki Yahudilerin tarihi, MÖ 4. yüzyıla kadar izlenebilir. Yunanistan'da yaşayan en eski ve en karakteristik Yahudi grubu, "Yunan Yahudileri" olarak da bilinen Romanyotlardır. "Yunan Yahudisi" terimi ağırlıklı olarak Yunanistan'ın bugünkü modern bölgesinde yaşayan Yahudi kökenli veya inançlı herhangi bir kişi için kullanılır.
Kurban milliyetçiliği; bir milleti, tarihte gerçekleşmiş mağduriyetlerini vurgulayarak kolektif bir şekilde masum ve suçsuz olarak sunan bir milliyetçilik türüdür. Bu düşünce türü, özellikle İrlanda ve Polonya gibi geleneksel olarak Katolik Kilisesi'ne bağlı olan ülkelerde daha belirgindir. Çin ve Kore halkının, Japon işgali döneminde işlenen savaş suçlarına dair bakış açısı da sıklıkla bunun bir örneği olarak gösterilir. Bunların yanında; kurban milliyetçiliği, Ermeni milliyetçiliğinin önemli bir parçasıdır. Düşünce; halk tarafından benimsenmesi durumunda diğer grupların yaşadığı mağduriyetleri kabul etmeyi zorlaştırdığı için, etnik çatışmalarda barışın sağlanması sürecini olumsuz etkileyebilir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1980'lere kadar Avusturya'nın resmî bir devlet politikası olarak benimsediği Opferthese'nin ve Almanya'nın durumunda olduğu gibi; bu düşünce yapısı, uluslararası çatışmalarda "fail" olarak görülen ülkelerin, kendilerini çatışmadan sorumlu rejimlerin "ilk kurbanı" olarak göstermesiyle sonuçlanabilir.
Pan-Suriye milliyetçiliği olarak da bilinen Suriye milliyetçiliği, Suriye bölgesinin veya "Büyük Suriye" olarak bilinen kültürel veya siyasi bir varlık olarak Bereketli Hilal'in milliyetçiliğine atıfta bulunur. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin iktidardaki Arap Sosyalist Baas Partisi'nin resmi devlet doktrini olan Arap milliyetçiliği ile karıştırılmamalı ve Suriye milliyetçiliğinin zorunlu olarak günümüz Suriye'sinin veya hükümetinin çıkarlarını yaydığı varsayılmamalıdır. Daha ziyade, modern Suriye devletinin varlığından önce gelir ve Arapçada eş-Şam olarak bilinen, Suriye'nin gevşek bir şekilde tanımlanmış Levant bölgesine atıfta bulunur.
Gürcü milliyetçiliği, Gürcistan'ın Rus İmparatorluğu'na bağlı olduğu 19. yüzyılın ortalarında gelişmeye başlayan bir milliyetçilik akımıdır. Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği dönemlerinde kültür milliyetçiliği formunda olan Gürcü milliyetçiliği, 1980'lerin sonlarında ve Gürcistan'ın bağımsızlığını ilan ettiği dönemde radikal etnik milliyetçiliğe dönüştü. 2000'lerin ortalarında vatandaşlık odaklı bir milliyetçilik formuna evrildi. Bununla birlikte, birçok Gürcü arasında etnik milliyetçiliğin izleri vardır.
Rūm milleti ya da "Roma milleti", Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Doğu Ortodoks Hristiyan cemaatinin adıydı. Cemaat, Osmanlı siyasi sistemine tabi olmasına rağmen, belirli bir iç özerkliği vardı.