İçeriğe atla

Kültürel çalışmalar

Kültürel çalışmalar siyasal, kuramsal ve deneysel olarak kültür analiziyle bağlantılı bir alandır. Çatışmaları ve özellikleri tanımlayarak çağdaş kültürün siyasi dinamiklerine ve tarihi temellerine odaklanır. Kültürel çalışmalar alanındaki araştırmacılar genellikle kültürel uygulamaların daha geniş kapsamlı bir sistem olan güçle nasıl ilişkili olduğunu araştırır. Bu güç sistemi, ideoloji, sınıf yapıları, ulusal oluşumlar, etnik köken, cinsel yönelim, cinsiyet ve nesil gibi toplumsal olgularla ilişkilidir ya da bunlar aracılığıyla faaliyet gösterir. Kültürel çalışmalar kültürleri sabit, sınırlı, değişmeyen ve birbirinden bağımsız olarak görmekten ziyade onları sürekli birbirleriyle etkileşim hâlinde olan, uygulamaları ve süreçleri değiştiren birer oluşum olarak görür.[1] Kültürel çalışmalar alanı çeşitli kuramsal, yöntemsel yaklaşımları ve uygulamaları kapsar. Kültürel çalışmalar, kültürel antropoloji ve etnik çalışmalar gibi alanlardan ayrı tutulsa da, bu alanların her ikisine de destek vermiş ve katkıda bulunmuştur.

Kültürel çalışmalar ilk olarak 1950'lerin sonu, 1960 ve 1970'li yıllarda İngiliz akademisyenler tarafından geliştirilmiştir. Daha sonradan dünya çapında pek çok farklı disiplindeki bilim adamları tarafından ele alınmış ve geliştirilmiştir. Kültürel çalışmalar açıkça ve hatta bütünüyle disiplinler arasıdır ve bazen disiplinler karşıtı olarak görülebilir. Kültürel çalışmaları uygulayan kişilerin esas amacı toplumsal bir düzen içinde yaşayan insanların gündelik hayatlarının inşasında edindikleri rol ve davranışları şekillendiren güçleri incelemektir.

Kültürel çalışmalar çeşitli toplumlarda ve tarihsel dönemlerdeki kültürel olaylar üzerinde çalışmak için siyasetle bağlantılı çeşitli kritik yaklaşımları birlikte ele alır. Bunlardan bazıları şunlardır: göstergebilim, Marksizm, feminist kuram, etnografya, eleştirel ırk kuramı, postyapısalcılık, postsömürgecilik, toplum kuramı, siyaset kuramı, tarih, felsefe, edebiyat teorisi, medya kuramı, film ve video çalışmaları, iletişim bilimleri, siyasi ekonomi, çeviribilim çalışmaları, müzebilim, sanat tarihi ve eleştirisi. Böylelikle, kültürel çalışmalar anlamın nasıl üretildiğini, yayıldığını, tartışıldığını, hangi açıdan güç ve kontrol sistemleriyle ilişkili olduğunu sorgularken bu anlamın belirli bir toplumsal oluşum veya konjonktürdeki toplumsal, siyasal ve ekonomik çevrelerden nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışmaktadır. Kültürel hegemonya ve aktör gibi önemli kuramlar kültürel çalışmalar hareketini hem etkilemiş hem de bu hareket tarafından geliştirilmiştir. Küreselleşme süreçleriyle ilgili kültürel güçleri analiz etmeye ve açıklamaya çalışan bu kuramların yanı sıra birçok güncel iletişim kuramına ve gündemine de sahiptir.

Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan neo-liberalizm akımıyla birlikte kültürel çalışmalar küresel bir güç/hareket hâline gelmiş ve çeşitli nedenlerden dolayı hem üniversitedeki hem de dışarıdaki birçok muhafazakâr muhaliflerin öfkesinin hedefi olmuştur. Özellikle Marksist siyasal ekonomi yöntemiyle ilişkilendirilen sol görüşlü eleştirmenler dahi, kültürel çalışmaları kültürel olayların önemini gereğinden fazla abartmakla suçlamıştır. Kültürel çalışmalar sert eleştirilere maruz kalıp değersiz görülmeye devam etse de, neredeyse dünya çapında bir hareket hâline geldi. Dünden bugüne, Tayvan'dan Amsterdam'a, Bangalor'dan Santa Cruz'a, pek çok bilimsel dernek ve programların, yıllık uluslararası konferansların, yayınların, öğrencilerin ve araştırmacıların konusu oldu.[2][3] Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Latin Amerika, Asya, Afrika ve İtalya gibi birçok farklı ulusal ve bölgesel bağlamlarda, kültürel çalışmalarla ilgili birbirinden bağımsız yaklaşımlar ortaya çıktı.

Özellikleri

1994'te yayınlanan Introducing Cultural Studies adlı kitabında, Ziauddin Sardar kültürel çalışmaların beş temel özelliğini sıralıyor:[4]

  • Kültürel çalışmaların amacı kültürel uygulamaları ve onların güçle olan ilişkisini incelemektir. Örneğin, Londra'daki genç işçi sınıfı gibi bir altkültür üzerine yapılan bir çalışma, bu kişilerin baskın kültürdeki kişilere karşı yaptığı toplumsal uygulamaları dikkate alacaktır. Londra'daki orta ve üst sınıfın siyaseti ve ekonomiyi kontrol ederek Londra'daki genç işçi sınıfının refahını etkileyen politikalar oluşturmasını buna örnek gösterebiliriz.
  • Kültürel çalışmaların başka bir hedefi de kültürü tüm o karmaşık yapısıyla anlamak ve kendisini gösterdiği toplumsal ve siyasal bağlamda analiz etmektir.
  • Kültürel çalışmalar hem bir çalışma veya analize hem de siyasal eleştiri veya harekete zemin oluşturabilir. Örneğin, kültürel çalışmalar üzerine araştırma yapan bir kişi sadece nesneye odaklanmak yerine çalışmasını daha geniş, yenilikçi bir siyasal projeye dönüştürebilir.
  • Kültürel çalışmalar doğada saklı kalmaya niyetli olan bilginin yapay sınırlarını açığa çıkararak onları birbirleriyle bağdaştırmaya çalışır.
  • Kültürel çalışmalar siyasal hareketin radikal çizgisine ve modern toplumun etik olarak değerlendirilmesine bağlılık taahhüdünde bulunur.

Tarihi

Dennis Dworkin'in de belirttiği üzere,[5] kültürel çalışmaların bir alan olarak ortaya çıkmasındaki "kritik an" Richard Hoggart'ın 1964 yılında İngiltere'de Birmingham Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi'ni veya Birmingham Okulu'nu[6] kurarken bu terimi kullanmış olmasıydı. Böylece, Birmingham Üniversitesi'nin bünyesindeki Birmingham Okulu kültürel çalışmaların dünyadaki ilk kurumsal merkezi oldu.

Hoggart, Stuart Hall'u asistanı olarak görevlendirdi ve Hall, Birmingham Okulu'nu 1968'e kadar başarılı bir şekilde yönetti.[7] 1969'da Hoggart emekli olduğunda, yönetici olarak görevi devraldı. Bundan sonra, disiplin Hall'un çalışmalarıyla anıldı.[8][9] Hall, 1979'da, Open Üniversitesi'ndeki (Birleşik Krallık) Sosyoloji bölümünde saygın bir makama geçmek için Birmingham Okulu'ndan ayrıldı. Merkez'deki yönetimi Richard Johnson devraldı.

1990'ların sonlarında, Birmingham Üniversitesi'ndeki "yeniden yapılanma" Birmingham Okulu'nun kapatılmasına ve 1999'da, Kültürel Çalışmalar ve Sosyoloji adlı yeni bir bölümün kurulmasına yol açtı. Ardından 2002'de, Birmingham Üniversitesi'nin üst düzey yönetimi aniden azımsanmayacak bir uluslararası itirazı savunarak bu yeni bölümün kapatılmasını duyurdu. Bölümün kapatılmasının başlıca nedeni, Birleşik Krallık'ın 2001'deki Araştırma Değerlendirme Uygulaması'nda beklenmedik bir şekilde düşük sonuç elde etmesiydi fakat üniversiteden bir dekan bu kararı “tecrübesiz, ‘maço yönetime’” atfetti.[10] 1986'da, Margaret Thatcher liderliğindeki Birleşik Krallık hükûmetinin süresi dolmuş bir girişimi olan Araştırma Değerlendirme Uygulaması, üniversitedeki programlar için verilecek araştırma fonlarını belirliyordu.[11]

Kültürel çalışmalar tarihiyle ilgili çok sayıda yayınlanmış beyan vardır.[12][13][14]

Birmingham Okulu'ndaki Stuart Hall Yönetimi

1950'lerin sonlarında, İngiliz Kültürel Çalışmaları'nın temel eserlerinin ilk kez ortaya çıkmasının ardından, 1964'te başlayarak, Stuart Hall'un Birmingham Okulu'ndaki öncü çalışması ve Paul Willis, Dick Hebdige, David Morley, Charlotte Brunsdon, John Clarke, Richard Dyer, Judith Williamson, Richard Johnson, Iain Chambers, Dorothy Hobson, Chris Weedon, Tony Jefferson, Michael Green ve Angela McRobbie gibi yüksek lisans öğrencileri ve meslektaşlarının da eserleri kültürel çalışmalar alanını şekillendirdi. Kültürel çalışmalar alanındaki birçok bilim insanı kültürel yapılar (üstyapı) ve siyasi ekonomi (altyapı) arasındaki ilişkiyi araştırarak Marksist analiz yöntemlerini benimsedi. 1970'lerin başında, Louis Althusser'in çalışması "altyapı" ve "üstyapı" terimlerinin Marksist tanımlarını yeniden düşünerek "Birmingham Okulu" çalışmasında önemli bir etki yarattı. Birmingham Okulu'nda yapılan birçok çalışma, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki "saygın" orta sınıf İngiliz kültürüne karşı çıkan gençliğin altkültürel ifadeleri üzerineydi. Ayrıca 1970'li yıllar boyunca, siyasi olarak güçlü olan İngiliz işçi sınıfları düşüşe geçmişti. Britanya'nın imalat endüstrileri zayıflıyordu ve sendikalar küçülüyordu. Yine de milyonlarca Britanyalı işçi sınıfı Margaret Thatcher'ın yükselişini destekledi. Stuart Hall ve arkadaşlarına göre, İşçi Partisi'nden Muhafazakâr Parti'ye geçişteki sadakat, Thatcher'ın zaferinden bile önce izini sürdükleri kültürel siyaset açısından açıklanmalıydı. Bazı araştırmalar kültürel çalışmalarda klasik hâline gelen Policing the Crisis[15] adlı eserde ya da Hall'un The Hard Road to Renewal: Thatcherism and the Crisis of the Left[16] ve New Times: The Changing Face of Politics in the 1990s[17] adlı daha sonraki eserlerinde tanıtıldı.

İngiliz Kültürel Çalışmaları'nın gelişimini takip etmek için Richard Hoggart, E. P. Thompson, Raymond Williams, Stuart Hall, Paul Willis, Angela McRobbie, Paul Gilroy, David Morley, Charlotte Brunsdon, Richard Dyer ve diğer birçok araştırmacının eserlerine bakınız.

1970'lerin sonu ve sonrasında kültürel çalışmalar

1970'lerin sonunda, Birmingham Okulu'ndaki bilim insanları ırk ve cinsiyetle ilgili soruları uzun süredir sessiz kalan kültürel çalışmaların gündemine dahil etti. Aynı zamanda 1970'lerin sonunda, kültürel çalışmalar diğer ülkeler tarafından büyük bir ilgi gördü. 1980'ler ve 1990'lar boyunca tüm dünyaya yayıldı. Bununla birlikte, bilgi üretiminin yeni koşullarıyla tanıştı ve postyapısalcılık, postmodernizm ve postsömürgecilik gibi uluslararası ana fikir akımlarıyla yakın ilişkiler kurdu.[18] Kültürel çalışmalarla ilgili birçok derginin artık dünyanın her yerinde olması, aşağıda da belirtildiği üzere, bu alanın küreselleşmesinin bir göstergesi.

Birleşik Krallık dışındaki gelişmeler

İngiliz Kültürel Çalışmaları'nın ortaya çıkmasından önce, Amerika Birleşik Devletleri'nde kültürel çözümlemenin çeşitli versiyonları pragmatik ve liberal-çoğulcu felsefi geleneklerden ortaya çıkmıştı.[19] Bununla birlikte, 1970'lerin sonunda İngiliz Kültürel Çalışmaları uluslararası düzeyde yayılmaya ve 1970'li ve 1980'li yılların sonunda feminizm, postyapısalcılık, postmodernizm ve ırk gibi alanlarla sıkı ilişkiler kurmaya başlayınca, eleştirel kültürel çalışmalar (Marksist, feminist, postyapısalcı vb.); iletişim çalışmaları, eğitim, sosyoloji ve edebiyat gibi alanlarda ABD üniversitelerinde hızlıca yayıldı.[20][21][22] Bu alanın öncü dergisi Cultural Studies ABD merkezlidir. Derginin kurucu editörü, John Fiske, onu 1987'de Avustralya'dan ABD'ye getirmiştir.

Kültürel çalışmalar alanındaki birkaç önemli isim 1979'da Margaret Thatcher'ın Birleşik Krallık'ın başbakanı seçilmesinin ardından Avustralya'ya göç edip kendileriyle birlikte İngiliz Kültürel Çalışmaları'nı da getirdiğinde, 1970'lerin sonundan beri büyüyen bir kültürel çalışmalar furyası oluştu. "Kültürel politika çalışmaları" olarak da bilinen kültürel çalışmalar okulu Avustralya'nın bu alana yaptığı önemli katkılardan sadece bir tanesidir. Avustralya aynı zamanda 1990'da dünyanın ilk profesyonel kültürel çalışmalar derneğini kurdu.Günümüzde Avustralasya Kültürel Çalışmalar Derneği olarak da biliniyor.[23] Avustralya merkezli kültürel çalışmalar dergilerinden bazıları şunlardır: International Journal of Cultural Studies, Continuum: Journal of Media & Cultural Studies ve Cultural Studies Review.

Kanada'da, kültürel çalışmalar Marshall McLuhan, Harold Innis ve diğerlerinin çalışmalarında vurguladığı kavramları devam ettirerek teknoloji ve toplum konularına odaklanmıştır. Kanada merkezli kültürel çalışmalar dergilerinden biri de Topia: Canadian Journal of Cultural Studies adlı dergidir.

Afrika'da, insan hakları ve Üçüncü Dünya konuları ana konular arasındaydı. Afrika merkezli kültürel çalışmalar dergilerinden biri de Journal of African Cultural Studies adlı dergidir.

Latin Amerika'daki kültürel çalışmalar Jose Marti, Ángel Rama gibi düşünürlerin ve diğer Latin Amerikalı şahsiyetlerin yanı sıra dünyanın diğer yerlerindeki kültürel çalışmalarla ilişkilendirilmiş Batıya ait kuram kaynaklarından da yararlanmıştır. Latin Amerika'daki kültürel çalışmalarda ön plana çıkan bilim insanlarının arasında Néstor García Canclini, Jésus Martín-Barbero ve Beatriz Sarlo vardır.[24][25] Latin Amerika'daki kültürel çalışmalarda ele alınan temel konulardan bazıları kolonileri bağımsızlaştırma, kent kültürü ve postgelişim kuramıdır. Journal of Latin American Cultural Studies adlı dergiyi bu alanda yayınlanan dergilere örnek gösterebiliriz.

Kültürel çalışmalar Avrupa Kıtası'na kıyasla Birleşik Krallık'ta daha hızlı bir gelişim göstermesine rağmen, Fransa, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde kültürel çalışmaların varlığı önemli bir konuma sahip. Bu alanın Almanya'da nispeten gelişmemiş olmasının nedeni, sıklıkla üçüncü nesilde olduğu söylenen ve Axel Honneth gibi tanınmış şahsiyetleri barındıran Frankfurt Okulu olabilir. Avrupa Kıtası merkezli kültürel çalışmalar dergilerinden bazıları şunlardır: European Journal of Cultural Studies, Journal of Spanish Cultural Studies, French Cultural Studies ve Portuguese Cultural Studies.

Kültürel çalışmalar 1990'ların başından beri Asya boyunca hızla gelişti ve büyüdü.[26] Asya merkezli kültürel çalışmalar dergilerinden biri de Inter-Asia Cultural Studies adlı dergidir.

Almanya'da, kültürel çalışmalar bazen Neue Kulturgeschichte (çev. Yeni Kültür Tarihi) olarak adlandırılır. Neue Kulturgeschichte terimini Kulturgeschichte (çev. Kültür Tarihi) teriminin göstergebilim ve dilbilimdeki kullanımı olarak gören Almanca Vikipedi makalesine bakınız.

Endonezya'da, kültürel çalışmaların bilimselleşmesi 2005 yılında Gadjah Mada Üniversitesi'nde açılan medya ve kültürel çalışmalar bölümüyle başladı.

Konular, kavramlar ve yaklaşımlar

Marksizm, feminizm, ırk ve kültür

Yukarıda belirtildiği gibi Marksizm, Kültür'ün ilk eleştirilerinden biri olarak önemli bir temel rol oynamış ve dolayısıyla kültürel çalışmaların tarihine yansımıştır. Önceki Frankfurt Sosyoloji Okulu özellikle Antonio Gramsci'den etkilenmiştir. Daha sonraki Birmingham Okulu'nun üyeleri 1970'li yılların başında Louis Althusser'in yapısalcılık fikrinden etkilenmiştir. Kültürel çalışmalar temelde Sosyoloji'nin Marksist okumalarından yola çıksa da sonradan ırk ve cinsiyeti kapsayan daha geniş okumalara, toplumun oluşmasıyla ilgili ideolojik ve kimlik merkezli okumalara dönüşmüştür. Post-modernizm ve post-yapısalcılık kavramlarıyla birlikte bu okumaları sanatsal, psikolojik ve felsefi alanlara taşımıştır.

Gramsci ve hegemonya

Birleşik Krallık'taki kültür, siyaset ve sınıf oluşumlarındaki değişen siyasi şartları anlamak için Birmingham Okulu'ndaki bilim insanları yüzünü İtalyan bir düşünür, yazar ve 1910'lar, 1920'ler ve 1930'larda komünist parti lideri olan Antonio Gramsci'nin eserine çevirdi. Gramsci de benzer konularla ilgileniyordu: Neden İtalyan işçiler ve köylüler faşistlere oy vermeliydi? Halk desteğini daha ilerici düşüncelere taşımak için hangi stratejik yaklaşım gerekliydi? Gramsci klasik Marksizm anlayışında değişiklikler yaparak, kültürü siyasi ve toplumsal mücadelenin anahtarı olarak görmeyi savundu. Ona göre, kapitalistler sadece kontrolü sağlamak için kaba kuvvet (polis, hapishane, baskı, askeri) kullanmıyor aynı zamanda halkın "onay"ını almak için çalışan insanların günlük kültürlerine çeşitli şekillerle müdahale ediyordu. Şunun farkında olmak gerekir ki Gramsci için, tarihsel liderlik ya da "hegemonya", sınıfsal gruplaşmalar ve gündelik sağduyunun kültürel bağlamdaki çatışmaları arasındaki ittifakın oluşumunu kapsar. Gramsci için hegemonya her zaman, bitmek bilmeyen, değişken ve tartışmaya açık bir süreçti.[27]

Scott Lash'ten alıntı:

“Hall, Hebdige ve McRobbie’nin çalışmasında halk kültürü ön plana çıkmıştır. Gramsci’nin buna kattığı şey, onay ve kültürün önemiydi. Temel Marksistler gücü, sınıfa karşı sınıf olarak görmüş olsalar bile Gramsci bize sınıf ittifakı kavramını sorgulatmıştır. Kültürel çalışmaların yükselişi, esas alınan sınıfa karşı sınıf politikasının öneminin azalmasına dayandırıldı.[28]

Edgar ve Sedgwick şunu yazdı:

Hegemonya kuramı İngiliz kültürel çalışmalarının özellikle de Birmingham Okulu'nun gelişmesinde belirleyici bir rol oynamıştır. Alt grupların aktif bir şekilde direnip siyasi ve ekonomik hakimiyete tepki gösterme yöntemlerini analiz etmeyi kolaylaştırmıştır. Alt gruplar sadece baskın sınıfa ve onların ideolojilerine pasifçe boyun eğen kişiler olarak görülmemelidir.”[29]

Yapı ve aktör

Kültürel çalışmalardaki hegemonya kuramının gelişimi aktörü araştıran diğer alanlarla bazı yönlerden ilişkilidir. Aktör, işçi sınıfları, sömürgeleştirilmiş insanlar ve kadınların da içinde bulunduğu alt grupların aktif ve önemli kapasitelerini belirten kuramsal bir kavramdır.[30] Stuart Hall’un 1981’deki “Notes on Deconstructing ‘the Popular’ isimli makalesinde tartıştığı üzere, “sıradan insanlar kültürel budalalar değildir".[31] Alt gruptaki insanların aktörlüğünü hesaba katma ısrarı geleneksel yapısalcıların çalışmalarına ters düşmektedir. Bazı analistler bu alanda yapılan bazı çalışmaları eleştirerek halk kültüründeki aktör biçimlerinin bazılarının önemini abartmıştır.

Kültürel çalışmalar günlük yaşamdaki işlerin düzeyini belirtirken kendisini sıklıkla aktörle ilişkilendirir ve araştırmalara radikal bağlamcılık görüşüyle yaklaşır.[32] Diğer bir deyişle, kültürel çalışmalar kültürel uygulamaların, anlamların ve kimliklerin evrensel tanımlamalarını kabul etmez.

Çalışmaları sıklıkla kültürel çalışmalarla ilişkilendirilen Amerikalı feminist kuramcı Judith Butler şunları yazdı:

“Kapitalin toplumsal ilişkileri nispeten benzer şekillerde yapılandırdığının algılandığı yapısalcı tanımdan güç ilişkilerinin tekrara, yakınsamaya ve yeniden ifade etmeye maruz kaldığı hegemonya görüşüne geçiş, yapıyı düşünmede geçicilik sorusunu gündeme getirdi. Bu, yapısal bütünlükleri kuramsal nesneler olarak ele alan Althusserci kuramından başka bir kurama geçişi gösterdi. Bu yeni kuram, gücün yeniden ifade edilmesindeki rastlantısal alanlar ve stratejilerle birlikte düşünüldüğünde, yapının rastlantısal imkanıyla ilgili görüşler yenilenmiş bir hegemonya kavramını başlatmıştır.”[33]

Küreselleşme

Son yıllarda kapitalist kültür, çağdaş küreselleşme biçimleriyle tüm dünyaya yayıldığı için kültürel çalışmalar Batı hegemonyasına karşı direnmek ve onunla işbirliği yapmak için yerel bölgeler ve müzakere uygulamarıyla ilgili önemli analizler geliştirdi.[34]

Kültürel tüketim

Kültürel çalışmalar özellikle insanların kültürel metinleri farklı açılardan okuduklarının, algıladıklarının ve yorumladıklarının ya da diğer türdeki kültürel ürünleri özelleştirdiklerinin veya anlamların üretimi ve yayılmasında rol adıklarının altını çizerek pasif tüketicinin geleneksel görüşünü eleştirir. Bu görüşte, tüketici kültürel metinler aracılığıyla yayılan anlamları özelleştirebilir, aktif bir şekilde üzerinde tekrar çalışabilir ve karşı çıkabilir. Bazı açılardan, kültürel çalışmalar analitik yaklaşımını, üretimin geleneksel anlayışlarından uzaklaşıp böylece kendi içinde bir üretim biçimi (kimliklerin, anlamların üretimi vb.) olarak algılanan tüketime doğru yöneltmiştir Bu gelişmelerde, Stuart Hall, John Fiske ve diğerleri etkili olmuştur.

Alanın öncü dergisi, CulturalStudies, 2008 yılındaki özel sayısında “anti-tüketicilik” kavramını kültürel çalışmalardaki çeşitli açılardan incelemiştir. Jeremy Gilbert'ın bu sayıya katkılarında da belirttiği üzere, kültürel çalışmalar “kapitalist dünyanın her yerinde, hükûmetlerin ekonomik politikalarının öncelikli amacının tüketim seviyelerini sürdürmek olduğu ve ‘tüketicinin güveninin ekonomik yararlılığın ana nedeni ve belirteci olarak görüldüğü bir çağda yaşadığımız” gerçeğiyle mücadele etmeli.[35]

“Metin” kavramı

Göstergebilimi geliştiren ve ondan yararlanan kültürel çalışmalar, metin kavramını sadece yazı dilini değil, aynı zamanda televizyon programları, filmler, fotoğraflar, moda, saç modelleri ve diğer birçok şeyi belirtmek için kullanır. Kültürel çalışmalar metinleri kültürün tüm anlamlı eserlerini içerir. Bu alan benzer şekilde "kültür" kavramını da genişletir. Kültürel çalışmalar araştırmacısı için "kültür", sadece sosyal egemen grupların kültürü olan geleneksel yüksek kültür’ü değil, aynı zamanda yukarıda belirtildiği üzere kültürel çalışmaların esas odağı hâline gelen gündelik uygulamalar ve anlamları da içerir.[36] Kültürel çalışmalar barlar, oturma odaları, bahçeler ve plajlar gibi günlük yaşam mekanlarını ve alanlarını bile “metin” olarak görür.[37]

Jeff Lewis medya, kültür ve kültürel politikalarla ilgili araştırmalarında metni ve metinsel analizi tartışmaya açmıştır.[38] Lewis'e göre, “metinsel çalışmalar” en karmaşık ve en zor buluşsal yöntemdir çünkü hem güçlü bir sınır çekme becerisi hem de siyaset ve bağlamın üstü kapalı kavranmasını gerektirir. Lewis'in kendi metinsel analiz şekli, belirli bir bilgi sistemine oturtulduğu sürece tüm olguları “potansiyel bir metin” olarak görür. Metinler sadece “yorumlanabilir” anlamlar taşırlar böylece belirli bir bilgi sisteminde temsil edilirler. Bu bilgi sistemi metni anlamla ilişkilendirir. Bu yüzden, kültürel analistin görevi hem bilgi sistemiyle hem de metinle uğraşıp bu ikisinin hangi açıdan birbiriyle ya da diğer bilgi sistemleriyle - ki bu analistin kendi ortaya attığı bir sistem de olabilir- etkileşimde olduğunu analiz etmek ve gözlemlemektir. Bu uğraş, analizin önemli boyutlarını ve verilen metni, söylemi çevreleyen veya onların içinde olan hiyerarşileri açığa çıkaran kapasitesini temsil eder.

Akademik Algı

Kültürel çalışmalar antropoloji, medya ve iletişim çalışmaları, edebiyat çalışmaları, eğitim, coğrafya, felsefe, sosyoloji, siyaset ve diğer birçok disiplinin kesişmesiyle evrilmiştir. Kültürel çalışmaların bazı alanları öznenin ve özgürleşmenin “postmodern” kavrayışlarında ve siyasi görelikte gezinse de, kültürel çalışmalar özünde toplumsal, ekonomik ve kültürel bir eleştiri için önemli bir kavramsal ve yöntemsel çerçeve oluşturur. Bu eleştiri, kurumların, metinlerin ve uygulamaların içine yerleşmiş anlamları ve varsayımları “yıkıp” kültürü yeniden üretmek ve temsil etmek için tasarlanmıştır.[39] Bu nedenle, bazı disiplinler ve bilim insanları kültürel çalışmaları yöntemsel genişliği ve disiplinselliği reddetmesi yüzünden ciddiye almamış olsa da, temel eleştiri stratejileri ve analizleri sosyal ve beşeri bilimlerin önemli ve gelişmekte olan alanlarında derin bir etki yaratmıştır. Kültürel çalışmalar, toplumsal ayrımlaşma, kontrol ve eşitsizlik, kimlik, toplumun inşa edilmesi, medya ve bilgi üretimi gibi alanların çeşitli yapılarında çalışır. Dahası, kültürel çalışmaların etkisi çeviribilim çalışmaları, sağlık çalışmaları, uluslararası ilişkiler, gelişim çalışmaları, bilgisayar çalışmaları, iktisat, arkeoloji, nörobiyoloji gibi farklı alanların yanı sıra kültürel çalışmaların ilk zamanlarda ortaya çıkışını şekillendiren edebiyat, sosyoloji, iletişim çalışmaları ve antropoloji gibi çeşitli disiplinlerin üzerinde de açıkça görülmüştür.

Ayrıca kültürel çalışmalar medya politikası, demokrasi, tasarım, gün içindeki serbest zaman, savaş ve gelişim, turizm gibi alanlardaki çeşitli çalışmalara dahil olarak kendi ilgi alanlarını ve yöntemlerini çeşitlendirmiştir. İdeoloji veya söylem, sınıf, hegemonya, kimlik ve cinsiyet gibi belirli kavramlar hala önemini sürdürse de, kültürel çalışmalar postmodernizm ve yapıçözüm gibi yeni kavram ve yaklaşımlarla uzun süreden beri sıkı ilişkiler kurup bu alanlara dahil olmuştur. Böylece, bu alan kültür ve siyaset güçleriyle kurduğu yakın ilişki sayesinde siyasi eleştirisini sürdürmektedir.[40]

Kültürel çalışmalar alanındaki öncü bilim insanı Toby Miller tarafından yayına hazırlanan Companion to Cultural Studies adlı kitap, çağdaş sosyal ve beşeri bilimlerin altında yer alan çeşitli disiplinlerde yapılan kültürel çalışmalardaki yaklaşımların gelişiminin analiz edildiği makalelerden oluşur.[41]

Edebiyat alanındaki bilim insanları

Kültürel çalışmalar alanında uygulamalar yapan birçok insan İngiliz Dili veya Karşılaştırmalı Edebiyat bölümlerinde çalışmaktadır. Yine de, Yale Üniversitesi profesörü Harold Bloom gibi edebiyat alanında çalışan bazı geleneksel bilim insanları açık sözlülükle kültürel çalışmaları eleştirmiştir. Bu bilim insanları, hareketin hassas çerçevesinin kuramsal dayanaklarını yöntem düzeyinde tartışmıştır.

Bloom kendi fikrini 2000 yılı Eylül ayında Amerikan kanalında (C-SPAN) yayınlanan Booknotes adlı televizyon programında açıkladı:

“Sadece İngilizce konuşulan ülkelerde değil, başka yerlerde de okumanın iki düşmanı

vardır. Bunlardan biri edebiyat çalışmalarının akıl almaz bir şekilde yok edilmesi ve İngilizce konuşulan ülkelerdeki lise ve üniversitelerin hepsinde

kültürel çalışmalar adı altında ortaya çıkmasıdır. Herkes bu olgunun ne olduğunu biliyor. Artık bitap düşmüş “siyasi doğruluk” ifadesi neler olup bittiğini ve ne yazık ki hala her yerde neler olduğunu çok güzel bir şekilde tanımlayan bir ifadedir ve belirtmem gerekirse, entelektüellerin ihanetini - ki bence bu “katiplerin ihaneti”dir - temsil eden İngilizce konuşulan ülkelerdeki kadrolaşmış fakültelerin beşte üçünden fazlasına hükmeder.”[42]

Marksist edebiyat eleştirmeni Terry Eagleton kültürel çalışmalara tamamen karşı değildir fakat After Theory’nin (2003) de içinde bulunduğu birçok kitabında, bu alanın bazı yönlerini eleştirip güçlü ve zayıf yönlerinin altını

çizmiştir. Eagleton'a göre, edebiyat ve kültürel teori hayattaki “temel sorular” hakkında önemli şeyler söyleme gücüne sahiptir fakat kuramcılar bu gücün nadiren farkında olmuştur.

Sosyologlar

Kültürel çalışmaların sosyoloji üzerindeki etkisi de kayda değerdir. Örneğin, Stuart Hall Birmingham Okulu’nu terk ettiğinde, bunu Britanya’da yer alan Open Üniversitesi’ndeki sosyoloji bölümünde elde edeceği prestijli profesörlük pozisyonu için yaptı. Bir alt alan olan kültürel sosyoloji, kültürel çalışmaları uygulayan birçok kişinin bu disiplinle ilgili evi hâline gelmiştir. Yine de, genel olarak bir disiplin olan sosyolojiyle bir alan olan kültürel çalışmalar arasında bazı farklılıklar vardır. Sosyoloji kendisini felsefe veya psikoloji konularından bilinçli bir şekilde ayıran çeşitli tarihsel çalışmalar üzerine kurulu iken, kültürel çalışmalar disiplinselliğin geleneksel uygulama ve anlayışlarını açık bir şekilde sorgulamış ve eleştirmiştir. Kültürel çalışmaları uygulayan birçok kişi kültürel çalışmaların diğer disiplinlere benzememesinin ve kendisi için disiplinselliğe özenmemesinin en iyisi olduğunu düşünür. Bunun yerine, kültürel çalışmalara temel oluşturabilecek bir tür radikal disiplinlerarasılığı desteklerler.

Çalışması kültürel çalışmalar üzerinde önemli bir etkiye sahip olan bir sosyolog da Pierre Bourdieu’dür. Bourdieu çalışmasında röportajları derinlemesine inceler ve istatistikleri yaratıcı bir şekilde kullanır.[43][44] Ancak, Bourdieu’nün çalışması her ne kadar kültürel çalışmalarda etkili olmuş ve kendi çalışmasını bir bilim şekli olarak görmüş olsa da, kültürel çalışmalar “bilimselliğe” özenme gereksinimi fikrini hiçbir zaman kabullenmemiş ve kültürel çalışmaların temeli olarak “bilimselliğin” fetişleştirilmesine karşı birçok kuramsal ve yöntemsel parametreler sıralamıştır.

Kültürel çalışmaları eleştiren diğer iki sosyolog da Chris Rojek ve Bryan S. Turner’dır. "Decorative sociology: towards a critique of the cultural turn" adlı makalelerinde tartıştıkları üzere, özellikle Stuart Hall tarafından savunulan bir olgu olan kültürel çalışmalar istikrarlı bir araştırma gündeminden yoksundur ve metinlerin çağdaş okumalarına ayrıcalık tanır, böylece tarihdışı bir kuramsal odak oluşturur. Ayrıca, şu iddiayı öne sürerler: Kültürel çalışmalarda "hem tarihi ve kültürlerarası ilişkinin reddi hem de ifade edilen siyasi görüşlerin doğruluğu hakkında ahlaki bir üstünlük hissi vardır”.[45]

Fizikçi Alan Sokal

1996 yılında, fizikçi Alan Sokal, Social Text adlı kültürel çalışmalar dergisine alaycı bir makale göndererek bu alanla ilgili karşıt görüşlerini ifade etti. Sokal'ın, postmodernizm’in “moda olan saçmalığı” olarak bahsettiği şeyin parodisinin ustalıkla işlendiği bu makale hakemlik sürecinden geçirilmeden derginin editörleri tarafından kabul edildi. Makale basıldığı zaman Sokal, kendini “akademik dedikodu” dergisi olarak tanımlayan Lingua Franca’da Social Text'te belirttiği alaycı ifadelerini açıklayan ikinci makalesini yayınladı.Sokal içindeki isteğin bilimsel rasyonalizm ilgili çağdaş eleştirileri reddetmesinden kaynaklandığını belirtti:

“Siyasi açıdan kızgınım çünkü her ne kadar hepsi olmasa da bu saçmalığın çoğu kendini ilan eden sol görüşlülerden kaynaklanıyor. Burada yüz seksen derecelik tarihi bir dönüşe şahit oluyoruz. Son iki yüzyılın büyük bir kısmında, sol görüş bilimle özdeşleştirilip gericiliğe karşı olarak görüldü. Rasyonel düşüncenin ve nesnel gerçekliğin (hem toplumsal hem de doğal) cesur analizinin, güçlüler tarafından (kendi içinde haklı olan tutkulu insanlardan bahsetmiyorum bile) teşvik edilen aldatmacalarla savaşmak için akıllıca bir yöntem olduğuna inandık. Yenilikçi ve solcu birçok akademik hümanistin son zamanlarda bilgisel göreliğin o veya bu şekline yönelmesi bu değerli mirasa ihanet ediyor ve yenilikçi toplumsal eleştirinin hala hassas olan görüşlerinin temelini sarsıyor. “Gerçekliğin toplumsal inşası”yla ilgili kuramlar geliştirmek bize AIDS’e etkili bir tedavi bulma veya küresel ısınmayı engellemek için stratejiler oluşturma konusunda yardımcı olmayacak. Eğer doğruluk ve yanlışlık kavramlarını reddedersek siyaset, ekonomi, sosyoloji ve tarihteki yanlış fikirlerle savaşamayız.”[46]

Temel eserler

Hall ve diğerleri, kültürel çalışmalar alanındaki bazı temel kaynaklı metinleri ya da özgün "müfredatları", belirledi:

• Hoggart'ın The Uses of Literacy

• Raymond Williams'ın Culture and Society ve The Long Revolution[14]

• E. P. Thompson'ın The Making of the English Working Class.

Ayrıca bakınız

Alanlar ve kuramlar

Akademik programlar

  • Kültürel çalışmalar ve benzeri programların verildiği üniversitelerin listesi

Dernekler

Yazarlar

Dergiler

Notlar

  1. ^ "Cultural studies" is not synonymous with either "area studies" or "ethnic studies," although there are many cultural studies practitioners working in both area studies and ethnic studies programs and professional associations (e.g. American studies, Asian studies, African-American studies, Latina/o Studies, European studies, Latin American studies, etc.).
  2. ^ "Cultural Studies Associations, Networks and Programs" 9 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., extensive, but incomplete, list of associations, networks and programs as found on the website for the Association of Cultural Studies, Tampere, Finland.
  3. ^ Bérubé, Michael (2009), "What's the Matter with Cultural Studies?" 12 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Chronicle of Higher Education.
  4. ^ Sardar, Ziauddin and Van Loon, Borin (1994). Introducing Cultural Studies.New York: Totem Books
  5. ^ Dworkin, Dennis. Cultural Marxism in Post-War Britain: History, the New Left, and the Origins of Cultural Studies (Durham and London: Duke University Press, 1997), p. 116
  6. ^ see also Corner, John (1991), "Postscript: Studying Culture—Reflections and Assessment: An Interview with Richard Hoggart." Media, Culture and Society, Vol. 13, No. 2, April.
  7. ^ Ioan Davies, "British Cultural Marxism," International Journal of Politics, Culture and Society 4(3) (1991): 323-344, p. 328.
  8. ^ Morley & Chen (eds.) (1996). Stuart Hall: Critical Dialogues in Cultural Studies. London: Routledge.
  9. ^ Gilroy, Grossberg and McRobbie (eds.) (2000). Without Guarantees: In Honour of Stuart Hall. London: Verso.
  10. ^ Webster, Frank (2004). "Cultural Studies and Sociology at, and After, the Closure of the Birmingham School". Cultural Studies18 (6): 848
  11. ^ Curtis, Polly (2002), "Birmingham's cultural studies department given the chop" 13 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Guardian.
  12. ^ Turner, Graeme (2003). British Cultural Studies: An Introduction (Third ed.). London: Routledge.
  13. ^ Hartley, John (2003). A Short History of Cultural Studies. London: Sage.
  14. ^ a b Hall 1980
  15. ^ Hall, Critcher, Jefferson, Clarke & Roberts (1978). Policing the Crisis: Mugging, the State, and Law and Order. New York: Holmes & Meier Publishers, Inc.
  16. ^ Hall, Stuart (1988). The Hard Road to Renewal: Thatcherism and the Crisis of the Left. London: Verso.
  17. ^ Hall & Jacques (eds.) (1991). New Times: The Changing Face of Politics in the 1990s. London: Verso.
  18. ^ Abbas & Erni (eds.) (2005). Internationalizing Cultural Studies: An Anthology. Malden, MA: Blackwell Publishing.
  19. ^ Lindlof & Taylor, 2002, p. 60.
  20. ^ Grossberg, Nelson & Treichler 1992
  21. ^ Warren & Vavrus (eds.) (2002). American Cultural Studies. Urbana Champaign, IL: University of Illinois Press.
  22. ^ Hartley & Pearson (eds.) (2000). American Cultural Studies: A Reader. Oxford University Press.
  23. ^ Turner (ed.), Graeme (1993). Nation, Culture, Text: Australian Cultural and Media Studies. London: Routledge.
  24. ^ Sarto, Ríos & Trigo (eds.) (2004). The Latin American Cultural Studies Reader. Durham, NC: Duke University Press.
  25. ^ Irwin & Szurmuck (eds.) (2012). Dictionary of Latin American Cultural Studies. Gainesville: University Press of Florida.
  26. ^ Chen & Huat (eds.) (2007). The Inter-Asia Cultural Studies Reader. London: Routledge.
  27. ^ Hall, Stuart (June 1986). "Gramsci's Relevance for the Study of Race and Ethnicity". Journal of Communication Inquiry10 (2): 5–27. doi:10.1177/019685998601000202.
  28. ^ Lash 2007, pp. 68–69
  29. ^ Edgar & Sedgewick, 165.
  30. ^ Giddens, Anthony (1984). The Constitution of Society: Outline of the Theory of Structuration. Malden, MA: Polity Press.
  31. ^ Guins & Cruz (eds.) (2005). Popular Culture: A Reader. London: Sage. p. 67.
  32. ^ Grossberg, Lawrence (2010). Cultural Studies in the Future Tense. Durham, NC: Duke University Press.
  33. ^ Butler, Judith (1997). "Further Reflections on Conversations of Our Time". Diacritics27 (1).
  34. ^ Appadurai, Arjun (1996). Modernity at Large: Cultural Dimensions of Globalization. Minneapolis: University of Minnesota Press.
  35. ^ Gilbert, Jeremy (2008). "Against the Commodification of Everything". Cultural Studies22 (5).
  36. ^ Bakhtin, Mikhail 1981. The Dialogic Imagination. Austin, TX: UT Press, p. 4.
  37. ^ Fiske, Hodge and Turner (1987). Myths of Oz: Reading Australian Popular Culture. Allen & Unwin: Boston
  38. ^ Jeff Lewis (2008) Cultural Studies, Sage, London; Jeff Lewis, (2005) Language Wars: The Role of Media and Culture in Global Terror and Political Violence, Pluto, London.
  39. ^ Lewis 2008
  40. ^ During 2007
  41. ^ Miller 2006, p. index
  42. ^ "Booknotes.org". 4 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2016. 
  43. ^ Richard Harker, Cheleen Mahar, Chris Wilkes (eds), An Introduction to the Work of Pierre Bourdieu: The Theory of Practice. Houndmills: Macmillan, 1990, pp. 68-71.
  44. ^ Bourdieu, Pierre (1984). Distinction: A Social Critique of the Judgement of Taste. Cambridge, MA: Harvard University Press.
  45. ^ Rojek, Chris, and Bryan Turner, "Decorative sociology: towards a critique of the cultural turn." The Sociological Review 48.4 (2000): 629-648.
  46. ^ "A Physicist Experiments With Cultural Studies" 4 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Alan Sokal, English translation of article from Lingua Franca, 1996. Physics.nyu.edu.
  47. ^ "About" 29 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Cultural Studies Association of Australasia. Retrieved 29 September 2015.

Kaynakça

  • Du Gay, Paul, et al. Doing Cultural Studies: The Story of the Sony Walkman. Culture, Media and Identities. London ; Thousand Oaks Calif.: Sage in association with The Open University, 1997.
  • During, Simon (2007). The Cultural Studies Reader (3rd ed.). London: Routledge. ISBN 978-0-415-37412-5.
  • Edgar, Andrew and Peter Sedgwick. 2005. Cultural Theory: The Key Concepts. 2nd edition. NY: Routledge.
  • Engel, Manfred: "Cultural and Literary Studies". Canadian Review of Comparative Literature 31 (2008): 460-467.
  • Grossberg, Lawrence; Nelson, Cary; Treichler, Paula A., eds. (1992). Cultural Studies. New York: Routledge. ISBN 0-415-90351-3.
  • Hall, Stuart, ed. (1980). Culture, Media, Language: Working Papers in Cultural Studies, 1972-1979. London: Routledge in association with the Centre for Contemporary Cultural Studies, University of Birmingham.ISBN 0-09-142070-9.
  • Hall, Stuart. "Cultural Studies: Two Paradigms." Media, Culture, and Society 2 (1980).
  • Hall, Stuart. "Race, Culture, and Communications: Looking Backward and Forward at Cultural Studies." Rethinking Marxism 5.1 (1992): 10-18.
  • Hoggart, Richard. The Uses of Literacy: Aspects of Working Class Life (Chatto and Windus, 1957). ISBN 0-7011-0763-4
  • Johnson, Richard. "What Is Cultural Studies Anyway?" Social Text 16 (1986–87): 38-80.
  • Johnson, Richard. "Multiplying Methods: From Pluralism to Combination." Practice of Cultural Studies. London; Thousand Oaks, CA: SAGE, 2004. 26-43.
  • Johnson, Richard. "Post-Hegemony? I Don't Think So" Theory, Culture and Society. 24(3): 95-110.
  • Lash, Scott (May 2007). "Power After Hegemony: Cultural Studies in Mutation?". Theory, Culture & Society. 24 (3): 55–78. doi:10.1177/0263276407075956.
  • Lewis, Jeff (2008). Cultural Studies: The Basics (2nd ed.). London: Sage. ISBN 1-4129-2229-1.
  • Lindlof, T. R., & Taylor, B. C. (2002). Qualitative Communication Research Methods, 2nd edition. Thousand Oaks, CA: Sage.
  • Longhurst,Brian, Smith,Greg, Bagnall, Gaynor, Crawford, Garry and Michael Ogborn, Introducing Cultural Studies, Second Edition, Pearson, London, 2008, ISBN 978-1-4058-5843-4
  • Miller, Toby, ed. (2006). A Companion to Cultural Studies. Malden, Mass: Blackwell Publishers. ISBN 978-0-631-21788-6.
  • Pollock, Griselda (ed.), Generations and Geographies: Critical Theories and Critical Practices in Feminism and the Visual Arts. Routledge, 1996.
  • Pollock, Griselda. Psychoanalysis and the Image. Boston and Oxford: Blackwell, 2006.
  • Smith, Paul. Questioning Cultural Studies: An Interview with Paul Smith. 1994. MLG Institute for Culture and Society at Trinity College. OSF1.gmu.edu, 31 August 2005.
  • Smith, Paul. "A Course In "Cultural Studies"." The Journal of the Midwest Modern Language Association 24.1, Cultural Studies and New Historicism (1991): 39-49.
  • Smith, Paul (2006). "Chapter 19. Looking Backwards and Forwards at Cultural Studies". In Miller, Toby. A Companion to Cultural Studies. Malden, Mass: Blackwell Publishers. pp. 331–40. ISBN 978-0-631-21788-6.
  • Theory, Culture and Society, 21(1), 2004.
  • Williams, Raymond. Keywords: A Vocabulary of Culture and Society. Revised edition. New York: Oxford University Press, 1985.
  • Williams, Raymond. Culture and Society, 1780-1950. New York,: Harper & Row, 1966.

Dış bağlantılar

• CCCS publications (Annual Reports and Stencilled Occassional [sic] Papers) of the University of Birmingham • "The Need for Cultural Studies: Resisting Intellectuals and Oppositional Public Spheres"

CLCWeb: Comparative Literature and Culture at Purdue University



İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eğitim sosyolojisi</span> EĞİTİM

Eğitimsel toplum bilimi, eğitim kurumlarını ve okullaşma ile modern endüstri toplumlarında okullaşma sistemlerini, ‘okul ile toplumsal yapı arasındaki ilişkileri konu alan, eğitim kurumunun toplumun diğer büyük kurumsal düzenleriyle, yani iktisat, politika, din vb. ile olan ilişkilerini sosyolojinin yöntemleri ve bakış açısıyla araştıran sosyoloji dalı.

<span class="mw-page-title-main">Din sosyolojisi</span> sosyolojinin bir dalı

Din sosyolojisi, dini kurum ve dini yapılanmaları, dini temalarla toplumsal yapı arasındaki ilişkileri ve dinin toplum, toplumun din üzerindeki etkilerini araştıran bilimsel bir disiplindir. Din sosyologları toplumun din üzerinde dinin toplum üzerindeki etkilerini bir başka deyişle toplum ve din arasındaki diyalektik ilişkiyi açıklamaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Antonio Gramsci</span> İtalyan düşünür, siyasetçi ve sosyalist kuramcı

Antonio Francesco Gramsci, İtalyan düşünür, siyasetçi, dilbilimci ve sosyalist kuramcı.

<span class="mw-page-title-main">Post-Marksizm</span>

Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sanat sosyolojisi</span>

Sanat sosyolojisi, sosyolojinin alt dallarından biridir ve sanatı toplumsal bir süreç olarak, diğer toplumsal fenomenlerle bağlantı içinde ele alır ve analiz eder. Modern sanatın gelişimi, sosyolojik bir araştırma sürecini gerektirdiğinde ve sosyoloji de kendi içinde alt dallara doğru ayrılırken, Avrupa'da ve ABD'de bazı sosyal bilimcilerin katkısıyla sanat sosyolojisi giderek özerkleşen bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 20. yy.'ın ortalarında Frankfurt Okulu düşünürlerinin katkıları bugün sanat sosyolojisi literatürü içinde önemli bir yer tutmaktadır. Frankfurt Okulu, "sanat sosyolojisi" ve "sanat felsefesi" arasındaki dinamik etkileşim için de iyi bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Ernesto Laclau</span> Arjantinli filozof (1935-2014)

Ernesto Laclau, Arjantinli politik kuramcıdır. Sıklıkla, Post-Marksizm olarak tanınmaktadır. Essex Üniversitesin'de Politik Kuram kürsüsünde profesördür, yıllarca İdeoloji ve Konuşma Çözümlemesi alanları doktora programlarının yöneticiliğini yapmıştır. Laclau, Kuzey Amerika'da birçok üniversitede, Latin Amerika, Batı Avrupa, Avustralya ve Güney Afrika' da ders verdi. Son olarak, The University at Buffalo' dan ayrıldı ve bir süre Northwestern University'de ders vermişir.

<span class="mw-page-title-main">İletişim bilimleri</span>

İletişim çalışmaları veya iletişim bilimleri; insan iletişimi ve davranış süreçleri, kişilerarası ilişkilerdeki iletişim kalıpları, farklı kültürlerdeki sosyal etkileşimler ve iletişim ile ilgilenen bir akademik disiplindir. İletişim genel olarak, bireylerin veya grupların uygun medya aracılığıyla etkili bir şekilde ikna etmelerini, bilgi edinmelerini, bilgi vermelerini veya duygularını etkili bir şekilde ifade etmelerini sağlayan fikir, bilgi, sinyal veya mesajların verilmesi, alınması ve değiş tokuşu olarak tanımlanır. İletişim bilimleri, bireysel faillik düzeyinde yüz yüze konuşma ve etkileşimden makro düzeyde sosyal ve kültürel iletişim sistemlerine kadar bir dizi konuyu kapsayan bir bilgi bütünü geliştirmek için çeşitli ampirik araştırma ve eleştirel analiz yöntemlerini kullanan bir sosyal bilimdir.

Kültürel antropoloji, etnolojik, etnografik, dilbilimsel, sosyal ve psikolojik analiz yöntemlerine dayanarak kültürlerin gelişimini inceleyen bilim dalı. Fiziksel antropoloji, arkeoloji ve dilbilimsel antropoloji ile birlikte antropolojinin geleneksel dört ana bölümünden biri olarak tanımlanır. Kültürel antropoloji, katılımcı gözlem, görüşme ve anketler dahil olmak üzere çeşitli metodolojilere sahiptir. Franz Boas ve pek çok öğrencisi kültüre difüzyonist, tarihsel bir yaklaşım getirmiş, daha sonra gelen Margaret Mead ve başkaları kültür ve kişilik arasındaki ilişkiyi ele alan bir yaklaşım geliştirmişlerdir. Ruth Benedict gibi bazı bilim insanlarına göre kültür bir bütün olup kapalı bir sistemdir; başkalarına göre ise, o daha çok tarihsel olaylardan etkilenen gevşek biçimde bütünleşmiş bir davranış dizisidir. Ne kadar değişirse değişsin, tüm bu yazarların görüşleri şu temel varsayımı paylaşmaktadır: Kültür, davranışların başlıca belirleyicisidir.

Toplumsal sınıf toplumlar veya kültürler içindeki bireyler veya gruplar arasında hiyerarşik farklılığı ifade etmektedir. Genellikle bireyler sınıf içinde ekonomik konumlarına ve katmanlaşma sistemi içinde benzer siyasi ve ekonomik ilgilerine göre gruplaşmaktadırlar.

Stuart Hall, Jamaikalı kültürel teorist ve sosyolog. Hall, Richard Hoggart ve Raymond Williams ile birlikte, Britanyalı Kültürel Çalışmaları veya Kültürel Çalışmalar Birmingham Okulu olarak bilinen düşünce okulunun kurucu isimlerinden biriydi. Aynı zamanda İngiliz Sosyoloji Derneği'nin 1995-1997 başkanı oldu.

Asef Bayat sosyolog ve akademisyen. Halen Illinois Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdürmektedir. Siyaset sosyolojisi, toplumsal hareketler ve değişme, din temelli siyaset ve gündelik hayat, toplumsal mekanlar, günümüzde İslam ve özellikle de müslüman Orta Doğu ülkelerindeki halk hareketleri ilgi alanlarını oluşturmaktadır. İran İslam Devrimi, 1970'lerden bugüne İslami hareketler, müslüman yoksul halk hareketleri, müslüman gençlik ve kadınlar gibi konular üzerine yazmıştır.

Dijital antropoloji, insan ile dijital teknolojilerin ilişkisi üzerine çalışan diiplindir. Antropoloji ile teknolojinin kesiştiği alanlara eğilir.

Kişi ya da şahıs, akıl, ahlak, bilinç gibi özellikleri olan ve akrabalık, mülkiyet, yasal sorumluluk gibi kültürel temelli sosyal ilişkilere sahip insani varlıktır. Kişiliğin, yani bir varlığı kişi yapan şeyin ne olduğu kültürlere ve bağlamlara göre değişiklik gösterir.

Kültürlerarası psikoloji, değişkenlik ve değişmezlik de dahil olmak üzere, farklı kültürel koşullar altında insan davranışlarının ve zihinsel süreçlerin bilimsel bir çalışmasıdır. Davranış, dil ve anlamdaki kültürel farklılığı tanımak için araştırma yöntemlerini genişleterek psikolojiyi genişletmeyi ve geliştirmeyi amaçlar. Akademik bir disiplin olarak psikoloji büyük ölçüde Kuzey Amerika ve Avrupa'da geliştiği için, bazı psikologlar, evrensel olarak kabul edilen yapıların, daha önce varsayıldığı kadar değişmez olmadığı konusunda endişe duymuşlardır, özellikle de diğer kültürlerde dikkate değer deneyleri çoğaltma girişimlerinin değişen başarıları vardır. Etki, biliş, benlik kavramları ve psikopatoloji, anksiyete ve depresyon gibi ana temaları ele alan teorilerin, diğer kültürel bağlamlara "dışa aktarıldığında" dış geçerliliğe sahip olup olamayacağı, kültürel psikoloji, kültürel farklılıkları hesaba katmak için kültürel farklılıkları hesaba katmak için tasarlanmış yöntemleri kullanarak bunları yeniden inceler. Her ne kadar bazı eleştirmenler kültürlerarası psikolojik araştırmalardaki metodolojik kusurlara işaret etseler ve kullanılan teorik ve metodolojik temellerdeki ciddi eksikliklerin psikolojideki evrensel ilkeleri araştırmaya engell olduğunu iddia etseler de, kültürler arası psikologlar, fizik veya kimya gibi evrenselleri aramaktan ziyade farklılıkların (varyans) nasıl ortaya çıktığını araştırmaya yönelmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset sosyolojisi</span>

Siyaset sosyolojisi, devlet ve sivil toplumdan aileye kadar uzanan politik fenomenlerin sosyolojik analizi, araştırması vatandaşlık, toplumsal hareketler ve sosyal güç kaynakları gibi konuları araştırmakla ilgilenen bir bilim disiplinidir. Siyaset sosyolojisinin konusu toplumsal bağlamı içinde iktidardır. 19. yüzyıl ile beraber genel olarak toplumsal ve özel olarak siyasal düşüncenin bilimselleşmeye başladığı görülmüştür. Teknoloji, sanayileşme gibi unsurlar kalabalıklaşmayı beraberinde getirmiş, kalabalıklaşma ise siyasal düşünceye yönelim sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Irk ve etnik ilişkiler sosyolojisi</span>

Irk ve etnik ilişkiler sosyolojisi, toplumun tüm seviyelerinde ırklar ve etnik gruplar arasındaki toplumsal, politik ve ekonomik ilişkilerin incelenmesini kapsar. Bu alan, konut ayrımı, farklı ırk ve etnik gruplar arasındaki diğer karmaşık sosyal süreçler gibi sistematik ırkçılık üzerine yapılan çalışmalarla da ilgilenir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyolojinin dalları</span>

Aşağıdakiler, sosyoloji disiplinine genel bakış ve güncel bir rehber olarak sunulmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekoloji</span>

Siyasi ekoloji, siyasal, ekonomik ve sosyal faktörler ile çevresel sorunlar ve değişimler arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Siyasi ekoloji, çevre konularını ve fenomenlerini politikleştirerek incelediğinden, apolitik ekolojik çalışmalardan farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji dergileri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu listede, sosyolojiyi ve çeşitli alt alanlarını kapsamakta olan ilgili akademik dergiler yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal hareket teorisi</span>

Sosyal hareket teorisi, sosyal bilimler içinde, genellikle sosyal mobilizasyonun neden meydana geldiğini, ortaya çıkardığı biçimleri açıklamaya çalışan disiplinler arası bir düşünceler bütünüdür. Sosyal hareketlerin oluşumu ve işleyişinin potansiyel sosyal, kültürel ve politik sonuçları üzerine incelemeler içerir.