İçeriğe atla

Kül konisi

Kül konisi volkanik klinker, volkanik kül ya da volkanik bir yanardağ ağzının etrafında toplanmış, koni şeklinde dik piroklastik parçacıklardan oluşan bir tepedir.[1][2] Piroklastik parçacıklar ya patlamalı püskürmeleri ya da genel olarak tek yanardağ ağızlı lav çeşmeleri tarafından oluştururlar. Gaz yüklü lav, şiddetli bir şekilde havaya püskürtüldüğünde, kül, klinker ya da skorya şeklinde katılaşıp ve yere düşüp, 30-40 derece açısı olan eğimleri, dairesel bir zemin planı olan ve çoğu zaman simetrik olan bir koni oluşturmaya çalışır.[3] Çoğu kül konisinin tepe noktasında kase şeklinde bir krateri vardır.[1]

Tipik bir kül konisinin içsel bünyesinin oluşmasını gösterir şematik resim
ABD'de güneydoğu Arizona eyaletinde San Bernadino Vadisinde Buzul Çağı veya Pleistosen dönemi kül konilerini oluşturan tufa ve kül Parçaları
ABD'de Utah eyaletinde Veyo mevki yakınlarında Holosen çağında oluşan kül konisi.
1943 yılında patlayan Parícutin volkanı
ABD'de, New Mexico eyaletinde "Capulin Yanardağı"'nın kül konisi

Kül konisi, sadece tüf, kül gibi malzemeler çıkartan volkanlarda oluşan ve volkanizma sırasında çıkan küllerin oluşturduğu küçük tepeler. Volkanlardan çıkan küllerin ve diğer kırıntılı maddelerin birikmesi ile oluşan konilere denir.[4]

Örneğin, Türkiye'de İzmir, Kula ve Karapınar çevresindeki koniler ve kül konileridir.[5][6]

Patlama mekaniği

Kayaç parçaları, çoğunlukla köz ya da skorya diye adlandırılan, camsı ve sayısız dondurulmuş gaz balonlarından oluşur, magma patlamasında havada yer alırlar ve hızlıca soğurlar.[4] Kül konileri on metreden yüz metre uzunluğuna kadar boyut değiştirirler.[4] Kül konileri piroklastik malzemeden oluşurlar. Çoğu kül konisinin zirvesinde çanak biçimli bir krater bulunur. Kül koni patlamasının azalan evresi boyunca, magma gaz içeriğinin çoğunu kaybeder.[7] Gazı tükenmiş olan magma akmaz ama sızıntı lav olarak kratere yavaşça sızar. Lav, gevşeklik yüzünden nadiren tepeden yayılır (çeşme olarak değil); çimentosuz küller, erimiş kaya tarafından baskı uygulandığından destek için çok zayıf kalır ve merkezi havalandırma yoluyla yüzeye doğru yükselir.[4]

Erimiş lav, çok az gaz baloncuğundan oluştuğundan, zengin kül balonlarından daha yoğundur.[7] Bu nedenle, kül konisinin alt kısmı boyunca oyuktan dışarı çıkar, daha az köz kaldırır ve su üzerindeki mantar gibi dışa doğru ilerler, koninin tabanı etrafında bir lav akışı oluşturur.[7] Patlama bittiğinde kül konisinin simetriği, lav pedinin çevresinin merkezinde bulunur.[7] Eğer krater tamamen bozulursa, kalan duvarlar bir amfitiyatro ya da delik etrafında şekillenen at nalı şeklini alır.

Oluşum

Kül konileri yaygın olarak, tabakalı yanardağ ve kalderaların yanında bulunur.[4] Örneğin, jeologlar tarafından Mauna Kea yamaçlarında yaklaşık 100 kül konisi, Hawaii adası'nda ise kalkan yanardağı belirlendi.[4] Bu koniler ayrıca ‘kül konileri’ ve ‘kül ve kirletme kozalakları’ olarak adlandırıldı.[4]

En ünlü kül konisi; Paricutin’dir. 1943'te Meksika'daki bir mısır tarlasında yeni bir yanardağ ağzı oluştu.[4] Patlamalar 9 yıl boyunca devam etti, 424 metre yüksekliğe kadar koni inşa edildi ve 25 km²'lik kapalı lav akıntıları üretti.[4]

Dünya’nın en eski aktif kül konisi Cerro Negro, Nikaragua’da bulunur ve Las Pilas yanardağının 4 genç kül konilerinin parçasıdır.[4] 1850’deki ilk patlamadan itibaren, yirmiden fazla patlama yaşandı, son zamanlarda patlama 1995-1999 yılları arasında olmuştur.[4]

Uydu görüntülerine dayanarak, kül konilerinin de Güneş sistemindeki diğer karasal organları üzerinde oluşabildiği düşünülür. Tharsis’te, Pavonis Mons’un[8][9] yanında, Hydraotes Chaos[10] bölgesinde ya da Ulysses Colles[11] yanardağ bölgesinde olduğu bildirilmiştir. Ayrıca önerilen Marius Tepeleri'nin kubbeleri kül konisi yapılarını temsil edebilir.[12]

Çevre koşullarının etkisi

Yer çekimi ve/veya atmosferik basınç, atılmış skorya parçacıklarının dağılımını etkileyebileceğinden kül konilerinin boyutu ve şekli çevresel etmenlere dayalıdır.[13] Mesela Mars'taki kül konileri daha düşük atmosferik basınç ve yer çekiminin sayesinde daha geniş bir alana daha fazla fırlatılmış parçacığın yayılmasını sağlamasından dolayı dünyasal benzerlerinden iki kat daha daha geniş gözükür.[11][13] Bu nedenle, Mars'taki patlamış materyalin miktarı yan eğimlerin yığılma açısına ulaşabileceği kadar birikmediği gözükmektedir ve Mars'taki kül konilerinin, dünyadaki gibi yanların üzerine materyal yeniden dağıtımdan değil de balistik dağılım tarafından etkilendiği gözükmektedir.[14]

Monogenetik koniler

Bazı kül konileri bir daha tekrarlanmayacak tek seferlik patlamalar sonucuyla monogenetiktir. Meksika'daki Paricutin, Diamond Head, Koko Head, Punchbowl Krateri ve Mauna Kea üzerindeki bazı kül konileri monogenetik kül konileridir.

Monogenetik patlamalar 10 yıldan fazla sürebilirler. Örneğin; Paricutin 1943'ten 1952'ye kadar patlamasını sürdürmüştür.

Kaynakça

  1. ^ a b Poldervaart, A (1971). "Volcanicity and forms of extrusive bodies". In Green, J; Short, NM (eds.). Volcanic Landforms and Surface Features: A Photographic Atlas and Glossary. New York: Springer-Verlag. pp. 1–18 [1]
  2. ^ This article incorporates public domain material 16 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. from the United States Geological Survey document: "Photo glossary of volcano terms: Cinder cone"
  3. ^ Clarke, Hilary; Troll, Valentin R.; Carracedo, Juan Carlos (2009-03-10). "Phreatomagmatic to Strombolian eruptive activity of basaltic cinder cones: Montaña Los Erales, Tenerife, Canary Islands" Journal of Volcanology and Geothermal Research. Models and products of mafic explosive activity. 180 (2): 225–245. doi:10.1016/j.jvolgeores.2008.11.014. ISSN 0377-0273.
  4. ^ a b c d e f g h i j k This article incorporates public domain material from the United States Geological Survey document: "Photo glossary of volcano terms: Cinder cone"
  5. ^ "İç Kuvvetler ( Volkanizma - Depremler )". sevindirikler.blogcu.com. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2013. []
  6. ^ "Tuf konisi". coğrafya.gen.tr. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2013. []
  7. ^ a b c d This article incorporates public domain material from the United States Geological Survey document: Susan S. Priest, Wendell A. Duffield, Nancy R. Riggs, Brian Poturalski, and Karen Malis-Clark (2002). "Red Mountain Volcano—A Spectacular and Unusual Cinder Cone in Northern Arizona"
  8. ^ Bleacher, J.E., R. Greeley, D.A. Williams, S.R. Cave, and G. Neukum (2007), Trends in effusive style at the Tharsis Montes, Mars, and implications for the development of the Tharsis province, J. Geophys. Res.
  9. ^ Keszthelyi, L., W. Jaeger, A. McEwen, L. Tornabene, R. A. Beyer, C. Dundas and M. Milazzo (2008), High Resolution Imaging Science Experiment (HiRISE) images of volcanic terrains from the first 6 months of the Mars Reconnaissance Orbiter primary science phase, J. Geophys. Res.
  10. ^ MERESSE, S.; COSTARD, F.; MANGOLD, N.. Formation and evolution of the chaotic terrains by subsidence and magmatism: Hydraotes Chaos, Mars [online]. Icarus 194, 2008.
  11. ^ a b Brož, P., and E. Hauber (2012), An unique volcanic field in Tharsis, Mars: Pyroclastic cones as evidence for explosive eruptions, Icarus, 218, Issue 1, 88–99
  12. ^ Lawrence, S. J., et al. (2013), LRO observations of morphology and surface roughness of volcanic cones and lobate lava flows in the Marius Hills, J. Geophys. Res. Planets, 118, 615–634
  13. ^ a b Wood, C.A. (1979). "Cinder cones on Earth, Moon and Mars". Lunar Planet. Sci. X. pp. 1370–72.
  14. ^ Brož, Petr; Čadek, Ondřej; Hauber, Ernst; Rossi, Angelo Pio (2014). "Shape of scoria cones on Mars: Insights from numerical modeling of ballistic pathways'' 9 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Earth and Planetary Science Letters. 406: 14–23. Bibcode:2014E&PSL.406...14B 8 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. doi:10.1016/j.epsl.2014.09.002

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">St. Helens Yanardağı</span>

St. Helens Dağı, ABD'nin Washington Eyaleti'nin güneyinde, 2.549 metre yüksekliğinde bir volkandır. Kuzey Amerika'nın batı kıyısında uzanan Pasifik Ateş Çemberi'nin sisteminin bir parçası olan, bir dizi volkanlar zinciri Cascade Sıradağları'nda yer alır. St. Helens Dağı, Pasifik Volkan Kuşağı'nın tüm yanardağları gibi büyük bir patlama enerjisi gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Erebus Dağı</span>

Erebus Dağı, Antarktika'daki Ross Adası'nın batısında bulunan ve dünyadaki etkin yanardağlar içinde en güneyde yer alan bir stratovolkandır. Ross Adası'nı oluşturan dört yanardağdan Erebus dışındakiler, sönmüş yanardağlardır.

<span class="mw-page-title-main">Nemrut Dağı (Bitlis)</span> Uyumakta olan aktif bir yanardağ

Nemrut Dağı ya da Nemrut Stratovolkanı, Bitlis'in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçeleri sınırları içerisinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan yüksek dağlardan biridir. Dağın büyük bölümü Ahlat ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Van Gölü'nün batısında yer almaktadır. Nemrut, uyuyan aktif bir yanardağdır ve 1441 yılında son kez lav çıkışı olmuştur. Tepesindeki kraterde Nemrut Gölü yer alır. Krater etrafında, en yüksek tepe olan Sivritepe 2935 m, Doğu Nemrut Tepesi 2625 m, güneydeki Tursuktepe 2828 m ve batıda Nemrut Dağı Tepesi 2801 m yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Lav</span> yanardağ patlamasıyla çıkan erimiş kaya parçaları

Lav ya da püskürtü, yanardağ patlaması sırasında çıkan çok sıcak, sıvı ve akıcı erimiş maddeye denilmektedir. Yanardağ ağzından ilk çıktığında sıvı halde bulunmaktadır. Lavın sıcaklığı "700 °C "ile "1200 °C" arasında değişmektedir.

Cerro Azul Yanardağı, bazen Quizapu olarak da adlandırılan, orta Şili'nin Maule bölgesinde, Descabezado Grande Yanardağının hemen güneyinde bulunan etkin yanardağdır. And Dağlarının güney volkanik bölgesinin bir parçası olan yanardağın deniz yüzeyinden yüksekliği 3.788 m.'dir. Zirvesinde kuzeye doğru açılan ve 500 m. genişliğinde bir krater bulunur. Zirvenin altında önemli sayıda dışık konisi ve yanal yarıklar bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki yanardağlar</span> Vikimedya liste maddesi

Bu, Türkiye'deki uykuda ve sönmüş yanardağların listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Piroklastik akıntı</span>

Piroklastik akıntı, volkanlardan çıkan ve sıcak gazlardan beslenmiş kor halindeki kül ve lav parçaları ile volkanik yamaçlardan çok hızlıca aşağıya akan sıcak akıntılardır. Bu akıntılar saatte 200 km hıza ulaşabilirler. Piroklastik akıntılar iki ana bölümden oluşur. Bunlar yer çekimi etkisinin artışı ve şiddetli türbülans akıntılarıdır. Yer çekimi etkisinin artışı; piroklastik akıntıların bir bakıma çığ ve heyelanlara benzer bir şekilde hareket etmesine sebep olur. Bunlar, lav parçalarından ve hareketli kütlede sıkışan havanın ısınıp genleşmesiyle açığa çıkan gazlar tarafından harekete geçerler. Bu gazlar, tabandaki kayaçlar ile akan malzeme arasındaki sürtünmeyi azaltır. Şiddetli türbülans akıntıları ise; ortamdaki kül ve pumis parçaları ile sürtünmenin en aza indirgenmesine katkıda bulunan önemli mekanizmalardan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Volkan kemeri</span>

Volkan kemeri. Stratovolkan, aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir, uzun boylu konik volkan birçok lav, tefra, pamis ve volkanik kül katmanları tarafından sertleşerek inşa edilmiştir. Kalkan volkanların aksine strato volkanlar ve dik profilleri ve periyodik patlamalı püskürmeler ile karakterize edilirler. Bazı çökmüş kraterler ile kalderalarda bu şekilde adlandırılır. Genellikle stratovolkanlar yüksek viskoziteden dolayı uzağa yayılmadan önce soğur ve katılaşırlar. Bu lav oluşturan magma daha az bir miktarda viskoz mafic magma ile yüksek-orta derecede silika içermektedir. Geniş felsik, lav akıntıları nadirdir,15 km (9,3 mi) kadardır. Stratovolkanlar erüptif malzemelerin sıralı dökülmeleri itibaren inşa edilen kendi kompozit yapısı nedeniyle bazen “kompozit volkan” da denir. Onlar daha az yaygın olan kalkan volkanların aksine volkan tipleri arasında en yaygın olanlardandır. İki önemli Stratovolkan olan Krakatoa en iyi bilineni ve Vezüv 1883'teki patlama Pompei ve Herculaneum kasabalarnı önemli oranda tahrip etti. Aynı zamanda bu patlama binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Katmai Dağı</span> Amerikada bir dağ

Katmai Dağı, ABD'nin Alaska eyaletinin güneyinde Alaska Yarımadası üzerinde tümüyle Katmai Ulusal Parkı ve Koruma Bölgesi içinde bulunan masif bir aktif stratovolkan dağıdır..

<span class="mw-page-title-main">Kilauea Dağı</span>

Kilauea Dağı,, Amerika Birleşik Devletleri'nde Büyük Okyanus adalarından oluşan Hawaii eyaletindeki Big Island 'ın güneyindeki Hawaii Yanardağlar Ulusal Parkı içerisinde yer alan 1247 metre yüksekliğe sahip bir kalkan volkandır. Kilauea Dağı aynı zamanda Hawaii Adaları'nı oluşturan beş volkandan en aktifidir. Bu yanardağın 300.000 ile 600.000 yaş aralığında olduğu tahmin edilmektedir. 1983 yılından bu yana ara ara faaliyete geçen ve dünyanın en aktif yanardağları arasında gösterilen Kilauea, yakınında bulunan birçok yerleşim birimine zarar vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tüf</span>

Tüf, bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan volkanik küllerden oluşan kaya türüdür. Tüf kimi zamanlarda inşaat malzemesi olarak kullanılan farklı bir kaya anlamına da gelir. %50’den daha fazla tüf içeren kayalar tüflü olarak kabul edilir. Tüf tortul veya magmatik kayaçlar olarak sınıflandırılabilir. Sedimantolojik terimler ile açıklanmasına rağmen magmatik petroloji bağlamında incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tambora Dağı</span> Sumbawadaki aktif bir stratovolkan

Tambora Dağı veya Tomboro Dağı, Endonezya'nın Küçük Sunda Adaları'ndan biri olan ve hem kuzeyi hem de güneyi okyanusal kabuk ile çevrili Sumbawa'daki aktif bir stratovolkandır. Tambora, altındaki aktif yitim zonu tarafından oluşturulmuştur. Bu da Tambora Dağı'nın 4.300 metre (14.100 ft) yüksekliğe ulaşmasını sağlamıştır. Yanardağ, Nisan 1815'teki patlamasından önce Endonezya takımadasında en yüksek zirvelerden biriydi. Dağın içindeki büyük bir magma odasının on yıllar boyunca dolmasıyla 1815'te meydana gelen patlama ile dağdaki volkanik olaylar tarihi bir zirveye ulaştı.

<span class="mw-page-title-main">Chaîne des Puys</span>

Chaîne des Puys, Fransa'nın Masif Merkezinde, kuzey-güney yönelimli, kül konileri, lav domları ve maarlardan oluşan bir silsiledir. Silsile yaklaşık 40 km (25 mi) uzunluğundadır ve belirlenen volkanik özellikler arasında 48 adet kül konisi, sekiz adet lava domu ve 15 adet maar ve patlama krateri bulunmaktadır. En yüksek noktası, silsilenin ortasına yakın olan ve 1.465 m (4.806 ft) yüksekliğindeki Puy de Dôme lav domudur. Silsilenin adı, yuvarlak profile sahip bir volkanik dağı tanımlayan bir Fransızca terimden (puy) gelmektedir. Bir Chaîne des Puys volkanının son patladığı tarih için M.Ö. 4040 tarihi belirtilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Skorya</span>

Skorya, kristaller (fenokristaller) içerebilen veya içermeyen oldukça veziküler, koyu renkli volkanik bir kayadır. Tipik olarak koyu renkli ve bileşimi bazaltik veya andezitiktir. Skorya, çok sayıdaki makroskopik elipsoidal veziküllerinin bir sonucu olarak nispeten düşük yoğunlukta olan bir yapıya sahiptir. Ancak süngertaşı'nın aksine, tüm skoryaların özgül ağırlığı 1 kilogramdan büyüktür ve suda batar. Delikler veya veziküller, magma içinde çözünen gazlar, erimiş kayada kabarcıklar oluşturarak çözeltiden çıktıklarında oluşur ve bunların bir kısmı kaya soğudukça ve katılaştıkça yerinde donar. Skorya, bir lav akışının bir parçası olarak, tipik olarak yüzeyinin yakınında veya parçalı ejekta olarak oluşabilir, örneğin dik kenarlı skorya konileri oluşturan Strombolian patlamalarında. Yemen'de bulunan çürüklerin kimyasal analizi, esas olarak birkaç zeolit içeren volkanik camdan oluştuğu görülmüştür. Cürufların çoğu camsı parçalardan oluşur ve fenokristaller içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ciomadul</span>

Ciomadul, Romanya'da yer alan bir yanardağdır. Macarca Csomád olarak bilinir. Karpatlar'da yer alır. Băile Tușnad ve Bixad kasabalarına yakın bir konumdadır. Călimani (Kelemen) - Gurghiu (Görgényi) - Harghita (Hargita) dağları olarak bilinen volkanik zincirin bir parçasıdır ve bu zincirin güneydoğu ucunda yer alır. Ciomadul, Mohos ve St. Ana olarak bilinen iki gömülü patlama kraterine sahip birkaç lav kubbesinden oluşur ve bu kraterlerden birisi bir krater gölü olan Sfanta Ana Gölü'ne ev sahipliği yapar. Ciomadul'daki baskın volkanik kayaç potasyum açısından zengin bir dasittir.

<span class="mw-page-title-main">2021 Semeru yanardağ patlaması</span>

Semeru Yanardağı, 4 Aralık'ta Endonezya'nın Doğu Cava eyaletindeki Cava adasında aralıklarla patlamaya başladı. 9 Aralık itibarıyla Ulusal Felaket Yönetim Ajansı'nın resmi açıklamasına göre kırk üç kişi öldü, on iki kişiden haber alınamadı.

<span class="mw-page-title-main">Ol Doinyo Lengai</span>

Ol Doinyo Lengai, Maasai dilinde "Tanrı'nın Dağı" anlamına gelen adıyla, Tanzanya'nın Arusha Bölgesi'ndeki Natron Gölü'nün güneyinde, Gregory Rift'te bulunan aktif bir yanardağdır. Doğu Afrika rift'i volkanik sisteminin bir parçası olarak, natrokarbonatit lav üretir. Ol Doinyo Lengai'nin 1960 patlamasıyla, karbonatit kayaçlarının magmadan türetildiği görüşünü doğrulayan jeolojik araştırmalara yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ kompleksi</span> birden fazla özelliği olan volkan

Yanardağ kompleksi, ilgili volkanik merkezlerden ve bunlarla ilişkili lav akıntılarından ve piroklastik kayaçlardan oluşan karışık bir yeryüzü şeklidir. Bu kompleksler, püskürme alışkanlığındaki veya belirli bir yanardağdaki ana havalandırma alanının konumundaki değişiklikler nedeniyle oluşabilirler. Stratovolkanlar ayrıca bir lav kubbesi tarafından doldurulan büyük bir kaldera oluşturabilir veya kalderanın kenarında çok sayıda küçük kül konisi, lav kubbesi ve krater gelişebilmektedir.