İçeriğe atla

Kül Tigin Yazıtı

Kültiğin Yazıtı, Moğolistan'da Orhun Yazıtları Müzesi'nde ziyaretçilere sergilenmektedir.
Kül Tiğin Yazıtı, Moğolistan'da Orhun Yazıtları Müzesi'nde ziyaretçilere sergilenmektedir.

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.[1]

Kül Tigin Yazıtı, Kül Tigin'in ağabeyi ve Göktürklerin kağanı Bilge Kağan tarafından, 732 yılında, kardeşi adına, kardeşinin hizmetlerinden dolayı ona duyduğu minneti göstermek amacıyla dikilmiştir. Bu yazıtta Bilge Kağan konuşur.[2]

Türkologların Orhun Yazıtları olarak adlandırdıkları yazıtlardan biri olan Kültigin Yazıtı, Türk dilinin en eski yazıtlarındandır. Moğolistan'da eski Moğol başşehri Karakurum'un 32 km. güneyinde, eski Uygur başkenti Karabalasagun'un 28 km. güneybatısındadır.[3] Boz bir granit kaya üzerinde duran dört yüzlü bir yazıttır. Üç yüzü GökTürkçe metinden, bir yüzü (batı yüzü) ise Çince metinden oluşur.[4]

18 Temmuz 1889'da Rus Etnograf Nikolay Yadrintsev tarafından bulunmuş ve Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafından Danimarka Kraliyet Akademisi'nin Kopenhag'daki 15 Aralık 1893 tarihli oturumunda çözülmüştür.

Yazıt

Boyutları

Kül Tigin yazıtı mermerden yapılmış dört yönlü bir taştan ibarettir. Bu taşın boyu 3.75 metredir. Üzerindeki yazıların boyu ise 2.75 metre, doğu ve batı yüzleri altta 1.32 metre, üstte 1.22 metredir. Kuzey yüzü 46 cm, güney yüzü ise 31 cm'dir.

Taş, bir kaplumbağa tabanın üzerine oturtulmuşken bu tabanın parçalanması yüzünden 1911'de sunak taşından kesilen granit bir kayanın üstüne yerleştirilmiştir.[3]

Yazıtın Dili

Yazıtın batı yüzünde bizzat Çin imparatoru Xuan Zong tarafından yazılmış Çince bir yazı ile Göktürkçe bir satır bulunmaktadır. Güney, Kuzey ve Doğu yönlerindeki metinler Göktürkçedir. Ayrıca yazıtın kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de Göktürk harfli Türkçe küçük yazıtlar bulunmaktadır.

Yazıtın dikilişi

27 Şubat 731'de ölen Türk kağanı Kül Tigin için 1 Kasım 731'de yuğ merasimi yapılmıştır.[3] Çinliler başta olmak üzere bütün komşularından yuğ (cenaze) törenine katılım oldu. Çin imparatoru Xuan Zong, törene katılması için elçiler gönderdiği gibi bir anıt yapılmasını, Kül Tigin'in başarılarının üzerine resmedilmesi için altı usta göndermişti.[5] Ayrıca Kül Tigin'in ölümünden dolayı üzüntüsünü dile getiren bir yazı yazmış, yazıtın bir yüzüne kendi ifadesinin yazılmasını istemişti. Yazıt muhtemelen 21 Ağustos 732 tarihinde dikilmiştir.[3]

Bilge Kağan da aynı yazıtın diğer yüzlerine runik harfli Göktürkçe metni yazdırmıştır. Yazıcısı ise Bilge Kağan'ın oğlu ve Kül Tigin'in ise yeğeni olan Yollug Tigin'dir.

Yazıttaki Metinlerin Konusu

Yazıtta Çince ve Türkçe iki ayrı metin bulunmaktadır. Gerek Türkçe gerek Çince metin Tang Hanedanlığı ve Göktürk Kağanlığı ilişkileri tarihinden bahseder.

Çince metin, Bilge Kağan'ın kardeşi Kül Tigin'in ölümü üzerine 732 yılında Tang İmparatoru Xuan Zong tarafından yazdırılmıştır. Göktürk Kağanlığı toplumunun üyelerine, özellikle de aristokrat kesime hitap eder. Bu metinde genel hatlarıyla Çin-Türk ilişkilerinden, Çin imparatorları ile Türk kağanları arasındaki yakın dostluktan, Türk kağanlarının başarılarından, saygın kişiliklerinden ve Kül Tigin'in ölümünden bahsedilmektedir.[6]

Türkçe metin de Göktürk Kağanlığı toplumunun üyelerine, özellikle de ileri gelenlerine hitap eder. Bu yazıtta konuşan Bilge Kağan'dır. Türkler ve Tang Hanedanlığı arasındaki ilişkiye dair Çince metindeki ılımlı yorumdan farklı olarak yazıttaki Türkçe metinlerde Tang Hanedanlığı'nın Türklerin tarihte ve gerçekte esas düşman oldukları dile getirilmiştir. Özellikle Göktürk Kağanlığı'nın gerilemesinin nedeni olarak Tang Hanedanlığı gösterilir. Göktürk Kağanlığı'nın yıkıldığı zamanlardaki acı hatıraları dile getirilerek Türkler, Tang Hanedanlığı'na yaklaşmaması hususunda sert bir dille uyarılır.[4] Bilge Kağan ayrıca kardeşinin ölümünden derinden etkilendiğini, onu kağanlara yakışır bir törenle defnettiğini, Çin'den ustalar getirip olağanüstü güzellikte bir mezar ve yazıt diktirdiğini söyler.[5]

Yazıtın kuzeydoğu, gündeydoğu, güneybatı yüzlerindeki metinlerde Kül Tigin'in ölümüne, yuğ törenine, anıt mezarının ve yazıtının tamamlanmasına ait kayıtlar ile Göktürk harfli yüzlerin yazıcısı olan Yollug Tigin'in yazıtın yazılış süreci ile ilgili ifadeleri yer alır.[5]

Yazıtların bulunuşu ve çözülüşü

Rus Coğrafya Cemiyeti adına Moğolistan‟da araştırmalar yapmaya gönderilen Nikolay Mihayloviç Yadrintsev tarafından 18 Temmuz 1889'da Orhun vadisinde Bilge Kağan yazıtı ile birlikte bulundu.[5] 1890 yılında bölgeye Rusya ve Finlandiya'dan gelen iki ayrı heyet anıtların kalıbını alıp fotoğraflarını çekti.[5] Yazıtların çözümü için iki koldan devam eden çalışmalar, Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen'in, 15 Aralık 1893'te Danimarka Kraliyet Akademisi oturumunda yaptığı bildiri ile sonuçlandı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Prof. Dr. Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2002, s. XVI ISBN 975-451-017-4
  2. ^ KONUR, Erdem. "Orhun Yazıtlarında Sosyal ve Siyasi Mesajlar 22 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."
  3. ^ a b c d Kaçalin, Mustafa S. "Orhun Yazıtları". Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt 33. 9 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2016. 
  4. ^ a b Yalınkılıç, Tuba. "Bir Dönemin İki Farklı Anlatımı- Kül Tigin Yazıtının Türkçe Metinlerinin Karşılaştırılması" (PDF). www.tekedergisi.com/. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitimi (TEKE) dergisi, Sayı 2/4, Yıl 2013. 9 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Temmuz 2016. 
  5. ^ a b c d e Taşağıl, Ahmet. "Çin Kaynaklarına Göre Köl Tigin Yazıtının Dikilişi Hakkında Bir Değerlendirme" (PDF). www.turkiyat.hacettepe.edu.tr. Ulsl. Türkiyat Araştırmaları Sem. Bildiriler Kitabı, Cilt 2. 21 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Temmuz 2016. 
  6. ^ Yalınkılıç, Tuba. "Kül Tigin Yazıtının Çince Metni ve Tercümesi". Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi, Yıl: 2013 Cilt: 2 Sayı: 2. 17 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2016. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Orhun Yazıtları</span> 8. yüzyıla tarihlenen Göktürk yazıtları

Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Eski Türkçe (𐰆𐰺𐰴𐰣∶𐰖𐰔𐱃𐰞𐰺𐰃) olan, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile II. Köktürk Kağanlığı döneminde Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Birçok kişi ilk Türkçe yapıt olarak bilse de ilk Türkçe yapıt Çoyr Yazıtıdır. Orhun yazıtları Türkçenin tarihsel süreçteki gramer yapısı ve bu yapının değişimiyle ilgili bilgiler verdiği gibi Türklerin devlet anlayışı ile yönetimi, kültürel ögeleri, komşuları ile soydaşlarıyla olan ilişkileri ve sosyal yaşantısıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

Tūnyokuk, Göktürk Kağanlığının yabgusudur. "Aşina" ailesinin akrabalarından Göktürk "Aşide" ailesindendir. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarının kurucusu ve yönetenleri, Aşina sülalesindendir.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 4. Kağanı

Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin</span> İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı’nı yöneten devlet başkanı

Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Bilge Kağan Yazıtı veya Bilge Kağan Kitabesi, Türk dilinin en eski yazıtlarındandır. Orhun Yazıtları olarak bilinen yazıtlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Tonyukuk Yazıtı</span> 8. yy’da yazılmış Göktürk Yazıtları’nın bir parçası

Tonyukuk Yazıtları ya da uluslararası literatürdeki adıyla bulunduğu yere nisbetleBain Tsokto Yazıtları, Orhun Irmağı vadisinde 8. yüzyılda yazılıp dikilmiş olan Göktürk Yazıtlarından birisidir. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'un ilçesi Nalayh'ta Bayan Tsokto adlı yerde bulunmuştur.

GökTürkçe, Göktürk Türkçesi, Köktürk Türkçesi veya KökTürkçe, Türkçenin bilinen ve yazılı metinleri ele geçirilebilen en eski dönemine verilen isimdir. Eski Türkçe adlı dönemin ilk kısmını oluşturur. Devamında Eski Uygur dönemi yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Yollıg Tigin</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 5. Kağanı

Yollıg Tigin ya da tahta oturduktan sonraki adıyla Ay Kağan, Türkçenin Tonyukuk'tan sonra bilinen ilk yazarı ve İkinci Göktürk Kağanlığı'nın 5. kağanıdır. Bir Göktürk hükümdarı olmasına rağmen Türkiye Türkçesinde "Ay Kağan" değil "Yollıg Tigin" olarak bilinir. Bunun nedeni henüz bir tigin (prens) iken yazdığı Göktürk Yazıtları'nda "Yollıg Tigin" adını kullanmasıdır. Tonyukuk Yazıtı ile birlikte Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları; Türk siyasi tarihinin dayandırıldığı ilk Türkçe belgeler olduğu için, Yollıg Tigin; hükümdarlığından çok sanatçı yönüyle ön plana çıkmıştır.

İlteber, Türk Kağanlığı ve Hazar Kağanlığı'nın siyasi hiyerarşisinde kendisine vergi toplama ve bunun belirli bir miktarını Türk kağanına ödeme görevi bulunan boy başkanlarına verilen addır. Bu terime ilk kez, 680'de Kuzey Kafkasya Hunları'nda rastlanmaktadır. Hristiyan kaynaklarında, Albanya'da hüküm süren Hun derebeyinin adı Alp Ilteber olarak geçmektedir.

Bolçu Muharebesi, 711'de Göktürk Kağanlığı ile Türgişler öncülüğündeki ittifak kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir. Muharebe, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.

Tang Hanedanı'nın ordusunun önemli bir bölümü, Çin kaynaklarında "Tujue" olarak adlandırılan Türk savaşçılardan oluşmuştur. Kuzey Çin'deki Tang elitleri Türk kültürüne aşinaydır. Bu durum, Türk savaşçılarının Tang ordusuna katkı sağlamasında önemli bir etmendir. Tang İmparatoru Li Shimin, "Kutsal Kağan" unvanını benimsemiş ve devletini kozmopolit bir kültürün üzerine inşa etmiştir. Li, düzenli olarak askeri kadrolar ihdas etmiş ve Türk kökenlilerin ordu içerisinde istihdam edilmesini desteklemiştir.

Bayan Çor Kağan, 747 – 759 arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Resmî olarak "Täŋridä Bolmiš İl İtmiš Bilgä Kaγan" yani "Tanrı Tarafından Ülke (İl) Etmiş Bilge Kağan" unvanını kullanmıştır. Tang Hanedanı tarafından kendisine Yingwuweiyuanpiqiejuo Han (英武威遠毗伽闕可汗) veya kısaca Yingwu Han (英武可汗) unvanı verilmiştir. Tahta geçmeden önceki kişisel adı Çabış Tigin'dir. Kendisinden sonra tahta oğlu Bögü Tigin çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutlug Bilge Kül Kağan</span>

Kutluk Bilge Kül Kağan, 744'te Uygur Kağanlığı'nı kuran devlet adamı. Uygur Kağanlığı'nı 744'ten 747'ye kadar yönetmiştir. Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır. Bilge Kül Kağan'ın adı Karabalgasun Yazıtı'nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir. Kağan olduktan sonra bugünkü Karabalsagun olarak bilinen yerde başkent olarak inşa ettirdiği Ordu-Balık kenti Türklerin kurduğu ilk kenttir. Böylece Türklerin kutsal başkenti Ötüken başkentliğini kaybetmiş, Türkler yerleşimlerini Orhun Nehri'nin dış havzasındaki yamaçlardan bizzat nehrin yatak boylarına taşımıştır.

Taryat Yazıtları ya da Terhin Yazıtları, Moğolistan'ın Arhangay ilinin Doloon Mod bölgesindeki Terhin Irmağı'nın yakınlarında bulunan Orhun alfabesi ile yazılan Uygur yazıtlarıdır. Bu yazıt Uygur kağanı Bayan Çor Kağan tarafından sekizinci yüzyılın ortalarında taşa işletilmiştir.

Tang imparatoriçesi Wu Zetian'ın kurduğu Zhou Hanedanlığı ve İkinci Göktürk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693 yılında Kapgan Kağan ve Aygucı Tonyukuk'un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Göktürk - Tang savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan'ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan'ın bir kızını Wu Zetian'ın yönetimden uzaklaştırdığı Tang Hanedanı'ndan bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Zetian'ın bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini güvey adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında yani Kül Tigin 16 yaşındayken, Göktürk ordusu Kuzey Çin'deki Kansu bölgesinin kuzeydoğusuna bir akın düzenledi. Lev Nikolayeviç Gumilyov ile Giraud bu akının Maveraünnehir'e yapıldığını ileri sürmektedirler ancak bu seferin Kansu - Ordos'a yapıldığı açıktır.Bu sefere Kül Tigin ve Bilge Şad da katılmışlardı. Orhun Yazıtları'nda Iduk Baş olarak geçen yerde Göktürk ordusu, Ong Tutuk komutasındaki beş tümenlik bir Zhou ordusuyla savaştı. Kül Tigin yaya olarak saldırdı, Ong Tutuk'un silahlı kayınbiraderini kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kapgan Kağan'a sundu. Ardından Zhou ordusu bozguna uğratılarak yok edildi. Bu savaştan sonra altı yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.

Küçlüğ Bilge Hatun, yılları arasında yaşamış bir Göktürk hatunudur. Normalde Küçlüğ Bilge Hatun ile ilgili, kaynaklarda hiçbir bilgi geçmez. Ancak Fransız Türkolog Édouard Chavannes, Çin Kaynaklarına Göre Batı Türkleri adlı eserini yazarken bu hatunun mezar yazıtını bulmuştur. Adına yazıt dikilen bu kişinin babası, elbiselerini sağ tarafa ilikleyenlerin (Göktürklerin) ulu kağanı Kapgan Kağan'dır. Küçlüğ Bilge Hatun, babası Kapgan Kağan'ın Bayırku Seferi dönüşünde suikaste uğrayıp öldürüldüğü ve Göktürklerin büyük kargaşalara sürüklendiği yıllarda, kocası ile birlikte Tang Hanedanlığı'na sığındı. Küçlüğ Bilge Hatun'un kocası yasaları ihlal ettiği için hapsedildi. Kendisi de öldürülecekti ki Tang imparatoru tarafından affedildi ve saraydaki hizmet eden odalıkların başına getirildi. Küçlüğ Bilge Hatun, daha sonra Tang imparatorundan özel izin alarak ağabeyi Mo Tigin'in malikanesine döndü. Kendisine ipekli kumuşlar ve şahsı tarafından kullanılacak giysiler de verildi. Daha sonra Tang imparatoru, Küçlüğ Bilge Hatun'u, amcasının oğlu ve Otuz Aşiretin Büyük Kağanı Bilge Kağan ile evlendirmek istedi. Ancak Bilge'nin ilk eşi Pofu Hatun geçimsizlik çıkartıp Balasagun'da bulunan babası Tonyukuk'un yanına küs olarak gidince evlilik işi gerçekleşmedi.

<span class="mw-page-title-main">Ediz boyu</span> soyadı

Ediz boyu ya da Ediz uruğu, Tiele konfederasyonuna bağlı bir Türk boyudur.

Kutlug Kağan Yazıtı, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu İlteriş Kağan’a ait olduğu düşünülen yazıttır. 2019'da Arhangay'daki Nomgon Ovası'nda çalışmalarına başlayan Türk Akademisi ile Moğolistan Arkeoloji Enstitüsünden bilim insanları, Temmuz 2022'de başlayan çalışmalarında m.s. 700. yıla ait yaklaşık 250 metrekarelik bir kurganda yapılan kazıda keşfettikleri külliyede ağustos ayında iki yüzü Göktürkçe ve bir yüzü Soğdca yazılmış bir taş bulmuştur. Yazıtın İkinci Göktürk Kağanlığı'nı yeniden canlandıran Kül Tigin ve Bilge Kağan'ın babası İlteriş Kağan adına dikildiği sonucuna varılmıştır. İlk araştırmalarda yazıtın üzerinde "Tanrı", "Türk", "Kutlug", "tümen" gibi bir dizi kelime tespit edilmiştir. "Türk" adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmektedir.