İçeriğe atla

Küçüksu Kasrı

Koordinatlar: 41°04′42″K 29°03′53″D / 41.07833°K 29.06472°D / 41.07833; 29.06472
Küçüksu Kasrı
Kasrın denizden görünümü
Harita
Diğer ad(lar)Göksu Kasrı
Genel bilgiler
TürSaray
Mimari tarzOsmanlı mimarisi
Konumİstanbul, Türkiye
Koordinatlar41°04′42″K 29°03′53″D / 41.07833°K 29.06472°D / 41.07833; 29.06472
Tamamlanma1856
Tasarım ve inşaat
Mimar(lar)Nikoğos Balyan
Küçüksu Kasrı

Küçüksu Kasrı veya Göksu Kasrı, İstanbul'un Küçüksu semtinde, Göksu Deresi ile Küçüksu Deresi arasında, Boğaziçi'nde Üsküdar-Beykoz sahilyolu üzerinde yer alan kasır. Sultan Abdülmecid tarafından[1] Nigoğos Balyan'a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. Eski adı "Göksu Kasrı" olan bu yapı, padişahların, Boğaziçi kıyılarındaki biniş kasırlarından biridir. Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalardır. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yerdir.[2]

Küçüksu Kasrının İstanbul Boğazı'ından görünümü (Şubat 2013)
Küçüksu Kasrının Önden görünümü

Tarihi

Osmanlı tarihinde Lale Devri adıyla geçen dönem, yeniçeri ayaklanmasıyla kanlı bir şekilde sona erdikten sonra, Kâğıthane'de bulunan saray, köşk, yalı vb. binalar yağmalanıp yıkılmıştır. Bu hareket bir halk ayaklanması niteliğinde olmadığından kısa bir süre sonra her şey eski haline dönmüştür. İşte, böyle bir ortamda tahta çıkan I. Mahmud, Kâğıthane ve civarını imar etme yerine, Boğaziçi kıyılarında dinlenmeyi ve eğlenmeyi tercih etmiştir. Küçüksu, padişahın Boğaz'da en fazla sevdiği semtlerden biri olmuştur. Sadrazam Divitdâr Mehmed Emin Paşa, padişahın bu yöreyi çok sevdiğini fark edince, kendisine bu yörede bir kasır yapılmasını teklif etmiş ve olumlu cevap alınca da, kasrın yapılması için gerekli emirleri vermiştir.[3]

Mühendis ve şehremini Yusuf Efendi, bir plan hazırlayarak, Küçüksu'da ahşap bir bina inşa etmeye başlamıştır.[4] Kasır, 1751 yılında büyük törenlerle açılmıştır.[5] Kandilli yamaçlarında kuyular kazılmış, terazilerle kasra su getirilmiştir. Getirilen su, kasrın ihtiyacını karşılamakla birlikte, havuz ve sebiller için de kullanılmıştır.

Sadrazam, kasrın döşeme masraflarını, Kedhüda Bey, Defterdar Efendi, Reis Efendi, Çavuş Başı, Yeniçeri Ağası, Cebeci Başı, Darphâne Nazırı, Gümrükçü ile Buğdan Voyvodası arasında paylaştırmıştır.[6] III. Selim döneminde Küçüksu Kasrı tamamen tamir ettirilmiş, kasrın önüne büyük bir çeşme yapılmıştır. Kasrın diğer bir onarımı da II. Mahmut devrinde olmuştur.

Küçüksu Kasrı, 17. yüzyıl'dan başlayarak çeşitli kaynaklarda Bağçe-i Göksu adıyla anılan hasbahçenin (bugün Küçüksu Çayırı'nın bulunduğu alan) eşsiz doğal güzellikleriyle ilk olarak Sultan IV. Murat'ın (1623-1640) ilgisini çektiği ve 18. yüzyıl başlarında bu çevrede ilk yapılaşmaların görüldüğü bilinmektedir. Sultan I. Mahmut (1730-1754) döneminde Divittar Mehmed Paşa, bu hasbahçenin deniz kıyısına iki katlı ve ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı III. Selim (1789-1807) ve II. Mahmut dönemlerinde onarılarak kullanılmıştır. Sultan Abdülmecit dönemindeyse (1839-1861) padişahın emriyle yıktırılmış ve yerine bugünkü kâgir yapı inşa edilmiştir.

Özellikleri

Küçüksu Kasrı

1857 yılında hizmete giren yeni Küçüksu Kasrı'nın mimarı Nikoğos Balyan Kalfa'dır. Kâgir, iki katlı ve yığma tekniğiyle inşa edilmiştir. Tuğla ve taş kullanılarak yükseltilen bina, ortalama 15 m x 27 m'lik bir alanda yer alır. Bodrumu ile birlikte üç katlı olan yapının bodrum katı mutfak, kiler ve hizmetçi odalarına ayrılmış, öbür katlarsa bir orta mekâna açılan dört oda biçiminde düzenlenmiştir. Her oda, hem hole, hem de arkasındaki diğer bir odaya açılır. Denize bakan odalarda iki, kara tarafındakilerde ise bir bulunur.[7] Bu özelliğiyle geleneksel Türk evi plan tipini yansıtan yapı, dinlenme ve av için kullanılan, bir "biniş kasrı" niteliğindeki yapı devlete ait diğer saray yapılarının tersine yüksek duvarlarla değil, dört yönde kapısı olan ve döküm tekniğiyle yapılmış zarif demir parmaklıklarla çevrilidir. Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) cephe süslemeleri elden geçirilen yapı, zaman zaman çeşitli onarımlar görerek günümüze ulaşmış, ancak bu arada eski saraydan kalan ve çeşitli işlevlerdeki ek yapılarını yitirmiştir.

Kabartmalarla süslü ve hareketli deniz cephesinde, bu cepheye yaslanmış şadırvanlı küçük havuzunda, merdivenlerinde çeşitli batılı süsleme motifleri kullanılmıştır. Oda ve salonlar değerli sanat eserleriyle döşenmiş, bu iş için Viyana Operası dekoratörü Sechan görevlendirilmiştir.

Uzun kenarı denize paralel, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Yerden 3m kadar yüksekteki bir alt bölüme oturan iki kattan oluşur. Deniz cephesi üç düşey parçaya ayrılmıştır.; bunlardan ortadaki düz, yanlardaki dışbükeydir. Orta bölümde bulunan kapıya, at nalı biçimli, iki kollu görkemli bir mermer merdivenle ulaşılır. At nalının iki kolu arasında fıskiyeli mermer bir havuz yer alır. Giriş bölümü dört sütunun taşıdığı kemerli bir sahanlığın gerisine doğru çekilmiştir. Zemin katta boydan boya ikişer balkon vardır. Üst kattaki konsollara taşıtılmış, zemin kattaki ayaklara oturtulmuştur. Yapının bütün cepheleri, en tepede konsollar üstünde ileri taşan ve çatıyı gizleyen bir parapet duvarıyla sona erer.

Alçı kabartma ve kalem işi süslemeli tavanları, bir Şömine müzesini andıran birbirinden farklı renk ve biçimde, değerli İtalyan mermerleriyle yapılmış şömineleri, her bir odada ayrı süslemeli ve ince işçilikli parkeleri, çeşitli Avrupa üsluplarındaki mobilyaları, halı ve tablolarıyla eşsiz bir sanat müzesi niteliğindedir. 1925 yılında Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı'na devredilen Küçüksu Kasrı'nda Osmanlı padişahlarının yanı sıra 1927'de İstanbul'a dönüşünün ardından Atatürk de kalmıştır. Cumhuriyet yıllarında kasırda İsmet İnönü ve Celal Bayar da kalmıştır.[8] Celal Bayar tarafından yoğun kullanılan kasırda 1953 yılında Nato Akdeniz Genel Komutanı Amiral Mountbatten misafir edilmiştir.[9] 1970'li yıllarda pek kullanılmamış olan kasır, 1983 yılında ise müze haline getirilmiş ve ziyarete açılmıştır.

1994 yılında kapsamlı ve çağdaş bir restorasyon gören Küçüksu Kasrı, halkın ziyaretine açık tutulmakta, hemen yanıbaşındaki iskeleyi, çeşme meydanını ve özgün bahçesini tarihsel ve eskiden olduğu gibi halkın eğlenip dinlenebildiği bir mesire kimliğine kavuşturma çalışmaları sürmektedir. Kasrın yan tarafında kalan eski plaj alanı mesire alanı olarak hizmet verirken, kasrın önündeki rıhtım alanı da düğün, ziyafet ve toplantı gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Önder, Mehmet (1999). Türkiye Müzeleri. Ankara: Türkiye İş Bankası. s. 231. ISBN 975-458-044-8. 
  2. ^ Bilgiler araştırmacı tarafından Milli Saraylar Daire Başkanlığı'ndan temin edilmiştir.
  3. ^ Kenan Kurtoğlu, Önemli Bir Turistik Mahal Olarak İstanbul ve Milli Saraylar, İstanbul, 1994, s. 167.
  4. ^ Şahsüvaroğlu, İstanbul Sarayları, s. 28.
  5. ^ Nebil Fazıl Alsan, Şair, Edip ve Tarihçi Kalemiyle İstanbul, İstanbul, 1973, s. 33.
  6. ^ Çelik Gülersoy, Küçüksu, İstanbul, 1985, s. 88.
  7. ^ Çelik Gülersoy, Küçüksu, İstanbul, 1985, s. 86.
  8. ^ "Küçüksu/On Odalı Küçük Saray". Hayat Tarih Dergisi. Yılmaz Öztuna. 7 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  9. ^ "Celal Bayar şehrimize gelecek olan ingiliz donanması kumandanı Amiral Mountbatten'i Küçüksu kasrında kabul edecektir". Milliyet Gazetesi. 27 Temmuz 1953. 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Sarayı</span> İstanbul, Üsküdar’da bulunan tarihi bir yapı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan yazlık bir Osmanlı sarayıydı. Günümüzde müze olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı, kendisine bağlı çeşitli yapı ve diğer unsurlardan oluşan bir kompleksin parçasıdır. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alır. Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in talimatıyla, 1863-1865 yıllarında, Sarkis Balyan'ın mimarlığında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Millî Saraylar Başkanlığı</span>

Millî Saraylar Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan, millî sarayların korunması ve düzenlenmesinden sorumlu olan başkanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Çırağan Sarayı</span> Türkiyenin İstanbul ilinde bulunan tarihi saray

Çırağan Sarayı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray.

<span class="mw-page-title-main">Adile Sultan Kasrı</span> Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filmleri burada çekilmiştir

Adile Sultan Kasrı , İstanbul'un Üsküdar ilçesinde, Validebağ Korusu içinde yer alan tarihi bina.

<span class="mw-page-title-main">Ihlamur Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki vadide yer alan Ihlamur Mesiresi'ndeki kasırdır. Buraya Abdülmecid (1839-1861) tarafından Nigoğos Balyan'a “Merasim Köşkü” ile “Maiyet Köşkü” olarak adlandırılan iki kasır yaptırılmıştır. Bunlardan Merasim Köşkü, asıl Ihlamur Kasrı'dır. Yüksek bir subasman üzerine tek kattan oluşan dikdörtgen planlı köşk, kesme taştan inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tophane Kasrı</span>

Tophane Kasrı, Sultan Abdülmecid'in emriyle inşa edilen kasır. Tophane'de, Necatibey Caddesi üzerinde ve Nusretiye Camii'nin yanındadır. Eski Tophane Meydanı'nın en önemli ögelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Av Köşkü Saray Müzesi</span> Kocaelinin İzmit ilçesinde bulunan müze

Abdülaziz Av Köşkü ya da başka bir adıyla Kasr-ı Hümayun, İzmit'te bulunan barok ve ampir üslupta bir köşktür. Son şeklini Abdülaziz devrinde alan yapı, Osmanlı Devleti'nde İstanbul dışında yapılan tek küçük saray olarak bilinir. Mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hidiv Kasrı</span>

Hıdiv Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde Çubuklu sırtlarında bir yapıdır. 1907 yılında Mısır'ın son hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati'ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Sarayı</span>

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Hisarı (mahalle)</span> Beykoz, İstanbul, Türkiyede mahalle

Anadoluhisarı İstanbul ilinin Beykoz ilçesinde İstanbul Boğazı kıyısında bir semttir. Kuzeyinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Kanlıca, güneyinde Kandilli bulunur. Adını 1395'te Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan Anadolu Hisarı'ndan alır. Karşısında Rumeli Hisarı bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Aynalıkavak Kasrı</span> İstanbul, Beyoğlu’nda bulunan tarihi bir yapı

Aynalıkavak Kasrı, İstanbul'un Hasköy, Beyoğlu kıyısında bulunan kasır. İstanbul fethedildiğinde Okmeydanı yamaçlarında büyük bir koruluktu. Bu koruluk sahile doğru inmekteydi.

Göksu Deresi, İstanbul'un Anadolu yakasında Beykoz'a bağlı Anadoluhisarı ile Göksu mahalleleri arasında İstanbul Boğazı'na dökülen dere.

Beykoz "Mecidiye" Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan tarihi bir kasırdır. Yalıköy semtinde Hünkâr İskelesi olarak anılan alanın güneyinde yer alır.

Birinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında 1722 yılında inşa edilen 1809'da yıktırılan yazlık saraydır. Lale Devri'nin simgesi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mabeyn Köşkü</span>

Büyük Mabeyn Köşkü ya da Mabeyn Köşkü, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Yıldız Sarayı'nın birinci avlusunda bulunan tarihi köşk.

<span class="mw-page-title-main">İncili Köşk</span> Topkapı Sarayındaki bir köşk

İncili Köşk, İstanbul’da 16. yüzyıl sonlarında yapılmış Topkapı Sarayı’na ait bir köşk.

Tokat Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesine bağlı Tokatköy'de yer alan bir kasırdı.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Sarayı kompleksi</span> Beylerbeyi Sarayı merkezli yapı kompleksi

Beylerbeyi Sarayı, çevresindeki yapı, heykel ve bahçelerle bir kompleks meydana getirir.