İçeriğe atla

Köylü karakter çalışmaları (Van Gogh serisi)

Dikiş Diken Kadın
Sanatçı Vincent van Gogh
Yıl 1881-82
Tür Suluboya
Konum P. ve N. de Boer Vakfı, Amsterdam

Köylü karakter çalışmaları Vincent van Gogh tarafından 1881 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resimdir.

Van Gogh'un köylülere ve işçi sınıfından insanlara karşı özel bir bağı ve sempatisi vardı ve bu bağ resimlerine de esin kaynağı oldu. Özellikle Jean-François Millet ve benzeri ressamların köylüler ve köy yaşamı üzerine olan tablolarına hayranlık duyuyor, asil olarak nitelendirdiği bu konuları modern sanatın gelişmesinde önemli buluyordu. Van Gogh, Hollanda'da sanayileşmenin sinsice yayılmasıyla bir zamanlar pastoral olan manzaranın değiştiğini ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanların mesleklerini değiştirebilmek için fırsatları olmadığını görmüştü.

Van Gogh, Hollanda ve Belçika'da erkek ve kadın çiftçiler, dokumacılar ve balıkçılara karakter çalışmaları yapmak üzere özel bir ilgi göstermiştir. Bu dönemde Van Gogh'un yaptığı çalışmaların büyük bölümünü oluşturan bu köylü karakter çalışmaları ressamın sanatsal gelişiminin önemli ve temel bir parçasıdır.

Temel etmenler

Köylü tarzı

Jean-François Millet, La Charité, 1859

Görsel sanatlarda Realizm akımının "köylü tarzı" ilk olarak 1840'larda Jean-François Millet, Jules Breton ve diğer ressamların çalışmalarıyla başladı. Van Gogh, Millet ve Breton'un eserlerinin dinsel bir öneme haiz olduğunu söylemiş ve "buğdayın sesleri" olarak tanımlamıştır.[1]

Van Gogh Müzesi Millet'nin van Gogh üzerindeki etkisi hakkında şöyle görüş bildirmiştir: "Millet'nin daha önceden görülmemiş şekilde köylüleri ve onların çalışmalarını tasvir eden resimleri 19. yüzyıl resim sanatında bir dönüm noktası olmuştur. Millet'den önce köylü figürleri pitoresk ve nostaljik sahnelerin çok sayıda ögesinden yalnızca biriydi. Millet'nin eserlerinde erkek ve kadın bireyler resmin kahramanı olur ve gerçekliğe bürünür. Millet, Barbizon ekolünün yalnızca 'saf' manzara resimleriyle ilgilenmeyen tek önemli üyesidir."[2]

Van Gogh'un sanatsal gelişimi ve etkilendikleri

Vincent van Gogh, 1880 yılında 27 yaşındayken ressam olmaya karar verdi. Aynı yılın Ekim ayında Brüksel'e taşındı ve resme giriş kursuna başladı.[3]

Van Gogh 1881 yılının Nisan ayında Etten'e ailesinin yanında yaşamak için geri döndü ve kendi kendine resim çalışmalarını sürdürdü. Goupil & Cie'nin merkez şubesinde sanat simsarı olan küçük kardeşi Theo Vincent'a hem cesaret verdi hem de masraflarını karşılamaya başladı.[3]

Van Gogh, resimli dergilerdeki resimleri kullanarak çizim yapmayı öğrenmeye çalıştı. Çizim üzerine iki kitap yazmış olan Fransız ressam Charles Bargue'ın eserleri van Gogh'un çalışmaları için önemli bir kaynak olmuştur. İkisi de 1871'de yayımlanmış olan ve "Cours de dessin" ile "Exercises au fusain pour préparer à l’étude de l’académie d’après nature" adlı bu kitaplardaki çizimleri kopyalayan van Gogh imajları da giyinik tasvirleri için kullandı.[4]

Ocak 1882'de Lahey'e yerleşti ve kuzeninin eşi ressam Anton Mauve'dan (1838–88) yardım aldı. Mauve hem yağlı boya ve suluboya resim ile Vincent'ı tanıştırdı ve atölye kurması için ödünç para verdi.[5]

Van Gogh, aralarında daha sonra ilişki kuracağı fahişe Clasina Maria "Sien" Hoornik (1850–1904) gibi çalışan yoksul insanların resimlerini yapmaya başladı. Van Gogh, atölyesinin bir gün yoksullar için yemek yiyebilecekleri, barınabilecekleri ve modellik için para kazanabilecekleri bir dinlenme yeri olacağını hayâl ediyordu.[6][7] Çalışmaları çok iyi karşılanmadı; Mauve ve Goupil & Cie'nin yöneticisi H.G. Tersteeg van Gogh'un çizimlerini kaba ve cazibesiz bulmuşlardı. Van Gogh, çizimlerinin "ham" özelliklerini sodadan yapılmış kaba "sarı sabun"a benzetiyordu.[8]

Van Gogh'un Sien ile olan ilişkisi beş yaşındaki kızı Maria ile de birlikte bir arada yaşamaya başlayınca değişti ancak ailesi tarafından hoş karşılanmadı.[1]

Mauve'un Vincent'a karşı soğuk davranmaya başladığı ve mektuplarına cevap yazmadığı görülür.[9] Van Gogh, Mauve'un Sien[6] ve küçük kızı[10] ile birlikte yaşamasından rahatsız olduğunu düşünmüştür.[11] Van Gogh Sien ve kızının çizimlerini yaptı. Sien ile ilişkisini bitiren van Gogh 1883 Eylül'ünde Drenthe'ye taşındı ve manzara resimleri yapmaya başladı. Üç ay sonra ebeveyninin yanına taşınarak Nuenen'de yaşamaya başladı.[1]

1884 yılında van Gogh dokumacılar serisini yaptı, köy yaşamı üzerine resimler yaptı ve manzaralar boyadı.[1] Çok kısa bir süre Eindhoven'da resim dersleri verdi.[12] Yılın sonuna doğru, Charles Blanc'ın renk teorisinden etkilenen van Gogh yardımcı renklerle denemeler yapmaya başladı.[13]

Vincent'ın 1885 yılında yaptığı çok sayıda köylü resminin sonucunda ilk şaheseri sayılan Patates Yiyenler tablosunu yaptı.[13] O dönem eserlerinde van Gogh özellikle koyu renkleri ve Frans Hals gibi 17. yüzyıl ustalarının yaptığı gibi hissettiği siyahla karıştırılmış renkleri kullanıyordu. Kardeşi Theo resimlerinde daha açık renkler kullanmasını önerdi ve izlenimcilerin resimlerini örnek gösterdi. Van Gogh Paris'e gittikten sonra paletine renkleri ve resimlerine ışığı katmış ve önceki resimlerinin eski moda olduğunu kabul etmiştir.[14]

Vincent'un babası Theodorus van Gogh 26 Mart 1885'te öldü. Kasım ayında van Gogh Anvers'e taşındı.[1]

Köylülere ve emekçilere bakışı

Van Gogh'un erişkin yaşamı boyunca diğer insanlara, özellikle de emekçilere hizmet etmeye ilgi duyduğu görülür. Gençken Belçika'da Borinage'da maden işçilerine hizmet etti ve misyonerlik yaptı.[15]

Emekçilerin işlerine adanmasını resim yapmaya adanması ile kıyasladı: "Kişi güvenle, mantıklı bir şey yaptığının güvencesiyle, sabanı süren çiftçi gibi, tapanı arkasından çeken gibi yapmalı. Eğer birinin atı yoksa, kendi kendisinin atı olmalı."[15]

Köylüler ile tohumların ekimi, tarlalarda buğday başaklarının hasatı gibi doğanın çevriminin yakın ilişkisi van Gogh'un özellikle ilgisini çekiyordu.[16] Van Gogh tarla sürme, tohum ekme ve hasat gibi eylemleri insanın doğanın çevrimine baskın gelme çabalarını sembolize ettiğine inanıyordu.[16]

Sanayileşme

Van Gogh 19. yüzyıl sanayileşmesinin çevreyi nasıl değiştirdiğin ve insanların yaşamlarını nasıl etkilediğinin oldukça farkındaydı. Anthon van Rappard'a yazdığı bir mektupta şöyle demiştir:

"Çocukken fundalığı ve küçük çiftlikleri, dokuma tezgâhlarını ve çıkrıkları şimdi Anton Mauve'un ve Adam Frans van der Meulen'in çizimlerinde olduğu gibi gördüğümü hatırlıyorum... Ama o zamandan beri, Brabant'ın tanıdığım kesimi tarımdaki gelişmeler ve sanayinin kurulmasıyla muazzam değişmiş. Kendim için konuşacak olursam, yeni bir kırmızı tuğlalı taverna gördüğümde ve onun yerinde daha önceden çatısı yosun kaplı bir dokuma tezgâhının olduğu kulübe olduğunu hatırlayınca içimi küçük bir hüzün kaplamıyor değil. O zamandan beri şeker pancarı fabrikaları, demiryolları, fundalıkta tarımsal gelişmeler, vb. sonsuz derece daha az pitoresk değişiklikler oldu."[17]

Köylü karakter çalışmaları

İki El, 1885, özel koleksiyon (F66)

Van Gogh 1882 Kasım ayından itibaren emekçi sınıfından çeşitli karakterleri tasvir eden bir seri çizim ve resim yapmaya başladı.[18] Derin duyguları gerçeğe yakın ve nesnellikle veren bir "köylü ressamı" olmayı amaçladı.[19]

Köylü yaşamanın özünü ve ruhunu betimleyebilmek için van Gogh onların yaşadığı gibi yaşadı; köylüler tarladayken o da onlarla birlikte uzun saatler boyunca hava koşullarının etkisine maruz kaldı. Böyle resim yapmanın okullarda öğretilmediğini dikkat çekti ve resmedilen insanların doğasını yakalamaktan çok tekniğe önem veren gelenekçilerin kendisinde hayâl kırıklığına neden olduğunu söyledi.[20] Köylü yaşamının öyle içine girmişti ki görünüşü ve konuşması çevresindekilerden farklılaşmaya başladı ancak o bunun sanatsal gelişimi için ödemesi gereken bir bedel olduğunu düşünüyordu.[21] Kültürlü toplum yerine "yoksul ve sıradan insanlarla" daha iyi geçinmesi hakkında Vincent 1882'de şöyle yazmıştır: "[N]ihayetinde, hassas olduğum ve ifade etmeye çalıştığım çevrede bir ressam olarak yaşamaya çalışmam hem doğru hem de münasiptir."[22]

Kadınlar

Van Gogh kadınlar üzerine, çoğunluğu 1885'te olmak üzere çok sayıda çalışma yapmıştır. Kadınların resmini yapmak hakkında van Gogh, zarif elbiseleri içinde kız kardeşlerinin resmini yapmaktansa kaba mavi pamuklular içindeki kadınların resimlerini yapmayı tercih ettiğini söylemiştir.[7] Bu çalışmalarının bazı örnekleri aşağıda verilmiştir.

Kadın Başı (F160) tablosunun modeli olan Gordina de Groot, Patates Yiyenler tablosuna konu olan De Groot ailesinin kızlarından biriydi (Bu resimde Gordina soldaki figürdür). Van Gogh Nuenen'de iken, Jean-François Millet'nin resimlerinde hayran kaldığı köylüler gibi "kaba, düz yüzlü, küçük alınlı ve kalın, keskin hatlı değil ama dolgun dudaklı" Gordina'nın en az yirmi resmini yapmıştır. Vincent'ın çok az sayıda imzasını attığı karakter çalışmalarından biridir.[23]

Kadın Başı, 1884 (F1182, resim aşağıda gösterilmemiştir) van Gogh'un Nuenen'den bir köylü kadını tasvir ettiği çizimidir. Zor bir yaşam sonucu yıpranmış yüzü köylülerin çetin yaşamını sembolize eder. Van Gogh, 1885'te yaptığı büyük ölçekli Patates Yiyenler tablosu için başlar, kollar ve eller üzerine çalışmalar yapmıştır.[24]

Saçları Açık Kadın Başı (F206) tablosundaki emekçi sınıfından kadın saçları darmadağınık ve giysileri çıkmış gibi görünüşte erotik bir biçimde resmedilmiştir.[7]

Erkekler

Van Gogh'un erkekleri konu alan çalışmaları genellikle çalışırken tasvir edilmiştir; aşağıda erkek başı ve figürleri üzerine yaptığı çalışmalardan örnekler verilmiştir.

1883 yılında üç ay kaldığı Drenthe'de köylüleri çizmek isteyen van Gogh kendisine poz verecek köylü bulmakta zorluk çekmiştir.[25] Nuenen'de ise durum farklıydı. Mevsim kıştı ve tarlalarda yapacak çok az iş vardı. Üstelik kasabanın rahibi olan babası sayesinde insanlarla bağlantısı vardı. Van Gogh Nuenen'de 1885'te tamamladığı Erkek Başı (F164) gibi çok sayıda köylü resmi yapabilmiştir.[26]

Cinsiyet rolleri

Kadınlar

Ev işleri ve çocuk bakımı

Ateş Önünde Yemek Pişiren Köylü Kadın (F176) tablosu van Gogh tarafından 1885'te Patates Yiyenler tablosunu bitirdikten sonra yapılmıştır. Her iki resim de "yeşil sabun" ya da "güzel tozlu bir patates" gibi koyu renk tonlarındadır. Gerçekçiliği arayan van Gogh "uzun vadede köylüleri tüm kabalıkları içinde tasvir edebilmek konvansiyonel tatlılığı öne çıkarmaktan daha iyi sonuçlar vereceğine" inanmıştı ve "Eğer bir köylü resmi domuz eti, duman, patates buharı kokuyorsa, yani, bu çok da sağlıksız değildir; eğer bir ağır gübre kokuyorsa, pekâlâ, bu o yüzden ahırdır..." demişti.[27]

Patates Soyan Köylü Kadın tablosu van Gogh'un Hollanda'dan Fransa'ya taşınmasından bir yıl önce 1885'te tamamlanmıştır. "Koyu tonlarla sınırlı renkleri, kaba kırılımı ve blok çizimleri" ile Nuenen'de yaptığı köylü karakter çalışmalarının tipik bir örneğidir.[28]

Çiftlik işleri ve diğerleri

Van Gogh Yeri Kazan Köylü Kadın (F95a) resmini "bir kadın ... önden görünüyor, kafası neredeyse yere değiyor, havuçları yerden çıkarıyor" diye anlatmıştır. 1885 yılında Nuenen'de yapılan bu resim, van Gogh'un köylülerin "karakterini yakalamak" için yaptığı çalışmalardan biridir.[29]

Kulübesinin Önünde Yeri Kazan Köylü Kadın (F142) van Gogh'un 1885'te Anvers'e giderken arkasında bıraktığı ve annesi Anna Carbentus van Gogh'a kalmış olan tablolardan biridir.[30]

Dikiş dikme ve yün eğirme

Dikiş Diken Kadın (F71) pencere önünde oturmuş bir kadını resmeder. Bu çalışmasında van Gogh içeride olan bir figürü arkasındaki pencereden gelen ışıkla nasıl yansıtacağı üzerine deneme yapmaktadır. Burada kadın koyu bir silüet hâlindedir. Van Gogh, pencereden süzülen ışığın dikiş diken kadın üzerindeki etkisini gösterir. 1885 yılında van Gogh kardeşi Theo'ya arkadan gelen ışıklandırma üzerine denemelerini anlatır: "[Ö]zellikle ters ışık altında figürler. Hem ışık hem de ters ışık altında başlar üzerine çalıştım ve çok sayıda tam figür üzerine çalıştım, dikiş diken, yumak saran ya da patates soyan kadınlar. Karşıdan ya da profilden. Tam olarak bitirip bitiremeyeceğimi bilmiyorum çünkü bu zor bir etki, yine de bu çalışmalardan bir iki şey öğrendim."[31]

Yumak Saran Kadın (F36) pencere yakınında oturan ve örülmek üzere yün yumakları saran bir kadını betimler. Dokumacılık van Gogh'un ebeveyniyle 1884'te yaşadığı Nuenen'de geleneksel bir meslekti. Van Gogh dokuma işçilerini "olağanüstü derece yoksul insanlar" olarak tanımlamıştır. Bu resimdeki kadın, Patates Yiyenler tablosunda kahve koyan kadın olarak tasvir edilmiş olan De Groot ailesinin annesidir.[32]

Erkekler

Sepet örme

Mevsimler değiştikçe van Gogh spet örücüsü gibi içeride çalışanların resimlerini yapmaya başladı.[33] Resimleri yaptıktan yıllar sonra van Gogh 1888'de mesleğin münzevi doğası hakkında şöyle yazmıştır: "Bir dokumacı ya da sepet örücüsü sıklıkla tüm mevsimleri tek başına, ya da hemen hemen tek başına, kendini oyalan tek şey mesleği olarak geçirir. Ve bu insanları tek bir yerde olmaya iten evde olma duygusu ve nesnelerin güven verici, tanıdık görünüşleridir."[34]

Çiftlik işleri ve çobanlık

El Arabası ile Fundalık, suluboya, Sonbahar 1883, The Cleveland Museum of Art (F1100). Drenthe'de poz verecek birilerini bulamayan van Gogh bu fundalık resmini suluboya olarak yapmıştır. Resimdeki el arabası köylülerin çalışmasını temsil eder.[35]

Van Gogh kırsal yaşamı resmederken şiirsel bir ideale sahipti ve kardeşiyle yan yana çalışabileceği bir zamanı hayal etmekteydi:

"Theo, bir ressam ol, kendini kurtarmaya çalış ve Drenthe'ye gel… Yani oğlum, gel ve benimler birlikte fundalıkta, patates tarlasında resim yap, gel ve benimler sabanın ve çobanın ardından yürü -- gel ve benimle oturup ateşi izle -- fundalıkta esen fırtınanın senin içinde de esmesine izin ver. Bağlarından kurtul… [Geleceği] Paris'te arama, Amerika'da arama; hep aynı, sonsuza kadar hep aynı. Gerçekten de tamamen bir değişiklik yap, fundalığı dene.[36]

Tohum ekimi

Van Gogh resim kariyeri boyunca 30'dan fazla tohum eken adan resmi yapmıştır. Tohum ekmenin sembolizmi hakkında şöyle yazmıştır: "Yaşamdan veremeyeceğini öğrenilen şeyleri yaşamın vereceği beklenmez; ya da yaşamın bir çeşit tohum ekme zamanı olduğu ve hasat zamanının daha gelmediğini açıkça görmeye başlar."[37]

Van Gogh özellikle Jean-François Millet'nin tohum eken adam resminden ve eserlerinin köylülerin tarımsal rollerini onurlandıran ruhundan esinlenmiştir. Saban sürme, tohum serpme ve hasat van Gogh tarafından insanın doğa ve onun sonsuz yaşam döngüleri üzerindeki hükmünü temsil ediyordu.[38]

Dokumacı

Sola Bakan ve Çıkrıklı Dokumacı, 1884, Boston Güzel Sanatlar Müzesi (F29)

Van Gogh 1884'te Nuenen'de yaşarken altı aylık bir dönemde dokumacıların çizimlerini ve resimlerini yaptı.[39] Van Gogh için, köylüler gibi dokumacılar da asil bir yaşam sürüyordu ve yaşam döngüsünü simgeliyordu.[40] Van Gogh dokumacıların "müteffekir görünüşleri" ile ilgileniyordu.[41] Van Gogh 1883'te "Çok sayıda küçük ipliği yönlendiren ve dokuyan dokumacaı bunun hakkında felsefe yapacak zamana sahip değildir ancak işine öyle konsantre olmuştur ki düşünmeden hareket eder ve işlerin nasıl yürüyeceğini açıklayamaz ama hisseder." diye yazmıştır.[42]

Dokumacı resimlerinde kompozisyon hemen hemen ikonik bir betimlemeyle dokuma tezgâhı ve dokumacı üzerinde yoğunlaşır. Sanki birisi sahneye bakıyormuş gibi bir uzaklık hissi görülür. Dokumaacının duygularını, karakterini ya da becerisini ayırt edebilmek güçtür.[40] Van Gogh farklı malzeme ve tekniklerle[39] deneme yapmış ve pencereden gelen ışığın etkisini odadaki nesneler üzerinde grinin açık tonlarını kullanarak göstermiştir.[41]

Kırsal alanda dokumacılık çok kazandıran bir meslek değildi; geliri malzemelerin hasat durumuna ve pazara göre dramatik olarak değişebilmekteydi. Kırsaldaki dokumacılar, örneğin Hollanda'nın Leiden şehrindeki tekstil üretiminde çalışanlara göre oldukça yoksul bir yaşam sürüyorlardı. Tekstil üretimi de sanayileştikçe kırsal da yaşayan dokumacıların yaşamları daha da zorlaşmaktaydı.[39]

Van Gogh kardeşi Theo'ya şöyle yazmıştır: "Yaşamları zor. Çok çalışan bir dokumacı haftada 60 yarda dokuyabilir. Dokuma yaparken karısı da onun önünde oturmak zorunda, ip yumaklarını sarmak için, yani iki çalışmak ve bundan yaşamlarını kazanmak zorundalar."[32]

Van Gogh'un dokumacıları hakkında izlenimler karışıktır. Sanat tarihçisi Carl Nordenfolk "Van Gogh dokumacıyı tezgâhın dikenli çeneleri arasında sıkışmış bir kurban, ya da Orta Çağ'a ait bir işkence aletine mahkûm olarak gösterir. Sosyal önemi şüphe götürmez. Yine de, tek bir açıklama vardır: Resimler aynı zamanda sevgi dolu ve içten bir havaya sahiptir." diye yazmıştır. 1969'da yazılan bir metin de dokumacı betimlemelerinin garip ve katı olmasına rağmen dokumacaılar serisinin gizemiyle çarpıcı olduğunu söyler.[40]

Sola Bakan ve Çıkrıklı Dokumacı tablosunda Van Gogh çalışan yoksullar hakkındaki hislerini aktarır. Resim tezgâhta dokunan kumaşın kırmızısı ile kontrast yapan koyu renklerle işlenmiştir.[43]

Bobin Tezgâhı (F175) iplikleri dokuma tezgâhı için bobin hâline getirmek için kullanılır. 1883-84 kışında yapılan bu tabloda van Gogh karanlık odaya ve tezgâha gelen ışığı açık gri ile gösterir.[44]

Birlikte çalışan erkek ve kadın

Patates Eken Köylü Adam ve Kadın (F129a) ilkbahar da tarlaya birlikte ekim yapan erkek ve kadını betimleyen bir tablodur. Adam elindeki kürekle toprağı kaldırır ve kadın patates tohumunu eker. İki figür de toprak ile bağlarını sembolize eder şekilde ufuk çizgisinin altındadır. Resim, van Gogh'un çocukluğunu geçirdiği Kuzey Brabant bölgesinde Nuenen'de yapılmıştır. Bu resmi yaptıktan iki hafta sonra van Gogh en iyi bilinen resimlerinden biri olan Patates Yiyenler tablosunu tamamladı. Patates yoksul köylülerin en önemli besin kaynaklarından biriydi, ekmeği zar zor alabiliyorlardı ve et ise bir lükstü. Patates, 19. yüzyılda daha iyisini bulabilenlerin yemediği bir besindi. İskoç filozof Thomas Carlyle yoksulları "kök yiyiciler" diye telakki ediyordu. Van Gogh, Jean-François Millet'nin biyografisini yazan Alfred Sensier'nin Patates Ekimi tablosunu anlatmasından esinlenmiş olabilir: "[Millet'nin] en güzel eserlerinden biri geniş bir tarlada, ışıklı atmosfer içinde görünmeyen bir köyün kenarında evli bir çift; erkek toprağı açar ve kadın da patates tohumunu eker."[45]

Önceki yıl van Gogh yerde tohum dikmek için yol açan ve ardından patates tohumu diken bir kadını betimleyen Patates Ekimi (F172) tablosunu yapmıştır.[45]

Erkek ile kadının birlikte çalıştığı bir başka meslekte dokumacılıktı. Kadın iplikleri bobin hâline getirirken arkasında dokuma tezgâhında da erkek bu bobinleri kullanarak kumaş dokurdu.[32] Kadınlar ayrıca balıkçılık yapan erkeklere ağları tamir ederek yardımcı olurlardı. Tarlada hem ekim de hem de hasatta yardımcı olan kadınlar özellikle çok çalışıyordu.

İnsan grupları

Topluluklar

Tarlada çalışanlar

Patates Yiyenler

Kulübe, 1885, Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F83). Bu kulübe, içlerinden biri Patates Yiyenler tablosuna konu olan De Groot ailesi olan iki ailenin eviydi.[46]

Patates Yiyenler (Felemenkçe: De Aardappeleters) van gogh'un Hollanda'da Nuenen'de iken 1885 Nisan ayında yaptığı bir tablodur. Amsterdam'da bulunan Van Gogh Müzesi'nde sergilenmektedir. Otterlo'da Kröller-Müller Müzesi'nde bulunan versiyonu önceden yapılan yağlı boya etüddür. Aynı zamanda taş baskı versiyonunu da yapmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel

  1. ^ a b c d e van Heugten et al. 2008, s. 10.
  2. ^ "Jean-François Millet". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 17 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2011. 
  3. ^ a b Hansen & Sund 2003, s. 10.
  4. ^ "Bargue's Manuals". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 16 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  5. ^ "Letter 196". Vincent van Gogh. The Letters. Amsterdam: Van Gogh Müzesi. 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2017. 
  6. ^ a b Callow 1990, s. 116.
  7. ^ a b c Zemel 1997, s. 18.
  8. ^ Zemel 1997, s. 20.
  9. ^ Tralbaut 1981, s. 96–103.
  10. ^ Callow 1990, s. 123–124.
  11. ^ "Letter 224". Vincent van Gogh. The Letters. Amsterdam: Van Gogh Müzesi. 12 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2017. 
  12. ^ "Still Life with Earthenware and Bottles, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 16 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  13. ^ a b van Heugten et al. 2008, s. 20.
  14. ^ "Black". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 16 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  15. ^ a b Wallace 1969, s. 10,14,21,30.
  16. ^ a b van Heugten et al. 2008, s. 12,25.
  17. ^ Zemel 1997, s. 63.
  18. ^ "Portrait of Jozef Blok, 1882". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 16 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2011. 
  19. ^ "The potato eaters, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 5 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  20. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written July 1885 in Nuenen". Van Gogh Letters. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2011. 
  21. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Letter from Vincent van Gogh to Theo van Gogh, The Hague, c. 15-27 April 1882". Van Gogh Letters. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2011. 
  22. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 3 March 1882 in The Hague". Van Gogh Letters. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  23. ^ "Head of a Woman, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 5 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  24. ^ "Head of a woman, 1884". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  25. ^ "Cottages, 1883". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 9 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  26. ^ "Head of a Man, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 26 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  27. ^ "Peasant Woman Cooking by a Fireplace". Collections. The Metropolitan Museum of Art. 2000–2011. 23 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  28. ^ "The Potato Peeler". Collections. The Metropolitan Museum of Art. 2000–2011. 23 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  29. ^ "A Peasant Woman Digging". The Collections. The Barber Institute of Fine Arts. 20 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  30. ^ "A Peasant Woman Digging in Front of Her Cottage, c. 1885". Collections. Art Institute of Chicago. 2011. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  31. ^ "Woman Sewing, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 15 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  32. ^ a b c "Woman Winding Yarn, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 16 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2011. 
  33. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 3 November 1881 in Etten". Van Gogh Letters. WebExhibits. 15 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  34. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Letter from Vincent van Gogh to Theo van Gogh, Arles, 24 September 1888". Van Gogh Letters. WebExhibits. 20 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  35. ^ van Heugten et al. 2008, s. 44.
  36. ^ Zemel 1997, s. 182.
  37. ^ Erickson 1998, s. 33.
  38. ^ van Heugten et al. 2008, s. 28.
  39. ^ a b c Zemel 1997, s. 61-62.
  40. ^ a b c Zemel 1997, s. 56-60.
  41. ^ a b "Series of weavers". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 9 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2011. 
  42. ^ Harrison, R, (Ed.) (2011). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 11 March 1883 in The Hague". Van Gogh Letters. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 
  43. ^ "Weaver". Collections. Museum of Fine Arts Boston. 4 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2011. 
  44. ^ "Bobbin Winder, 1884". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2011. 
  45. ^ a b Hansen & Sund 2003, s. 46.
  46. ^ "The Cottage, 1885". Permanent Collection. Van Gogh Müzesi. 2005–2011. 22 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011. 

Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh</span> Hollandalı ressam

Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.

<span class="mw-page-title-main">Kröller-Müller Müzesi</span> Sanat Müzesi; Otterlo, Hollandada Ulusal Müze

Kröller-Müller Müzesi, Hollanda'nın Otterlo kentindeki Hoge Veluwe Millî Parkı içinde yer alan sanat müzesi.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh eserleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Vincent van Gogh'un eserlerinin listesi Hollandalı ressam Vincent van Gogh (1853-1890) tarafından yapılmış tablo ve diğer eserlerinin tam olmayan bir listedir. Yaşamı süresince çok az değer verilmiş olan ressamın ünü ölümünden sonraki yıllarda giderek artmıştır. Bir rivayete göre van Gogh yaşamı boyunca yalnızca bir resmini satabilmiştir. Kırmızı Üzüm Bağı adlı bu tablo ressam ve sanat koleksiyoneri Anna Boch tarafından 400 franga satın alınmıştır. Günümüzde tarihin en büyük ressamlarından biri ve modern sanatın temellerini atanlardan biri olarak görülmektedir. Van Gogh yirmili yaşlarının sonuna kadar resme başlamadı ve en çok bilinen tablolarını yaşamanın son iki yılında yaptı. Aralarında 900 kadar yağlı boya tablo ve 1.100 çizim ve eskiz bulunan 2.000'den fazla sanat eseri üretti. 2013 yılında Montmajour'da Günbatımı adlı tablosu, 1928'den beri ressama ait olduğu belirlenen ilk büyük boyut eseri olmuştur.

<i>Van Goghun resimlerinde ailesi</i>

Van Gogh'un resimlerinde ailesi, Vincent van Gogh'un aile üyelerini resmettiği ya da onlar için yaptığı bir grup eseridir. Vincent 1881 yılında kendisi ile aynı ada sahip olan büyükbabasının ve kız kardeşi Wil'in portrelerini çizmiştir. Nuenen'de yaşarken, babasının 1885'te ölümünün sonrasında, onun anısına İncilli Natürmort tablosunu yapmıştır. Ayrıca 1884 ila 1885 yılları arasında yaptığı, ailesinin yaşadığı papaz evi, bahçesi ve kiliseyi konu alan çok sayıda resmi ve çizimi bulunur. Arles'te kariyerinin doruğunda iken annesinin portresini, annesi ve kız kardeşinin resmini ve kız kardeşi Wil olduğu sanılan Roman Okuyucu tablolarını yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Otterlo</span> Hollandada belediye

Otterlo, Hollanda'nın Gelderland ilinde bulunan küçük bir köydür. Nationaal Park De Hoge Veluwe'de ya da ona yakındır.

<i>Vincent van Goghun yaptığı portreler</i> Vikimedya liste maddesi

Vincent van Gogh, izlenimcilik akımının yayıldığı zamanlarda yaşamıştır. Fotoğrafın ortaya çıkmasından sonra ressamlar artık fiziksel formları taklit etmek yerine resmettikleri kişiler, mekânlar ve nesnelerin ardındaki duygu ve düşünceleri aktarma yoluna girmişlerdir. İzlenimci ressamlar buna kuvvetli fırça darbeleri kullanarak, bazı renk tonlarını vurgulayarak ve ışıklandırmaya dikkat ederek ulaşmaya çalışmışlardı. Vincent van Gogh, bu ideolojiyi resimlerinde kullandığı özne ve nesnelerle olan ilişkisini ve onlara karşı duyduğu hisleri tasvir edebilmek için kullandı. Van Gogh’un yaptığı portreler, ressamın portresini yaptığı kişilerle olan ilişkilerini ve bu öznelerin iç özelliklerini yansıtmak için renk ve fırça darbelerinin kullanımına odaklanır.

<i>Patates Yiyenler</i> Vincent van Goghun tablosu

Patates Yiyenler, Hollandalı ressam Vincent van Gogh'un 1885 yılında Nuenen'de yaptığı 82 x 114 cm ölçülerindeki tablosu. Vincent van Gogh sanat hayatının ilk dönemlerinde yığılmış patatesleri, dokuma tezgâhları, madencileri ve karamsarlık hissi veren gökyüzünü çalışmalarında ana tema olarak kullandı. Van Gogh Müzesi'de sergilenen Patates Yiyenler adlı tuval üzerine yağlı boya çalışmasını ise Nisan 1885'te tamamladı. Tablo van Gogh'un ilk önemli çalışması olarak görülmektedir ve buhranlı bir dönemine aittir.

<i>Ağaç Kökleri</i> Vincent Van Goghun eseri

Ağaç Kökleri, Vincent van Gogh'un 1890 yılında Auvers-sur-Oise'da yaşarken yaptığı yağlı boya tablo. Tablo, ressamın son peyzajlarında uyguladığı çifte kare resmin örneklerindendir.

<i>Auversdeki Evler</i>

Auvers'deki Evler, Vincent van Gogh tarafından yapılan bir yağlı boya resimdir. Paris'in kuzeybatısında yer alan Auvers-sur-Oise kasabasına taşındıktan kısa bir süre sonra, yani 1890 yılının mayıs sonu veya haziran başı gibi yapılmıştır.

<i>Kulübeler</i> (Van Gogh serisi) Vincent van Goghun resim dizisi

Kulübeler, Vincent van Gogh tarafından 1883 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resim. Van Gogh, Köylü karakter çalışmaları ile aynı süre içerisinde bu resimleri yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl ve Beyaz Öküz ile Öküz Arabası</span>

Kızıl ve Beyaz Öküz ile Öküz Arabası Vincent van Gogh tarafından 1884 yılında yapılmış bir yağlı boya tablosudur. Hollanda Otterlo'daki Kröller-Müller Müzesi'nde sergileniyor ve Siyah Öküz ile Öküz Arabası resminden önce veya sonra yapılmış olabilir. Van Gogh iki resmide Hollanda'dan Güney Fransa'ya gitmeden 4 yıl önce boyamıştır.

<i>Sonsuzluğun Eşiğinde</i> Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya resmi

Üzgün Yaşlı Adam Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya resmidir. 1890'da Saint-Rémy-de-Provence'de erken bir litografi üzerine yaptığı eserdir. Resmi, mayıs ayının başlarında ciddi hastalığından iyileştiği zaman yaptı. Aynı zamanda genel olarak intihar olarak kabul edilen ölümünden iki ay önce yaptı.

<i>Ağaçlar ve çalılıklar</i>

Agaçlar ve Çalılıklar Vincent van Gogh'un 1887'den 1890'a kadar Paris, Saint-Rémy ve Auvers'da yaptığı tabloların konusudur. Van Gogh, birçok çalı resmi yapmıştır. "Sous-bois" adı verilen bu tür, Barbizon ekolü ve İzlenimciler tarafından ön plana çıkarılmıştır. Bu serideki eserler orman veya bahçe iç mekanlarındaki renk ve ışık tonlarını başarılı bir şekilde kullanmaktadır. Van Gogh, 1890 yılında Brüksel'deki Les XX sergisi için Saint-Rémy resimlerinden Ivy'i (F609) seçti.

<i>Sien</i> (Van Gogh serisi)

Sien, Vincent van Gogh'un Hollanda'da yaşarken aynı adlı metresinin çizimlerinden oluşan seridir. Sanatçının bu serisindeki Keder adlı çalışması çizim yapmayı öğrenirken geçirdiği döneminin en önemli eserlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris)</span>

Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris), çizdiği birçok çizim, eskiz ve tabloya konu olan; 1886 ve 1887'de Vincent van Gogh'un, Hollanda'dan; Paris'te Montmartre'ye taşınmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmalardır. Paris'teyken Van Gogh, natürmort resimlerinde kullandığı konuları, renkleri ve teknikleri değiştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Nuenen'de Eski Kilise Kulesi</span>

Nuenen'de Eski Kilise Kulesi Vincent van Gogh tarafından 1884 ve 1885'te yapılan birkaç yağlı boya tablo ve çizime verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Hasır Şapkalı Natürmort</span>

Sarı Hasır Şapkalı Natürmort Vincent van Gogh tarafından Kasım - Aralık 1881 ortalarında veya muhtemelen 1885'te Nuenen kasabasında yapılmış tablodur.

<i>Nuenen Reform Kilisesinden Çıkan Cemaat</i>

Nuenen Reform Kilisesi'nden Çıkan Cemaat, 1884'ün başlarında yapılmış ve 1885'in sonlarında düzenlenmiş bir erken dönem Vincent van Gogh tablosudur. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'nde sergilenmektedir.

<i>Le Moulin de la Galette</i> (Van Gogh serisi)

Le Moulin de la Galette, Vincent van Gogh'un 1886 yılında Paris'in Montmartre bölgesinde kardeşi Theo ile birlikte yaşadığı evinin yakınında bulunan Moulin de la Galette adlı bir yel değirmenini çizdiği resimlerin genel adıdır. Paris'i tepeden gören yel değirmeninin yakınlarında şehir manzarasını seyretmek için bir teras ve insanların eğlenmesi için bir dans salonu bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Buğday Tarlaları</span>

Buğday Tarlaları, Hollandalı Post-Empresyonist sanatçı Vincent van Gogh'un resim serisidir. Sanatçının bu eserlerinde dini çalışmaları ve vaazları, doğayla bağlantısı, tarım işçilerini takdir etmesi görülür. Buğday tarlası çalışmaları, 1885'te Hollanda'da yapılan sıkıcı Buğday Demetleri'nden Fransa'nın kırsalındaki Arles, Saint-Rémy ve Auvers-sur-Oise'de 1888-1890 yılları arasında yaptığı renkli ve dramatik tablolara uzanarak sanatçının ilerlemesini göstermektedir.