İçeriğe atla

Köylü Kızların Şarkısı

Köylü Kızların Şarkısı 
Muallim Naci
Yazım yılı1885
ÜlkeOsmanlı Devleti
Özgün diliTürkçe
ÖlçüAruz

Köylü Kızların Şarkısı (Nişanlı Kız), Muallim Naci'nin aruz ölçüsüyle ve halk diline yakın bir ifade ile yazdığı şiir.

Modern Türk edebiyatında köylüden bahseden ilk şiir kabul edilir.[1] Sevdiğini kıskanan bir köylü kızın duygularını aksettiren şiir, sade bir dil ve üslupla yazılmıştır.[2] 6 dörtlükten oluşur.

Muallim Naci, bu şiiri ilk olarak birkaç arkadaşı ile birlikte kurduğu İmdâdü’l-midâd mecmuasının 18 Kasım 1885 tarihli ikinci sayısında yayımlamış;[3] ardından 1886'da yayımlanan "Füruzan" adlı kitabına almıştır.[2]

Şiirin ilk dörtlüğünde bir anlatıcı, bir genç kızı işaret eder, kızın nişanlısını beğendiğini ifade eder. İkinci dörtlükte delikanlının dış görünüşüne dair övgülü sözler devam eder. İkinci dörtlüğün son dizesinde duygu tonu değişir; nişanlı köylü kızı utanmıştır; belki anlatıcının delikanlıya uzun uzun bakışından rahatsız olmuştur. Son dörtlükte anlatıcı, bir kızdır ve nişanlı kızın kıskançlığa kapılmasının yersiz olduğunu, kendisini onun nişanlısından daha şanlı bir yiğidin sevdiğini ifade eder.[1] Son dizede bir "ihtiyar'dan söz edilmektedir, ama kim olduğu belirtilmez. Anlatıcı, anlatı mekânı, anlatılan olay, anlatıcının kimliği, anlatıcının bakış açısının birbirine karıştığı bir anlatım vardır.[4]

Daha önce bir köylü kızın duygularının anlatılması, divan edebiyatında söz konusu olmadığından Köylü Kzıların Şarkısı şiiri konu açısından edebiyata bir yenilik getirmiştir. Şiirde "Yaradan", "helecan", "aman", "a kız", "oynaş", "kardaş" gibi taşra dilinden alınma sözcükler kullanılmıştır.[4]

Edebiyat eleştirmeni Mehmet Kaplan'a göre şairin bu şiirin konusunu Batılı bir şiirden almış olması muhtemeldir.[2] Ahmet Hamdi Tanpınar ise bu şiirin o dönemde moda olan operetlerden birisi için yazılmış bir şarkı olabileceğini ifade etmiştir.[2] Ahmet Kabaklı, Muallim Naci'nin başka şiirlerine benzemeyen bu şiirin, "divan şiirini yaşatmayı vazife edinip halk şiirini küçümsemiş olan" Muallim Naci'nin hoşlanmaması gereken bir şiir olduğunu söylemiş; "şiire belki de alay olsun diye başlamış, sonunda kendisi de eserinin güzelliğine yenilmiş, onu neşretmiş." şeklinde bir yorum yapmıştır.[5]

Kaynakça

  1. ^ a b Yeşilyurt, Şamil. "Tanzimat Donemi Siir Incelemeleri Muallim Naci Koylu Kızların Sarkısı". 
  2. ^ a b c d "Füruzân (Muallim Naci)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü. 14 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2023. 
  3. ^ Demir, Şükriye (2022). "Âfâk ve imdâdü'l-midâd mecmualarının çeviri yazıya aktarılması ve değerlendirilmesi". Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi. 13 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2023. 
  4. ^ a b Ergül, Mehmet Selim (Mayıs 2009). "Türk Şiirinde Taşra: 1859-1959" (PDF). Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü. 14 Ekim 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  5. ^ Kabaklı, Ahmet (2003). "Şiir incelemeleri". Türk Edebiyat Vakfı. 26 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Tevhit ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.

Rubai, aruz ölçüsüyle yazılır. Birimi dörtlüktür. 4 dizelik (mısralık) bir Divan Edebiyatı nazım biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Canip Yöntem</span> Türk yazar, şair ve siyasetçi

Ali Canip Yöntem, Türk şair, yazar, edebiyat tarihi araştırmacısı ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Arif Nihat Asya</span> Türk şair

Mehmet Arif Nihat Asya, Türk şair, öğretmen ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Koşma (edebiyat)</span>

Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Taşlama, Türk halk edebiyatına ait satirik şiir biçimi. Gazel, kaside, murabba, muhammes gibi nazım biçimleriyle yazılabilirler.

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Muallim Naci</span> Türk tanzimat dönemi yazarı ve şairi

Muallim Naci, Türk yazar, şair, öğretmen ve eleştirmen.

Tuyuğ, Türklerin Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir.

Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşî koluna bağlı halk ozanı. Şairin doğum ve ölümüyle ilgili net bilgiler bulunmamakla beraber; 17. yüzyıl ozanı olduğu belirlenebilmiştir. Kimi kaynaklarca 1658'de öldüğü rivayet edilmektedir. Ancak bu iddianın tersi olarak 1659'dan sonra öldüğünü savunan araştırmalar da vardır. Edebiyatçı Ahmet Kabaklı ise Kayıkçı Kul Mustafa'nın ölümünün 1646'dan sonra gerçekleştiğini söylemektedir.

Divan şiirine Türkler tarafından katılmış bir nazım şeklidir. Besteyle okumak için yazılmıştır. Bestelenmek amacıyla yazıldığı için 3-5 dörtlük arası değişir. Yeni edebiyatımızda Yahya Kemal Beyatlı, bu türü ustalıkla kullanmıştır. Aruz ölçüsünün her kalıbı kullanılır. Dörtlüklerden kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik bentlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye miyan, dördüncü dizeye nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlence konularında yazılır. Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı Nail-i Kadim'dir. Lale Devri'nin en önemli temsilcisi ise Nedim'dir. En çok şarkıyı Enderunlu Vasıf yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Kutsi Tecer</span> Türk şair ve oyun yazarı

Ahmet Kutsi Tecer, Türk öğretmen, şair, oyun yazarı ve siyasetçi. Halk kültürü alanında çalışmaları ile tanınır. Çalışmaları, Karacaoğlan ve Yunus Emre’nin hayatına ışık tutmuştur. Halk şairi Âşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Talat Onay</span>

Ahmet Talat Onay, şair, yazar, edebiyat araştırmacısı, halk edebiyatçısı, siyasetçi.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Manzum hikâye, Nazım şeklinde yazılan hikâyelere denir. Manzum hikâyelerin öykülerden tek farkı şiir biçiminde yazılmış olmalarıdır. Bu tür hikâyelerde didaktik şiir özelliği görülür. Hikâyede bulunan bütün özellikler manzum hikâyede de bulunur.

Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.

Abdülkerim Sabit Bey, Türk divan şairi, bürokrat.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Mahfi Bey</span>

Mehmet Mahfî Bey ; Türk şair, devlet adamı ve asker.