
Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, 1985'ten 1991'de ülkenin dağılmasına kadar Sovyetler Birliği'nin son lideri olarak görev yapan Rus siyasetçidir. 1985'ten itibaren Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve ayrıca 1988'den itibaren devlet başkanı, 1988'den 1989'a kadar Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı, 1989'dan 1990'a kadar Yüksek Sovyet Başkanı ve 1990'dan 1991'e kadar Sovyetler Birliği'nin tek devlet başkanı olarak görev yaptı. İdeolojik olarak Gorbaçov, başlangıçta Marksizm-Leninizm'e bağlıydı ancak 1990'ların başında sosyal demokrasiye yöneldi.

Ronald Wilson Reagan, 1981-1989 yılları arasında 40. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak görev yapan ve Amerikalı siyasetçi ve aktör. Cumhuriyetçi Parti üyesi olan Reagan, Amerikan tarihinin en önde gelen muhafazakâr figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

George Herbert Walker Bush, 1989-93 arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 41. başkanı, 1981-89 arasında da ABD'nin 43. başkan yardımcısı. II. Dünya Savaşı gazisi son ABD başkanıdır. ABD'nin 43. başkanı George W. Bush'un babasıdır.

Yumuşama, özellikle siyasi ilişkilerin sözlü iletişim yoluyla gerilimlerin azaltılması anlamına gelen bir diplomasi terimidir. Bu terim, 1912 yılında Fransa ve Almanya'nın gerilimleri azaltmaya yönelik başarısız girişimleriyle ortaya çıkmıştır.

Süveyş Krizi, Süveyş Savaşı ya da İkinci Arap-İsrail Savaşı, 1956 yılında, bir tarafta Mısır; diğer tarafta İngiltere, Fransa ve İsrail; üçüncü tarafta Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler’in olduğu diplomatik ve askeri karşılaşmalarla gerçekleşmiş krizdir.

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

Mathias Rust, 28 Mayıs 1987'de SSCB'nin başkenti Moskova'daki Kızıl Meydan'a Cessna tipi uçakla inmesi ile ünlenen Alman amatör pilot.

Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi veya Sovyet-Afgan Savaşı, Sovyet kontrolündeki Afganistan Demokratik Cumhuriyeti'nde (DRA) 1979'dan 1989'a kadar süren uzun süreli bir silahlı çatışmaydı. Savaş, Soğuk Savaş'ın büyük bir çatışmasıydı, çünkü DRA, Sovyetler Birliği ve müttefik paramiliter gruplar arasında Afgan mücahitlere ve onların müttefik yabancı savaşçılarına karşı yoğun çatışmalar yaşandı. Mücahitler çeşitli ülke ve kuruluşlar tarafından desteklenirken, desteklerinin çoğunluğu Pakistan, ABD, İngiltere, Çin, İran ve Basra Körfezi'ndeki Arap ülkelerinden geldi. Yabancı güçlerin katılımı, savaşı ABD ile Sovyetler Birliği arasında bir vekalet savaşı haline getirdi. Çatışmalar 1980'ler boyunca çoğunlukla Afgan kırsalında gerçekleşti. Savaş yaklaşık 3.000.000 Afgan'ın ölümüyle sonuçlandı, milyonlarcası da mülteci olarak ülkeden kaçtı. Ülke dışında yerinden edilen Afganların çoğu Pakistan ve İran'a sığındı. Afganistan'ın 1979 nüfus sayımına göre 13,5 milyonluk eski nüfusunun yaklaşık %6,5 ila %11,5'inin çatışma sırasında öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Sovyet-Afgan Savaşı, Afganistan genelinde büyük yıkıma neden oldu ve bilim adamları tarafından Sovyetler Birliği'nin dağılmasına ve Soğuk Savaş'ın resmen sona ermesine katkıda bulunan önemli bir faktör olarak gösterildi.

Carter Doktrini Amerika Birleşik Devletleri başkanı Jimmy Carter'ın, 23 Ocak 1980 tarihinde, Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu üyelerinin katıldığı ortak oturumda, geleneksel olarak her yıl yaptığı konuşmada açıkladığı ve ABD'nin ulusal çıkarlarını korumak için İran Körfezinde gerekirse askerî güç kullanmaktan kaçınmayacağı yolundaki politikaya verilen isimdir.

Tear down this wall!, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan tarafından 12 Haziran 1987 tarihinde Berlin Duvarı'nın yakınındaki Brandenburg Kapısı'nda Batı Berlinlilere hitaben bir halk konuşmasında söylenen, Berlin Duvarını yıkması için Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'a karşı bir meydan okuma içeren ünlü söz. Reagan, glasnost ("şeffaflık") ve perestroyka yoluyla Doğu Bloku'nda özgürlüğü artırmak isteyen Gorbaçov'un arzusunun bir nişanesi olarak bu konuşması ile Berlin Duvarı'nın yıkılmasını önermiştir.

Reagan Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan'ın Soğuk Savaş'ın son yıllarında Sovyetler Birliği ve komünistlerin dünya üzerindeki etkisini kırmayı amaçlayan bir dış politika stratejisydi. Doktrin her ne kadar 10 yıldan az bir süre uygulandıysa da 1980'lerden Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılına kadar ABD dış politikasının merkezindeydi.

Gettysburg Konuşması Amerika Birleşik Devletleri başkanı Abraham Lincoln tarafından yapılan ve Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en ünlü konuşmalarından biridir. Amerikan İç Savaşı sırasında, Konfederasyon güçlerinin Birlik Güçleri tarafından Gettysburg Muharebesi'nde yenilmesinden dört buçuk ay sonra 19 Kasım 1863 Perşembe günü Gettysburg, Pensilvanya'da Gettysburg Ulusal Mezarlığının kurulması nedeniyle yapılan törende verilmiş bir söylevdir.
Ortak Avrupa Evi, Sovyetler Birliği'nin eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov tarafından üretilen ve savunulan bir kavramdır.

Nükleer silahlanma yarışı, Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin Soğuk Savaş süresince nükleer savaşta üstünlük kurmak için girdikleri bir silahlanma yarışıydı. Bu dönemde, ABD ve Sovyetler'in yanı sıra diğer ülkeler de nükleer silah geliştirmeye başladı, ancak hiçbiri savaş başlığı üretiminde diğer iki süper güç kadar etkin olmadı.

START I (Türkçe: Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması, ABD ve Sovyetler Birliği arasında stratejik saldırı silahlarının azaltılması ve sınırlandırılmasına ilişkin ikili bir anlaşmaydı. Anlaşma 31 Temmuz 1991'de imzalandı ve 5 Aralık 1994'te yürürlüğe girdi. Anlaşma, imzacıların 6.000'den fazla nükleer savaş başlığı ve toplam 1.600 kıtalararası balistik füze ve bombardıman uçağı yerleştirmesini yasakladı.

Reaganizm ya da Reagancılık, Amerika Birleşik Devletleri'nin 40. başkanı Ronald Reagan'ın görüşlerini savunan siyasi akımdır. Temel dış politikası, askerî güçte Sovyetler Birliği'ne eşit olmak ve onu geçmek ve "ulusal güç" olarak adlandırdığı yola koymaktı. 1985 yılında Sovyet lider Mihail Gorbaçov ile yakın işbirliği yapmaya başladı ve büyük ölçekli silahsızlanma projelerini müzakere etti. Soğuk Savaş, Sovyetler'in, Reagan'ın Beyaz Saray'da Reagan'ın politikalarını takip eden başkan yardımcısı George H. W. Bush tarafından değiştirilmesinden dokuz ay sonra Ekim 1989'da neredeyse bir gecede Doğu Avrupa'nın kontrolü kaybetmesiyle birlikte ortadan kalktı ve aniden sona erdi. Sovyetler Birliği 1991'de dağıldı. Reagan doktrini açısından Afganistan, Nikaragua ve birçok ülkede anti-komünist isyanlara askeri, mali ve diplomatik desteği teşvik etti. Çoğunlukla Sovyetler Birliği çöktüğünde yerel komünist güç çöktü.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi 19. Tüm Birlik Konferansı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarafından 28 Haziran - 1 Temmuz 1988 tarihleri arasında düzenlenen bir parti konferansıydı. Konferansa 4.991 delege katılmıştır.
Dehşet dengesi terimi, genellikle Soğuk Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışına atıfta bulunmak için kullanılır.

Malta Zirvesi, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sadece birkaç hafta sonra, 2-3 Aralık 1989'da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George HW Bush ile Sovyet Genel Sekreteri Mikhail Gorbaçov arasında yapılan bir toplantıydı. Bu, Aralık 1988'de New York'ta Ronald Reagan'ın da dahil olduğu bir toplantının ardından geldi. Zirve sırasında Bush ve Gorbaçov Soğuk Savaş'ın sona erdiğini ilan ettiler, ancak bunun gerçekten böyle olup olmadığı tartışma konusu. Dönemin haberlerinde, Britanya başbakanı Winston Churchill, Sovyet Genel Sekreteri Joseph Stalin ve ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'in Avrupa için savaş sonrası bir plan üzerinde anlaşmaya vardığı Yalta Konferansı'ndan sonra Malta Zirvesi'nin II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en önemli zirvelerden biri olduğu belirtiliyordu.