İçeriğe atla

Kötülük İmparatorluğu konuşması

Reagan 1983'te Ulusal Evanjelikler Birliği'nde konuşuyor.

Kötülük İmparatorluğu konuşması, Leonid Brejnev'in etkisi ile birlikte Sovyetler Birliği'nin artan stratejik ve küresel askeri yeteneklerini ve askeri açıdan ABD'yi geçme yönündeki stratejisine karşı sert bir tutum sergileyen ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından 1983 yılında gerçekleşen konuşmadır. Reagan konuşmasında "Sovyetler Birliği tarihinin son sayfalarını yazıyor." ifadelerini kullandı. Sovyetler Birliği konuşmaya büyük tepki gösterdi.

G. Thomas Goodnight'a göre; Sıfır Seçeneği ve “Yıldız Savaşları” konuşmalarıyla birlikte “Kötülük İmparatorluğu” konuşması, ABD'nin Soğuk Savaş'ı tırmandırmasının retorik yönünü temsil ediyordu. Reagan daha önce de nükleer savaşı “iyi ve kötülük arasındaki eski mücadelenin bir uzantısı olarak tasvir etmişti[1] ve küresel çatışmaları önlemek için nükleer envanterin yanı sıra bilim ve teknolojideki ilerlemenin gerekli olduğunu savunmuştu. Bu konuşmalar yoluyla Reagan yönetimi, halkın nükleer savaş hakkındaki bilgilerini ve tutumlarını yeniden şekillendirmek için retorik kullandı.[1]

Küresel tepkiler ve sonrası

1987'de Amerikalı muhafazakâr Michael Johns, "Bugün Sovyet komünizminde karşılaştığımız şeyin gerçekten de kötü bir imparatorluk olduğunu" iddia ederek Reagan'ı tekrarlayan bir Sovyet suçları listesi hazırladı.[2]

Sovyetler Birliği, ABD'nin süper güç olarak bütün dünyaya hükmetmek isteyen emperyalist yapı olduğunu ve Sovyetler Birliği'nin insanlık adına onunla mücadele ettiğini açıkladı. Moskova'da Sovyet basın ajansı TASS "kötülük imparatorluğu" ifadelerinin Reagan yönetiminin "delice anti-komünist savaş yürüten" biri olduğunu söyledi.[3]

Göreve başladığı ikinci dönemde, Mayıs-Haziran 1988'de, “kötülük imparatorluğu” terimini kullandıktan beş yıldan uzun bir süre sonra Reagan, Sovyetler Birliği'nin yeni reformist Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'u ziyaret etti. O dönemde Gorbaçov Yeni Politik Düşünce doktrinini savunmaktaydı. Bir muhabir tarafından, Sovyetler Birliği'nin hala "kötülük imparatorluğu" olduğunu düşünüp düşünmediği sorulduğunda, Reagan artık böyle düşünmediğini ve terimi kullandığında "başka bir zaman, başka bir dönem" olduğunu söyledi.[4]

Kaynakça

  1. ^ a b Goodnight, G. Thomas (1 Kasım 1986). "Ronald Reagan's Re-formulation of the Rhetoric of War: Analysis of the "Zero Option", "Evil Empire", and "Star Wars" Addresses". Quarterly Journal of Speech. 72 (4). s. 390. doi:10.1080/00335638609383784. 
  2. ^ Johns, Michael. "Seventy Years Of Evil". Policy Review. 22 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2015. 
  3. ^ "President Ronald Reagan". Britannica.com. 12 Haziran 1987. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013. 
  4. ^ MEISLER, STANLEY (1 Haziran 1988). "Reagan Recants 'Evil Empire' Description". Los Angeles Times (İngilizce). ISSN 0458-3035. 24 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2016. 
  • G. Thomas Goodnight, "Ronald Reagan's re‐formulation of the rhetoric of war: Analysis of the 'zero option,' 'evil empire,' and 'star wars' addresses." Quarterly Journal of Speech 72.4 (1986): 390-414.
  • Robert C. Rowland and John M. Jones, "Reagan's Strategy for the Cold War and the Evil Empire Address". Rhetoric & Public Affairs 19.3 (2016): 427–463.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mihail Gorbaçov</span> 1985ten 1991e kadarki Sovyetler Birliği lideri

Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, 1985'ten 1991'de ülkenin dağılmasına kadar Sovyetler Birliği'nin son lideri olarak görev yapan Rus siyasetçidir. 1985'ten itibaren Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve ayrıca 1988'den itibaren devlet başkanı, 1988'den 1989'a kadar Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı, 1989'dan 1990'a kadar Yüksek Sovyet Başkanı ve 1990'dan 1991'e kadar Sovyetler Birliği'nin tek devlet başkanı olarak görev yaptı. İdeolojik olarak Gorbaçov, başlangıçta Marksizm-Leninizm'e bağlıydı ancak 1990'ların başında sosyal demokrasiye yöneldi.

<span class="mw-page-title-main">Ronald Reagan</span> 40. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (1981–1989)

Ronald Wilson Reagan, 1981-1989 yılları arasında 40. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak görev yapan ve Amerikalı siyasetçi ve aktör. Cumhuriyetçi Parti üyesi olan Reagan, Amerikan tarihinin en önde gelen muhafazakâr figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">George H. W. Bush</span> 41. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (1989–1993)

George Herbert Walker Bush, 1989-93 arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 41. başkanı, 1981-89 arasında da ABD'nin 43. başkan yardımcısı. II. Dünya Savaşı gazisi son ABD başkanıdır. ABD'nin 43. başkanı George W. Bush'un babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yumuşama (uluslararası politika)</span> uluslararası ilişkilerde ilişkilerin yumuşama durumu

Yumuşama, özellikle siyasi ilişkilerin sözlü iletişim yoluyla gerilimlerin azaltılması anlamına gelen bir diplomasi terimidir. Bu terim, 1912 yılında Fransa ve Almanya'nın gerilimleri azaltmaya yönelik başarısız girişimleriyle ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Süveyş Krizi</span> 1956da yaşanmış diplomatik ve askerî karşılaşma

Süveyş Krizi, Süveyş Savaşı ya da İkinci Arap-İsrail Savaşı, 1956 yılında, bir tarafta Mısır; diğer tarafta İngiltere, Fransa ve İsrail; üçüncü tarafta Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler’in olduğu diplomatik ve askeri karşılaşmalarla gerçekleşmiş krizdir.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk Savaş</span> 1947–1991 yılları arasında Batı Bloku ve Doğu Bloku arasında geçen jeopolitik gerginlik süreci

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Mathias Rust</span>

Mathias Rust, 28 Mayıs 1987'de SSCB'nin başkenti Moskova'daki Kızıl Meydan'a Cessna tipi uçakla inmesi ile ünlenen Alman amatör pilot.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi</span>

Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi veya Sovyet-Afgan Savaşı, Sovyet kontrolündeki Afganistan Demokratik Cumhuriyeti'nde (DRA) 1979'dan 1989'a kadar süren uzun süreli bir silahlı çatışmaydı. Savaş, Soğuk Savaş'ın büyük bir çatışmasıydı, çünkü DRA, Sovyetler Birliği ve müttefik paramiliter gruplar arasında Afgan mücahitlere ve onların müttefik yabancı savaşçılarına karşı yoğun çatışmalar yaşandı. Mücahitler çeşitli ülke ve kuruluşlar tarafından desteklenirken, desteklerinin çoğunluğu Pakistan, ABD, İngiltere, Çin, İran ve Basra Körfezi'ndeki Arap ülkelerinden geldi. Yabancı güçlerin katılımı, savaşı ABD ile Sovyetler Birliği arasında bir vekalet savaşı haline getirdi. Çatışmalar 1980'ler boyunca çoğunlukla Afgan kırsalında gerçekleşti. Savaş yaklaşık 3.000.000 Afgan'ın ölümüyle sonuçlandı, milyonlarcası da mülteci olarak ülkeden kaçtı. Ülke dışında yerinden edilen Afganların çoğu Pakistan ve İran'a sığındı. Afganistan'ın 1979 nüfus sayımına göre 13,5 milyonluk eski nüfusunun yaklaşık %6,5 ila %11,5'inin çatışma sırasında öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Sovyet-Afgan Savaşı, Afganistan genelinde büyük yıkıma neden oldu ve bilim adamları tarafından Sovyetler Birliği'nin dağılmasına ve Soğuk Savaş'ın resmen sona ermesine katkıda bulunan önemli bir faktör olarak gösterildi.

<span class="mw-page-title-main">Carter Doktrini</span>

Carter Doktrini Amerika Birleşik Devletleri başkanı Jimmy Carter'ın, 23 Ocak 1980 tarihinde, Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu üyelerinin katıldığı ortak oturumda, geleneksel olarak her yıl yaptığı konuşmada açıkladığı ve ABD'nin ulusal çıkarlarını korumak için İran Körfezinde gerekirse askerî güç kullanmaktan kaçınmayacağı yolundaki politikaya verilen isimdir.

<i>Tear down this wall!</i>

Tear down this wall!, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan tarafından 12 Haziran 1987 tarihinde Berlin Duvarı'nın yakınındaki Brandenburg Kapısı'nda Batı Berlinlilere hitaben bir halk konuşmasında söylenen, Berlin Duvarını yıkması için Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'a karşı bir meydan okuma içeren ünlü söz. Reagan, glasnost ("şeffaflık") ve perestroyka yoluyla Doğu Bloku'nda özgürlüğü artırmak isteyen Gorbaçov'un arzusunun bir nişanesi olarak bu konuşması ile Berlin Duvarı'nın yıkılmasını önermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Reagan Doktrini</span> Soğuk Savaşın sonuna kadar Amerikan stratejisi

Reagan Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan'ın Soğuk Savaş'ın son yıllarında Sovyetler Birliği ve komünistlerin dünya üzerindeki etkisini kırmayı amaçlayan bir dış politika stratejisydi. Doktrin her ne kadar 10 yıldan az bir süre uygulandıysa da 1980'lerden Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılına kadar ABD dış politikasının merkezindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Gettysburg Konuşması</span>

Gettysburg Konuşması Amerika Birleşik Devletleri başkanı Abraham Lincoln tarafından yapılan ve Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en ünlü konuşmalarından biridir. Amerikan İç Savaşı sırasında, Konfederasyon güçlerinin Birlik Güçleri tarafından Gettysburg Muharebesi'nde yenilmesinden dört buçuk ay sonra 19 Kasım 1863 Perşembe günü Gettysburg, Pensilvanya'da Gettysburg Ulusal Mezarlığının kurulması nedeniyle yapılan törende verilmiş bir söylevdir.

Ortak Avrupa Evi, Sovyetler Birliği'nin eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov tarafından üretilen ve savunulan bir kavramdır.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer silahlanma yarışı</span> Soğuk Savaş döneminde yaşanan çekişme

Nükleer silahlanma yarışı, Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin Soğuk Savaş süresince nükleer savaşta üstünlük kurmak için girdikleri bir silahlanma yarışıydı. Bu dönemde, ABD ve Sovyetler'in yanı sıra diğer ülkeler de nükleer silah geliştirmeye başladı, ancak hiçbiri savaş başlığı üretiminde diğer iki süper güç kadar etkin olmadı.

<span class="mw-page-title-main">START I</span>

START I (Türkçe: Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması, ABD ve Sovyetler Birliği arasında stratejik saldırı silahlarının azaltılması ve sınırlandırılmasına ilişkin ikili bir anlaşmaydı. Anlaşma 31 Temmuz 1991'de imzalandı ve 5 Aralık 1994'te yürürlüğe girdi. Anlaşma, imzacıların 6.000'den fazla nükleer savaş başlığı ve toplam 1.600 kıtalararası balistik füze ve bombardıman uçağı yerleştirmesini yasakladı.

<span class="mw-page-title-main">Reaganizm</span>

Reaganizm ya da Reagancılık, Amerika Birleşik Devletleri'nin 40. başkanı Ronald Reagan'ın görüşlerini savunan siyasi akımdır. Temel dış politikası, askerî güçte Sovyetler Birliği'ne eşit olmak ve onu geçmek ve "ulusal güç" olarak adlandırdığı yola koymaktı. 1985 yılında Sovyet lider Mihail Gorbaçov ile yakın işbirliği yapmaya başladı ve büyük ölçekli silahsızlanma projelerini müzakere etti. Soğuk Savaş, Sovyetler'in, Reagan'ın Beyaz Saray'da Reagan'ın politikalarını takip eden başkan yardımcısı George H. W. Bush tarafından değiştirilmesinden dokuz ay sonra Ekim 1989'da neredeyse bir gecede Doğu Avrupa'nın kontrolü kaybetmesiyle birlikte ortadan kalktı ve aniden sona erdi. Sovyetler Birliği 1991'de dağıldı. Reagan doktrini açısından Afganistan, Nikaragua ve birçok ülkede anti-komünist isyanlara askeri, mali ve diplomatik desteği teşvik etti. Çoğunlukla Sovyetler Birliği çöktüğünde yerel komünist güç çöktü.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi 19. Konferansı</span>

Sovyetler Birliği Komünist Partisi 19. Tüm Birlik Konferansı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarafından 28 Haziran - 1 Temmuz 1988 tarihleri arasında düzenlenen bir parti konferansıydı. Konferansa 4.991 delege katılmıştır.

Dehşet dengesi terimi, genellikle Soğuk Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışına atıfta bulunmak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Malta Zirvesi</span>

Malta Zirvesi, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sadece birkaç hafta sonra, 2-3 Aralık 1989'da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George HW Bush ile Sovyet Genel Sekreteri Mikhail Gorbaçov arasında yapılan bir toplantıydı. Bu, Aralık 1988'de New York'ta Ronald Reagan'ın da dahil olduğu bir toplantının ardından geldi. Zirve sırasında Bush ve Gorbaçov Soğuk Savaş'ın sona erdiğini ilan ettiler, ancak bunun gerçekten böyle olup olmadığı tartışma konusu. Dönemin haberlerinde, Britanya başbakanı Winston Churchill, Sovyet Genel Sekreteri Joseph Stalin ve ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'in Avrupa için savaş sonrası bir plan üzerinde anlaşmaya vardığı Yalta Konferansı'ndan sonra Malta Zirvesi'nin II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en önemli zirvelerden biri olduğu belirtiliyordu.