İçeriğe atla

Köstendilli Ali Alaeddin el-Halveti

Köstendilî Alâeddîn Ali, (d. M. 1643-H. 1053, Köstendil, Bulgaristan - ö. M. 1730- H.1143, Üsküdar, İstanbul) Osmanlı döneminde yaşamış âlim, muhaddis, Köstendil Müftüsü, Halvetiyye'nin Ahmediyye koluna müntesib mutasavvıf.[1]

Hayatı

Osmanlı dönemi günümüzde Bulgaristan'ın batı kesiminde yer alan Köstendil şehrinde 1643'te doğdu. Hakkındaki en eski bilgi kaynağı "Tekmiletü'ş Şakayık fi Hakk-ı ehli'l-hakâyık" başlıklı eserdir. Rumeli'deki yaygın tarikatlardan Halvetiyye-i Ramazaniyye'nin şeyhlerinden Fazıl Ali Lofçavi'den tasavvufi eğitimini almıştır. Mürşidi tarafından İstanbul'a gönderilmiş, Yedikule civarındaki Hacı Evhad Dergahı'nda postnişinliğe tayin olmuştur. Daha sonra Üsküdar'daki Selâmî Ali Efendi Dergahı'nda irşad hizmetine devam etmiş, öğrenci yetiştirmiştir.

1730'da doksan yaşlarında ölmüş ve Üsküdar'ın Selamsız semtindeki Selami Ali Efendi Tekkesi'nin hazîresine defnedilmiştir. Ardından üç ayrı tarikatın pîri olacak, Nureddîn Cerrâhî, Ahmed Râufî ve Sinobî Mustafa Efendi'yi yetiştirmiştir.

Alıntılar

  • "Allah akılla bilinir" sözünden kasıt, cüz'i akılla değil kudsî akılla bilinir demektir.
  • Muvahhid olan âif hiçbir zerreyi kendisinden daha hayırlı görmez. Tüm eşyayı Allah Teala ile görür. Her zerreyi Hakk'a ulaşmış görür. Bu makamın daha üstüü Hakk'ı Hak'ta görmektir.
  • Aklıyla sırf tenzihte bulunan kimse sıfatların inkârcısıdır. Sırf teşbihte bulunan kimse ise zâtın inkârcısıdır.
  • Hakk'ı talep eden sâlik, tabiat hükümlerinden, nefsânî şehvetlerden ve bedenin gereksinimlerinden çıkmadıkça Hak ile muamelesi ve tevhid sırrını keşfetmesi imkânsızdır.
  • Şeyler arasındaki zıtlık, isimlerin farklılığından kaynaklanır.
  • Bil ki, ibadet ve riyazet zorunda kalındığında değil istenilerek yapıldığında netice verir. Şayet zorunda kalındığında yapılan riyazetin faydası olsaydı, esirler darülharpden evliya olarak çıkardı. Zira evliyanın riyazeti yüz bin sufide bulunmaz.
  • İman nurunu üç şey söndürür: Cimrilik, farzları terk etmek ve çok konuşmak.

Eserleri

  • Telvihât-ı Sübhâniyye

Konuyla ilgili yayınlar

  • Semih Ceyhan, Üç Pirin Mürşidi-Köstendilli Ali Alâeddin el-Halveti ve Telvihat-ı Sübhaniye İSAM Yayınları, İstanbul, 2011

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Sefîne-i Evliyâ, Hüseyin Vassaf, haz. Mehmet Akkuş ve Ali Yılmaz, 2015, İstanbul, ISBN 9756403926

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tasavvuf</span> İslamın içsel, mistik boyutu

Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.

Melamîlik (ملامتيه) ya da Melamîler 8. yüzyılda Samanîler devrinde Horasan, İran’ında faaliyet gösteren bir sufi topluluktur. Melamet kelimesi, "kınanmışlık; itab ve serzenişlik; rezillik ve rüsvaylık" anlamlarına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

Beşiktaşlı Yahya Efendi, Molla Şeyhzade ya da Şeyh Yahya Beşiktaşî, Osmanlı devrinde yaşamış mutasavvıf, alim ve şair. Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul’da müderrislik yapmış olan Yahya Efendi, devrinin tanınmış alimlerindendir. Osmanlı sarayı ile yakın ilişkileri oldu ve hayatı boyunca Kanuni tarafından kendisine danışıldı. Emekli olduktan sonra Beşiktaş’ta pek çok bina inşa ettirip dergah ve vakıflar kurdu, bölgeyi ağaçlandırarak mesire yerine dönüştürdü.

<span class="mw-page-title-main">Çerkeş</span> Çankırının ilçesi

Çerkeş, Çankırı ilinin bir ilçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Yahyâ-yı Şirvânî</span>

Yahyâ-yı Şirvânî 15. yüzyılda yaşamış Azerbaycanlı sufi, Halvetiyye tarikatının ikinci kurucusudur. Azerbaycan Türkleri'nden olan Seyid Yəhya Bakuvi Azerbaycan'ın tanınmış filozof alim ve şairlerindən biri, Halvetiyye Tarikâtı'nın İkinci kurucusudur. Baküvi aynı zamanda bir Halvetilik virdi olan Virdu-Sattar'ın da yazarıdır. 2013 yılında UNESCO Genel Konferansı'nın 36. oturumunda Seyid Yahya Bakuvin'in 550. yıldönümünün dünya çapında kutlanması kararı alındı.

İsmâil Hakkı Bursevî,, mutasavvıf, Celvetî şeyhi, müfessir, şâir.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Hayri Öğüt</span>

Mustafa Hayri Malatyevî olarak da tanınan Mustafa Hayri Öğüt, Türk mutasavvıf. Bir Kâdirî Şeyhi, Kâdirî-Hâlisiye Meşâyihi, Mürşid-i Kâmil, Kutb-ul Aktâb ve Maliye Varidat Memuru idi.

Abdülhakîm Arvâsî Üçışık , Türk İslam âlimi.

<span class="mw-page-title-main">Yunus Emre</span> Türk şair ve mutasavvıf (1240–1320)

Yunus Emre (1240-1320), Anadolu sahasında yetişmiş Türk şair ve mutasavvıf. 13. yüzyılın son yarısı ve 14. yüzyılın başlarında yaşamış Türkmen bir derviş olan Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsüdür. Tarihî şahsiyeti hakkındaki bilgiler yetersiz, hatta birbirini yalanlayıcı nitelikte olmakla birlikte biraz da menkıbelere karışmıştır. Yunus Emre hakkında biyografik bilgi veren velayetnameler ile manzum şiirler dışında temel kaynak bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İskenderpaşa Camii (Beykoz)</span>

İskender Paşa Camii, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan bir külliyedir. Kanlıca İskelesi'nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır. I. Süleyman (Kanuni) ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden "Mağusa Fatihi" olarak tanınan Gazi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kanlıca Camii olarak da bilinir. İskender Paşa'nın 967/ 1559 tarihli vakfiyesi ile belirtilen bu mescidi, Mimar Sinan'ın tezkirelerinde "Kanlıca'da merhum İskender Paşa" ve "Camii İskender Paşa der Kanlıca" şeklinde kayıtlıdır. Caminin harim kapısı üzerindeki kitabede görülen 967/ 1559-60 tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olarak kabul edilebilir. Yapıların tasarımı Mimar Sinan'a aittir.

Sufi metafiziği başlıca vahdet (birlik) düşüncesi etrafında gelişmiştir. Öyle ki varlık bir "Mutlak Varlık" ve O'nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu anlayışı açıklayan iki farklı ifade biçimi kullanılır; Vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhut. Bazı İslami reformcular bu iki deyim arasındaki farklılığın sadece semantik ve deyimle ilgili olduğunu, özünde bir farklılık içermediğini söylerler. Sufi metafiziğinde diğer dikkat çeken konular hulul, teşkik ve maksut birliği gibi konulardır. Allah ile evren arasındaki ilişkinin tarzı sufiler arasında olduğu gibi, sufi olmayan müslümanlar arasında da tartışılagelmekte olan bir konudur.

Cerrahîlik bir İslâm tarikatı, Halvetîyye'nin kolu olan Ramazânîyye'nin alt şubesi. Cerrahîlik, adını kurucusu olan Nureddîn Muhammed ibn-i Abdullah er-Rûmî el-İstanbulî el-Cerrahî'den alır. 17. yüzyılın sonlarında kurulmuş olan Cerrâhî tarikatı, eski İstanbul'un en yaygın tarikatlarından biriydi.

Nûreddin Cerrâhî, Türk mutasavvıf, Cerrahilik tarikâtının pîri.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Yesevî</span> Türk mutasavvıf ve şair

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.

Aziz Mahmud Hüdayi, Anadolu’da yetişen velîlerden olup, Halvetiyye tarikatının kolu, Celvetiyye tarikatının kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Sümbül Efendi</span>

Sünbül Sinan Efendi, İstanbul’un büyük velîlerinden, Halvetiyye'nin Sünbüliyye kolunun kurucusu mutasavvıf, medrese kökenli müfessir ve vâiz.

Köstendilli Süleyman, eserlerinde Şeyhî mahlasını kullanan 18. yüzyıl sufi ve yazarı. Tam adı Mollazâde Süleyman Şeyhî-i Köstendilî-i Nakşibendî Efendi'nin adı Süleyman, Nakşibendî tarikatına intisab etmiş olması nedeniyle “Nakşibendî”, şeyh olması nedeniyle de “Şeyhî” unvanıyla anılır. “Mollazâde” ailesinden gelen bir isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Celaleddin Ergun Çelebi</span>

Celaleddin Ergûn Çelebi, Türk mutasavvıf, mevlevî.

Şemseddin Sivasi, Halvetiyye tarikatının Şemsiyye kolunun kurucusu, âlim ve şair.