İçeriğe atla

Köprüpazar Köprüsü

Eski Köprü (Köprüçay)
Selçuklu dönemindeki köprünün güneybatıdan görünüşü
Harita
Resmî adıKöprüpazar Köprüsü
TaşınanYayalar
GeçişKöprüçay nehri
KonumManavgat ve Serik, Antalya, Türkiye
Koordinatlar36°54′51.88″K 31°9′46.84″D / 36.9144111°K 31.1630111°D / 36.9144111; 31.1630111
TürüKemer köprü · Tarihi eser
MalzemeTaş, Roma Çimentosu
Ayak sayısı9
Uzunluk259,5 m (851 ft) (Roma Köprüsü)
Genişlik9,44 m (31,0 ft) (Roma Köprüsü)
En geniş açıklık23,52 m (77,2 ft)
Bitiş tarihi1300 (723 yıl önce) (1300)
Açılış4.Yüzyıl (Roma Köprüsü)
13.yüzyıl (Selçuklu köprüsü)
Tarihî durumuKullanımda
Geçiş ücretiÜcretsiz
Türkiye üzerinde Köprüpazar Köprüsü
Köprüpazar Köprüsü
Köprüpazar Köprüsü (Türkiye)

Köprüpazar Köprüsü, Roma döneminden kalma, günümüzde Türkiye'de, Aspendos yakınlarında Köprüçay (Eurymedon) nehri üzerinden geçen, 9 kemerli Eurymedon Köprüsü'nün temelleri üzerine Selçuklu Hanedanı tarafından 13. yüzyılda yapılmış, sivri kemerli bir köprüdür. Köprü eski Roma yapısının nehir yatağındaki ayak kalıntılarını takip ettiği için yol güzergâhının ortasında belirgin sapmalar görülür. Köprü 259,50 metre uzunluğunda olup, genişliği 9,44 metredir. Sütun kalınlıkları 9,60 metre, kemer açıklığı 23,52 metredir.

Eurymedon Köprüsü

Eski Yapının Rekonstrüksiyonu

Roma köprüsünün yapısı ve güzergâhı bilgisayar yardımıyla sanal ortamda simüle edildi. Bilgisayar modeli, hala mevcut olan yapı kalıntılarına dayanılarak yapıldı. Bunlar rampaların bir kısmı, her iki kıyıdaki karşı ayaklar ve bir sütunun temelidir.[1] Bunun dışında, nehir yatağında bulunan birçok diğer kalıntı, yerli yerinde olmadıkları yüzünden modelde dikkate alınmamıştır.[1]

Rekonstrüksiyon yapılan köprünün modeli, 259,50 m uzunluğunda ve 9,44 m genişliğinde, 9 yuvarlak kemerli bir köprüyü gösterir.[2] Eurymedon nehrini (Köprüçay) dik bir açıyla geçen yapının genelde düz olan yol güzergâhında sağ kıyıya yakın bir yerde rampanın biraz öncesinde sola doğru hafif bir sapma görülür.[1] Antik köprünün yüksekliği için, yükseklikleri sol kıyıda 12,3 m, sağ kıyıda ise 12,2 m olarak belirlenen iki rampanın meyilleri esas alındı.[1] Rampanın meyli kıyı bölgesinde bittiğinden dolayı, köprünün nehri düz bir seviyede geçtiği biliniyor.[3] Eski köprünün yüksekliği, kalıntıları üzerine yapılan Selçuklu eserinden yakl. 4,1 m daha yüksekti.[2]

Yatay orta kısmındaki 6 kemerin dışında, köprünün rampa alanında sel tahliyesi için biri solda (5,11 m genişliğinde), ikisi sağda olmak üzere üç tane küçük kemeri vardır.[3] Eurymedon nehri, normal su düzeyinde nehrin ortasındaki üç ana kemerin altından akardı. Bu üç kemerin sağ ve solundaki ayaklarında, suyun temelleri eşmemesi için iki taraflı sivrilmeleri bulunan kıyı duvarları bulunuyordu.[4] Arkeolojik bulgulara göre, bu kıyı duvarlarının uzunlukları, akıntıya karşı yönde 8,15 m olup aktıntı yönünde 4,7 m ile daha kısaydı.[2] İlave koruyucu bir önlem olarak köprünün her iki tarafında sivri dalgakıranlar kurulmuştu, ancak bunların bazı sütunlarda sadece tek taraflı oldukları göründü.[2] Üç ana kemerin açıklıkları köprü kalıntılarından hareketle orta kemer için 23,52 m ve her iki yanındaki tonozlu kemerler için 14,95 m olarak saptanabildi.[2] Orta kemerin sağ ve solundaki iki sütun genişlikleri 9,60 m idi.[2] Sağ taraftaki köprü rampasının açıkta kalan gövdesi, Anadolu'daki bazı Roma dönemi köprülerinde görülen içi oyuk yapıları[2] ifşa etmektedir. Köprüde bulunan ankraş demirleri, antik dönem köprü mimarisinin ne kadar gelişmiş olduğunun bir göstergesidir. Bu ankrajlar, kanca ve halkalarla birbirlerine tutturulan, 1,5 m uzunluğunda demir çubuklarıdır. Bu çubuklar köprü temelinin alt kesme taşları seviyesinde sağlamlaştırılması için kullanıldı.[5] Köprü gövdesi Roma Çimentosundan (Opus Caementitium) yapılmıştı. Bu yapı malzemesi en az bir Selçuklu eseri sütunda da kullanılmıştır.[6]

Tarihleme

Roma köprüsünün tarihlemesi, yapı malzemesinin bir kısmının alındığı, Aspendos'a kadar uzayan, yakınlardaki Roma dönemi viyadükleri ile bağlantılı olarak yapılmalıdır.[7] Bu bağlamda, sadece köprünün dış katmanında, duvarlarda Aspendos viyadüğü su hattından alınan 250 tane delikli taş devşirilerek kullanıldı.[1] Su hattı belgelerle sabit olduğu üzere m.s. 4. yüzyıla kadar kullanıldığında göre, Eurymedon nehrinin üzerine kurulmuş olan bu yapının bu dönemden daha önce yapılmış olması mümkün değildir.[1] Ancak söz konusu antik köprünün yerinde daha önce de bir Roma köprüsünün bulunmuş olması olasılığı da vardır.[1] Eski yapının Aspendos viyadüğü ile birlikte, m.s. 363 yılında meydana gelmiş olan bir depremde tahrip olmuş olması düşünülebilir. Bu teori, artık kullanılamaz hale gelmiş olan delikli boru taşlarının köprünün yeniden imarında kullanılmış olmasını açıklar.[8]

Aspendos viyadüğünün besleme hattı

Selçuklu Eseri

Güzergâh

Köprünün zigzag güzergâhı

Yine bir depremde tahrip olduğu düşünülen Geç Roma dönemi köprünün kalıntıları üzerinde[2] Selçuklu döneminde, Sultan Alaeddin Keykubad (1219–1237) tarafından yapıldığı sanılan, yeni bir köprü inşa edildi.[9] Bu köprünün yapımında, mümkün olduğunda eski köprünün arta kalan parçalarından yararlanıldı. Nehrin akıntısının gücüyle kaymış olduğu sanılan bazı parçaların da kullanılması nedeniyle, bugünkü köprü nehrin ortasındaki merkez sütunu hizasında belirgin bir sapma gösterir.[10] Bu zigzag güzergâh ve sivri kemerleri nedeniyle bu köprü Roma yapısından çok farklı bir görünüme sahip olmaktadır.[9]

Ebatlar

Selçuklu eseri köprü, antik dönemdeki yapıdan farklı olarak çok daha küçük boyutlara sahiptir. Buysa antik yapı kalıntılarının kullanılabiliyor olması avantajını beraberinde getirdi. Örneğin köprü genişliğinin yarı oranında daraltılması sonucu sadece yarım kalan köprü temelleri yeni yapıya dahil edilebildi.[9] Yükseklik açısından Orta Çağ eserinin kemerleri 4,1 m oranında daha alçaktır.[2] Köprünün uzunluğu, yeni köprü rampası önceki yapının henüz yatay düzleme geçtiği bir yerde başlayacağı şekilde kısaltıldı.[9]

Yapıda kullanılan malzemeler

Devşirilen delikli taşlar

Köprü yapımında kullanılan başlıca malzeme kesme taşlardır.[11] Daha önce, Aspendos viyadüğünden alınarak geç antik dönemi yapısında kullanılan delikli taşlar da bu sefer Selçuklu eseri köprünün rampa kısmında yeniden kullanıldı. Bu şekilde, bu devşirme malzemenin üçüncü kez kullanılması söz konusudur.[12] Yıkılmayla karşı karşıya olan yol kenarı duvarları 1990'lı yılların sonunda restore edildiğinde, Rum ve Arap dillerinde yazılmış eski kitabeler içeren taşlar da kullanıldı. .[9]

Neşriyat

  • Klaus Grewe et al.: Im Zickzack-Kurs über den Fluß. Die römisch/seldschukische Eurymedon-Brücke von Aspendos (Türkei), in: Antike Welt, Cilt 30, No. 1 (1999), S. 1–12

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g Grewe, Klaus et al. (1999), S. 7
  2. ^ a b c d e f g h i Grewe, Klaus et al. (1999), S. 10
  3. ^ a b Grewe, Klaus et al. (1999), S. 9
  4. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 9f.
  5. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 3
  6. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 8, Şek. 17
  7. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 2
  8. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 12, not 14
  9. ^ a b c d e Grewe, Klaus et al. (1999), S. 11
  10. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 1
  11. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), şek. 1, 2, 5, 7, 15, 16, 17, 18, 25
  12. ^ Grewe, Klaus et al. (1999), S. 1 vd.

Harici bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mostar Köprüsü</span> Bosna-Hersekin Mostar şehrinden geçen Neretva nehri üzerinde bulunan bir köprü

Mostar Köprüsü, Bosna-Hersek'in Mostar şehrinden geçen Neretva nehri üzerinde bulunan bir köprü. Orijinal köprü Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edildi ve 9 Kasım 1993'te Boşnak-Hırvat Savaşı sırasında Hırvat güçleri tarafından yıkılıncaya dek 427 yıl kullanıldı. Mimar Hayreddin, köprü için 456 kalıp taş kullanmıştı. Köprü, çevresindeki kente adını da verdi. Mostar, Hersek bölgesinin ana kenti oldu. Köprüyü yeniden inşa etmek için bir proje hazırlandı ve 23 Temmuz 2004'te yeni köprü hizmete girdi. Köprü, 2005'te UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edildi.

<span class="mw-page-title-main">Viyadük</span> vadi veya ırmak üstünden demir yolu veya kara yolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş, yüksek ve uzun köprü

Köprüyol, viyadük veya aşıt, yüksek iki nokta arasında kalan alanı, genellikle bir nehrin ayırdığı vadiyi köprü ile birleştiren yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Aspendos</span> Antalya-Serik ilçesine bağlı olan Belkıs köyü sınırları içerisinde bulunan antik kent.

Aspendos veya Belkıs, Antalya ili Serik ilçesinde bulunan Belkıs köyünde yer alan antik tiyatrosuyla meşhur bir antik kenttir. Pamfilya'nın en zengin şehirlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Köprü</span> iki yakayı birbirine bağlayarak yolu bir yandan ötekine eriştirmek için yapılan yapı

Köprü, nehir ve vadi gibi geçilmesi güç bir engelin iki kıyısını bağlayan veya herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ponte Vecchio</span>

Ponte Vecchio, Arno Nehri üzerinde bulunan, Floransa'nın en meşhur köprüsüdür. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Köprünün üzerinde çok sayıda kuyumcu dükkânı bulunmaktadır. Köprünün ortasında Benvenuto Cellini'nin bronzdan bir büstü bulunur. 1117'de bir taşkın tarafından tahrip edildikten sonra taş olarak yeniden inşa edildi.

<span class="mw-page-title-main">Justinianus Köprüsü</span> Serdivanda tarihi bir köprü

Justinianus Köprüsü veya Sangarius Köprüsü, Türkiye'de, Geç Roma Döneminden kalma, Sakarya nehri üzerinde bir taş köprüdür. Yapı Doğu Roma İmparatoru Justinianus (527–565) tarafından başkent Konstaninopolis ile imparatorluğun doğu vilayetleri arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak için inşa ettirildi. Neredeyse 430 m uzunluğundaki köprü, dev ölçüleri nedeniyle dönemin yazar ve şairlerin eserlerine konu olmuştu. Justinianus'un Boğaziçi yerine gemiyle Anadolu'dan geçebilmek için kanal projesi planladığı ve köprünün bu projenin bir parçası olduğu iddiası uzmanlar tarafından tartışılmaktadır. Köprü, 2018'de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklendi.

<span class="mw-page-title-main">Kırkgöz Kemeri</span>

Kırkgöz Kemeri ya da Roma dönemindeki adıyla Limyra Köprüsü, dünyadaki en eski basık kemerli köprülerden biridir. 360 m uzunluğundaki bu taş köprü Antalya iline bağlı Finike ilçesin Hasyurt mahallesi sınırları içinde yer alan antik bir Likya kenti olan Limyra'da Alakır Çayı üzerine kurulmuştur. 5,3:1 ok oranındaki 26 adet kemer, köprüye oldukça yassı bir görünüm vermektedir. Bu yassılık oranına köprü yapımı tarihinde daha sonra yüzyıllarca ulaşılamayıp ancak Geç Ortaçağ döneminde yapılan yapılarda ulaşılabilmiştir. Teknik ve tarihi bakımdan olağanüstü önemine rağmen Kırkgöz Kemeri köprüsü veya diğer adıyla Limyra Köprüsü Türkiye'de çok az bilinir. Yapının gittikçe harabeye dönüşmesi, Alman Arkeoloji Enstitüsü'nü 1970'li yıllarda bugüne dek yapılan tek saha araştırmasını yapmaya sevketmişti.

<span class="mw-page-title-main">Kemer Köprüsü</span>

Kemer Köprüsü, Roman segmental ark şeklinde, Likya, Ksantos'a - modern Türkiye, Muğla- yakın bir yerdedir. Koca Çayı'na doğru Kemer Köyü'nden 4 km yukarıda, nehir yatağının 500 m'ye ulaştığı bir yerdedir. Şu anda sadece 29 m uzunluğunda, 4.5 m genişliğinde bir kısmı kalmıştır. Neredeyse yıkılmış olmasına rağmen geçmişte köprü yapımını çok iyi temsil etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Roma köprüleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Romalılar dünyanın ilk büyük köprü inşacılarıydı. Aşağıdaki liste, bugün hala hayatta kaldığı bilinen bütün pek çok Roma köprülerini oluşturmanın bir denemesidir.

<span class="mw-page-title-main">Bodrum Köprüsü</span>

Bodrum Köprüsü, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş antik bir köprüdür. İzmir kentinin Bergama ilçesinde, tarihteki adı Selinus olan Bergama Çayı üzerinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Oluk Köprü</span>

Oluk Köprü, Türkiye'de, Roma İmparatorluğu'nun Pisidya eyaletinin başkenti antik Selge şehri yakınında, eski adıyla Eurymedon olan Köprüçay nehri üzerinde bir Roma köprüsüdür. Yapı, Pamphilia kıyılarından Psidia bölgesine uzanan bir yolun üzerrıne yer alıyordu. Nüfus yoğunluğu düşük bir bölgede kurulu olan köprü, Köprüçay nehrini Beşkonak köyünün yakınında geçer ve yüksekliği nedeniyle dikkat çeker.

<span class="mw-page-title-main">Dicle Köprüsü</span> Diyarbakırda bir köprü

Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Dicle Nehri üzerinde yer alan tarihî bir köprüdür. On açıklığa sahip olduğu için yerel halkça On Gözlü Köprü olarak bilinirken eski Silvan yolu güzergâhında bulunduğundan bazı kaynaklarda ise Silvan Köprüsü olarak da geçer. Şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olup Diyarbakır'dan gelerek Mardin'e devam eden, sonra doğuya doğru ayrılan tali yolun bağlantı yerinde, kentin merkezini Bağıvar beldesi ile civar köylere bağlayan noktada bulunmaktadır. Köprünün ilk yapım tarihi ile ilgili farklı türde görüşler vardır. Bu görüşlerden bazıları köprünün şimdiki yerinde, antik dönemde de bir köprü olduğunu öne sürer. Birkaç defa kısmen veya tamamen yıkılıp yeniden inşa edildiği düşünülen köprünün, yapım yılı olarak bilinen en yakın ve doğru tarih, köprü üzerinde yer alan kitabeden fark edilmektedir. Kitabeye göre Mervaniler döneminde 1065 yılında yaptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Köprüçay</span> Akdeniz Bölgesinde nehir

Köprüçay, eskiden Eurimedon, Isparta Sütçüler yakınlarında Toros dağlarından doğan, dar ve derin kanyonlardan geçerek Serik yakınlarında Akdeniz'e dökülün akarsu. Antik zamanlarda adı Eurymedon'dur. Köprü Çayı'n; havza alanı 2.357 km2, yıllık debisi 3065 hm³, uzunluğu 178 km, ağız yüksekliği 0 m (Akdeniz), kaynak rakımı 2.151 m'dir.

<span class="mw-page-title-main">Nysa Köprüsü</span>

Nysa Köprüsü, Eski Roma İmparatorluğu döneminde yapılmıştır. Antik Karya bölgesindeki Nysa antik şehrinde bulunan Tekkecikdere akarsuyu üzerindedir. Altyapısı 100 metre uzunluğundadır. Bu özelliğiyle Bergama Köprüsünden sonra 2. sıradadır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Roma'da teknoloji</span>

Roma İmparatorluğunda askeri ve ticari işleri kolaylaştırmak için geliştirilen teknoloji bin yıl boyunca Roma İmparatorluğunun güçlü bir devlet olarak kalmasını sağlamıştır.

Antik Roma'nın askerî birliklerinde askeri mühendislik, neredeyse her çağdaşının çok ötesinde bir kapasitede ve etkinlikteydi. Her Roma lejyonerinin ekipmanının bir parçası olarak gladius (kılıç) ve pilanın (mızrak) yanında bir de kürek bulundurmasının da gösterdiği gibi, askeri mühendislik birçok yönden Roma askeri kültüründe kurumsal olarak yer edinmiştir.

Antik Romalılar tarafından inşa edilen Roma köprüleri, inşa edilen ilk büyük ve kalıcı köprülerdi. Roma köprüleri taştan yapılmıştır ve temel yapı olarak kemer kullanılarak inşa edilmişlerdir. Bu köprülerin yapımında çok miktarlarda beton kullanıldı, Romalılar ilk defa köprü yapımında beton kullanan halk oldu.

<span class="mw-page-title-main">Kemere Köprüsü</span>

Kemere Köprüsü, Türkiye'nin Amasra şehrinde yer alan bir köprüdür. Amasra Kalesi'nin yarımada ile Boztepe Adası'nda bulunan iki kısmını birbirine bağlar.

Leylekli Yılanlı Köprü, Tokat'ın Niksar ilçesinde Çanakçı Deresi üzerinde bulunan tarihî bir köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">Antik Roma'da mühendislik</span>

Antik Roma mühendisliği, tarihte eşine az rastlanır bir teknik beceri ve pratik zekanın ürünüdür. Bu mühendislik başarısı, Roma İmparatorluğu'nun genişlemesini, şehirleşmesini ve sosyal yaşamını şekillendirmiş ve modern dünyanın mühendislik prensiplerine ilham vermiştir.