İçeriğe atla

Köprü

Tamamı kesme taştan yapılmış, zamanla ırmak seviyesinin yükselmesi ve ırmak yatağının dolması nedeniyle yüksekliğini kaybeden "Alçak Köprü" olarak adlandırılan Amasya şehir merkezinde bulunan Roma Dönemi'ne ait bir köprü. 1881 yılında Ziya Paşa'nın emriyle kullanılmayan kilise taşlarından onarılmıştır.

Köprü, nehir ve vadi gibi geçilmesi güç bir engelin iki kıyısını bağlayan veya herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapıdır.[1]

Tarihçe

Cendere Köprüsü

Genellikle ormanlı bölgelerde ilk köprüler bir veya daha fazla ahşap kütüğün uzatılmasıyla meydana getirilmiştir. Tropikal bölgelerde ise lifli bitkiler bir araya getirilerek asma köprüler inşa edilmiştir. Genellikle lifli asma ağaçları bu maksatla dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Taşlı bölgelerde ise, ara ara taşlar yığılarak köprü ayakları yapılmıştır. Daha sonra bu ayaklar birleştirilmiştir.[2]

İlk köprülerin Çin'de yapıldığı, oradan Hindistan'a yayıldığı tahmin edilmektedir. Arada ayaklar yaparak birden fazla açıklıklı köprüler inşa edilmiştir. MÖ 4000'de Mezopotamya'da ve MÖ 3000 yıllarında Mısır'da ilk kemere benzer köprülere rastlanmaktadır. Kemer köprü sisteminde yükler kemerler tarafından alınır ve yönü değiştirilerek basınç kuvveti olarak kemer boyunca nakledilir ve köprü ayaklarında zemine verilir. O zamandan beri kemer köprü şekli klasik köprü tipi olarak kalmıştır. Kemer tipi eski Mısırlılar tarafından bilinmekteyse de yapı sistemi olarak kullanılmamıştır. Kemer sistemi, anahtar taşı olmaksızın kendi kendini taşıyan bir yapı türü değildir. Eski Yunanlar kemer şeklini bilmelerine rağmen bunu yapılarda kullanmamışlar mimaride ilerlemelerine rağmen ancak birkaç köprü inşa etmişlerdir. Sebebi ise ticarette daha çok deniz yolunu kullanmalarıdır. Gerçek taş örme köprü, ekonomik ve dayanıklıdır. Küçük nehirleri orta ayaklar kullanarak geçmek mümkündür. Bu tür şekil, yaygın olarak Çinliler ve Romalılar tarafından kullanılmıştır. Romalıların yaptıkları köprülerin ilki ahşap olup, tarihi MÖ 621'e kadar uzanır. MÖ 200 civarında taş köprülerin inşası başladıysa da, ahşap olanlara da devam edilmiştir. Taş olanlardan günümüze kadar gelenler de mevcuttur. Genellikle yarı dairevi kemerler kullanmışlardır. Sayıları yedi-sekize varan taş blokların kullanıldığı olmuştur. Taşlar birbirlerine harçsız oturtulmuş olup, ayaklar çok rijit olarak yapılmıştır. Bu sebepten herhangi bir açıklığın çökmesinin komşu açıklıklara zararı olmaz. Özellikle nehir ortasında yapılan köprü ayaklarına itina göstermişlerdir. Orta ayakların inşası sırasında bitişik kazıklar çakarak, su ve zemini, sağlam zemin buluncaya kadar boşaltmışlar, ayağı daha sonra inşa etmişlerdir. Romalılar ayrıca vadileri aşmak için inşa ettikleri köprüleriyle de meşhurlardır.[3]

Roma İmparatorluğunun çöküşü ile köprü inşaatında bir duraklama görülür. Ancak 13. asırda taş kemer köprü inşası Avrupa yanında Orta Doğu'da ve Çin'de yaygınlaşmıştır. Kemerler, Romalılara nisbetle daha basık inşa edilmiştir. Ancak inşa tarzı daha az itinalı yapılmıştı. Rönesans ile köprü mühendisliğinde sınırlı bir gelişme kaydedilmiş fakat daha çok süsleme tarafı ağır basmıştır. Ancak teorik bir gelişme Andrea Palladio tarafından Leonardo da Vinci'nin gerilme prensibini pratik hale getirmesiyle elde edilmiştir. Bu teknik, kısa ahşap elemanların kafes sistem meydana getirecek şekilde kullanılarak büyük açıklıkların geçilmesini mümkün kılmıştır.

1747'de Fransa'da Ecole des Ponts et Chaussées ilk mühendis mektebi olarak kurulmuştur. Bu okulda teorik bilgiler, tecrübe ile elde edilenlerle beraber verilmiştir. 1750'de ilk ahşap kafes sistem köprü İsviçre'de ve ilk demir köprü de 1779'da İngiltere'de inşa edilmiştir. 19. yüzyılda ise köprü inşasında önemli ilerleme kaydedilmiştir.

Köprülerin çeşitleri

Bir demiryolu köprüsü
Haliç Köprüsü
Haliç Metro Köprüsü inşaatı
Galata Köprüsü
Atatürk Köprüsü

Ahşap köprüler

1800'lerde yapılan ahşap köprüler daha çok sanatkarlar tarafından inşa edilmiştir. Kafes sistem türünden taşıyıcı sisteme önem verilmiştir. Ayrıca kemer türünden ahşap taşıyıcı sisteme de ahşap köprülerde rastlanır. Kafes sistem köprülerde alt başlık çekme geçirilmelerine maruzken, üst boşluk basınç gerilmeleri taşırlar. Köşegen türünden olanlar ise kesme kuvvetine karşı koyarlar. Daha sonra ahşap köprülerde demir çubuklar kullanılmıştır. Ancak 1870'ten sonra bakımının masraflı olması dolayısıyla ve modern trafik yüklerine karşı yeterince mukavim olmamasından yavaş yavaş terk edilmiştir.

Demir ve çelik köprüler

On dokuzuncu yüzyılda bu tür köprülerde önemli ilerlemeler yapıldı. Önceleri taş ve ahşap köprü yapım tekniğine uygun demir ve çelik köprüler yapılmışsa da, daha sonra bu tür malzemenin kendine has imkânlarının olduğu anlaşılmıştır. Bu köprülerin bir türü olan asma köprülerde, köprü tabliyesi, iki ayağa bağlı çelik halatlara asılı olarak taşınır. Diğer bir tür de kafes taşıyıcı sistemi olan çelik köprülerdir. Bunların özelliği yüksek titreşimlere mukavim olmalarıdır.

Modern köprüler

Çeliğin ucuzlaması bunun daha yaygın kullanılmasını sağlamıştır. Ayrıca kaynak tekniğinin ilerlemesi daha sağlam birleşme yerlerinin yapımını sağlamıştır. Çeliğin dayanımının yüksekliğinden dolayı, taşıdığı yükün ağırlığına oranı yüksektir. Değişik çelik alaşımlarının kullanılması çelik köprülerin dayanımının daha yüksek ve dış tesirlere daha dayanıklı olmasını sağlamıştır. Her ne kadar alüminyum kullanılmasıyla, daha hafif köprüler elde edilebilirse de pahalı olması bunların yaygınlaşmasını önlemiştir. Ancak daha sonra betonarme yapı türünün gelişmesi ve 1950'lerden sonra öngerilmeli betonun uygulanmaya başlanması, köprü inşaatında önemli adımların atılmasına yol açmıştır. Köprü inşaatında önemli gelişmeleri ayrıca matematiksel ve deneysel araştırmalar, bilgisayar kullanımı hızlandırmıştır. Bu tür metotları kullanarak, mühendisler statik ve dinamik yükler altında köprüde ortaya çıkacak gerilmeleri daha kesin elde edebilecek duruma gelmişlerdir. Bu suretle daha büyük açıklıkların daha narin köprülerle geçilmesi mümkün olmuştur.

Betonarme köprüler

İlk betonarme köprüler taş köprülere benzer şekilde inşa edilmiştir. Ancak 20. yüzyılda bu tür malzemenin kendisine has özelliği fark edilmiş ve farklı yapım türü geliştirilmiştir. Özellikle kemer köprülerin daha narin yapılabilmesine imkân vermiştir. Yol, bu kemerin üstünde, kemerle düşey kolonlarla bağlı olabileceği gibi, altta kemere asılı da düzenlenebilir. Genellikle büyük açıklıklı betonarme kemer köprüler, üç açıklıdır.

Öngerilmeli beton köprüler

1940'larda öngerilmeli betonun gelişmesiyle, betonun düşük çekme gerilmesi mahzuru önlenmiştir. Öngerilme, köprülere beton dökümünden önce gerilen ve betonun dökülmesi ve sertleşmesinden sonra serbest bırakılan çelik çubuklarla verilebilir. Diğer bir tür öngerilme verme şekli de betonun dökülüp sertleştikten sonra, yerleştirilen öngerilme kablolarına kuvvet tatbik edip bunun uçlarından ankre edilmesidir. Öngerilmede, betonun yüksek basınç dayanımı, çeliğin yüksek çekme dayanımıyla birleştirilmektedir. İlk öngerilmeli beton köprüler 1936'da Almanya'da ve daha sonra Fransa'da yapılmıştır.

Çelik köprüler

Kiriş köprüler

En yaygın köprü şekli olup, kısa ile orta açıklıklarda uygulanır. Basit ve ekonomik oluşu, tercih sebebidir. Karayolu köprülerinde I şeklindeki çelik kirişler mesnetler arasına yerleştirilir. Daha sonra üstüne 20 santimetre betonarme plak dökülür. Demiryolu köprülerinde ise demiryolu boyunca kirişlere konulan enlemlere mesnetlendirilir. Kiriş köprüler tek açıklıklı olabileceği gibi, sürekli kiriş şeklinde çok açıklıklı da olabilir. Kaynaklı olabildiği gibi perçinli de yapılabilir. Büyük açıklıklar için, mesnetlerden gelen kablolar açıklık boyunca tabliyenin taşıyıcılığını arttırırlar. Kiriş, bir yüzü yola gelmek üzere kutu kesitli olarak da tertiplenebilir. Düşey çelik plaklar kutu kesitine kaynaklanarak, köprünün taşıyıcılığı arttırılır.

Kafes kiriş köprüler

Tek açıklıklı kafes kiriş köprülerde açıklık ortalarında yükseklik arttırılarak daha uygun taşıyıcılık elde edilir. Bu suretle malzeme ekonomik şekilde kullanılmış olur. Kafes kiriş köprüler sürekli de yapılabilir. Bunların yükseklikleri mesnet bölgesinde de büyüktür. Bu tür köprüler diğer tür köprü şekilleriyle beraber de kullanılabilir. Kafes kiriş, kemer şeklinde olabildiği gibi konsol olarak da düzenlenebilir. Asma köprülerde tabliye, kafes kiriş türünden de tertip edilebilir.

Konsol kiriş köprüler

Clandras Köprüsü

Bu, çeşitli şekillerde olabilir. Mesela, uç mesneti yakın mesnete birleştiren kiriş konsol olarak diğer açıklığa doğru uzayabilir. Bu şekilde köprü kirişi ilaveten ara mesnetteki kuleye de asılabilir. Konsol kirişin tam uç noktası serbest olduğundan küçük çökmelere ve dönmelere müsaade edebilir. Genellikle kirişin yüksekliği değişkendir. Mesned üstünde büyük yüksekliğe sahib olur. Dünyanın en uzun çelik konsol kirişi Kanada'da Quebec demiryolu üzerinde olup 549 metrekarelik bir açıklık geçilmektedir. 1900'de inşaatına başlanan köprünün yapımı sırasında iki defa kaza olmuş ve köprü 1917'de tamamlanabilmiştir.[4]

Kemer köprüler

Kemer köprülerin en masif olanı mesnetlere bağlı olanıdır. Mesnetler dönebilecek şekilde, mafsallı olarak düzenlenebildiği gibi bazı köprülerde tam tepe noktasında dönmelere müsaade edilebilir. Bunlar daha az masiftirler. Bu tür köprülerde yol köprü üzerinde olabilir ve yük basınç elemanlarıyla kemere verilir. Yol köprünün altından da geçebilir. Bu halde yolun yükü çekme taşıyan elemanlarla köprüye iletilir. Bazı durumlarda yolun seviyesi kemerin üzerinden de geçebilir. Eğer mesnet zemini, sağlam değilse, mesnetler birbirine bağlanabilir. Kemerler genellikle basınç taşıdıklarından burkulmaya karşı da korunmaları gerekir. Dünyanın en uzun kemer köprüsü New York'ta 1931'de inşa edilen 504 m açıklıklı Bayonne Köprüsü'dür.

Asma köprüler

Yirminci yüzyılda uzun açıklıklar için asma köprüler yaygınlaşmıştır. Bunlar kablo, kule ve ankraj olmak üzere üç elemanla belirlenir. Kablolar, köprünün tabliyesini taşıyan yüksek dayanımlı çelik tellerden ibarettir. Genellikle kablolar helisel şekildedir, bu suretle daha kolay imal edilirler. Köprünün kulelerine kablolar bağlanır ve bunlar köprünün tabliyesine mesnetlik teşkil ederler. Bunlar genel olarak çelik taşıyıcılardır, ancak betonarme de olabilirler. Kabloların bir uçları büyük bloklara bağlanır.

Hareketli köprüler

Hareketli köprüler, gemi ve büyük deniz vasıtalarına geçit verirler. Özellikle gerekli yükseklikte sabit köprü yapımı pahalı veya mümkün değilse bu tür köprü tercih edilir. Hareketi için ilave düzenlerin projelendirilmesi gerektiğinden, genellikle görünüşleri zarif değildir.

Terazi tipinden hareketli köprüler, tür olarak çekilen Orta Çağ köprülerine benzerler. Hareket sırasında bir uç sabit kalırken diğer uç kaldırılır. Bunun tanınmış örneği 1894'ten kalan Londra'daki Tower Köprüsü'dür. Bazı köprülerde ise hareket, düşey eksen etrafında dönme ile sağlanır. Bunların açılıp kapanmaları zaman alırsa da her türlü geçişe uygundur.[5]

Değişik bir hareket köprünün bir parçasının tamamen düşey hareket edebilmesini sağlamakla elde edilebilir. Diğer türlere nazaran daha ucuz olarak inşa edilebilirler ve hareket için daha az güce ihtiyaç gösterirler.

Köprünün hareketi, yatay hareketle de gerçekleştirilebilir. Ancak köprünün içeri çekilmesi için büyük yere ihtiyaç olması mahzurludur. Bunun bir örneği geçmiş dönemde İstanbul'daki Mecidiye (Galata) Köprüsüdür.

Askeri köprüler

Bunların özellikleri hareketli, kolay ve hızla kurulabilen türden olmalarıdır. Askeri köprüler genellikle yüzen orta ayakların üzerine mesnetlendirilirler. Her açıklık parçası hareket edebilir. Ancak amaçları itibarıyla geçici olarak inşa edilirler. Bu tür ilk köprüyü MÖ 537'de Mezopotamya'da Persler yapmışlardır. Bu tür köprülerin diğer bir mahzuru her açıklığın kendi başına çalışmasıdır. Bunun sonucu bir açıklığın fazla yüklenmesi, diğer açıklıklar ona yardım edemeyeceği için, çökme ile sonuçlanır. Diğer bir çeşit askeri köprü, yol tabliyesinin ahşap bloklar üzerine mesnetlendirilmesiyle inşa edilir. Askeri kiriş köprüler, prefabrike çelik ve alüminyum elemanların yan yana getirilip monte edilmesiyle inşa edilir.

Diğer köprü türleri

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "Bridge | History, Design, Types, Parts, & Facts | Britannica". www.britannica.com. 16 Nis 2024. 3 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2024. 
  2. ^ "History of Bridges - Tunnels and Bridges History". www.historyofbridges.com. 4 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2024. 
  3. ^ "Bridge brilliance | A history of innovation". 10 Ağu 2016. 15 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Types of Bridges Information PowerPoint". www.twinkl.co.uk. 21 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024. 
  5. ^ "Types of Bridges | BigRentz". 20 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2024. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fatih Sultan Mehmet Köprüsü</span> İstanbul Boğazında yer alan ve Asyayı Avrupaya bağlayan ikinci köprü

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü veya halk arasında bilinen adıyla İkinci Köprü İstanbul'da Kavacık ile Hisarüstü arasında, Asya ile Avrupa'yı Boğaziçi Köprüsü'nden sonra ikinci kez bağlayan asma köprü. Ankraj blokları arasındaki uzunluğu 1.510 m, orta açıklığı 1.090 m, genişliği 39 m, denizden yüksekliği 64 m'dir.

<span class="mw-page-title-main">15 Temmuz Şehitler Köprüsü</span> İstanbul Boğazı üzerindeki üç köprüden biri

15 Temmuz Şehitler Köprüsü, eski adıyla Boğaziçi Köprüsü ya da boğaza inşa edilen ilk köprü olmasına atıfla halk arasında Birinci Köprü; Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan İstanbul Boğazı üzerinde yer alan üç asma köprüden biri ve ilkidir. Köprünün ayakları Avrupa Yakası'nda Ortaköy, Anadolu Yakası'nda Beylerbeyi semtlerindedir.

<span class="mw-page-title-main">Çatı</span> Bir binanın en üst bölümü

Çatı, bir binanın en üst bölümüdür. Esas olarak binanın hava şartlarından korunması için yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Lamine ahşap</span>

Lamine ahşap, değişik ölçülerdeki bağımsız ahşap tabakaların, kontrollü endüstri koşullarında ve özel bağlayıcılarla tutkallanıp birleştirilmesinden oluşur. Lamine ahşap ile kolon, kiriş, kemer, makas ve bunun gibi birçok değişik formlarda eleman üretilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Malabadi Köprüsü</span> Tarihî köprü

Malabadi Köprüsü veya orijinal adıyla Akarman Köprüsü, Silvan'a 23,2 km uzaklıkta Silvan ilçe sınırları içerisinde yer alan ve Oğuz Türkleri'nden Artuklu beyliğinin önderi Hüsameddin Timurtaş tarafından yaptırılmış tarihi bir köprü. Silvan'dan rahatlıkla ulaşım imkânı vardır. Diyarbakır Tarihi Eserler Envanteri'ne kayıtlıdır. Malabadi Köprüsü 1989 yılında Silvan Belediyesi tarafından restore edilmiştir. Malabadi Köprüsü Silvan Belediyesi'nin logosunu oluşturan ana unsurdur. Malabadi Köprüsü Silvan ilçesine ait bir köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kolon</span>

Kolon veya sütun, taşıyıcı sistemde düşey yapı elemanlarına verilen isimdir. Yapıda dış ve iç etkilerden oluşan kuvvetleri temellere, dolayısı ile zemine aktarırlar. Boyutlandırılmaları gelen kuvvetlere göre yapılan hesaplamaların dışında; yönetmeliklerde malzeme cinsine göre belirtilen minimum boyutlardan küçük olamaz. Taş veya tuğla örülerek yapılan taşıyıcı ayaklara ise paye denmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Asma köprü</span> Mimari bir köprü tipi

Asma köprü, geniş açıklıkların aşılmasında en çok tercih edilen köprü tipi.

<span class="mw-page-title-main">Kemer köprü</span> destekleyici kemerleri ile karakterize edilen köprü tipi

Kemer köprü, ters dönmüş bir asma köprü olarak düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Varda Köprüsü</span> Türkiyede bir demiryolu köprüsü

Varda Köprüsü, Adana ili Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan) mahallesi'nde bulunan, yöre halkı tarafından "Koca Köprü" diye anılan köprü. Hacıkırı Demiryolu Köprüsü olarak ya da 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edildiği için Alman köprüsü olarak bilinmektedir. Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km'dir. Demir yolu ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km'dir.

Kiriş, yapılarda döşeme ve kullanım alanı yüklerini düşey taşıyıcılara (kolon) aktaran, mekanik olarak çubuk kabul edilen yapı elemanıdır. Betonarme yapılarda döşeme yüklerinin öncelikle kirişlere aktarıldığı ve kesme kuvveti ile moment tesirleri taşıyan kirişlerin bu kuvvetleri kolonlara aktardığı kabul edilir. Kirişlerin kolondan kolona olan boylarına kiriş açıklığı denir. Kiriş açıklığı arttıkça kiriş kesit yüksekliğinin arttırılması gerekir. Kirişte düşey deformasyonlar (sehim) kontrol altında tutulmalıdır. Aksi takdirde, yapı kullanım konforu azalacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Millau Viyadüğü</span>

Millau Viyadüğü, Tarn Nehri'nin bulunduğu vadiden geçen ve Millau ile Güney Fransa’yı birbirine bağlayan kablo destekli bir asma köprüdür. İnşaat mühendisi ve Mimar Norman Foster tarafından tasarlanan köprü dünyanın üzerinden taşıt geçen en yüksek köprüsü unvanına sahiptir. 343 metre yüksekliği ile Eyfel Kulesi’nden biraz daha yüksek ve Empire State Binası’ndan 37 metre daha kısadır. Köprü saatte 225 km. hıza ulaşan rüzgâr hızına dayanıklı biçimde üretilmiştir. 14 Aralık 2004 günü açılış töreni gerçekleşen köprü iki gün sonra araç trafiğine açıldı. Köprünün kullanım süresi 120 yıldır.

<span class="mw-page-title-main">Hangzhou Körfezi Köprüsü</span>

Hangzhou Körfezi Köprüsü, Çin'ın doğusunda Hangzhou Körfezi üzerinde bulunan bir gergin eğik askılı köprüdür. Köprü, Jiaxing ve Ningbo kentlerini birbirlerine bağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İstinat duvarı</span>

İstinat duvarı, arkasında kalan zemin hacmini tutmak amacıyla yapılan bir tutma yapısıdır. Sıklıkla derin kazılarda ve şevlerin stabilitesini tahkik etmek için inşa edilir.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Köprüsü</span>

Friedrich Köprüsü, Berlin'de Müzeler Adası ile Mitte'nin anakarasını bağlayan, Spree üzerindeki bir köprü. Anna-Louisa-Karsch-Straße'yi Bodestraße'ye bağlar. 1703 yılındaki inşasından bu yana, köprü defalarca yenilenmiştir. Koruma altındaki anıtlardan biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">St Elmo Köprüsü</span>

St Elmo Köprüsü, Malta'nın Valletta kentindeki Saint Elmo Kalesi'nin ön tarafından Valletta Limanı girişindeki dalgakırana kadar uzanan tek açıklıklı kemerli kafes kirişli bir çelik yaya köprüsüdür. 2011–12 yıllarında İspanyol mimarlar Arenas & Asociados'un tasarımlarına göre inşa edilmiştir. Köprü aslen 1906'da inşa edilmiştir. 1941'de II. Dünya Savaşı'nda orijinal köprü şimdikiyle benzer bir tasarıma sahipti, ancak bir yerine iki açıklığı vardı.

Antik Romalılar tarafından inşa edilen Roma köprüleri, inşa edilen ilk büyük ve kalıcı köprülerdi. Roma köprüleri taştan yapılmıştır ve temel yapı olarak kemer kullanılarak inşa edilmişlerdir. Bu köprülerin yapımında çok miktarlarda beton kullanıldı, Romalılar ilk defa köprü yapımında beton kullanan halk oldu.

<span class="mw-page-title-main">Eğriboz Köprüsü</span>

Eğriboz Köprüsü, Yunanistan'da Halkida'te bulunan ve Yunan anakarasından Eğriboz'u ayıran kanalın merkezi ve en dar kısmı olan Eğriboz Boğazı'nı geçen 395 metre uzunluğunda (1.296 ft) askılı bir köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">Nazilli Büyük Menderes Köprüsü</span>

Büyük Menderes Köprüsü, Nazilli Köprüsü veya Tarihi Menderes köprüsü Aydın ilinin Nazilli ilçesinde, şehir merkezine 4 km. mesafede Nazilli-Bozdoğan yolu üzerinde Büyük Menderes Nehri geçişinde bulunan köprüdür.

Hacılar Köprüsü, Ankara'nın Beypazarı ilçesinde inşa edilmiş İnözü Deresi üzerinde bulunan tarihi kemer köprüdür.

<span class="mw-page-title-main">Borçka Köprüsü</span> Türkiyede bir köprü

Borçka Köprüsü, Borçka Kırmızı Demir Köprü, Borçka Çelik Köprüsü, Borçka Demir Köprü, Perçinli Kemer Köprü, Borçka Merkez Asma Demir Köprü veya Borçka Merkez Asma Çelik Köprü, Artvin'in Borçka ilçesinde konumlanmış bir demir asma köprüdür.