İçeriğe atla

Königsberg Kuşatması

Königsberg Kuşatması
Doğu Prusya Taarruzu

Volkssturm'a bağlı Alman milisler
TarihOcak 1945 – 9 Nisan 1945
Bölge
Königsberg, Almanya
Sonuç Sovyet zaferi
Taraflar
 Almanya Sovyetler Birliği
Komutanlar ve liderler
Nazi Almanyası Otto Lasch  (esir)Sovyetler Birliği Aleksandr Vasilevski
Sovyetler Birliği Konstantin Rokossovski
Güçler
35.000-130.000 arası
Volkssturm milisleri[]
3. Belarus Cephesi

Königsberg Kuşatması, II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet kuvvetlerinin giriştiği Doğu Prusya Taarruzu'nun son harekâtıdır. Sovyet kaynaklarının da dahil olduğu bazı kaynaklarda Königsberg Taarruzu olarak geçmektedir. Sovyet 3. Belarus Cephesi kuvvetleri, kente taarruzun ardından dört gün süren sert çatışmaların ardından, bugün adı Kaliningrad olan kente kontrolü sağladılar. Kentin Sovyet birliklerince kuşatılması 1945 yılının Ocak ayı sonlarında başlamıştı. Königsberg ile Pillau limanı arasındaki kara köprüsünü elde tutmak / ele geçirmek için şiddetli çatışmalar yapıldı. Fakat 1945 yılının Mart ayına gelindiğinde Königsberg, artık esas cephe hattının yüzlerce kilometre gerisinde kalmıştı. Sovyet birlikleri üç gün süren taarruzlarıyla Alman mevzilerini savunulamaz duruma düşürünce, 9 Nisan 1945'te Alman birlikleri teslim oldu ve bölgedeki çatışmalar sona erdi.

Harekât öncesi, Doğu Prusya Taarruzu

Sovyet Yüksek Komutanlığı (STAVKA), Doğu Prusya Taarruzu'nu, Berlin yönünde ilerleyecek olan Kızıl Ordu kuvvetlerinin kanadını örtmek için planlamıştı. Gerçekte Doğu Prusya, bu amaçla kullanılabilecek çok sayıda birliği bu bölgedeki harekâtlara bağlamıştır. Doğu Prusya Taarruzu planlanırken Stalin, Mareşal Rokossovski'ye Doğu Prusya'da tuzağa düşürülecek olan Wehrmacht kuvvetlerini imha etmesini emretmişti.

Doğu Prusya'ya taarruz eden Sovyet kuvveti, 3. Belarus Cephesi kuvvetleridir. Cephe kuvvetleri, 11. Muhafız Ordusu, 39., 43. ve 50. Ordular, 1., 3., 4. ve 15. Hava Ordularıydı. Bu birliklerin toplam kuvveti neredeyse 1.5 milyon kişi ve birkaç bin tank ve bir o kadar da uçaktı. Wehmacht, Doğu Prusya'da çok geniş bir tahkimat ağı, savunma hatları ve mayın tarlalarından oluşan oldukça ayrıntılı bir savunma düzeni tertiplemiştir. Taarruz, 13 Ocak 1945 tarihinde başladı ve daha başlangıçta neredeyse çıkmaza girmiştir. Kızıl Ordu birlikleri, taarruzun ilk günü 1,5 km. ilerleyebildiler ve sadece üç savunma hattını aşabildiler. Taarruzun beşinci günü bittiğinde, ağır kayıplara karşın sadece 20 km. lik bir ilerleme sağlanmıştı. Fakat Alman cephesi yarılmış değildi.

Yine de başlangıçta karşılaşılan güçlüklerin aşılması ardından Sovyet birlikleri güçlerini topladılar ve 24 Ocak'ta Vistül Lagun'unda sahile ulaştılar. Kızıl Ordu'nun bu ileri hareketi bölgedeki Alman kuvvetlerinin Almanya ile ve Doğu Cephesi'ndeki diğer kuvvetlerle kara bağlantısını kesmiş oldu. Bu durumda, kuşatılan Alman birliklerinin her türlü ikmali ancak denizden sağlanabilecektir.

Kuşatma

Hitler, 25 Ocak'ta üç ordu grubunu yeniden düzenleme kararı aldı. Bu karar, gerek Doğu Prusya'daki gerekse Kurlandiya Kuşatması'ndaki Alman kuvvetlerinin kuşatıldığının, dolayısıyla cephe hattının çok ilerisinde kaldığının, üstü kapalı olarak onaylanması anlamını da taşıyordu. Hitler'in düzenlemesinde Kuzey Ordular Grubu Kurlandiya Ordular Grubu, Merkez Ordular Grubu (ki Königsberg'de kuşatılmıştı) Kuzey Ordular Grubu ve A Ordular Grubu ise Merkez Ordular Grubu olarak yapılandırıldı.

Kuzey Ordular Grubu olarak yeniden düzenlenen kuvvetler, üç ayrı bölgede Sovyet kuvvetlerince daha da baskı altına alınmış durumdaydılar. Bu üç kuşatma bölgesinden biri Königsberg civarı, diğeri Samland Yarımadası'na çok yakın bir bölgede ve diğeri ise Heiligenbeil Kuşatması altında, Vistül Lagun'undadır.

1945 yılının Ocak ayı sonlarında 3. Belarus Cephesi, Pillau limanına giden yolu keserek Königsberg'i kara tarafından sarmış, kentte yaşayan yaklaşık 200 bin siville birlikte 3. Panzer Ordusu'nu kuşatmıştı.[1] Sivil halkın gereksinimlerini sağlamakta yaşanan güçlükler öylesine ağırdı ki kentte yaşamakta olan insanlara birbirinden çaresiz üç seçenek kalmaktadır.

  • Kentte kalmak ve açlık - kuşatma süresince kişi başına günlük ekmek istihkakı 180 gr. olarak verilmiştir. Kişi başına günlük ekmek istihkakının Leningrad Kuşatması'nın 1941 Kasımı ile 1942 Şubatı aylarında sadece 125 gr. olduğu, zaman zaman bunun yarısına düştüğü, bu aşırı uç örnekle karşılaştırıldığında durumun kötülüğü açıkça görülmektedir.
  • Ateş hattını geçip kendilerini Sovyet kuvvetlerinin merhametine bırakmak
  • Donan Vistül Lagün'ünü yürüyerek Pillau limanına ulaşmak ve tahliye gemilerinden birinde yer bulmak.

Yüzlerce insan ateş hattını geçmeyi seçti. Fakat günde yaklaşık 2 bin kadın ve çocuk, donmuş suyun üzerinden Pillau'ya yürümüştür. Nazi Partisi Doğu Prusya temsilcisi Erich Koch Berlin yolculuğundan dönüşünde, Königsberg'e dönmek yerine Pillau'nun göreli güvenliğini tercih edip tahliye işlemlerinin düzenlemekle ilgilenmiştir.[2] Tahliye için ilk gemi, 1.800 sivil ve 1.200 yaralıyı 29 Ocak'ta tahliye etmiştir. Alman kuvvetleri Şubat ayı boyunca Königsberg'le Samland arasındaki dar kara bağlantısını elde tutabilmek için yoğun çatışmaları göze aldılar. Sovyet birlikleri bu dar kara bağlantısını bir süre için ele geçirerek kentin dış bağlantısını tümüyle kestiler.

Ancak19 Şubat'ta 3. Panzer Ordusu ve Alman 4. Ordu'su, Pillau üzerinden taarruz ederek Königsberg - Pillau kara bağlantısını yeniden açmayı başardı.[3] Ele geçirilmiş bir T-34 tankı öne alarak Alman 1. Piyade Tümeni tarafından Königsberg'den başlatılan bir karşı taarruz, 28. Kolordu ile bağlantı kurmayı amaçlamıştır. General Hans Gollnick komutasındaki bu kolordu, Samland Yarımadası'nın Pillau'nun da içinde bulunduğu bir bölümünü kontrolünde tutmaktaydı. Königsberg'in birkaç kilometre dışındaki Metgethen kasabasını ele geçiren Alman birliği, General Gollnick'in kuvvetleriyle ertesi gün temas sağlayacak olan 5. Panzer Tümeni'ne bir geçiş sağlamış oldu. Bu muharebeler bölgedeki Alman savunmasını Königsberg - Pillau kara bağlantısı yeniden sağlanıncaya kadar sağlam durumda tutmayı sağladı. Bu sayede yeniden denizyoluyla kentin ve savunmanın ikmali sağlandı ve yine aynı yolla sivillerin ve yaralıların bölgeden tahliyesine olanak bulundu. Bu bir ay boyunca süren muharebeler, bazı kaynaklarda 1. Königsberg Kuşatması olarak da geçer.[4]

Mart ayında bölgedeki cephe hattı sabitlendi. Esas cephe hattı yüzlerce kilometre batıya kaymıştı ve kenti ele geçirmek STAVKA için artık öncelikli bir hedef olmaktan çıkmıştı. Yine de kenti savunan Alman garnizonu dağılmamıştı ve teslim olma yönünde herhangi bir belirti de görünmemekteydi. Sonunda Sovyet komutanlığı, kuşatmayı sürdürmektense bir taarruzla kentin alınması kararını vermiştir.

Sovyet taarruz hazırlıkları

Bununla birlikte Königsberg'in bir taarruzla alınmasının kolay olmayacağı biliniyordu. Kenti savunan Alman garnizonu, tam kadrolu beş tümenden oluşuyordu ve savaşçı mevcudu 130 bin dolayındaydı. Savunma, 1888 yılında inşa edilmiş olan etkileyici bir savunma sistemine dayanmaktadır. Bu müstahkem mevki, birbirine tünellerle bağlı on beş kaleden oluşmakta ve birliklerin kalacağı tesisleri de içermektedir. Savunma düzeni, Fransa-Prusya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Paris Kuşatması ardından gelen dönemde, bu kuşatma deneyimlerinden de yararlanarak inşa edilmişti. Dolayısıyla çok güçlü topların bombardımanına dahi karşı koyabilecek durumdaydı. Alman kuvvetleri hâlen kuşatma altındaki kente yakın bölgeden Samland Yarımadası'na ulaşan dar kara bağlantısını elde tutmaktaydılar. Sovyet kuvvetleri açısından kentin alınması, bu kara bağlantısının kesilmesini gerektirmektedir. Ayrıca Samland Grubu olarak bilinen bu Yarımada'daki Alman kuvvetlerinin (28. Kolordu), bu kara bağlantısını korumak için karşı taarruzlara girişebileceği de hesaba katılıyordu.

Winston Churchill'e göre Königsberg, "modernize edilmiş ağır savunma tahkimatı" idi. Kent, iç içe geçmiş üç dairesel istihkamla çevrelenmişti. Dış istihkam, 12 kaleyle güçlendirilmişti. Ortadaki istihkam kentin hemen dışındaydı ve iç istihkam mayın tarlalarını, tank engellerini içeren büyük, tek anti-tank istihkamıdır.

Böylesi güçlü bir savunma karşısında başarılı olabilmek için Sovyet Cephe komutanlığı, yoğun bir hava ve topçu desteğine dayanmayı planladı. Topçu yoğunluğunda ulaşılması planlanan sıklık, kilometre başına bazı bölgelerde 250 namlu olarak belirlendi. Ayrıca Alman birlikleri yoğun bir propagandaya maruz bırakıldı. Bu propagandada, direnmenin boşuna olduğu, cephe hattının çok gerilerinde kaldığı, bütünüyle kuşatılmış bulundukları ve en iyisinin silah bırakmak olacağı işlendi. Yine de bu propaganda çok az etkili oldu.

Taarruz, dört gün süren hazırlık bombardımandan sonra 6 Nisan 1945 tarihinde başladı. Taarruzun "yıldız tarzı" olması planlanmıştı. Buna göre Sovyet birlikleri çevrenin birçok noktasından, kent merkezine yönelen eksenlerde taarruz edecekler, savunmayı birbirini destekleyemeyen, birbirinden kopuk parçalar halinde böleceklerdi. Taarruz kuvvetleri, kuzey ve güney olmak üzere iki gruba ayrıldı. Kuzey grubu 39. ve 43. Ordulardan oluştu. Güney grubu ise 11. Muhafız Ordusu idi. 50. Ordu, taarruz cephesinin kuzeydoğu kesiminde yer aldı fakat sadece sınırlı bir şekilde harekâta katıldı.

Taarruz

Birinci gün: 6 Nisan

6 - 9 Nisan tarihleri arasında Alman savunması ve Kızıl Ordu taarruzları.

Taarruz cephesinin güney kesiminde taarruz yoğun bir topçu bombardımanıyla şafakta başladı. Üç saat süren bombardımanın ardından birinci hücum dalgası harekete geçti. Savunmanın birinci hattı, dört gündür süren yoğun bombardımanın sonucunda büyük ölçüde hırpalanmış ve demoralize olmuştu. Sonuç olarak Kızıl Ordu taarruzuna katılan piyade tümenleri, kısa sürede Alman siperlerine girdiler. Öğlen sularında Sovyet ileri alayları ikinci savunma kuşağına taarruza geçtiler. Fakat güçlü bir direnme bu taarruzu durdurmayı başardı. Bunun üzerine Cephe komutanlığı, ihtiyat birliklerini savaşa sürmeye karar verdi. Üç saat sonra Alman ikinci savunma kuşağı da birkaç noktada alınmıştı.

Özellikle sekiz numaralı kale bölgesinde şiddetli çatışmalar yaşandı. 19. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş ve daha sonraları modernize edilmiş olan kalın surların, hatırı sayılır bir ateş gücü ve derin hendeklerle desteklenmiş bu mevzilerin, bir cephe taarruzuyla alınmasın neredeyse olanaksızdı. Ağır topçu ateşine karşın savunma, surlara yönelen her ileri hareketi durdurmayı başardı. Kızıl Ordu birlikleri, ancak karanlık çöktükten sonra surlara yaklaşabildi ve patlayıcılar kullanarak gedikler açmaya çalıştılar.

Kuzey kesiminde de taarruz güneydekiyle aynı sıralarda başladı. Burada da öğlen sıralarında birinci savunma hattını aşan Kızıl Ordu birlikleri, ikinci savunma kuşağına taarruz ettiler. İkinci savunma kuşağındaki Alman savunması kötü biçimde sarsıldı ve birkaç noktada yarıldı. Ancak öğleden sonraki saatlerde Sovyet ilerlemesi giderek yavaşladı. Özellikle sağ kanatlarında, kentin batı banliyölerinde konuşlanmış olan Samland Grubu'na bağlı Alman birlikleri birkaç kanat taarruzu geliştirdi.

Beş no'lu kale olarak bilinen istihkamlar, tüm Königsberg mevzileri içinde en güçlü istihkamlar olarak görülüyordu ve doğal olarak güçlü bir direnme gösterdi. Cephenin bu durumunda Sovyet komutanlar, bölgeyi kuşatma altında tutarak cephe gerisinde bırakmaya, yeniden taarruz etme hazırlıkları için zaman kazanmaya karar verdiler.

Karanlık çöktüğünde çatışmalar durdu. Her iki taraf da kendi cephe hatlarını toparladı, kuvvetlerini yeniden teşkilledi ve ihtiyatlarını cephe hattına getirdi. Muharebenin ilk gününün sonucu net olmaktan uzaktır. Sovyet taarruzu, plandaki kadar iyi gelişme göstermemişti. Ancak kent savunması da, savunmadaki birliklerin moralleri belirgin biçimde sarsılmıştı. Subaylar da dahil olmak üzere birliklerde teslim olmalar baş göstermeye başladı.

Taarruzun ilk gününde kötü hava şartları, Sovyet topçu ve hava unsurlarının, yapmak istedikleri kadar etkili nokta bombardımanı yapabilmesini engellemiştir. Ayrıca muharebenin ilk günü Sovyet birliklerince ele geçirilen arazi de, müstahkem bölgeler de, kent merkezinde olduğu gibi sokak çatışmalarının karmaşık sorunlarını hafifleten tarzda yoğun nüfus barındıran bölgeler değildi.

İkinci gün: 7 Nisan

Gece boyunca Alman birlikleri, ateş hattına getirdikleri ihtiyatlarla birkaç karşı taarruz girişiminde bulundu. Şiddetli çatışmalara ve iki taraf açısından da ağır kayıplara yol açan bu girişimiler savunma tarafından geri atılmıştır. Sovyet cephesinin en sorunlu kesimi hâlen Samland Grubu karşısındaydı ve bu kesimde Alman kuvvetleri bir düzine kadar karşı taarruz girişimi geliştirmiştir.

Ertesi gün, gün ışığı Sovyet hava unsurları ve topçusunun daha başarılı nokta bombardımanları yapmasına olanak verdi. Baltık Filosu'nun hava unsurları ve 1., 3. ve 15. Hava Ordu'larının birkaç yüz bombardıman uçağı, Samland Grubu ileri hatlarını ve kent merkezini bombaladı.

Bu arada 8 No'lu kale Kızıl Ordu birliklerince sarıldı. Fakat yine de güçlü bir direniş göstermeye devam etti. Birkaç başarısız saldırıdan sonra daha kurnazca bir plan uygulamaya kondu. Birkaç yüz kişilik bir Sovyet birliği, sağlanan duman perdelemesinden yararlanarak, savunmayı zayıflatmak için de alev makineleri kullanarak hendeği aşıp kaleye girmeyi başardı ve kale içinde şiddetli çatışmalar başladı. Dış savunma zayıflar zayıflamaz kitlesel cephe taarruzu başladı. Sonuçta taarruz başarı sağladı ve kaledeki Alman garnizonu teslim oldu.

Gün boyunca 11. Muhafız Ordusu, güney kesimdeki tüm direnmeyi kırarak Pregel Nehri'ne ulaşmaya çalıştı. Ancak taarruz kentin merkez kesiminde yavaş gelişti. Her bina için ayrı ayrı çatışmalar yaşandı ve her bina bağımsız bir savunma birimi olarak direnme gösterdi. Özellikle kentin tren istasyonu binası ve civarı şiddetli çatışmalara sahne oldu. Her vagon ayrı bir ateş noktası haline getirilmişti. Kızıl Ordu birlikleri zırhlı araçların ve topçunun desteğinden yararlanmak zorunda kaldılar. Ancak karanlık çökünce bölge etkisiz hale getirildi. Bu durum, Kızıl Ordu birliklerinin kent merkezine girişi savunan iç savunma kuşağına taarruz edebilmelerine olanak sağladı.

Kuzey kesimde beş no'lu kale, inatçı bir direnç göstermeyi sürdürdü. Sovyet istihkamcılar sonunda duvarların temellerine patlayıcılar yerleştirmeyi, böylece gedikler açmayı başardılar. Bu gedikler, sonuç alıcı bir taarruza olanak sağladı. Kızıl Ordu birliklerinin sekiz No'lu kaleye başlattıkları taarruz, tüm gece sürecek şiddetli yakın çatışmaları başlattı. Bu çatışmalar, kalan Alman birliklerinin sabahın ilk saatlerinde teslim olmalarına dek sürdü.

Günün sonunda daha fazla direnmenin anlamsız olduğunu gören General Otto Lasch, Hitler'in karargahıyla telsiz bağlantısı kurarak teslim olmak için izin istedi. Hitler'in yanıtı, "Son adama kadar savaşılması" şeklinde olmuştur.

Üçüncü gün: 8 Nisan

Pregel Nehri, 11. Muhafız Ordusu tarafından gece saatlerinde geçildi ve karşı tarafta, Alman ateşi altında sağlam bir köprübaşı oluşturuldu. Kuzey yönünde ilerlemeyi sürdürmeleri, kuzey kesimdeki Sovyet birlikleriyle temas kurmalarını, böylelikle kuşatmayı tamamlamalarını ve Alman Samland Grubu'nun kent savunması ile bağlantısını kesmelerini sağladı.

Öğleden sonra Mareşal Aleksandr Vasilevski, savunmadaki Alman komutanlığına teslim olmaları çağrısında bulundu. Bu öneri reddedildi ve Alman kuvvetleri hem kent merkezinden hem de Samland köprübaşından, kuşatmayı yarmak için taarruz girişiminde bulundular. Bu girişimler birkaç kilometrelik ilerlemeler sağladıktan sonra durduruldu. Bir başka taarruz daha hazırlandı. Fakat Sovyet hava kuvvetleri, hava savunması yetersiz olan Alman birliklerine ciddi kayıplar verdirmiştir. Tüm harekât boyunca Sovyet hava kuvvetleri genellikle başarılı bir şekilde kullanılmıştır.

Gün sonunda, Samland Grubu'nun kuşatmayı yarmak için yapacağı herhangi bir girişimin yararsız olacağı açıkça ortadaydı. Diğer yandan kent merkezindeki Alman kuvvetleri için de durum daha iyi sayılmazdı, yaklaşık 40 bin kişiden oluşan bu kuvvetler, düzenli bir şekilde sürdürülen şiddetli topçu ateşi altındaydılar.

Dördüncü gün: 9 Nisan

Savaşın son gününde Alman savunması bastırıldı ve savunmanın düzeni de bozuldu. İçinde bulundukları koşullar çerçevesinde direnmenin boşuna olduğunu düşünen General Otto Lasch, kendi inisiyatifiyle teslim olmaya karar verdi. Saat 18:00'da teslim olma kararını Sovyet hatlarına iletti ve bir Sovyet delegasyonu General Lasch'ın sığınağına geldi. Gece yarısından kısa bir süre önce teslim koşulları iki tarafça da kabul edildi.

Sonuç

Kentin yaklaşık olarak yüzde sekseni tahrip oldu. Bu yıkımda ilk darbe, 1944 yılının Ağustos ayındaki Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından yapılan bir hava akınıydı. İkincisi ise Nisan 1945'teki bu çatışmalar sırasındaki Sovyet bombardımanı ve hava akınları. Kentte, savaş öncesinde 316 bin Alman sivil yaşamaktaydı. Savaş sonrasında kentte kalan 200 bin sivilin tümü kentten tahliye edilmiştir. Doğu Cephesi'nde kuşatma altına alınan hemen her şehirde olduğu gibi burada da kuşatmanın son aşamalarında açlıktan pek çok sivil öldü. Pek çok insan da, bahçelerinde patates yetiştirmeye çalışarak bu kaderden kaçınmaya çalıştı. Savaştan sonra bu bölge Sovyet yönetimine geçti ve Kaliningrad Eyaleti oldu.

Dipnotlar

  1. ^ Beevor, Sh: 25
  2. ^ Beevor, Sh: 49
  3. ^ Beevor, Sh: 88-92
  4. ^ Christopher Duffy Red Storm on the Reich: The Soviet March on Germany, 1945[]

Kaynakça

İngilizce Wikipedia maddesinden yararlanılmıştır. Battle of Königsberg

  • Berlin: The Downfall 1945 - Antony Beevor

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Stalingrad Muharebesi</span> II. Dünya Savaşının dönüm noktası kabul edilen muharebe

Stalingrad Muharebesi, Stalingrad Meydan Muharebesi ya da Stalingrad Savaşı, II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi'nde, Mihver ordularıyla Kızıl Ordu arasında, Stalingrad kenti için yapılan savaştır. Hemen hemen tüm tarihçiler tarafından II. Dünya Savaşı’nın kesin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu savaş, tarafların tüm güç ve azimlerini ortaya koydukları, kıran kırana süren ve sonuçta, toplam kayıpların neredeyse iki milyona ulaşmasıyla askeri tarihin en kanlı savaşları arasında yer almaktadır. Savaşın sonu Almanya açısından bir yıkım oldu. Mihver güçlerin savaşı kendi lehlerine döndürmeleri çabasında bir dönüm noktasıydı. ve Doğu Cephesi'nde Alman zaferini olanaksız kıldı. Doğu Cephesi'ndeki Mihver kuvvetleri toplamının neredeyse dörtte biri bu muharebe sırasında kaybedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Moskova Muharebesi</span> Nazi Ordularının Moskova üzerine başlattıkları genel taaruzlar

Moskova Muharebesi veya Moskova Meydan Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde, 1941 yılında Alman ordularının, bir duraklamanın ardından Moskova yönünde yeniden başlattıkları genel taarruzlarıdır. Moskova Muharebesi bazı tarihçiler tarafından II. Dünya Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sovyet savunması, Hitler'in Barbarossa Operasyonu'nun önemli stratejik hedeflerinden biri olan Moskova'nın ele geçirilmesini engelleyerek savaşın uzamasına ve Barbarossa harekâtının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Cephesi (II. Dünya Savaşı)</span>

II. Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi (Almanca: Die Ostfront 1941-1945, der Rußlandfeldzug 1941-1945 veya der Ostfeldzug 1941-1945 Rusça: Великая Отечественная война Avrupalı Mihver Devletleri ve Finlandiya'nın Sovyetler Birliği, Polonya ve diğer Müttefik Devletlere karşı verdikleri savaşı anlatır. Nazi propagandası savaşa Bolşevizme karşı haçlı seferi anlamı yüklemiş, Sovyetlere karşı savaşmak üzere Avrupa'nın neredeyse tamamından gönüllüleri Waffen SS birliklerine dahil etmiştir. Savaş 22 Haziran 1941 - 9 Mayıs 1945 tarihleri arasında orta, doğu, kuzeydoğu ve güneydoğu Avrupa topraklarında gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Berlin Muharebesi</span> Avrupada II. Dünya Savaşının son büyük muharebesi

Berlin Muharebesi, Sovyetler Birliği'nin II. Dünya Savaşı sonlarında düzenlediği genel taarruzlardan biri olan Berlin Stratejik Taarruz Harekâtı sonunda gerçekleşen muharebedir. Avrupa Cephesi'ndeki son genel taarruz olmamakla birlikte, Almanya'nın kayıtsız şartsız teslimiyle sonuçlandığı için savaşı bitiren muharebe olarak kabul edilmektedir. Berlin Harekâtı, sadece Berlin'i almak için girişilen bir harekât değildi. Esas olarak üç Sovyet cephesi kuvvetlerinin, hâlen Alman kontrolünde olan Elbe Nehri'nin doğusundaki Alman topraklarının işgalini amaçlıyordu. Elbe, Alman topraklarını kuzeyden güneye kabaca ikiye bölmektedir. Berlin Muharebesi ise, kentin Kızıl Ordu birliklerince ele geçirilmesi içindi, çatışmalar kent sınırları içinde gerçekleşti ve Avrupa cephelerinde savaşın sonunu getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Bagration Harekâtı</span> Harekât

Bagration Harekâtı, II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu'nun yürüttüğü Beyaz Rusya Stratejik Taarruz Harekâtı'nın kapalı adıdır. Harekât, 22 Haziran ve 19 Ağustos 1944 tarihleri arasında icra edilmiş olup sonuçta Alman kuvvetleri Beyaz Rusya'dan ve Doğu Polonya'dan çıkartılmıştır. Harekâta verilen Bagration kapalı adı, 18. ve 19. yüzyıllarda yaşamış ve Borodino Muharebesi sırasında ölümcül bir yara almış olan Çarlık generali, prens Pyotr Bagration'a dayanmaktadır.

Doğu Prusya Taarruzu, II. Dünya Savaşı Doğu Cephesi'nde, Kızıl Ordu'nun Alman kuvvetlerine karşı yürüttüğü bir stratejik taarruzdur. Sovyet genel taarruzu 13 Ocak 1945 tarihinde başlamış, bazı Alman birlikleri 9 Mayıs 1945'e kadar çatışmaya devam ettiyse de 25 Nisan 1945 tarihinde hedeflerine ulaşmıştı. Kızıl Ordu'nun parlak bir zaferiyle sonuçlanan Köninsberg Kuşatması, genel taarruzun önemli bir bölümüdür. Alman tarihçiler, Doğu Prusya Taarruzunu 2. Doğu Prusya Taarruzu olarak adlandırırlar. Gumbinnen Harekâtı olarak da bilinen 1.Doğu Prusya Taarruzu, esasen 1. Baltık Cephesi'nin Memel Taarruzu'nun bir bölümü olarak General Çernyahovski komutasındaki 3. Belarus Cephesi kuvvetlerince 16 - 27 Ekim 1944 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş bir harekâttır. Bu harekâtta Sovyet birlikleri Doğu Prusya ve Polonya'da 30 – 60 km derinlikte bir girme sağladılar ama ağır da kayıplara uğradılar. Bu durumda taarruz, daha geniş ihtiyatlar cephe hattında toplanıncaya kadar ertelendi.

<span class="mw-page-title-main">Budapeşte Muharebesi</span> Kuşatma

Budapeşte Muharebesi, Sovyet kuvvetlerinin II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru sınırı geçerek Macaristan'ın başkenti Budapeşte'ye yönelen genel taarruzlarının devamında kentin kuşatılması ve alınması sırasında yaşanan çatışmalardır. Macar ve Alman birliklerince savunulan kent, 29 Kasım 1944 tarihinde Kızıl Ordu'ya bağlı birlikler ve artık Sovyetler Birliği'nin müttefiki olan ve Almanya'ya savaş ilan etmiş bulunan Rumen ordusu tarafından kuşatıldı. Kuşatma, kenti savunan kuvvetlerin 13 Şubat 1945 tarihinde kayıtsız şartsız teslim olmasıyla sona erdi. Kenti kuşatan Sovyet güçleri, Rodion Malinovski'nin 2. Ukrayna Cephesi'ne bağlı birliklerdir. Savunmadaki kuvvetler, Alman Waffen-SS birlikleri ile Macar Ordusu'dur. Budapeşte kuşatması II. Dünya Savaşı boyunca yaşanan en kanlı kuşatmalardan biri oldu.

Sinyavin Harekâtı, Kızıl Ordu'nun Leningrad Kuşatması'nı sona erdirmek için kuşatmadaki Alman birliklerine karşı giriştiği bir harekâttır. Bu harekâtla neredeyse eşzamanlı olarak uygulamaya konulması planlanan Alman harekâtı ise "Operation Nordlicht" kapalı adıyla planlanmıştır. Sovyet harekâtı Alman kuşatmasını kırmayı, Alman harekâtı ise kenti düşürmeyi hedeflemektedir. Her iki taraf da diğerinin plan ve hazırlıkları konusunda bilgi sahibi değildi ve taraflar muharebeleri, önceden hesaplamadıkları bir tarzda sürdürdüler. İlk taarruza geçen Sovyet güçleriydi ve 19 Ağustos'ta harekâta başladılar. Bu saldırı, Alman komutanlığını taarruz için hazırlanan kuvvetlerle, savunmayı takviye etmek durumunda bıraktı. Kızıl Ordu taarruzları durdurulunca da bu kez söz konusu kuvvetler karşı taarruz için kullanıldı. Sonuçta Sovyet taarruzları, kuşatmayı yarmakta başarılı olamadı. Bununla birlikte Alman tarafı da planladıkları taarruz harekâtını uygulamaya koyamadılar.

Şyaulyay Taarruzu, Kızıl Ordu'nun 1. Baltık Cephesi kuvvetlerince girişilmiş bir taarruzdur ve genellikler Bagration Harekâtı olarak bilinir. Taarruz, Belarus Stratejik Taarruz Harekâtı'nın üçüncü evresinde girişilen bir harekâttır ve ana taktik hedefi Şyaulyay kenti olarak, Alman kuvvetlerinin Litvanya'dan çıkarılmasını amaçlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Vistül-Oder Taarruzu</span> II. Dünya Savaşının Doğu Cephesinde başarılı bir Kızıl Ordu taarruzu

Vistül-Oder Taarruzu, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde başarılı bir Kızıl Ordu taarruzudur. Taarruz Harekâtı 12 Ocak - 2 Şubat 1945 tarihleri arasında icra edilmiştir. Bu taarruzla Sovyet kuvvetleri, Doğu Polonya'da Vistül Nehri üzerindeki taarruz çıkış hatlarından Alman toprakları içlerine kadar ilerlediler. Ulaştıkları hat, Alman başkenti Berlin'e 70 km. mesafede olan Oder Nehri kıyılarıydı.

Heiligenbeil Kuşatması, II. Dünya Savaşı'nın son haftalarında Doğu Cephesi'nde gerçekleşen büyük bir kuşatma savaşıdır. Bu kuşatma sırasında gerçekleşen ve Sovyet planlamasında Braunsberg Taarruz Harekâtı olarak geçen operasyonla sonunda Alman 4. Ordu'su neredeyse tümüyle imha olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Pomeranya Taarruzu</span>

Doğu Pomeranya Taarruzu ya da Doğu Pomeranya Stratejik Taarruz Harekâtı, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Kızıl Ordu'nun Pomeranya ve Batı Prusya'daki Wehmacht kuvvetlerine karşı giriştiği ve 10 Şubat - 4 Nisan 1945 tarihleri arasında gerçekleşmiş bir genel taarruz harekâtıdır. Harekât, Sovyet kaynaklarında birbirini izleyen alt operasyonlar olarak değerlendirilmektedir.

Konitz-Köslin Taarruz Harekâtı 10 Şubat - 6 Mart 1945
Danzig Taarruz Harekâtı 7 - 31 Mart 1945
Arnswalde-Kolberg Taarruz Harekâtı 1 - 18 Mart 1945
Altdamm Taarruz Harekâtı 18 Mart - 4 Nisan 1945
<span class="mw-page-title-main">Kolberg Muharebesi (1945)</span>

Kolberg Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki Sovyet Doğu Pomeranya Taarruzu sırasında gerçekleşen bir savaştır. Bu muharebeyle Sovyet ve Polonyalı müttefik kuvvetleri, bugünkü Polonya sınırları içinde bulunan Kolberg'i Alman kuvvetlerinden almıştır. Muharebe, 4 - 18 Mart 1945 tarihleri arasında yoğun sokak çatışmaları şeklinde cereyan etmiştir. Alman komutanlığı, 18 Mart 1945 tarihinde kent Polonya kuvvetlerine bırakılmadan önce askerî personeli ve Almanca konuşan sivil halkı deniz yoluyla tahliyeyi tamamlamıştır.

Zemland Taarruzu, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Sovyet kuvvetleriyle Alman-Fin kuvvetleri arasında gerçekleşen bir muharebedir. Harekât, Sambia Yarımadasında icra edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Breslau Kuşatması</span>

Breslau Muharebesi olarak da bilinen Breslau Kuşatması, II. Dünya Savaşı'nın son aylarında Doğu Cephesi'nde gerçekleşen bir kuşatma harekâtıdır. Almanya'nın Aşağı Silezya bölgesindeki Breslau kentinin Kızıl Ordu birliklerince üç ay süren kuşatmasıdır. Breslau, Sovyet kuvvetlerinin Aşağı Silezya Taarruz Harekatı sırasında 13 Şubat 1945 tarihinde kuşatılmıştı. Avrupa'da savaşın resmen sona erdiği 6 Mayıs 1945 tarihine kadar da kuşatma altında kalmıştır. Kenti savunan Alman garnizonu 6 Mayıs 1945 günü teslim oldu. Birkaç gün sonra da tüm Alman kuvvetlerinin teslim olmasıyla II. Dünya Savaşı resmen sona ermiştir.

Memel Kuşatması ya da Memel Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde, Sovyet kuvvetlerinin 1944 yılı sonlarında başlattıkları Memel Taarruz Harekâtı'dır. Memel, Klaipėda'nın Almanca adıdır. Sovyet taarruzu, Memel'in küçük bir kesiminde ve limanında Alman kuvvetlerinin üç ay boyunca kuşatma altında tutulmasına yol açmıştır.

Kurlandiya Kuşatması, II. Dünya Savaşı Doğu Cephesi'nde Mihver kuvvetlerinin Kurlandiya Yarımadası'nda Kızıl Ordu birliklerince aylarca süren kuşatılmasıdır.

Oder-Neisse Taarruzu, II. Dünya Savaşı'nın son yılında Kızıl Ordu tarafından gerçekleştirilen Merkezi Avrupa Seferi içinde yer alan son iki stratejik taarruzdan birinin ilk evresine Alman kaynaklarında verilen addır. İlk taarruz evresinde dört gün süren çatışmalar, Berlin Muharebesi'nin daha geniş çerçevesi içinde ele alınır. Sovyet askeri plancıları, Berlin Stratejik Taarruz Harekâtı'nı üç cephe taarruz harekâtı ve bir kıskaç harekâtı olarak dört bölüm olarak planladılar.

<span class="mw-page-title-main">Odessa Kuşatması (1941)</span>

Odessa Kuşatması, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Odessa kentinin Mihver kuvvetlerince kuşatılmasıdır. Kuşatma, Romanya kuvvetleri ile Alman 11. Ordu'su tarafından yapılmıştır. Odessa'daki Sovyet Karadeniz Donanması unsurlarının, bölgedeki 9. Ordu'nun ve bu ordunun sahil grubu olarak hızla tertiplenen Bağımsız Sahil Ordusu'nun sert direnişi nedeniyle kentin kuşatılması Romanya birliklerinin 73 gününü almıştır. Rumen birlikleri hem kuşatma hem de kentin alınması için girişilen dört taarruzda toplam 93 bin zayiat verdiler.

Velikiye Luki Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nda Sovyet Kalinin Cephesi kuvvetlerinin, Sovyet 1942 - 1943 Kış Seferi sırasında, Alman 3. Panzer Ordusu'na karşı, Velikiye Luki'yi geri almayı amaçlayan bir harekâttır. Operasyonun ayrıca Rjev-Syçevka Stratejik Taarruzu Harekâtı'nın kuzey kıskacını oluşturması da düşünülmüştür.