İçeriğe atla

Kömürcü / Kaletepe Höyüğü

Arkeolojik Höyük
Adı:Kömürcü / Kaletepe Höyüğü
il:Niğde
İlçe:Çiftlik
Köy:Kömürcü
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:1462 / 1
Tescil tarihi:30.03.2001
Araştırma yöntemi:Kazı

Kömürcü / Kaletepe Höyüğü, Niğde İli, Çiftlik İlçesi'ne bağlı Kömürcü Köyü yakınlarındaki Kaletepe olarak bilinen kayalık tepede yer alan bir höyüktür. Göllü Dağı'nın doğu yamacındaki höyük 150 x 150 metre boyutlarındadır. İki yanından birer dere akmaktadır.[2]

Kazılar

Höyük, 1993-95 yılları arasında sürdürülen Aksaray, Niğde ve Nevşehir illerinde İleri Obsidiyen Yüzey Araştırması sırasında saptanmıştır. Ertesi yıl höyükte sistemli bir yüzey toplaması yapılmıştır. Daha sonra 1997 yılında başlanılan kazı çalışmaları 2002 yılına kadar Prof. Dr. Nur Balkan-Atlı ve Dr. Didier Binder başkanlığında sürdürülmüştür.[3] Kazılar üç bölgede yapılmıştır. P kazı alanı iki derenin arasında, M kazı alanı doğuya düşen derenin yukarı kesiminde, Paleolotik kazı alanı ise obsidiyen işliği olarak tanımlanan üçüncü dere alanında belirlenmiştir.[2] Kömürcü – Kaletepe Höyüğü'nde gerçekleştirilen bu kazı çalışması Anadolu'da yapılan ilk obsidiyen işliği kazısıdır.[4]

Söz konusu kazılar arkeoloji literatüründe Kömürcü/Kaletepe Obsidiyen Atölyesi Kazısı olarak geçmektedir ve Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ hakkında önemli bilgiler sağlamıştır.[5] Kazılarda ulaşılan sonuçlar Kömürcü / Kaletepe'nin Türkiye'deki şu ana kadar bilinen en eski Paleolitik süreci temsil ettiği yönündedir.[6]

Tabakalanma

P alanında yapılan kazılar burada Paleolitik Çağ ve Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşimlerinin olduğunu ortaya koymuştur.[2] 2006 yılı kazılarında 8 metre derinlikte 19 tabaka açığa çıkmıştır. Bu tabakalardan onbeşi Alt Paleolitik'in esas olarak Acheul tipi,[not 1] dördü ise Orta Paleolitik'in esas olarak Moistier tipi tabakalardır.[6]

Buluntular

Yüzey toplamalarında Neolitik Çağ'dan iki vurma düzlemli (naviform) çekirdekler, prizmatik baskı çekirdekler, iki yüzlü baskı tekniği ile yongalanmış oval uçlar ile Paleolitik Çağ'dan el baltaları, levallois yonga ve çekirdekler ele geçmiştir.[7] Naviform çekirdekler Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem için belirleyici bir tiptir.[3] Kömürcü / Kaletepe'de bulunan naviform çekirdekler ileri derecede bir ustalaşmanın ve standartlaşmanın örnekleridir ve benzerlerine Suriye – Filistin bölgesinde çakmak taşından ve az sayıdaki örneklerde rastlanmaktadır.[8]

Değerlendirme

Mevsimsel koşullar nedeniyle yaz aylarında çalışılan bir işlik olduğu anlaşılmaktadır. Birçok dönem boyunca kullanılan bu işlikte uzman işçilerin çalıştığı, gelişkin ve standartlaşmış bir teknolojinin kullanıldığı belirtilmektedir. Bununla birlikte bu işliklerde üretilen ürünler Orta Anadolu'nun çağdaş yerleşimlerinde görülmemektedir.[5] Anadolu için görece daha sıradan bir hammadde olan obsidiyen, Levant için zor ulaşılan bir malzemedir. Bununla birlikte birçok yerleşmede az sayıda da olsa obsidiyen aletler ele geçmiştir. Bu durum söz konusu aletlerin Anadolu'dan, işlenmiş olarak getirilmiş olduğunu düşündürmektedir. Nitekim bu aletlerin kimyasal incelemesi kaynağının Kapadokya olduğunu göstermektedir. Kömürcü / Kaletepe işliğinden gelen aletlerin bulgulandığı Kuzey Suriye'de Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşmelerinden bazıları, Dja (GÖ 9200), Mureybet (GÖ 8600), Halula (GÖ 8600, 8300), Shillourokambos (GÖ 8800, 8600) olarak görülmektedir.[9]

Kömürcü Kaletepe Höyük 3. Tabakadan alınan örneklerin tarihlemesi MÖ 8600 – 8300 tarihlerini vermektedir. Bu tarihler, Orta Anadolu'nun en eski Neolitik Çağ tarihleridir.[2]

Dış bağlantılar

Notlar

  1. ^ Acheul, Alt Paleolitik Dönem'de Homo Erectus tarafından üretilen yontma taş teknolojisini tanımlar. En geniş alanda bulunan aletler olup aynı zamanda bir milyon yıldan daha uzun süre üretilmişlerdir. En eski Acheul alet Afrika'da bulunmuş olup 1,6 milyon yıl öncesine aittir. Arkeo tr 10 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Kaynakça

  1. ^ "TAY – Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2012. 
  2. ^ a b c d "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2012. 
  3. ^ a b Semra Yıldırım-Balcı, Orta Anadolu Obsidiyen Teknolojisi: Aşıklı Höyük Modeli, Tekno-Kültürel Kökeni ve Evrimi İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Anabilim Dalı Prehistorya Bilim Dalı Doktora Tezi Sh.: 65
  4. ^ Semra Yıldırım-Balcı, Sh.: 33
  5. ^ a b Fazlı Açıkgöz, Arkeolojik Buluntular Işığında Niğde Tarihi 26 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Niğde Kültür ve Turizm Müdürlüğü
  6. ^ a b "Current Archaeology In Turkey". 1 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2012. 
  7. ^ Semra Yıldırım-Balcı, Sh.: 64
  8. ^ 21. Kazı Sonuçları Toplantısı (1999) Cilt 1, Sh.: 42
  9. ^ 21. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 46

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çayönü</span>

Çayönü Höyüğü ya da Çayönü Tepesi Diyarbakır il merkezinin kuzeybatısında, Ergani İlçesi'nin 7 km güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, 4,5 metre yükseklikte 160 x 350 metre boyutlarında yayvan, geniş bir tepe üzerindedir. Güneyinden Boğazçay Deresi geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yeşilova Höyüğü</span> İzmir, Türkiyede arkeolojik sit

Yeşilova Höyüğü İzmir'in en eski yerleşim birimidir. Bornova ilçesinin Karacaoğlan mahallesinde, Manda çayı kıyısında bulunan bir höyüktür. Yer olarak Işıkkent Eğitim Kampüsü'nün doğusuna, Bornova Anadolu Lisesi'nin güneybatısına düşmektedir. Yerleşim olduğu dönemlerde İzmir Körfezi iki kilometre daha içerideydi, bölge bugünkünden daha sulaktı ve daha zengin bir flora ile faunaya sahipti. Bornova Ovası'nın orta kesimindeki Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe Höyüğü ve İpeklikuyu Höyüğü, günümüz İzmir'inde ilk düzenli yerleşimlerin olduğu noktalardır. Diğer yandan alan olarak bakıldığında Batı Anadolu'daki en büyük yerleşimdir. Günümüzde, Bornova Ovası yüzeyinin 4-5 metre altında kalmış durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Cafer Höyük</span>

Cafer Höyük, Malatya il merkezinin yaklaşık 40 km. kuzeydoğusunda bulunan höyük bugün için Karakaya Barajı suları altında kalmıştır. Bölgenin günümüzde 9 bin yıl önce iskan edildiği düşünülmektedir. Paleolitik Çağ insanlarının, Malatya civarında sık rastlanan mağaralardan çıkıp yabanıl tahıl devşiriciliği ile yerleşik yaşama geçtikleri, ardından da tarıma başladıkları anlaşılmaktadır. Ancak hayvan evcilleştirildiğine ilişkin bir bulgu yoktur.

Hayaz Höyük, Adıyaman ilinin Samsat ilçesine bağlı Hayaz köyü yakınında bulunan arkeolojik bir yerleşmedir. Samsat ilçesinin 17 km. güneyinde bulunan köy ve höyük daha sonra Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Göl oluşmadan önce Fırat ile onun bir kolu olan Kalburcu Çayı'nın birleştiği noktada bulunmakta idi.

Nevali Çori, Şanlıurfa ilinin Hilvan ilçesine bağlı Güluşağı mahallesinin hemen kuzeybatısında bulunan bir höyüktür. Höyük, Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Fırat'ın bir kolu olan Kantara Deresi'nin iki yanında yer almaktaydı. Dere höyüğü ikiye bölmüş durumdadır. Yerleşme, derenin doğu yakasında 90 X 40 metre boyutlarında, batı yakasında ise daha küçük bir alandır. Bu yerleşmelerden büyük olanı (doğu) Nevali Çori I, batı taraftaki ise Nevali Çori II olarak adlandırılmaktadır. Yerleşmenin arkeolojik olarak en önemli tabakaları, beş yapı katı olarak izlenen, Nevali Çori I olarak tanımlanan kesimdeki Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ tabakalarıdır. Bu tabakalarda yürütülen kazı çalışmaları ve buluntular üzerinde yapılan analizler, Nevali Çori neolitik halkının esas olarak avcı - toplayıcı yaşam tarzını sürdürmekle birlikte, tarım ve hayvancılık yaptığını ortaya koymaktadır. Ortaya çıkarılan mimari kalıntılar ise Orta Fırat Havzası'nın Erken Neolitiği hakkında önemli bilgiler vermiştir. Özellikle, Göbekli Tepe, Urfa – Yeni Mahalle, Karahan, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Taşlı Tepe gibi arkeolojik alanlarda benzerleri görülen T biçimli sütunların yer aldığı kült binası önemli bir keşif olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Köşk Höyük</span> Niğde il merkezine 17 km mesafedeki bir höyük

Köşk Höyüğü, Niğde il merkezine 17 km mesafede bulunan bir höyüktür. Höyük 80 metre çapında 15 metre yüksekliktedir. Kazılarda ulaşılan buluntular Niğde Müzesinde sergilenmektedir. Müze'de diğer buluntular yanında MÖ 4883 yılına tarihlenen bir Kalkolitik ev modeli, birebir ölçülerde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Halaf kültürü</span>

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.

Mezraa - Teleilat Höyüğü, Şanlıurfa il merkezinin kuzeybatısında, Birecik ilçesinin 5 km güneyinde, Mezraa Köyü'nün hemen batısında ve kısmen altına yayılmış olan bir höyüktür. Yayıldığı alan 7 hektar olan höyük 450 x 160 metre boyutlarında olup 4 metre yüksekliktedir.

Akarçay Tepe Höyük ya da Akarçay Höyük, Şanlıurfa il merkezinin batısında, Birecik ilçesinin 15 km. güneyinde bulunan bir höyüktür. Yaklaşık 350 x 150 metre büyüklüğündeki höyük 6 metre yüksekliktedir. Çanak çömlek yayılımına göre yerleşmenin 2,9 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.

Çine Tepecik Höyük, Aydın İl merkezinin güneyinde, Çine İlçesinin 5 km. batısında, Karakollar Köyü'nün 3 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çine Çayı'nın 1 km. doğusunda bulunan höyük 120 x 40 metre boyutlarında olup 9 metre yüksekliktedir.

Tepecik - Çiftlik Höyüğü, Niğde İl merkezinin kuzeybatısında Çiftlik İlçesi'nin 1 km doğusunda, Melendiz Dağları'nın hemen doğusundaki küçük bir vadi içinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 200 metre çapında 4-5 metre yüksekliğindedir. İçinde bulunduğu ova, bir yandan su kaynakları zengin ve verimli topraklar sunarken, diğer yandan yakındaki obsidiyen kaynakları höyük açısından uygun bir çevre sağlamaktadır. Höyüğün bulunduğu ova, Mio-Pliosen ile Pleistosen devrelerde oluşmuş bir krater ovasıdır. Krater, Pleistosen dönemde bir göl halindeydi ve Holosen başlarından itibaren dolmayı sürdürerek bir ova haline geldi. Yerleşmenin başladığı MÖ 6. – 7. binyıllarda kısmen göldü ve yerleşme bir göl kenarında ya da yakınında yer alıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Hacılar Höyük</span>

Hacılar Höyük, Burdur İl merkezinin 26–27 km güneybatısında yer alan bir höyüktür. Toroslar'ın kuzeye uzanan sırtları arasında oluşmuş bir vadide bulunmakta olup batısında Koca Çay akmaktadır.

Fikirtepe Höyüğü, İstanbul İli'nin Anadolu yakasında, Kadıköy İlçe merkezinin birkaç kilometre doğusunda, Fikirtepe Tepesi'nin doğu kenarında yer alan bir düz yerleşmedir. Denizden 26 metre yükseklikteki yayvan bir tepenin güney-güneydoğu kesiminde, Kalamış Koyu'nda Marmara Denizi'ne dökülen Kurbağalıdere'ye doğru uzanan yamaçta bulunmaktaydı. Günümüz yerleşiminin altında kalmış ve tümüyle tahrip olmuştur. Yerleşmenin Kalamış Koyu'na mesafesi 1.300 metre, Kadıköy Koyuna ise 2 km.dir. eski çağlarda çevrenin ormanlık olduğu, bu yüzden balıkçılık, avcılık ve sınırlı ölçüde de olsa tarım olanaklarına sahip olduğu düşünülmektedir.

Salat Cami Yanı, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'nin yaklaşık 20 km. doğusunda, Dicle'nin bir kolu olan Salat Çayı kıyısında yer alan bir höyüktür. Höyükteki Neolitik yerleşim alanı 220 x 130 metrelik bir alana yayılmıştır. Kazı çalışmaları başlamadan önce höyükten sürekli olarak toprak alınması ve yapılaşma sonucunda tepenin büyük bir kısmı ortadan silinmişti.

Gre Abdurrahman Höyüğü, Diyarbakır İli Bismil İlçesi sınırları içinde, Diyarbakır'a 77, Bismil'e 23 km. mesafede, Aşağı Cırıf Köyü sınırları içinde yer alan bir höyüktür. Sulu tarım ve geçici işçi barınakları nedeniyle önemli ölçüde zarar görmüştür. Tepe, 80 x 70 metre boyutlarında olup 5 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla Yukarı Dicle Vadisi'ndeki en küçük yerleşimlerden birisi olarak görülmektedir. Höyük, Dicle Nehri'nin kuzey kıyısındadır.

Musular, Aksaray İli, Aksaray İlçesi, Kızılkaya Köyü'nün yaklaşık 1 km. güneyinde, Musular Mekii'nde yer alan bir düz yerleşmedir. Hasan Dağı ve Melendiz Dağı'nın kuzeyine düşen volkanik bir arazide Ihlara Vadisi'nin verimli ovasında, Melendiz Çayı'nın batı kıyısındadır. Aşıklı Höyük'ün 300-400 metre batısında yer almaktadır.

Sırçan Tepe Höyüğü, Aksaray ilinin kuzeydoğusunda, Bebek Köyü'nün 500 metre kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 196 metre çapında ve 4 metre yüksekliğindedir. Höyük, eski bir krater ağzı olduğu düşünülen ovanın güneybatısını sınırlayan Kılavuz Tepesi eteğinde, Geçit Deresi alt sekisinde olup ufak ve yayvan bir höyüktür.

Levzin Höyük, Adıyaman il merkezinin güneybatısında, Besni İlçesi'nin 25 km. güneyinde, Yoldüzü Köyü'nün 1,4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Çakırhöyük (Keysun) Ovası'ndaki höyük yaklaşık 5-6 metre yükseklikte olup 15 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Dedecik-Heybelitepe Höyüğü, İzmir ili'nin yaklaşık 35 km. güneyinde, Torbalı Ovası'nın batı kenarında, Metropolis Antik Kenti'nin 2 km. kadar güneyinde, Özbey ve Yeniköy köyleri arasında yer alan bir höyüktür.

Araptepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin kuzeyinde, Menemen İlçesi'nin yaklaşık olarak 13 km. kuzeybatısında, Eski Foça'ya giden yol üzerinde yer alan bir höyüktür. Helvacı Höyücek Höyüğü'nün 2 km. kadar batısında, Bekirler Düz Yerleşmesi'nin 500-600 metre kuzeyindedir. Helvacı Köyü'nün batısındadır. Helvacı Ovası'ndaki yerleşme, daha çok dağlara yakındır.