İçeriğe atla

Kömür ormanları

Karbonifer devrinin en önemli bitkilerinden bazılarının gravür çizimleri.

Kömür ormanları, geç Karbonifer devri sonu (yeni adıyla Pensilvanyan dönemi(en)) ile Permiyen döneminde tropikal bölgelere kadar uzanan sulak alanların içinde kalan kara parçalarıydı.[1][2] Kömür ormanları ismini, bu kara parçaların daha sonra kömüre dönüşecek olan muazzam çok sayıda torf tortuları içermesi dolayısıyla almıştır. Bu muazzam miktarlardaki torfların içinde bulunan karbon ise fotosentezin mevcut karbondioksit moleküllerini ayrıştırmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu ayrışmada ortaya çıkan oksijenin de önemli ölçüde PpO2(en) değerini artırarak atmosfere girdiği düşünülür. Bir tahmine göre bu değer % 35 olup modern günümüz yusufçuklara göre dev boyutlara sahip olan Meganeure(en) örneğinde görüldüğü gibi hayvanların oksijen kaynağı olarak havayı daha kolay soluyabilmelerini sağlamıştır.

Kömür ormanları, tropikal Euramerika kıtası (Avrupa, Doğu Kuzey Amerika, en Kuzeybatı Afrika) ile Cathaysia kıtasını (büyük ölçüde Çin'i) kapsıyordu. Karbonifer döneminde iklim değişiklikleri bu tropikal ormanları tahrip etti. Karbonifer devri yağmur ormanlarının çöküşüne ise daha soğuk ve kurak bir iklimin, başlangıçta bu ormanları bölüp daha sonra da tüm yağmur ormanlarının eko sistemini çökertmesi neden oldu. Karbonifer devrinin geri kalan büyük kısmında kömür ormanları çoğunlukla Kuzey Amerika'daki (Apalaş sıradağları ve İllinois kömür havzaları) sığınma bölgeleri ve de Orta Avrupa ile sınırlıydı. Ancak Karbonifer döneminin en sonunda kömür ormanları özellikle Çin başta olmak üzere Doğu Asya'da tekrar genişleyen bir canlanma yaşadıysa da asla tüm Euramerika kıtasını kaplamadı. Çin'deki kömür ormanları Permiyen döneminde de gelişmeye devam etti. Karbonifer döneminin en sonlarına doğru kömür ormanlarının tekrar dirilişi, küresel sıcaklıkların düşmesi ve Güney Godwana kıtasında kutup buzullarının kapsamlı bir şekilde geri dönmeleri olayları ile denk düşüyor gibi görünmektedir. Diğer nedenler ise belki de sera etkisinin azalması ile ya da büyük kömür oluşumlarının atmosferden daha çok Karbondioksit soyutlaması ile ilişkili olabilirler.

Kaynakça

  1. ^ Cleal, C. J. & Thomas, B. A. 2005. Palaeozoic tropical rainforests and their effect on global climates: is the past the key to the present? 'Geobiology', 3, 13-31.
  2. ^ Sahney, S., Benton, M.J. & Falcon-Lang, H.J. (2010). "Rainforest collapse triggered Pennsylvanian tetrapod diversification in Euramerica" (PDF). Geology. 38 (12). ss. 1079-1082. doi:10.1130/G31182.1. 11 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2011. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kömür</span> katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaç

Kömür, katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaçtır. Taşkömürü torkugillerden oluşur. Kömür çoğunlukla diğer elementlerin değişken miktarlarda bulunmasıyla oluşur. Asıl bileşeni karbondur; bunun yanında değişken miktarda hidrojen, kükürt, oksijen ve azot içerir. Isı için yakılan bir fosil yakıt olan kömür dünyanın birincil enerjisinin yaklaşık dörtte birini ve elektriğinin beşte ikisini sağlar. Bazı demir ve çelik üretimi yapan işletmeler ve diğer endüstriyel faaliyetler kömürü yakar. Kömürün ekstraksiyonu ve kullanımı birçok erken ölüme ve çok fazla hastalığa neden olur. Kömür'den her yıl binlerce kişi erken ölüyor.

<span class="mw-page-title-main">Asya</span> kıta

Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Orman</span> büyük bir alandaki yoğun ağaç topluluğu

Orman, belirli yükseklikteki ve büyüklükteki çeşitli ağaçlar, çalılar, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar, böcekler ve hayvanlar bütününü içeren, topraklı alanda genellikle doğal yollardan oluşmuş bir kara ekosistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Ilıman kuşak iklimleri</span> Iklim türü

Ilıman kuşak iklimi, tropikal bölgeler ile tundralar arasında kalan bölümde görülen iklim çeşididir. İklim özelliklerinin çeşitliği ve aşırı sıcak veya soğuk olmayışı en önemli özelliğidir. Dünya'nın yüzde 15'ini oluşturan bu kuşakta toplam nüfusun %48'i yaşar. Ekonomik ve teknolojik açıdan en güçlü ülkeler bu kuşak üzerinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Karbonifer</span> Paleozoyik Zamanın beşinci dönemi

Karbonifer, Palezoyik Zaman'ın beşinci dönemidir. Yaklaşık 358,9 milyon yıl önce Devoniyen Dönemi'nin sonlanmasıyla başlamış ve 298,9 milyon yıl önce Permiyen Dönemi'nin başlamasıyla sonlanmıştır. Karbonifer, Latince kömür anlamına gelen carbō ve taşımak anlamına gelen ferō sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bundan dolayı Karbonifer, Latincede "karbon-taşıyan" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Permiyen</span> Paleozoyik Zamannın altıncı ve son dönemi

Permiyen, jeolojik zaman cetvelinde, yaklaşık 298,9 milyon yıl öncesinden 251,9 milyon yıl öncesine kadar süren ve kayda değer çevresel değişikliklere sahne olan bir jeolojik dönemdir. Bu dönemde kara yaşamında bir dönüşüm görülmesine ek olarak hayvanlar ve bitkilerin evrimsel tarihinde dikkate değer olaylara sahne oldu. Permiyen Dönemi'nin adı, Rusya'da Ural Dağları çevresindeki çalışmalar sırasında, İngiliz jeolog Roderick Impey Murchison tarafından 1841 yılında tarihe kazandırıldı. Permiyen Dönemi, Karbonifer Dönemi ile Triyas Dönemi arasında yer alır ve bu dönemde gerçekleşen çeşitli birçok olaydan dolayı karada yaşayan canlı türlerinin evriminde ve çeşitliliğinde bir dönüm noktası olarak görülür.

<span class="mw-page-title-main">Pangea</span> Paleozoik zaman sonları ile Mezozoik zaman başlarında var olmuş dördüncü ve son süperkıta

Pangea, Paleozoyik sonları ile Mezozoyik başlarında var olmuş dördüncü ve son süperkıtadır. Yaklaşık 335 milyon yıl önce daha önceki erken kıta parçalarından toplanarak bir araya geldi ve yaklaşık 200 milyon yıl önce ayrılmaya başladı. Günümüzdeki yeryüzünün aksine, bu süperkıtanın daha fazla bir kısmı güney yarımkürede bulunuyordu ve etrafı süper okyanus Panthalassa ile çevriliydi. Pangea magma tabakasındaki konveksiyonel hareketler sonucunda güneyde Gondvana ve kuzeyde Laurasia (Lavrasya) olarak ikiye bölünmüştür. İlerleyen evrelerde bu 2 kıta daha fazla parçaya ayrılarak günümüzdeki kıtalara dönüşmüştür. Pangea, günümüze kadar var olan süperkıtaların sonuncusu ve jeologlarca biçimi ortaya çıkarılanların ilkidir.

<span class="mw-page-title-main">Tropik yağmur ormanı</span>

Tropikal yağmur ormanı ekvatoral bölgede yer alan, sıcaklık ortalaması 20-30 derece arasında değişilik gösteren, yıllık yağış ortalaması 2000-4000 milimetre arasında değişen bir yağmur ormanları türlüdür. Latin Amerika, Orta Afrika ve Güneydoğu Asya'da geniş alan kaplarlar.

<span class="mw-page-title-main">Asit yağmuru</span> ph oranı 7den küçük olan yağış tipi

Asit yağmuru, asidik kimyasalların yağmur, kar, sis, çiy veya kuru parçacıklar hâlinde yeryüzüne düşmesine verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Savan</span> Serpili büyük çayırlardan oluşan bitki topluluğu

Savan ya da savana tropik yağmur ormanları ile kuru çöller arasındaki geçiş bölgesinde yer alan geniş çayırlara denir. Kurak mevsimin uzun sürdüğü tropikal bölgelerde, tek tük ağaçlar serpili büyük çayırlardan oluşan bir bitki topluluğudur. Güney Afrika'da ve Doğu Afrika'da başlıca bitki topluluğu olan savan, boyları yer yer iki metreyi bulabilen köksaplı bitkilerden ve buğdaygillerden oluşur. Bu bölge dünyanın en ilginç yabani hayvan türlerinden bazılarının yaşaması için uygun bir ortam sağlar. Ana'nın görece kurak stepleri ile Kuzey Amerika'nın geniş çayırları da otlak olarak kullanılan alanlardandır.

<span class="mw-page-title-main">Gondvana</span>

Gondvana (Gondwana), Prekambriyen dönemi sonunda Antarktika, Avustralya, Afrika, Güney Amerika, Hindistan, Arabistan ve Madagaskar'ın birleşmesinden oluşmuştur. Geç Prekambriyen dönemi sonunda birleşen bu jeolojik yapı, erken Jura döneminde ilk parçalanma aşamasına gelmiştir.Birkaç kratonun birikmesiyle oluşur. Gondwana paleozoyik dönemin en büyük kitasal kabuğudur. Dünya yüzeyinin beşte biri kadar bir alan kaplamaktadır. Süper kıta olabilmek için Euramercia ile birleşti. Mesozoyik doneminde Gondwana ve pangea yavaş yavaş ayrıldı. Gondwana kalıntıları Güney Amerika, Afrika, Antarktika, Avustralya, Hindistan yarımadası ve Arabistan'da dahil olmak üzere bugünün kıta alanının yaklaşık üçte ikisini oluşturmaktadır. Gondvana (Gondwana) ismi Avusturyalı jeolog Eduard Suess tarafından üst Paleozoyik ve Mezozoyik yaşlı formasyonları bulunan merkez Hindistan'daki Gondwana bölgesine izafeten verilmiştir, zira bu bölge diğer güney kıtalarındaki bazı formasyonlara jeolojik yaş ve litolojik özellikler yönünden benzemektedir. ”Gondwana” terimi, bazı bilim adamları tarafından bölge ve süper kıta arasında açık bir ayrım yapmak için tercih edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Subtropikal iklim</span>

Subtropikal bölgeler dünyanın tropik kuşağının hemen kuzey ve güney sınırında kuzey ve güney 23.5 °'paralellerinde yer alan Yengeç dönencesi ve Oğlak dönencesi ile sınırlanmış coğrafik bölgelerdir. 'Subtropikal' terimi tropikal ve astropikal kuşağa komşu olan ve genellikle her iki yarım kürede 36 ve 44 paralelleri arasında yer alan ancak bazen daha üst paralellerde de görülen iklim bölgelerini ifade eder. Dönencealtı iklime nazaran sıcaklık değerleri biraz daha düşüktür ve yıllık sıcaklık farklı daha yüksektir. Astropikal iklimde görülmeyen kar yağışları ve don az ya da nadiren de olsa bu iklimde görülür.

<span class="mw-page-title-main">Lavrasya</span> süperkıta Pangeanın parçalanmasından sonra kuzeyde kalan kısım

Lavrasya (Laurasia), süperkıta Pangea'nın parçalanmasından sonra kuzeyde kalan kısım. Pangea öncesi 510 milyon yıl ile 280 milyon yıl ve Pangea sonrası 250 milyon yıl ile 55 milyon yıl önce var olmuştur. Günümüzde Kuzey Yarımküre'de bulunan Kuzey Amerika, Avrupa, 300 milyon yıl önce Lavrasya ve Gondvana çarpışarak Pangea'yı oluşturmuştur. 250 milyon yıl önce Pangea parçalanmaya başlayınca kuzeyde Lavrasya ve Gondvana kıtaları olmuştur. Ayrıca aralarında bugünkü Atlas Okyanusu görülmeye başlamıştır. 142 milyon yıl önce Lavrasya ve Gondvana da parçalanarak bugünkü kara parçaları oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Memelilerin evrimi</span>

Daha fazla bilgi için: Yaşamın evrimsel tarihi

<span class="mw-page-title-main">Habitat parçalanması</span>

Habitat parçalanması, bir organizmanın tercih ettiği veya yaşadığı doğal çevrenin (habitat) bütünlüğünü bozan ve böylece burada yaşayan popülasyonun parçalanmasına yol açan kesintilerin veya bölünmelerin ortaya çıkmasını tanımlar. Yavaş yavaş gelişen ve fiziksel olarak çevre düzenini değiştiren jeolojik süreçler ile insan eliyle yapılan ve daha hızlı bir şekilde çevrenin değişmesine yol açan karayolu, baraj, sed gibi yapay yapılar, canlıların içinde yaşadıkları ortamı değiştirerek birçok canlı türünün yok oluşlarına neden olur.

Karbon döngüsü, ekosistemdeki canlıların yapısını oluşturan en önemli elementlerden biri karbondur. Karbon, canlılardaki bütün organik bileşiklerin yapısında bulunur.

Paleoklimatoloji, doğrudan ölçümlerin alınmadığı iklimlerin incelenmesidir. Araçsal kayıtlar Dünya tarihinin yalnızca küçük bir bölümünü kapsadığından, eski iklimin yeniden inşası, doğal çeşitliliği ve mevcut iklimin evrimini anlamak için önemlidir. Paleoklimatoloji, kayalar, tortular, sondaj delikleri, buz tabakaları, ağaç halkaları, içinde korunmuş verileri elde etmek için Dünya ve yaşam bilimlerinden çeşitli PROXY yöntemlerini kullanır. Vekilleri tarihlendirme teknikleriyle birleştirilen bu paleoiklim kayıtları, Dünya atmosferinin geçmiş durumlarını belirlemek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Son Buzul Maksimum</span> Dünyanın iklim tarihinin bir dönemi

Son Buzul Maksimum, buz tabakaları maksimum uzanmış iken 26.500 ve 19000-20000 yılları arasında Dünya'nın iklim tarihinin bir dönemini ifade eder. Bu süre boyunca, geniş buz tabakaları, Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa ve Asya'nın büyük kısmını kaplamıştır. Bu buz tabakaları Son Buzul Maksimum'daki gibi kuraklık, çölleşme ve deniz seviyesinde büyük bir düşüşe neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Oksijen izotopu</span> 8 protonu olan izotop türü

Oksijen izotopu, oksijeninin iki izotopu arasındaki oranın hassas ölçümü üzerine kuruludur. Bu izotoplar; en yaygın olan O16 ile bu izotoptan daha ağır olan O18 izotopudur. Daha hafif olan O16 izotopu okyanuslarda daha kolay buharlaşır. Bu nedenle yağış, (böylelikle oluşturabileceği buzullar) O16 bakımından zenginleşir. Bu durum daha ağır olan O18 izotopunun, okyanus sularında daha büyük konsantrasyonlarda kalmasına neden olmaktadır. Böylece, buzulların geniş alanları kapladığı dönemlerde daha hafif olan O16 izotopu daha fazla miktar buzullarda bulunur ve bu nedenle de deniz suyundaki O18 konsantrasyonu artar. Tam tersi durumlarda ise; buzul çağı buzullarının önemli ölçüde azaldığı daha sıcak olan buzul çağları arası dönemlerde ise daha fazla O16 denize döner ve bu nedenle okyanus suyundaki O18 oranı O16'ya kıyasla düşer.

<span class="mw-page-title-main">Süperkıta listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Süper kıta Pangea, birbirine yakın olduğunda tüm karasal kara kütlelerini tanımlayan bir isimdir Pangea, başka bir değişle Pangea kıtaların ayılmadan önceki şekline verilen isimdir. Süper kıtalar jeolojik geçmişte birçok kez birleşti ve dağıldı. Modern tanımlara göre, bugünün dünyasında süper kıta mevcut değildir. Kıtaların konumları Pangeanın dağılmasından bir süre önce erken Jurassic'e (Jura) doğru bir şekil belirlenmişti. Daha önceki kıta Gondwana, Baltica, Laurentina ve Sibirya toprakları o zaman ayrı olduğu için süper kıta olarak kabul edilmez.