Uygur Kağanlığı, 8.ve 9. yüzyılların ortaları arasında yaklaşık bir yüzyıl boyunca var olan bir Türk imparatorluğuydu. Çinliler tarafından Jiu Xing, dokuz Oğuz veya Dokuz Tuğluk olarak adlandırılan bir kabile konfederasyonuydu.
Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.
Türkeş veya Türgiş bir Türk boyları konfederasyonuydu. Bir zamanlar Batı Türklerinin On-Ok seçkinleri üzerindeki Tulu kanadına ait olan Türkeşler, Batı Göktürk Kağanlığının çöküşünden sonra bağımsız bir güç olarak ortaya çıktı ve 699'da bir kağanlık kurdu. Türkeş Kağanlığı, Karlukların onları yendiği 766 yılına kadar sürdü. Türkeş ve Göktürkler evlilik yoluyla ilişkiliydi.
Tarkan, Türklerde ve Moğollarda demirci, demir ustası ve aynı zamanda devlet görevlisi veya savaşçı/asker demektir. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde generallere verilen ad. Tarhan, Targan, Dargan, Darkan olarak da söylenir. Tarkanların, toplumda saygın bir konumu vardır. Hatta zaman zaman Türk ve Moğol devletlerinde tarkanlar vergi dışı tutulmuşlardır. O kadar ki, tarkanlık yüksek bir unvandır. Sezgin Burak tarafından oluşturulmuş Tarkan adlı bir Hun savaşçısının çizgi öyküleri 1967 yılında yayınlanmaya başlamış ve özgün bir karakter haline gelmiş, daha sonra da filmleri çevrilmiştir. Bu öyküler pek çok kültürel unsuru bünyesinde barındırmıştır. Örneğin kahramanın yanında dolaşan bir kurdu vardır ve onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.Bir kurt tarafından büyütülür. Ailesini katleden Alan Kralı Kostok'tan intikam alır. Atilla Han’ın fedaisi ve ona hizmet bir savaşçı olarak görünür. Gülmeyen yüzü, hedefinden şaşmayan kişiliği, cesurluğu, iyi silah kullanması öykülerde hep öne çıkar. Avrupa mitolojisindeki motiflerden zaman zaman yararlanılır. Örneğin dünya egemenliğini simgeleyen Marsın Kılıcını arar. Vikingler ile savaşır. Çinliler Tarkan’ın peşinden Avrupanın içlerine kadar gelir onu takip ederler. Roma askerleri dövüşür. Kendisinin Hun Türkü olduğunu ara sıra vurgular. 1969 yılında ilk Tarkan filmi Mars'ın Kılıcı, daha sonra Gümüş Eyer, Viking Kanı, Altın Madalyon ve Güçlü Kahraman maceraları sinemaya aktarılmıştır.
Müslümanların Maveraünnehir'i fethi ya da Arapların Maveraünnehir'i fethi, günümüzde Özbekistan'ı, Tacikistan'ı, Kazakistan'ı ve Kırgızistan'ı kapsayan Orta Asya'nın tümünün ya da bazı bölgelerinin 7. ve 8. yüzyıllarda On İki İmamların dördüncüsü olan İmam Zeynel Abidin ve taraftarları olan Müslümanlar tarafından fethedilmesidir.
Baga Kağan(Ch'u-lo-hou),Pinyin:葉護可汗, Sasanilerce Šāwa/Sāva/Sāba, Yabghu Qaghan-Magha Qaghan. 587- 588 tarihleri arasında kağanlık yapan Doğu Göktürk Kağanlığı hükümdarıdır.
Yollıg Tigin ya da tahta oturduktan sonraki adıyla Ay Kağan, Türkçenin Tonyukuk'tan sonra bilinen ilk yazarı ve İkinci Göktürk Kağanlığı'nın 5. kağanıdır. Bir Göktürk hükümdarı olmasına rağmen Türkiye Türkçesinde "Ay Kağan" değil "Yollıg Tigin" olarak bilinir. Bunun nedeni henüz bir tigin (prens) iken yazdığı Göktürk Yazıtları'nda "Yollıg Tigin" adını kullanmasıdır. Tonyukuk Yazıtı ile birlikte Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları; Türk siyasi tarihinin dayandırıldığı ilk Türkçe belgeler olduğu için, Yollıg Tigin; hükümdarlığından çok sanatçı yönüyle ön plana çıkmıştır.
İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır. Unvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.
Tun Bağa Tarkan 779—789 yılları arasında Uygur Kağanlığı'nı yöneten kağan. Uygur tarihindeki ilk siyasi darbe ile başa gelmiş ve kağanlığı yöneten Yaglakar uruğunun hâkimiyetine son vererek, Göktürk asilzadelerinden Aşide Beŋü ve Tonyukuk gibi devlet adamlarının nesli olan Arslanlar (Aşide) uruğu Uygur tahtını ele geçirmiştir. Ancak Yaglakar uruğundan bir kağan tarafından evlat edinildiği için Çin kaynaklarında Yaglakar uruğuna mensup olduğu kayıtlıdır.
Külüg Baga Kağan, Külüg Bilge Kağan veya Tolosu, Tun Baga Tarkan'nın ölümünden sonra Uygur Kağanlığı'nı 789-790 arasında yöneten kağandır. Babası Tun Baga Tarkan'dır. Uygur tahtında bir yıl gibi kısa bir süre kalabilmiştir. Külüg, 790'da kardeşi veya eşi E (葉) tarafından öldürülmüştür. İsmi, Karabalsagun Yazıtı'nda, yaptığı töre reformları sebebiyle geçmektedir.
Ur Çor Kağan, An͡gçı Kağan, Ay Çor veya Ur Beg, babası Külüg Bilge'nin kısa süreli saltanatından sonra 790'da Uygur Kağanlığı tahtına çıkan Uygur-Türk kağanı. 790-795 arasında Uygur Kağanlığı'nı yönetmiştir. Kağanlığı boyunca küçük yaşı nedeniyle devlete aygucı İl Ögesi Inançu Bilge hâkim olmuş, Ur Çor'u himayesine almıştır.
Yaglakar uruğu, Türk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla Uygur Kağanlığı'nı kuran Kutluk Bilge Kül Kağan'ın mensup olduğu Uygur kağanlık soyudur. 744'te kurulan Uygur Kağanlığı'nı, Bögü Kağan'ın üvey evladı Tun Baga Tarkan tarafından öldürülmesine kadar Yaglakar uruğu yönetmiştir. Ancak Tun Baga Tarkan, Bögü Kağan tarafından evlat edinildiği için devlet geleneğinde Yaglakar unvanını kullanmıştır. Bu yüzden, Tun Baga Tarkan'ın Çin kaynaklarında Yaglakar uruğuna mensup olduğu kayıtlıdır. Tun Baga Tarkan'ın tahta geçmesiyle resmî olmasa bile gerçekte Yaglakar uruğunun Uygur Kağanlığı'ndaki kut sahipliği sona ermiştir.
Bilge İşbara Tamgan Tarkan ya da Taçam Bey, İkinci Göktürk Kağanlığı döneminde yaşamış olan bir Göktürk devlet adamıdır.
Suluk Çor 8. Yüzyılda yaşamış bir Türgiş Kağanıdır. Emevi saldırılarına karşı yaptığı başarılı savaşlarla bilinir. 6 Emevi valisinin başarısızlığa uğrayıp değişmesine neden olduğu için Emeviler tarafından Ebu Muzahim adıyla anılmıştır.
Kut Çor Suluk'un oğluydu ve kısa bir süre Türgeş kağanı olarak görev yaptı.
El Etmiş Kutluk Bilge Türgeş'in bir kağanıydı.
Kasrül Bahili Muharebesi, Türk Türkeş (Türgiş) Devleti'nin kuşatmasından Qasr al-Bahili'nin küçük kalesindeki Arap garnizonunun başarılı bir şekilde kurtarılmasıydı. Emevi Halifeliği'nin Horasan valisi tarafından gönderilen, el-Musayyab ibn Bişr el-Riyahi komutasındaki bir Arap yardım gücü kuşatmayı kırmayı ve garnizonu Semerkant'taki güvenliğe götürmeyi başardı.
Kamarja veya Kamarca kuşatması, 729 yılında Emevi Halifeliği'nin Arap Müslümanları ile Türgeş Kağanlığı ve onun Soğd müttefikleri arasında gerçekleşti. Emevilerin Transoxiana(Maveraünnehir)'yı fethi 720'lerde yerel Soğdlu prenslerinin ayaklanmaları ve Türgeş istilaları ile bozulmuştu. 729'da Semerkant yakınlarındaki küçük Kamarja kalesi, hükümdarları Suluk Çor'un kişisel yönetimi altında Türgeşler tarafından saldırıya uğradığında Transoxiana'daki son kalan Arap kalelerinden biriydi. El-Taberi'nin tarihinde ayrıntılı bir anlatımı bulunan sonraki kuşatma 58 gün sürdü ve garnizonunun Semerkant'a müzakereli çekilmesiyle sona erdi. Kamarja'nın inatçı savunması Arap edebiyatında övüldü, ancak Arapların bölgedeki hakimiyeti iki yıl sonra Defile Muharebesi'nden sonra kırıldı. Türgiş Kağanlığı'nın 738'de yıkılmasından sonra Araplar Maveraünnehir'de yeniden egemenliklerini kurdular.
Yevm el Atkal Muharebesi ya da Baggage Savaşı, Emevi Halifeliği güçleri ile Türk Türgeş kabileleri arasında Eylül/Ekim 737'de savaşıldı. Horasan valisi Esed bin Abdullah el-Kasri komutasındaki Emeviler, Transoxiana'daki İrani Hutal Prensliği'ni işgal etmişti ve yerel yönetici Türgeşlerden yardım istedi. Emevi ordusu, Türgeşler gelmeden önce aceleyle geri çekildi ve tam zamanında Ceyhun Nehri'ni geçmeyi başardı, bu sırada arka muhafızları takip eden Türgeşlerle çatışmaya girdiler. Türgeşler hemen ardından karşıya geçti ve önceden gönderilen açıktaki Müslüman yük trenine saldırarak onu ele geçirdiler. Emevilerin ana ordusu, ağır kayıplar veren yük treninin refakatçisinin yardımına geldi. Emevi seferinin başarısızlığı, Yukarı Ceyhun vadisindeki Arap kontrolünün tamamen çökmesi anlamına geliyordu ve Horasan'ın kendisi Türgeşlere açıldı.
Haristan Muharebesi, Emevi Halifeliği ile Türk Türgeş güçleri arasında Aralık 737'de, Doğu Horasan'ın Cüzcan bölgesindeki Haristan kasabası yakınlarında gerçekleşti. Horasan valisi Esad bin Abdullah el-Kasri komutasındaki Emeviler, Türgeş kağanı Suluk ve müttefiki Arap haini el-Hâris bin Sureyc'i şaşırtmayı ve yenmeyi başardılar.