İçeriğe atla

Köçekçe

Köçek kostümü, 19. yüzyılın sonları, Osmanlı

Köçekçe, köçeklerin dans etmesi için çalınan müzik olarak ortaya çıkmış ve zaman içinde halk türkülerinin bir araya getirilmesinden oluşan bir müzik biçimi hâline gelmiştir.

Süleymannâme'de (1530) Osmanlı saray eğlencesi ve köçekler

Osmanlı döneminde saray ve saltanat çevresinde yer alan köçek geleneğinde kadın kılığına girerek dans eden erkeklere müzisyenler eşlik ediyorlardı. Yedi yaş gibi çok erken yaşlarda başlayan köçeklik eğitimi, on dört yaşına kadar sürer ve bu yaştan itibaren köçekler profesyonel dansçı olarak mesleklerini sürdürürlerdi. 1861 yılında sultanın köçek takımlarını yasaklamasının ardından köçekler Anadolu'ya ve çeşitli Arap ülkelerine dağıldılar. Anadolu'nun bazı yerlerinde hâlâ varlıklarını sürdürmektedir.

İtalyan prensliklerinin birleşmesini kutlamak için Venedik elçiliğinin malikânesinde düzenlenen gösteri Türkiye dışındaki köçekçelere bir örnektir. İtalyan azınlığın katıldığı bu gecenin mümtaz kişileri arasında çeşitli Avrupa ülkelerinin balerinleri ile çengiler de vardır.

Harem törenleri ile şenlikleri de katmerlidir. Padişah; haremindeki kadınlara, haseki sultana ve şehzadeye bir dolu hediye sunar. Saray bahçesi fenerler ile ışıl ışıldır. Kızlar ağası bu arada boş durmamış ve en ünlü dansçıları padişahın huzuruna getirmiştir. Cariyeler ve dansçılar, tüm hünerlerini en göz alıcı giysiler altında ortaya koyarlar. Sünnet şenliklerinde de benzeri gösteriler yer alır. On beş gün süren şenliklerin ikinci gününde çengiler de görünür. Tulumbacılar ile çengiler ilk sıradadır. Cambazlar ve şişebazların neşelendirdiği günün gösterisi, sadrazamın sultana bir at hediye etmesiyle biterdi.[]

Köçekler altıncı gün su üstünde gösteri sunar, bunu on ikinci günde de çengiler izlerdi. Çeşitli Osmanlı minyatürlerinde, şenlikler dolayısıyla çengi ve köçeklerin renklendirdiği danslara rastlanır.

Ünlü Türk Besteci Ulvi Cemal Erkin, bu melodilerin karcığar ve hicaz makamında olan örneklerini kullanarak senfonik yapıya uyarlamış ve köçekçe adını vermiştir. Bu tür, çağdaş Türk müziği çalışmalarının başarılı örneklerinden biridir.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hürrem Sultan</span> Osmanlı padişahı I. Süleymanın nikâhlı eşi II. Selimin validesi Kadınlar Saltanatını başlatan sultandır

Hürrem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam Halifesi I. Süleyman'ın nikâhlı eşi, sonraki padişah II. Selim ile Şehzade Mehmed, Mihrimah Sultan, Şehzade Abdullah, Şehzade Bayezid ve Şehzade Cihangir'in annesi, Haseki Sultan.

<span class="mw-page-title-main">Kore</span> Doğu Asyadaki bölge

Kore, Doğu Asya'da bir bölge. 1945'ten beri iki ayrı bağımsız devlete bölünmüş durumdadır: Kuzey Kore ve Güney Kore.

<span class="mw-page-title-main">Türk müziği</span> Türklerin müziği

Türk müziği, Türklerin Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar döneminde belirginleşen müzik tarzı. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da artmıştır.

<span class="mw-page-title-main">IV. Murad</span> 17. Osmanlı padişahı (1623–1640)

IV. Murad, dîvân edebiyatındaki mahlası Murâdî, 17. Osmanlı padişahı ve 96. İslam halifesi. 1623 ile 1640 yılları arasında hüküm sürdü. Revan ve Bağdat fatihidir. IV. Murad İstanbul'da, Sultan I. Ahmed'in ve Kösem Sultan'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Ağabeyi II. Osman'ın Yedikule Zindanları'nda bir grup isyancı tarafından öldürülmesi üzerine amcası I. Mustafa tahta geçmişti. Aklî dengesi bozuk olan amcası I. Mustafa'nın yerine 11 yaşındaki IV. Murad padişah yapıldı.

<span class="mw-page-title-main">Leylâ Saz</span> Türk şair

Leyla Saz, Türk besteci, yazar, şair.

<span class="mw-page-title-main">Mehter</span> Osmanlı İmparatorluğu askeri bandosu

Mehter, Osmanlı saray teşkilatında yer alan çalgı takımı.

<span class="mw-page-title-main">Klasik Türk müziği</span> müzik türü

Klasik Türk müziği, klasik Türk mûsıkîsi, Osmanlı'daki adıyla mûsıkî veya günümüzde kullanılan adıyla Türk sanat müziği; Türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. Klasik batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kösem Sultan</span> Osmanlı İmparatorluğunun Saltanat Naibi Sultan I.Ahmedin nikâhlı eşi, IV. Murad ve I. İbrahimin validesi ve torununun (IV. Mehmed) saltanatını gören tek Valide Sultandır

Mahpeyker Kösem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu tarihinin en güçlü kadın figürlerinden birisi, Sultan I. Ahmed'in nikâhlı eşi ve IV. Murad ve İbrahim'in annesidir. Osmanlı tarihinin en güçlü ve etkili kadınlarından biri ve aynı zamanda sonradan Kadınlar Saltanatı olarak adlandırılan dönemin merkezi bir figürü oldu. Naip olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 20 yıl boyunca etkin bir şekilde yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi</span> Osmanlı besteci

Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi, Türk hânende, neyzen ve bestekâr. Babası geçimini hamam işletmeciliğiyle sağladığı için kendisine "Hammâmîzâde" denilmiştir. Ancak günümüzde "Dede Efendi" diye anılır.

<span class="mw-page-title-main">Surnâme</span> Divan edebiyatında padişah çocuklarının doğum, sünnet ve düğün törenlerini anlatan eserlerin genel adı

Surname, Osmanlı dönemi Türk edebiyatında şenlikler hakkında yazılan edebî metinlerin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karagöz ve Hacivat</span> Türk gölge tiyatrosu karakterleri

Karagöz ve Hacivat, taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayali denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkardır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.

Türk tiyatrosu, Türkiye'de kırsal kesimlerdeki köy tiyatrosu ile kentlerdeki halk tiyatrosunu içeren geleneksel Türk tiyatrosu ve 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti'ndeki Batılılaşma hareketi ile ortaya çıkan batılı tarzdaki Türk tiyatrosunu ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Odalık</span>

Odalık Osmanlı saraylarında bulunan çeşitli bölgelerden savaş tutsağı olarak ülkeye getirilmiş ya da padişaha armağan edilmiş kadın kölelere verilen addır. Cariyelik ile padişahın eşi statüsüne yükselme şansları olan bu kadınlardan Osmanlı hareminde onlarca bulunurdu.

Enderûnlu Fâzıl, 18. yüzyılda yaşamış olan divan şairidir. Enderûn mektebinde yetiştiği için bu lakabı almıştır. Açık bir eşcinsel olan şairin eserleri Osmanlı İmparatorluğu'nda eşcinsel edebiyatıyla ilgili en bilinen örneklerden bazılarını oluşturur.

Köçekçe, Türk Beşleri adıyla anılan çağdaş Türk müziğinin ilk temsilcilerinden Ulvi Cemal Erkin'in, orkestra için 1942 yılında yazdığı bir orkestra süiti veya dans rapsodisi.

<span class="mw-page-title-main">Orta oyunu</span> Türk halk tiyatro oyunu

Orta oyunu, ana karakterleri Kavuklu ve Pişekar olan, açık alanda halkın ortasında yazılı bir metne bağlı kalınmadan oynanan müzikli ve danslı Türk halk tiyatro oyunu.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlar saltanatı</span>

Kadınlar saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nda haseki sultanların veya valide sultanların veya hanım sultanların devlet yönetimine müdahale etmeleri, zaman zaman bizzat devleti yönettikleri döneme verilmiş olan bir addır. Kanuni Sultan Süleyman, döneminde başlamış olup 1656 yılında Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazam oluşuna kadar devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Refia Sultan (Abdülmecid'in kızı)</span> Osmanlı prensesi (1842-1880)

Refia Sultan, Sultan Abdülmecid'in ve Gülcemal Kadınefendi'nin kızı, Sultan Reşad ile Fatma Sultan'ın öz kız kardeşi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda tiyatro Tanzimat devri sonrasında gelişim gösterdi ve II. Meşrutiyet sonrasında Batılı manada gelişimi hızlandı.

Türkiye'de bale eğitimi resmî olarak, 1948'de İngiliz balerin Ninette de Valois'nin Yeşilköy Bale Okulu'nu İstanbul'da kurması ile başlamıştır; ancak ülkedeki bale sanatının geçmişi Osmanlı İmparatorluğu döneminde 16. yüzyılda İstanbul'da Venedik Balyosu'nun evinde düzenlenen bale gösterisine kadar gider.