
Pasaport, yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belgedir.

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-işçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenmektedir. İş uyuşmazlıkları kural olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.
Jus sanguinis, ülkelerin vatandaşlık kanunlarına göre, arzuları üzerine bireylerin kendi ailelerinin veya atalarının sahip oldukları vatandaşlığa geçebilmelerini sağlayan ve kan bağına bağlı olarak atfedilecek hukuk ilkesidir. (Latince jus ve sanguinis sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur.

Alman Pasaportu, Almanya vatandaşlarına uluslararası seyahatler için verilen resmî belgedir. Bir Alman pasaportu, Alman kimlik kartının yanında, Alman yetkilileri tarafından da rutin olarak Alman vatandaşlarının kimliğinin kanıtı olarak kabul edeceği diğer tek resmi olarak tanınan bir belgedir. Pasaport, kimlik ve Alman uyruklu karinesinin delili olarak hizmetinin yanında, yurt dışında Alman konsolosluk görevlileri yapacakları yardımların güvence sürecini kolaylaştırır. Pasaport Almanya için benzersiz bir sert kapaklı da olsa, standart düzeni ile diğer AB pasaportları ile bordo tasarımı paylaşmaktadır.
Uluslararası hukukta diplomatik tanıma, bir devletin başka bir devlet veya yönetimin, statüsünü veya bir eylemini, kabul ettiği, dahilî ve uluslararası sonuçlar doğuran, tek taraflı bir politik eylemdir. Diplomatik tanıma de facto veya de jure olabilir, genelde tanıyan hükûmetin bir resmî açıklaması yoluyla bu gerçekleşir.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Cenevre, İsviçre merkezli bir insani yardım kuruluşu. 1949 yılındaki Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 tarihli Ek Protokoller ve 2005 yılındaki III. Protokol ile ve taraf devletlerin imzası ile ICRC uluslararası ve iç çatışmalarda kurbanları korumak için yetki almıştır. Kurbanlar savaş yaralıları, esirler, mülteciler, siviller ve diğer muharebe dışı zarar görenler olarak sayılabilir. Kurum üç kez Nobel Barış Ödülü kazanmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığı belirli haklar, görevler ve faydalar içeren bir statüdür. Vatandaşlık, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşama ve çalışma hakkı ve federal yardım alma hakkı gibi bir sonraki haklar grubunun temelini oluşturduğu için "hak sahibi olma hakkı" olarak anlaşılmaktadır. İki temel vatandaşlık yolu vardır: Amerika Birleşik Devletleri'nde doğmaya bağlı vatandaşlık, burada bir kişinin Amerika Birleşik Devletleri sınırları içinde doğmuş olması koşuluyla vatandaş olduğu varsayılır ya da doğum sırasında var olan diğer koşullar, ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olma, bir göçmenin vatandaşlık başvurusunda bulunduğu ve kabul edildiği bir süreçtir. Vatandaşlığa giden bu iki yol, Anayasa'nın 1868 tarihli On dördüncü Değişiklik, Vatandaşlık Klozu belgesinde şu şekilde belirtilmiştir:
Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan ya da vatandaşlığa tabi olan ve onun yargı yetkisine bağlı olan herkes, ikamet ettiği yerde o eyaletin ve Birleşik Devletlerin vatandaşıdır."(14. Değişiklik)

Sovyetler Birliği'nin Baltık devletlerini işgali, Sovyetler Birliği'nin Molotov-Ribbentrop Paktı'na göre Estonya, Letonya ve Litvanya olmak üzere üç Baltık devletini Haziran 1940'ta askeri işgalidir. İşgalden sonra Ağustos 1940'ta kurucu cumhuriyetler olarak Sovyetler Birliği'ne ilhak edildiler. Bu ilhak, Batılı ülkeler ve çoğu kuruluşlar tarafından asla tanınmadı. 22 Haziran 1941'de Nazi Almanyası Sovyetler Birliği'ne saldırdı ve birkaç hafta içinde Baltık topraklarını işgal etti. Temmuz 1941'de Nazi Almanyası, Baltık bölgesini Reichskommissariat Ostland'a dahil etti. Kızıl Ordu'nun 1944'teki Baltık Taarruzu'nın bir sonucu olarak Sovyetler Birliği, Baltık devletlerinin çoğunu yeniden ele geçirdi ve 1945'te resmi olarak teslim olana kadar geri kalan Alman kuvvetlerini Kurlandiya Kuşatması'nda tuttu. Sovyetler Birliği'nin Baltık ülkelerini "ilhak işgali" veya sui generis işgali Ağustos 1991'de bağımsızlıklarını yeniden kazanmasına kadar sürdü.
Portekiz vatandaşlık yasası; Portekizli bir ebeveynden doğma, Portekiz'de oturma izniyle vatandaşlığa kabul veya Portekiz vatandaşıyla evlilik yoluyla edinilen, Portekiz vatandaşlığına erişimi düzenleyen yasal kurallar dizisidir.
Kıbrıs Milliyet Yasaları 1967 yılına dayanıyor. Esas olarak jus sanguinise dayanır.
Malta vatandaşlık kanunu, 1 Ağustos 1989'dan önce Jus soli ilkesini temel alıyor olduysa da, esasen Jus sanguinis ilkelerine dayanır.
Yunanistan milliyet yasası jus sanguinis ilkesine dayanmaktadır. Yunan vatandaşlığı, kan bağıyla veya vatandaşlık yoluyla edinilebilir. Yunan yasaları çifte vatandaşlığa izin vermektedir. Bir Yunan vatandaşı aynı zamanda Avrupa Birliği vatandaşıdır ve bu nedenle diğer AB vatandaşları ile aynı haklara sahiptir.
İsrail Vatandaşlık Kanunu kimlerin İsrail vatandaşı olduğunu ve olabileceğini düzenler. Kanun diğer iki ilgili kanuna dayanır: 1950 yılında yürürlüğe giren, her Yahudinin İsrail’e göçmesine izin veren Geri Dönüş Kanunu ve nasıl İsrail vatandaşlığının alınıp kaybedileceğini tanımlayan, 1952 yılında yürürlüğe giren Vatandaşlık Kanunudur. Geri Dönüş Kanunu iki defa değiştirilirken ve Vatandaşlık Kanunu yürürlüğe girdiğinden beri 13 defa değişikliğe uğradı.

Çok vatandaşlık, çift vatandaşlık, çoklu vatandaşlık veya çifte vatandaşlık, bir kişinin eşzamanlı olarak bu ülkelerin yasalarına göre birden fazla ülkenin vatandaşı olarak kabul edildiği vatandaşlık statüsüdür. Kavramsal olarak vatandaşlık, ülkenin iç siyasi yaşamına odaklanır ve milliyet, uluslararası bir meseledir. Bir kişinin milliyetini veya vatandaşlık statüsünü belirleyen uluslararası bir sözleşme yoktur. Bu kavram, yalnızca birbiriyle farklılık gösterebilen ve çatışabilen ulusal yasalar tarafından tanımlanmıştır. Çok vatandaşlık, farklı ülkelerin vatandaşlık için farklı ve mutlaka birbirini dışlamayan kriterler kullanmasıyla ortaya çıkar. Halk dilinde, insanlar birden fazla vatandaşlığa sahip olabilirler, ancak teknik olarak her ulus, belirli bir kişinin kendi vatandaşı olarak kabul edildiğini iddia eder.

Antik Roma'da vatandaşlık özgür bireylerin yasalar, mülkiyet ve yönetim ile ilgili olarak elde ettiği ayrıcalıklı siyasi ve hukuki bir statüdür.
- Romalı kadınlar sınırlı bir vatandaşlık biçimine sahipti. Oy kullanamazlardı veya seçimler için aday olamazlardı. Zengin kadınlar, inşaat projelerine, dini törenlere veya diğer etkinliklere kaynak sağlayarak kamusal hayata katılabilirlerdi. Kadınların mülk edinme, iş yapma ve boşanma hakları vardı ancak yasal hakları zamanla değişiklik gösterdi. Evlilikler, Cumhuriyet döneminde önemli bir siyasi ittifak biçimiydi.
- Bağımlı devlet veya müttefik (socii) vatandaşları Roma vatandaşlığının sınırlandırılmış biçimi olan Latin vatandaşlığı haklarına sahipti. Yine de seçme seçilme hakkı yoktu.
- Azat edilmiş kölelere doğrudan vatandaşlık verilmiyordu. Aynı zamanda magistratus olma hakları da yoktu. Azat edilmiş kölelerin çocukları doğuştan özgür vatandaş oluyordu. Horatius bunlardan biriydi.
- Köleler bir eşya olarak görüldüğü için kişilik haklarından yoksundu. Zaman içinde, Roma yasalarınca az da olsa korundular. Bazı köleler, sunduğu hizmetlerin karşılığında veya efendileri öldüğünde serbest bırakıldı. Özgür olduklarında, Roma toplumuna katılmak için birkaç engelle karşılaştılar. Bir kişinin doğuştan ziyade yasayla vatandaş olabileceği ilkesi Roma mitolojisinde yer almıştır; Romulus, savaşta Sabinleri yendiğinde, Roma'da bulunan savaş esirlerine vatandaş olabileceklerine söz verdi.

Halkın Öncü Partisi, Güney Yemen'de Baasçı bir siyasi partiydi. Suriye merkezli Baas Partisine bağlıydı. Abdullah Badhib, partinin genel sekreteriydi. Badhib, Aralık 1969'da Eğitim Bakanı olarak atandı. Parti, 1970'lerin başlarında Ulusal Cephede olmayan iki partiden biriydi. Ekim 1975'te UC'nin hakim olduğu Birleşik Siyasi Örgüt'e katıldı. Birleşme, Ağustos 1975'te yapılan üçüncü HÖP kongresinde onaylandı.

Suriye vatandaşlık yasası, Suriye vatandaşlığının kazanılması, iletilmesi ve kaybedilmesine ilişkin yasadır. Suriye vatandaşlığı, Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olma durumudur ve doğum veya vatandaşlığa kabul yoluyla elde edilebilir. Suriye Vatandaşlık Yasası 1969 yılında 276 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılmıştır.

Hırvatistan vatandaşlık yasası 26 Haziran 1991'de kabul edilmiş, 8 Mayıs 1992, 28 Ekim 2011 ve 1 Ocak 2020'de değişikliklere uğramış ve 1993'te Anayasa Mahkemesi tarafından yorumlanmıştır. Bu yasa Hırvatistan Anayasasına dayanmaktadır. Esas olarak jus sanguinis ilkesine dayanır.

Slovenya vatandaşlık yasası, öncelikle jus sanguinis ilkelerine dayanmaktadır. Çünkü Sloven bir ebeveynden gelme, Sloven vatandaşlığının kazanılması için birincil temeldir. Ancak Slovenya'da yabancı ebeveynlerden doğan çocuklar doğumla Sloven vatandaşlığı kazanmasalar da Sloven ebeveynlerin çocuğunun vatandaşlık kazanıp kazanmayacağını belirlemek için doğum yeri önemlidir.
Arjantin vatandaşlık kanunu, kişinin Arjantin vatandaşlığını nasıl edindiğini veya almaya uygun olduğunu düzenler. Uluslararası hukukta kullanıldığı şekliyle vatandaşlık, bir kişinin ulusal kimlik ve bir ulusa resmi üyelik elde etmesini sağlayan yasal yöntemleri tanımlar. Vatandaşlık, üyelik kazanıldıktan sonra bir ulus ile bir vatandaş arasındaki ilişkiyi ifade eder. Arjantin, doğuştan vatandaşlığın kazanılması için Jus soli ve Jus sanguinis'i kabul eden ikili bir sistemi tanıyor ve yabancı kişilerin vatandaşlığa geçmesine izin veriyor.