
Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.

Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.

Truvalı veya truva asteroidi, astronomide daha büyük bir cismin yörüngesini paylaşan, ana cismin yaklaşık 60° ilerisinde veya gerisinde bulunan L4 ve L5 Lagrange noktalarından birinin yakınında kararlı bir yörüngede kalan küçük boyutlu bir gök cismidir (çoğunlukla asteroitler). Truva cisimleri gezegenlerin ya da büyük uyduların yörüngelerini paylaşabilirler.

Bir Kirkwood boşluğu, ana kuşak asteroitlerin yörüngelerinin yarı büyük eksenlerinin dağılımındaki bir boşluk veya çukurdur. Jüpiter ile yörüngesel rezonansların konumlarına karşılık gelirler.

Juno, Jüpiter gezegeninin yörüngesinde dönen bir NASA uzay sondasıdır. Lockheed Martin tarafından üretildi ve NASA Jet İtki Laboratuvarı (JPL) tarafından işletilmektedir. Uzay aracı, New Frontiers programının bir parçası olarak 5 Ağustos 2011'de Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nden fırlatıldı. Juno, gezegendeki bilimsel araştırmasına başlamak için 5 Temmuz 2016 tarihinde Jüpiter'in kutupsal yörüngesine giriş yaptı. Görevini tamamladıktan sonra kasıtlı olarak Jüpiter'in atmosferine doğru yörüngesinden çıkartılacak.

243 Ida, asteroit kuşağında Koronis ailesinden bir asteroittir, 29 Eylül 1884 tarihinde Avusturyalı astronom Johann Palisa tarafından keşfedildi. Daha sonraki teleskobik araştırmalar sonucunda Ida S-tipi asteroit olarak kategorilendirilmiştir. 28 Ağustos 1993 tarihinde Jüpiter'e gitmekte olan Galileo uzay aracı Ida'nın fotoğraflarını çekmiştir. Bu, bir uzay aracı tarafından ziyaret edilen ikinci asteroittir ve doğal bir uyduya sahip olduğu tespit edilen ilk asteroittir. Adını Yunan mitolojisindeki bir su perisinden almıştır.

Centaur, Güneş Sisteminin dış bölgesindeki gaz devleri Jüpiter ve Neptün gezegenleri arasında, tutarlı olmayan yörüngelerde bulunan bir küçük Güneş Sistemi cismidir. Bu cisimlerin yörüngelerindeki tutarsızlık, bir veya birden çok büyük gezegenin yörüngeleriyle kesişmelerinden kaynaklanır. Centaur'ların kendileri, kısa ömürlü kararsız yörüngelere sahiptir ve birkaç milyon yıl içinde Kuiper kuşağı nesnelerinin aktif olmayan popülasyonundan Jüpiter ailesi kuyruklu yıldızlarının aktif grubuna geçiş yaparlar.

2 Pallas, yörüngesi Güneş sisteminde asteroit kuşağında, bulunan büyük bir asteroitdir. Wilhelm Herschel tarafında esasları konulan asteroit tanımına göre ikinci olarak keşfedildiği için "2 Pallas" olarak da bilinir. Adı antik Yunan tanrıçalarından Athena'nın unvanı olan Pallas'tan almıştır.

Uluslararası Astronomi Birliği'ne (IAU) göre küçük gezegen, Güneş'in etrafında doğrudan yörüngede dönen ve ne gezegen ne de kuyruklu yıldız olarak sınıflandırılmayan bir gök cismidir. IAU, 2006 yılından önce resmen küçük gezegen terimini kullanmaktaydı, fakat o yıl yapılan toplantıda küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlar; cüce gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi Cisimleri (SSSB) olarak yeniden sınıflandırıldı.

7 İris Güneş sisteminde yörüngeleri genellikle Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında bulunan asteroitlerden biridir. İlk keşfedilen asteroit şimdi cüce gezegen sayılan Ceres'tir. Daha sonra diğer asteroitler de bir bir keşfedilince, asteroitlere keşif sırasına göre numara verilmeye başlandı. İrıs 13 Ağustos 1847 tarihinde İngiliz astronom John Russell Hind tarafından keşfedildi. Böylelikle Ceres'ten tam 46 yıl 88 ay ve 12 gün sonra keşfedilmiş oldu. Keşfedilen yedinci asteroit olduğu için, adının önünde 7 rakamı vardır. Adı olan İris ise Yunan mitolojisinden alınmıştır. Mitolojiye göre İris gök kuşağı tanrıçasıydı.
1045 Michela, geçici ismi 1924 TR, asteroit kuşağının iç bölgelerinden, yaklaşık 6 kilometre (3,7 mi) kilometre çapında taşlı bir Massalia asteroitidir. 19 Kasım 1924'te Belçikalı-Amerikalı astronom George Van Biesbroeck tarafından Williams Bay, Wisconsin, ABD'deki Yerkes Gözlemevi'nde keşfedilmiştir. S-tipi asteroit, kaşifin kızı Micheline van Biesbroeck'in adını almıştır.
Gözlemsel astronomide, bir Güneş Sistemi cisminin gözlem yayı, cismin yolunu izlemek için kullanılan en erken ve en son gözlemleri arasındaki süredir. Genellikle gün veya yıl olarak verilir. Terim çoğunlukla asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların keşfi ve takibinde kullanılır. Yay uzunluğu, bir yörüngenin doğruluğu üzerinde en büyük etkiye sahiptir. Ara gözlemlerin sayısı ve aralığı daha az etkiye sahiptir.

S-tipi asteroitler Asteroit, silisli (taşlı) bir mineralojik bileşimin göstergesi olan bir spektral tipe sahip asteroitlerin Tholen ve SMASS taksonomilerine göre sınıflandırıldığı bir tayf tipidir. Kapsamında bulunan asteroitler nispeten yüksek yoğunluğa sahip olmakla birlikte, tüm asteroitlerin yaklaşık %17'si bu türde sınıflandırılmaktadır. Karbon içerikli C-tipinden sonra en yaygın ikinci türdür.

Davida, büyük bir C-tipi asteroittir. En büyük asteroitlerden biridir; büyüklük olarak 7. sıradadır ve kütle olarak en büyük 5. veya 6. sıradadır. 1903 yılında RS Dugan tarafından keşfedilmiştir. Davida, Amherst Koleji'nde astronomi profesörü olan David Peck Todd'un adını almıştır.

Euphrosyne çok genç bir asteroittir. En büyük asteroitlerden biridir. Kuzey Amerika'dan bulunan ilk asteroid olup, 1 Eylül 1854'te James Ferguson tarafından keşfedilmiştir. Adını Yunan mitolojisindeki Haritesler 'den biri olan Euphrosyne'den almıştır. 2019'da küçük bir yol arkadaşı keşfedildi. Bilinen en yuvarlak üçüncü asteroittir. Yuvarlaklığının, bir çarpışma ile bozularak yeniden birikmiş olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir ve hidrostatik dengeye yakın değildir.

Hermione, 1872 yılında keşfedilen çok büyük bir ikili asteroittir. Uzak dış asteroit kuşağındaki Kibele grubunda yörüngededir. Karanlık C spektral tipinde bir asteroit olarak, muhtemelen karbonlu malzemelerden oluşmaktadır. 2002 yılında Hermione'nin yörüngesinde küçük bir uydu bulunmuştur.

Lundia, ana asteroit kuşağında yer alan Flora asteroit ailesi çevresinde yörüngede dönen küçük, ikili, V-tipi bir asteroittir. Adını İsveç'teki Lund Gözlemevi'nden almıştır.

Polana, asteroit kuşağından çok karanlık bir asteroittir. 28 Ocak 1875'te Johann Palisa tarafından keşfedildi ve adını keşfi yaptığı Austrian Naval Gözlemevi'nin şehri olan Pola şehrinden almaktadır.
V tipi asteroit veya Vestoid, spektral tipi 4 Vesta'nınki ile aynı olan asteroitlerin sınıflandırıldığı bir asteroit tayf tipidir. Ana kuşak asteroitlerinin yaklaşık %6'sı vestoidlerden oluşmaktadır. Bunların içinde 4 Vesta açık ara en büyüğüdür. Bu sınıfta bulunan asteroitler nispeten parlaktır ve aynı zamanda taşlı demirlerden ve sıradan kondritlerden oluşan daha yaygın S-tipi asteroitlere oldukça benzemektedirler. Ancak, V-tipleri S-tiplerinden daha fazla piroksen içermektedir.

Bamberga, asteroit kuşağında bulunan ve 25 Şubat 1892 tarihinde Johann Palisa tarafından Viyana'da keşfedilen bir asteroittir. Asteroit kuşağındaki en büyük 20 asteroitten biridir. Bir Dünya yakını cismi olan 433 Eros'tan farklı olarak, dürbünlü gözlemle kolaylıkla gözlemlenebilecek en uzak asteroittir. Bamberga'nın mutlak parlaklığı (7,12), asteroit kuşağında bulunan Vesta, Pallas, Ceres, Iris, Hebe, Juno, Melpomene, Eunomia ve Flora cisimlerinin ardından onuncu sıradadır. Yüksek eksantrikliği (0,341) nedeniyle ki Pluto'ya oranla %36 daha yüksektir, doğrudan karşı konumdan ölçüm yapılabilmesi halinde diğer asteroitlerden daha büyük boyutlarda olabileceği değerlendirilmektedir.