
Dans ya da Raks, tüm vücudun bir müzik ritmi eşliğinde estetikle birlikte çalıştırılabildiği bir gelenek, sanat, bir tedavi şekli veya sadece bir ifade şekli olabilir. Dans, koreografisine, hareket repertuarına, dans tarihi veya menşe yerine göre kategorize edilebilir ve tanımlanabilir. Dans genellikle müzik eşliğinde ve bazen dansçının kendi ile aynı anda bir müzik enstrümanı kullanılarak gerçekleştirilir.
Paleontoloji, palaeontoloji yahut taşıl bilim, fosilleri veri olarak kullanarak dünyada yaşamın tarihini inceleyen bilim dalıdır.
Silah veya teçhizat, canlıların diğer canlılara karşı savunma veya saldırı amacıyla kullandığı her türlü araç. Silahlar, bıçak ve kılıç gibi kesici araçlardan, top ve tüfek gibi patlayıcı araçlara kadar çok geniş bir yelpazede yer alırlar.

Viki, bir iş birliği etrafında toplanan kimselerin web tarayıcı üzerinden yeni sayfalar oluşturmasına, sayfalarda düzenlemeler yapmasına ve bu sayfaları birbirine bağlamasına olanak sağlayan MediaWiki vb. bir yazılım altyapısı kullanan web sitelerinin genel adıdır.

Sahra ya da Büyük Sahra, Afrika'nın kuzeyinde yer alan, kıtanın ortası ile kuzeyini ayıran 9 milyon km² büyüklüğünde bir çöl. Dünyanın en büyük sıcak çölüdür. Antarktika ve Arktika'nın ardından en büyük üçüncü çöldür. Yaklaşık olarak Afrika kıtasının %30’u kadardır.

Çikolata, tropik kakao ağacının çekirdek denen tohumlarından yapılan yiyecektir. Çikolataya istendiğinde fıstık, fındık ve süt de katılır. Çikolata kalori değeri yüksek, enerji veren bir yiyecektir. Çikolatanın eş anlamlısı itimil sözcüğüdür.
Reggae, Jamaika'ya özgü bir müzik türü. Ritmini kalp atışından aldığı söylenir. Jamaika usulü rock olarak da geçer. Kökleri calypso, ska/rocksteady, rock'n roll ve hatta rythm and blues'a dayanır.

Vudu, Batı Afrika kökenli ruhçu-animist bir din. Haiti'nin resmi dinlerinden biridir. Başta Kongo, Yoruba ve Dahomeanlar olmak üzere, Avrupalılar tarafından köleleştirilerek Saint-Domingue'ye getirilen çeşitli Afrikalı etnik gruplar tarafından oluşturulmuş, Avrupa dini gelenekleri ile sentezlenmiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda Katolik misyonerler tarafından Hristiyanlaştırılmıştır. Fon dilinde vodou sözcüğü "ruh" veya "ilah" anlamına gelir.

Animizm ya da Canlandırmacılık, doğanın bir bütün olarak ve her varlığın teker teker maddi varlığının ötesinde bir de ruha sahip olduğunu kabul eden görüş. Animizm, hayvanları, bitkileri, kayaları, nehirleri, hava sistemlerini, insan eserlerini ve bazı durumlarda sözcükleri canlı, fail ve özgür iradeye sahip olarak kabul eder. Animizm bir din olmaktan öte bir din sistemidir. Animizm, mantıksal temellerin ve prosedürlerin ötesinde doğaüstü evrene odaklanan metafizik bir inançtır ve özellikle maddi olmayan ruh kavramına odaklanır.

Tropikal yağmur ormanı ekvatoral bölgede yer alan, sıcaklık ortalaması 20-30 derece arasında değişilik gösteren, yıllık yağış ortalaması 2000-4000 milimetre arasında değişen bir yağmur ormanları türlüdür. Latin Amerika, Orta Afrika ve Güneydoğu Asya'da geniş alan kaplarlar.

Evlilik, hemen hemen tüm kültürlerde evrensel olarak yer edinmiş, evli çift ile sahip olabilecekleri çocuklar arasında haklar ve yükümlülükler içeren; ve yasalar, kurallar, gelenekler, inançlar ve tutumlarla düzenlenen, yasal ve sosyal olarak onaylanmış cinsel ve ekonomik bir birliktelik olarak tanımlanır.

Osteoglossiformes, "kemikli dilliler" anlamına gelen bilimsel adının nedeni, bu takıma ait balıkların dillerinin kısmen kemikleşmiş olması ve dillerinde dişler bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Mimesis, Klasik Yunan'da "öykünmek" anlamına gelen felsefî terimdir.Eflâtun ve Aristo düşüncesinde mimesis, doğaya öykünmek, doğa ve gerçeği yansıtmaktır. Maddeci estetikçilerden H. Koch'a göre ise, sanat, özel bir gerçekliği yansıtma biçimidir. Ancak bu yansıtma biçimini toplumsal değerler belirler. Belki bazı sanat dallarında, mesela resimde, heykelde, tiyatroda taklidin daha fazla yer aldığını, ama mimari, edebi sanatlar gibi alanlarda hayal gücünün taklidi aştığını söylemek daha gerçekçi olur. Zaten eski Yunan düşünürlerinden Philostratus taklidi ikinci plana atarak hayal gücü ve yaratma ilkesini savunmuştur. Hayal gücü taklitten daha kuvvetlidir. Eski Yunan Tanrılarının heykellerini yapanlar onları görerek yapmamışlardır. Alman filozofu G.W.Fr. Hegel (1770-1831) de tabiat güzelliğini reddederek sanat güzelliğini tabiat güzelliğinden üstün tutar. Fr.W.-J. Shelling (1775-1854) de sanatı tabiatın taklidi sayanlara karşıdır.

Batılılaşma, dünya toplumlarının sanayi, teknoloji, hukuk, siyaset, ekonomi, yaşam tarzı, beslenme, giyim, dil, alfabe, din, felsefe ve değerler gibi çeşitli alanlarda Batı kültürünü benimsemesini sağlayan bir süreçtir. Batılılaşma, ticaret, kolonicilik, misyonerlik veya küreselleşme gibi çeşitli yollarla gelişebilir veya ülkede gerçekleştirilen reformlar vasıtasıyla meydana gelebilir. Türkiye, Rusya, Japonya, Tayvan, İsrail ve devrim öncesi İran tamamen veya kısmen Batılılaşmış ülkelere örnek gösterilebilir.

Batı yarımküre, Dünya'nın Greenwich'ten geçen Baş meridyenle ikiye bölündüğünde batıda kalan kısmıdır. Jeopolitik anlamda genellikle Amerika kıtalarını kastetmek amacıyla Yeni Dünya tabiri ile eş anlamlı olarak kullanılır.
Resesyon ya da durgunluk, ekonomik faaliyetlerde genel bir düşüş olduğunda ortaya çıkan bir iş döngüsü daralmasıdır. Durgunluklar genellikle harcamalarda yaygın bir düşüş olduğunda ortaya çıkar. Bu durum finansal kriz, dış ticaret şoku, olumsuz arz şoku, ekonomik balonun patlaması veya büyük ölçekli insan kaynaklı veya doğal afet gibi çeşitli olaylar tarafından tetiklenebilir.

Hesap tablosu, tablolama programı veya hesap çizelgesi,, verilerin tablo halinde hesaplanması, düzenlenmesi, analizi ve saklanması için bir bilgisayar uygulamasıdır. Özel bir tür program kategorisi olup, iş dünyası tarafından olağanüstü yaygın bir şekilde kullanılır. Microsoft Office yazılımında bu işi yapan program Excel adını taşır.

Kolonat, bağımsız bir şekilde dikili ya da bir yapının parçası olan, düz bir saçaklık yahut arşitrav ile birleştirilmiş bir kolon dizisidir. İlk kolonat örneklerine Antik Çağ'daki tapınaklarda rastlanmış olup günümüzde varlıklarını sürdüren en eski örnekleri Antik Roma ve Antik Yunan dönemlerine aittir.

Gambiya mutfağı, Batı Afrika mutfağının bir parçasıdır ve Gambiya ulusunun mutfak uygulamalarını ve geleneklerini içerir. Yaygın malzemeler arasında balık, pirinç, yer fıstığı, domates, börülce, limon, manyok, lahana, tuz, biber, soğan, kırmızı biber ve çeşitli otlar bulunur. İstiridye ayrıca Gambiya Nehri'nden gelen popüler bir besindir ve kadınlar tarafından hasat edilir.
Jùjú, geleneksel Yoruba vurmalı çalgı kaynaklı bir halk müziği tarzıdır. "Jùjú" adı, Yoruba dilinde "atma" veya "bir şeyin atılması" anlamına gelen "juju" veya "jiju" kelimesinden gelir. Juju müziği, Batı Afrika, Haiti, Küba ve diğer Güney Amerika ülkelerinde yaygın olan bir tür sihir ve sihirli nesnelerin kullanımı olan juju'dan adını almamıştır. Bu tarz, 1900'lerde ülkelerin kent içi kulüplerinde evrim geçirmiştir ve Ababababaa Babatunde King olarak bilinen, yaygın olarak Tunde King olarak bilinen birisi tarafından yaratıldığına inanılmaktadır. İlk jùjú kayıtları, King ve Ojoge Daniel tarafından 1920'lerde yapılmıştır, King bu tarzda öncü olmuştur. Jùjú'nun başlıca enstrümanı ve öncü enstrümanı Iya Ilu adlı konuşan davuldur.