Kimya, maddenin yapısını, özelliklerini, birleşimlerini, etkileşimlerini, tepkimelerini araştıran ve uygulayan bilim dalıdır. Kimya bilmi daha kapsamlı bir ifadeyle maddelerin özellikleriyle, sınıflandırılmasıyla, atomlarla, atom teorisiyle, kimyasal bileşiklerle, kimyasal tepkimelerle, maddenin hâlleriyle, moleküller arası ve moleküler kuvvetlerle, kimyasal bağlarla, tepkime kinetiğiyle, kimyasal dengenin prensipleriyle vb konularla ilgilenir. Kimyanın en önemli dalları arasında analitik kimya, anorganik kimya, organik kimya, fizikokimya ve biyokimya sayılır.

Amino asitler, proteinleri oluşturan temel yapı taşlarıdır.
Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.

Kimyada amid sözcüğü iki anlama sahiptir: - Birinci anlamıyla amid, bir azot atomuna (N) bağlı bir karbonil grubu bulunduran bir organik fonksiyonel grup veya bu gruba sahip bir bileşiktir. - İkinci anlamıyla amid, bir azot anyonudur.

Perklorik asit, HClO4, suda çözünebilen renksiz bir sıvı olan bir klor oksoasididir. Sülfürik asit ya da nitrik asit ile kıyaslanabilecek kadar güçlü bir asittir. Perklorik asit bir süper asittir ancak en güçlü Brønsted-Lowry asidi değildir (en güçlüsü HSbF6 ya da floroantimonik asittir). Asidin pKa'sı −7'dir.
Hidronyum (H3O) ;IUPAC'te adlandırılması oksonyum şeklindedir. Bir molekülünde 3 hidrojen ve 1 oksijen atomu bulunur. Hidronyum iyonu, (H3O) asitler suda çözündüklerinde açığa çıkan katyondur. Aynı zamanda asitleri bazlardan ayırmada kullanılır. (Brønsted-Lowry asit-baz teorisi)Bir asit suda çözündüğü zaman hidronyum katyonu ortaya çıkar. Bazı asit çözünme tepkimelerinde kolaylık olması amacıyla (H+) iyonu şeklinde de gösterilse de doğru kullanımı (H3O) şeklindedir. pH'ın belirlemesinde kullanılır. Eğer çözünen maddenin [H+] konsantrasyonu ile [OH-] eşitse o madde nötrdür.
Kimyasal reaktiflik, bir reaksiyonun meydana gelme eğilimiyle ilişkilidir. Kimyasal tepkimelerin gerçekleşmesini belirleyen faktörler termodinamik düzeyinde incelenir. Termodinamik olarak bir reaksiyon eğer tepkimenin ürünleri reaktanlara kıyasla daha düşük serbest enerji düzeyinde ise gerçekleşir. Diğer taraftan Reaktiflik ise genel olarak bir maddenin kimyasal değişikliklere ya da kimyasal tepkimelere girme eğilimine denir. Elementlerin atomik yapısı ve elektronlarının dizilişi elementlerin ve oluşturdukları moleküllerin reaktifliğinde önemli rol oynar. Soygazların örneğin kimyasal olarak çok az reaktiflik gösterdiği belirtilir. Dolayısıyla kimyasal bileşik oluşturmaları zordur. Bu durum soygazların tam dolu olan en dış elektron kabuğundan dolayıdır.
Kimyasal denge, asit ve baz kimyası, elektron aktarımı tepkimesi ve entropi gibi konular kimyasal reaktifliğin temel kavramlarıdır.

Walter Gilbert, Amerikalı biyokimyacı ve fizikçi.

Cyril Norman Hinshelwood, İngiliz kimyager, Nikolay Semyonov ile birlikte 1956 yılı Nobel Kimya Ödülü sahibi akademisyen. Özellikle kimyasal tepkime mekanizmaları üzerine çalışmalarıyla tanınmıştır. Hidrojen'in yanması, oksijen'in su oluşturması gibi zincir tepkimelerin tepkime hızı ve mekanizmaları üzerine araştırmalar yapmıştır. Son dönem araştırmaları daha sonra antibiyotik araştırmalarında kullanılacak bakteriyel hücre duvarlarında meydana gelen kimyasal değişiklikler üzerine olmuştur.
Brønsted–Lowry asit–baz teorisi, Johannes Nicolaus Brønsted ve Thomas Martin Lowry'nin birbirlerinden bağımsız oluşturdukları bir asit-baz tepkime kuramıdır. Kuramın temel kavramı asitlerin proton (H+ iyonu) veren maddeler, bazların ise proton alan maddeler olarak tanımlanmasıdır.

Bikarbonat, inorganik kimyada, (IUPAC-önerilen isim: hidrojen karbonat) karbonik asitin protonsuzlaştırılmasındaki bir ara yapı. HCO3− kimyasal formülene sahip moleküler iyondur.
Lewis asiti Lewis bazıyla Lewis eklenme ürününü oluşturmak için etkileşen kimyasal türdür. Lewis bazı, Lewis eklenme ürününü oluşturmak için, Lewis asidine elektron çifti veren türdür. Örneğin, OH− ve NH3 Lewis bazlarıdır çünkü bu iyonlar bağ yapmamamış elektron çiftlerini verebilirler. Eklenme ürününde, Lewis asidi ve bazı Lewis bazından gelen elektron çiftini paylaşır. Lewis asit ve bazının isim babası Gilbert N. Lewis'dir.
Lowry protein tahlil solusyondaki total protein konsantrasyonunu belirlemek için uygulanan biyokimyasal tahlil. Total protein konsantrasyonu numune solusyonundaki renk değişikliği ile gözlemlenir. Bu renk değişimi protein konsantrasyonuna oranla değişir ve kolorimetrik tekniklerle ölçülebilir. Tahlilin ismini 1940' larda tahlil reaktifini geliştiren biyokimyager Oliver H. Lowry' den alır. Lowry' nin bu tekniği açıklayan 1951'de yayınladığı makale, 300,000 kere ile bilim literatüründeki en çok atıf yapılan makaledir.
Peter G. Schultz, Amerikalı kimyager. Scripps Araştırma Enstitüsü'nün CEO'su ve Profesörü, GNF'nin kurucusu ve eski direktörü ve 2012 yılında kurulan Kaliforniya Biyomedikal Araştırma Enstitüsü'nün (Calibr) kurucu direktörüdür. Ağustos 2014'te, Doğa Biyoteknolojisi Schultz'u 2013 yılında en iyi çeviri araştırmacısı seçti.

Nitro bileşikleri, bir veya daha fazla nitro fonksiyonel grubu (−NO2) içeren organik bileşiklerdir. Nitro grubu, dünya çapında kullanılan en yaygın eksplosoforlardan (bileşiği patlayıcı madde yapan fonksiyonel grup) biridir. Nitro grubuda güçlü bir elektron çeken gruptur. Bu özellik nedeniyle, nitro grubuna alfa (bitişik) olan C-H bağları asidik olabilir. Aynı nedenden dolayı, aromatik bileşiklerde nitro grubunun varlığı elektrofilik aromatik sübstitüsyonu yavaşlatsa da nükleofilik aromatik sübstitüsyonu kolaylaştırır. Nitro grupları, doğada nadiren bulunur ve nitrik asit ile başlayan nitrolama reaksiyonları tarafından neredeyse her zaman üretilir.
Polimer kimyası, polimerlerin ve makromoleküllerin kimyasal sentezine, yapısına ve kimyasal ve fiziksel özelliklerine odaklanan bir kimya alt disiplinidir. Polimer kimyasında kullanılan ilkeler ve yöntemler, organik kimya, analitik kimya ve fiziksel kimya gibi çok çeşitli diğer kimya alt disiplinleri aracılığıyla da uygulanabilir. Pek çok malzeme tamamen inorganik metaller ve seramiklerden DNA ve diğer biyolojik moleküllere kadar polimerik yapılara sahiptir, ancak polimer kimyası tipik olarak sentetik, organik bileşimler bağlamında anılır. Sentetik polimerler, genellikle plastik ve kauçuk olarak adlandırılan, günlük kullanımdaki ticari malzemeler ve ürünlerde her yerde bulunur ve kompozit malzemelerin ana bileşenleridir. Polimer kimyası, her ikisi de polimer fiziği ve polimer mühendisliğini kapsayacak şekilde tanımlanabilen daha geniş polimer bilimi veya hatta nanoteknoloji alanlarına da dahil edilebilir.

James Bryant Conant, Amerikalı bir kimyager, Harvard Üniversitesi'nin dönüştürücü bir Başkanı ve Batı Almanya'daki ilk ABD Büyükelçisiydi. Conant, 1916'da Harvard'dan Kimya alanında doktora derecesi aldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında ABD Ordusu'nda, özellikle Lewisite olmak üzere zehirli gazların geliştirilmesi üzerinde çalıştı. 1919'da Harvard'da yardımcı doçent ve 1929'da Sheldon Emery Organik Kimya Profesörü oldu. Doğal ürünlerin, özellikle klorofilin fiziksel yapılarını araştırdı ve kimyasal denge ile kimyasal süreçlerin reaksiyon hızı arasındaki bazen karmaşık ilişkiyi keşfeden ilk kişilerden biriydi. oksihemoglobin biyokimyası üzerine çalıştı ve metemoglobinemi hastalığına dair fikir verdi, klorofilin yapısını açıklamaya yardımcı oldu ve modern asit-baz kimyası teorilerinin altında yatan önemli anlayışlara katkıda bulundu.

Bu kimya zaman çizelgesi, maddenin bileşiminin ve etkileşimlerinin bilimsel çalışması olarak tanımlanan ve kimya olarak bilinen modern bilim hakkında insanlığın anlayışını önemli ölçüde değiştiren çalışmaları, keşifleri, fikirleri, icatları ve deneyleri listelemektedir.
Lobry de Bruyn-Alberda van Ekenstein dönüşümü, Karbonhidrat kimyasında olarak da bilinen Lobry de Bruyn-Van Ekenstein dönüşümü, reaksiyon ara maddesi olarak tautomerik bir enediol ile bir aldozun ketoz izomerine veya tam tersine baz veya asit katalizli dönüşümüdür.
Ronald Percy Bell FRS FRSC FRSE Oxford Üniversitesi'nin Fiziksel Kimya Laboratuvarı'nda çalışan önde gelen İngiliz fiziksel kimyacıydı.