İçeriğe atla

Jinekomasti

Erkekte aşırı jinekomasti hali. Birçok vakada meme büyümesi resimdeki boyutlara ulaşmaz.
69 yaşında bir erkeğin belirgin yaşa bağlı jinekomastisi

Jinekomasti, erkeklerde kadınsı meme büyümesi. Sözcük, Yunanca γυνή gyne (kadın) ve μαστός mastos (meme) kelimelerinin birleşmesinden oluşturulmuştur.

Sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, birden çok sebebi olabileceği düşünülmektedir. Genellikle seks hormonlarındaki dengesizlikten kaynaklandığı düşünülür. Ergenlik çağındaki erkeklerde rastlanan jinekomasti, vakaların büyük çoğunluğunda birkaç yıl içinde kaybolur.

Herhangi bir sağlık tehlikesi yaratmamakla beraber, nadir durumlarda sağlığı tehdit edebilecek farklı bir rahatsızlığın göstergesi olabilir. Sıklıkla sosyal ve psikolojik sorunlara sebebiyet verir.

Jinekomastiyi meydana getiren sebep belirlenebilirse, buna yönelik tedavi uygulanabilir. Ancak birçok durumda tedavisi cerrahidir.

Jinekomasti tipleri

Üç ana tipi vardır: Glandüler, mikst tip, lipomatöz.

Glandüler tipte büyümeyi gerçek meme dokusu sağlarken, lipomatöz tipte ise yağ dokusu artışı oluşturmaktadır. Mikst (karışık) durumda ise hem bir meme dokusu artışı vardır, hem de yağ dokusunda artış bulunmaktadır.Genellikle mixt tip karşımıza çıkmaktadır.

Tedavisi

Meme büyümesiyle başvuran hastalarda muayene ve gerek duyulursa radyolojik inceleme uygulanır.

  • Jinekomastinin nedenleri farklıdır. Hormon dengesizlikleri en sık karşılaşılan sebeptir. Alınan hormon ilaçları, endokrin kökenli tümörler, testis gelişim bozuklukları karşılaşılan diğer jinekomasti nedenleridir.
  • Ergenlik sırasında erkek çocuklarda % 60-70 meme bezi büyümesi oluşur ama bu çok dikkat çekecek boyutlarda değildir. 6 ile 18 ay içerisinde kaybolarak meme normal büyüklüğüne döner.
  • Erişkin erkeklerin % 40'ında jinekomasti değişiklikleri mevcuttur, bu büyüme tek veya iki taraflı olabilir.
  • Cerrahi tedavi yöntemi olarak liposuction ve meme bezinin çıkarılma teknikleri en uygun tekniklerdir. Bu tedavi yöntemleri memenin muayene bulgularına göre değişir.
  • Meme dokusunda fazla miktarda yağ dokusu mevcut hastalarda liposuction yöntemi ile iyi neticeler alınır. Yağ dokusu fazlalığı ile birlikte meme bezi fazlalığı olan hastalarda ise ayrıca meme dokusunun çıkarılması gerekir.
  • Eğer yağ ve meme dokusu fazlalığının yanında deri fazlalığı da mevcutsa yağ ve meme dokusunun çıkarılması yanın da deride birlikte çıkarılır.

Nedenleri

Erkek meme dokusunun aşırı büyümesi olarak tanımlanan jinekomasti; birçok nedene bağlı olabilmektedir. Fizyopatolojik olarak kanda östrojen artışı veya östrojen benzeri yapıların artışı suçlu bulunmaktadır. Ancak jinekomastinin oluşum nedeni sıklıkla idiopatiktir, yani herhangi bir sebebi olamayan jinekomastidir.

  • Testosteron azlığı ile seyreden rahatsızlıklar; Klinefelter's Sendromu, testislerin alınması
  • Östrojen artışı ile seyreden rahatsızlıklar; testis tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri
  • Şişmanlık
  • Alkolizm
  • Böbrek yetmezliği ve siroz
  • Hemodiyaliz
  • Hipertroidi; tirotoksikozda serumda yüksek östradiol düzeyiyle iliskili jinekomasti olabilir
  • Hipotroidi
  • Karaciğer tümörleri
  • Hermefroditizm
  • Uzun süreli ilaç kullanımları (alkol, amfetamin, simetidin, trisiklik antidepresanlar, mariahuana, vücut geliştirmede kullanılan anabolik steroidler, vs)
  • Testise travma ve radyasyon testiküler hipofonksiyona neden olabilir.
  • Erişkin kabakulak enfeksiyonu testiküler atrofi, hipogonadizm ve jinekomastiye yol açabilir.
  • Leptomonas enfeksiyonu doğrudan jinekomasti yapabilir.
  • Spinal kord zedelenmesi testiküler disfonksiyona ve %10 olguda jinekomastiye neden olabilir.
  • Kötü diyet sonrasında görülebilir. Bazen çok zayıf kisilerde normal kiloya dönme sırasında da jinekomasti olabilir.
  • Akciğer kanserlerinde tümörün beta hCG üretimine bağlı jinekomasti olabilir.
  • HIV enfeksiyonunda geçici jinekomasti olduğu bildirilmektedir.
  • Nadiren primer olarak androjenlerin östrojene dönüşümüyle oluşan jinekomasti vardır

Jinekomasti ameliyatı

Jinekomasti çeşitli sebeplerden kaynaklanabileceği için ameliyat kararı alınmadan önce bazı testlerin yapılması gerekmektedir. Hastanın kullandığı bir ilaç veya hormonal dengesizlik jinekomastiye neden olabilmektedir. Nadir de olsa bazı durumlarda kullanılan ilacın kesilmesi veya yaşa bağlı olarak hormonal tedavi ameliyatı gereksiz kılabilir. Bu tetkiklerin yapılması ameliyat sonrası meme dokusunda tekrar büyüme gibi sorunların önüne geçmek için şarttır. Jinekomasti ameliyatlarında eskiden yağ ya da meme dokusu cımbız gibi bir alet yardımıyla kesilip alınırken gelişen teknoloji sayesinde şimdi memede bulunan yağ tabakasına ufak boyutlarda bir tüp sokularak bu tabaka dışarı çekilebilmektedir. (Liposuction)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Meme kanseri</span>

Meme kanseri, meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat daha fazladır. 1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır ve bu artışa modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.

<span class="mw-page-title-main">Akciğer kanseri</span> Akciğer dokularında gelişen bir hastalık

Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.

Tümör (ur; neoplasm; tumor) tanımı önceleri vücuttaki herhangi bir şişlik ya da kitle için kullanılırdı. Sonraları hücrelerin kuralsız ve sınırsız çoğalmaları nedeniyle oluşan kitleler için kullanılmaya başlandı. Yaşamın herhangi bir döneminde organizmanın bir bölümündeki hücre­ler biyolojik niteliklerini düzenleyici kurallara uyum göstermez ve sınırsız ola­rak çoğalabilir (otonomi). Bu nitelikleri içeren bir kitleye tümör ya da neoplazm (neoplasm; yeni gelişen kitle) adı verilir. Tümör kitleleri vücudun kendi hücrele­rinden yapılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Endokrin sistem</span>

Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Apandisit</span> körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanması

Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.

Androjen, her iki cinste de bulunan ve çoğunluğu böbrek üstü bezinin korteksindeki zona reticularis'ten salgılanan maddeye denir.

Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Prolaktin</span> Prolaktin (LTH)

Prolaktin, hipofiz bezinin ön lobu tarafından salgılanan iç salgı hormonudur. İnsanlarda PRL geni tarafından kodlanır.

Polikistik over sendromu (PCO), yumurtalıklarda birçok küçük iyi huylu kist oluşmasıyla beliren bir hastalıktır. Yumurtalıkta oluşan ve kist olarak adlandırılan bu organizmalar yumurtalıkların çevresine yerleşmiş çok sayıda yumurta hücresidir. Bu hücreler ultrasonda özel bir görüntü oluşturmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sisplatin</span> kimyasal bileşik

Sisplatin, kemoterapide kanseri tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Finasterid</span> Kimyasal bileşik

Finasterid, bir antiandrojen olup testosteronu dihidrotestosterona(DHT) çeviren tip2 5-alfa redüktaz enziminin inhibitörüdür. Düşük dozlarda benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde, yüksek dozlarda prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Mayıs 2008'de yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre finasterid, prostat kanseri riskini %30 azaltmaktadır. BPH ilerlemesini durdurmak için doksazosin ile kombine olarak kullanılmaktadır. Ayrıca birçok ülkede androjenik alopesi yani erkek tipi kellik tedavisi için onayı bulunmaktadır.

Hepatomegali, karaciğer büyümesidir. Bu, enfeksiyon kapma, doğrudan zehirlenme, karaciğer tümörü ve metabolik bozukluklar gibi birçok nedenden kaynaklanabilen tıbbi bir belirtidir. Genellikle karındaki bir kitle olarak hissedilir, nedene bağlı olarak bazen de kendini sarılıkla birlikte gösterir. Büyüme nedenine bağlı olarak hastalar, karnın üst sağ kısmında ağrı duyabilir veya çeşitli derecelerde sararma olabilir. Hepatomegalinin nedenleri çok çeşitli olmakla birlikte, en sık rastlanan nedenlerden biri yağ birikimidir. Bu yağ birikiminin de ABD'de genellikle kronik alkolizmden ya da basit şişmanlıktan kaynaklandığı görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hiperplazi</span>

Hiperplazi ya da hipergenezis bir doku ya da organın büyüklüğünün hücrelerinin sayısındaki artış sebebiyle artmasıdır. Hücrelere, daha çok üretmeleri için aşırı çoğalmaları yönünde gelen uyarıların sonucunda beliren bir adaptasyon biçimidir. Uyarılardan etkilenen hücrelerin sayısı artar, bu hücrelerin oluşturduğu doku ve organlar büyür. Hiperplazi, DNA sentezi yapabilen hücre türlerinde olanaklıdır. Hiperplazilerin büyük bölümü hormonal stimülasyonların sonucu gerçekleşir. Reversibl bir süreçtir; uyaranların kesilmesiyle birlikte hiperplazi de geriler, organ normale döner.

İnsülinoma, pankreasın insülin salgılayan beta hücrelerinde oluşan bir tümördür. Nöroendokrin tümörlerin nadir bir şeklidir. İnsülinomaların çoğu benign olup, sadece pankreas içindeki kökenlerinde gelişirler, azınlıktaki bazı tipleri ise metastaz yaparlar. İnsülinomalar, işlevsel pankreatik nöroendokrin tümör (PNET) grubunun bir üresidir. "Tıp Konusu Başlıkları" sınıflandırmasında, insülinoma, "adacık hücresi adenomasının" tek tipidir.

<span class="mw-page-title-main">Östradiol</span> Yumurtalıkları, rahmi ve meme dokusunu kontrol eden östrojen hormonunun bir formudur

Östradiol (E2) veya estradiol, östrojenik bir steroid hormonu. İnsan ve memeliler dışında, çoğu omurgalı hayvanda ve eklembacaklılarda da bulunana hormon, dişilerin ikincil cinsiyet özellikleri geliştirmesinde rol oynar. İnsanlarda memelerin büyümesi, kalçanın genişlemesi ve kadınsal yağ dağılımı gibi olaylara neden olmasıyla beraber, meme bezi, rahim ve vajina gibi üreme organlarınıda regüle eder.

<span class="mw-page-title-main">Abdominoplasti</span>

Abdominoplasti veya " karın germe ", karnı daha ince ve daha sağlam hale getirmek için uygulanan kozmetik cerrahi bir prosedürdür. Ameliyat, karın duvarı kasını ve fasyasını sıkılaştırmayı, fazla cilt ve yağ dokusunun orta ve alt karın bölgesinden çıkarılmasını içerir. Bu tip cerrahi işleme genellikle hamilelik veya büyük kilo kaybından sonra gevşek veya sarkan dokuları olan hastalar ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Kemik tümörü</span> kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesi

Kemik tümörü, kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesidir. Kemikte bulunan anormal büyüme benign veya malign olabilir.

Kanser nedenleri veya kanser etyolojisi, günümüzde oldukça ilgi çeken konulardan biridir. Tümörlerin oluşumunda etkili çok sayıda faktör vardır. Kanser yapan etkilere 'kanserojen' veya 'karsinojen' denilmektedir. Karsinojen "karsinom doğuran" anlamındadır; kapsamına sarkom girmemektedir. Kanserojen kavramı sarkomları da içine alan tanımlamadır. Karsinojen ve kanserojen nitelemeleri günümüzde eşanlamlı sözcükler gibi kullanılmaktadır. Bazı etkiler doğrudan doğruya kanser yapamadıkları halde, kanserin oluşmasına yardım ederler. Bunlara kokarsinojen (cocarcinogen) denir. Kanserleşmeyi önleyen maddelere antikarsinojen (anticarcinogen) adı verilmiştir. Tümör oluşumunda üç temel neden vardır:

Liposuction ya da lipo, plastik cerrahide kullanılan bir tür yağ alma prosedürü. Yapılan ameliyatlardaki sonuçlara istinaden, birkaç aydan sonra kilo üzerindeki bir etkiyi desteklemediği ve obezite ile ilgili sorunları etkilemediği gözlemlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygın olarak yapılan kozmetik cerrahi işlemlerden birisidir.